![]() |
ßahar Kapıyı 3 Kez Çalar.. |
![]() |
![]() |
#1 |
RaHaTSiZ
|
ßahar Kapıyı 3 Kez Çalar..![]() I ![]() Bir kırlangıç uçuşuyla girer ömrünüze Eylül ![]() ![]() ![]() Eylül şiirçekimli aydır, gri gökyüzü altında hüznü mayalar yüreğimize ![]() ![]() ![]() Biz ki tiryakisiyiz hüznün, hem hüzün borcuna sadık bir duygudur, aldığı kadarını vermeden terk etmez sizi, yaşayamadıklarınızı emanete alıp size sormadan geri verir hüzün; ellerinizde bunca yük, şaşar kalırsınız, ne yapsam, nasıl yapsam, kimle paylaşsam diye ![]() ![]() ![]() Yalnızlığın payandasıdır hüzün, tek başınalığınıza rağmen dimdik ayakta tutar sizi ![]() ![]() ![]() Kimselere sormadan mevsim döner, mevsim dönümünün burgacında nereye koşsan hasrete çarparsın! Ağır gelir bu yalnızlık imecesi, hele eylülde, hele sonbaharda ![]() ![]() ![]() "Af edersiniz yanlış numara!" diyen telefonları bile özlersiniz ![]() ![]() ![]() Bir sese, bir nefese dokunmanın titreten coğrafyasını özlersiniz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ne sıkan ne de bırakan bir avuç içi gibi tutup elinizden hüzün, zamanı gezdirir size kış boyunca, zaman zaman matitas ![]() ![]() ![]() II ![]() Zarafet içinde yağar, üşüten dokunuşlarıyla manzarası güzel kar ![]() ![]() ![]() Sinsi bir güzelliktir, ayaklarının ucuna basa basa gelip zamanlarınızı dondurur kar ![]() ![]() ![]() Sanki titremesini bilmeseniz öleceksiniz ![]() ![]() ![]() Kurt, kuş üşüşür sonbaharın içinizde bıraktığı tortuların üzerine, eşelenir de eşelenir, bir soran çıkmaz "Keyfin nicedir?" diye ![]() Kar yağar, sen susarsın, hüzün terbiye etmiştir uslanmaz yüreğini, kar yine yağar, sen yine susarsın ![]() ![]() ![]() Sen susmaya alışınca, karın yağışını beklemeden de susarsın ![]() ![]() ![]() Kuruyan dudaklarınla susarsın gürül gürül akmaya ![]() ![]() ![]() III ![]() Bahar kapıyı üç kez çalar ![]() ![]() ![]() Baharın öncü ve tek birliği cemre, bilir gibi içindeki hüznün artık yaralayan varlığını; yetişir ellerinde umutlar, ellerinde cümbüşlü şarkılar, ellerinde halay başı duygular, çıkagelir, çıkagelir de yalnızlığın artık boğan parmaklarını çekip alır birer birer boğazınızdan ![]() ![]() ![]() Ürkek serçeler gibi girer hayatınıza baharın müjdecisi, toprağa giden yolda uğramadan önce suya havanın hatırını sorar cemre ![]() ![]() ![]() Ömrünüzdeki dengeyi koruyan muhasebecinin iki kalemi vardır, biri Eylül biri Nisan ![]() ![]() ![]() Yazdıkça Eylül, hırslanır Nisan ![]() ![]() ![]() Eylül hüznünün ağırlığını dengeleyebilmek için Nisan'ın coşkusuna götürmek üzere kapıyı üç kez tıklatır cemre ![]() ![]() ![]() Silkinen doğa ile birlikte silkinir ömrünüz ![]() ![]() ![]() IV ![]() Ah cemre, yarin titreyen dudağına hapsedersin sıcaklığı, içimizdeki nehrin akışına güç verirsin, sevdiklerimize dokunma isteğini uyandırır, erik ağaçlarının çiçeklerine yoldaş kılarsın bizi ![]() Hadi bir kere daha dokun, aşık et bizi ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#2 |
Ergenekon
|
![]() Yazdıkça Eylül, hırslanır Nisan ![]() ![]() ![]() Eylül hüznünün ağırlığını dengeleyebilmek için Nisan'ın coşkusuna götürmek üzere kapıyı üç kez tıklatır cemre ![]() ![]() ![]() çok güzel elinize sağlık ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
|