10-25-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Tropico 3 İncelemesi
Oyuncular tarafından oldukça sevilen bir oyunun devamını getirmek oldukça zor ve riskli bir iştir Oyunculara ilk oyundan aldıkları zevki tekrar vermelisiniz ve ayrıca günün teknolojisine ayak uydurmalısınız Ne var ki bu iki temel hedefi tutturmak çoğu zaman gerçekleştirilemiyor İşte Tropico 3’ün kurulumu sırasında kafamdan bu düşünceler geçiyordu Serinin son oyunu, ilk ikisi kadar eğlenceli ve başarılı olabilecek miydi? Gelin, incelememizde hep beraber bu sorunun cevabını arayalım
“El Presidente! Halkınızın mutluluğundan daha önemli ne olabilir ki? Sizin mutluluğunuz elbette!” mottosuyla başladığınız Tropico 3, soğuk savaş dönemini konu alıyor Amerika ve Rusya ile ilişkilerimiz oyunun gidişatını önemli derecede belirliyor Seriye yeni olanlar için pek de doyurucu sayılamayacak bir tutorial’dan sonra oyuna başladığınızda, kat etmeniz gereken çok yol olduğunu fark ediyorsunuz Elektriğin dahi olmadığı bir adayı turizm cenneti haline dönüştürmeye hazır mısınız?

Oyuna karakterinizin özelliklerini belirleyerek başlıyorsunuz Belirleyeceğiniz olumlu ve olumsuz özellikler, Amerika ve Rusya ile olan ilişkilerinizi ve adanızdaki gruplarla olan yakınlığınızı belirlemekte önemli rol oynuyor Çoğu şehir kurma oyunundan aşina olduğumuz üzere, Tropico 3’te de bir miktar para, birkaç bina ve belli sayıdaki nüfus ile başlıyoruz hikayemize
Başkanlık süreniz ilerledikçe, halkınızın ne kadar mutsuz olduğunu fark edeceksiniz Elektriğin olmadığını, insanların derme çatma kulübelerde yaşadığını, sağlık ve eğitimde daha yolun başında bile sayılamayacağınızı gördüğünüzde halkınızın mutsuz olmasının kaçınılmaz olduğunu da anlayacaksınız İşte bunu anladığınız andan itibaren üretime önem vermeye başlayacaksınız Üretimle beraber “denge politikasını” da keşfetmeye başlıyorsunuz Adada yaşayan hemen hemen herkesin bir politik görüşü bulunuyor Her bir grubun kendine özgü istekleri ve bu istekleri görebileceğiniz bir almanak yer alıyor oyunda Örneğin; milliyetçiler, adadaki işsizlik oranlarını yakından takip ediyor, işsizliğin yükselmeye başladığı anda onlar da seslerini yükseltiyor, dışarıdan gelenlere adanızda temelli yaşama hakkı tanımanıza karşı çıkmaya başlıyor ya da çalışanlara ödediğiniz maaşların düşük olması sonucu bu konuda isyana kalkışıyorlar Dini gruplarsa hemcins evliliğine onay verdiğiniz anda karşınızda duruyorlar Tüm bu sorunları bir bir yaşamaya başladığınız anda da herkesi mutlu etmenin imkansız olduğunu anlıyorsunuz
|
|
|