Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Genel Kültür & Serbest Forum > Serbest Forum

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
aile, çatışma, içi, psikolojisi, şiddet

Aile İçi Çatışma Ve Şiddet Psikolojisi

Eski 10-24-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Aile İçi Çatışma Ve Şiddet Psikolojisi




Aile İçi Çatışma ve Şiddet Psikolojisi

Hiçbir evlilik, ‘aile içi şiddet’ konusuna malzeme olma niyetiyle başlamaz Aksine, kadın ve erkek hayatında belki de en toz pembe hayallerini evlilik üzerine inşa eder:

“Sevgilim, kırmızı panjurlu bir evimiz olacak, bahçesinde oyun oynayan çocuklarımızla mutlu bir hayat süreceğiz…”

Ne var ki, hayatın gerçekleri, hemen her zaman, filmlerdeki kötü adamlar gibi, bu hayallerin gerçeğe dönüşmesini engelleyen rolle çıkar evlilik adayların karşısına Daha taraflar evlilik kararı alıp almama arasında gidip gelirken, o boş zamanlarda özene bezene süslenmiş olan hayaller, birden, en büyük düşmanıyla karşılaşır: çatışma!

Tarafların birbirleriyle yakınlaşması ilerledikçe, çatışmalar da büyür ve derinleşir Ama belki de ilk çatışma, evlilik hayallerinin kendisi üzerinde meydana gelir Çiftler daha evlenmemişken, hayalleri üzerinde çatışma deneyimi yaşarlar:

“Hayır sevgilim, ben kırmızı panjurlu değil, yeşil panjurlu bir evde oturalım istiyorum

İşte bu söz, taraflardan her birinin kendi zihninde, ama karşısındaki kişiyi de dahil ettiği hayale çekilen ilk sınırdır Aslında, taraflar, ilk defa, birbirlerini gerçekten tanıma noktasına gelmişlerdir Gerçekliğin eşiğine şimdi gelinmiştir

Bundan sonraki süreç, tarafların hayalleri ile karşılaştığı gerçek durumlar arasındaki farkı ne kadar başarılı bir ölçüde tolere edip edemeyeceği ile ilgilidir

Halk arasında ‘cicim ayları’ olarak ifade edilen evliliğin ilk birkaç ayı boyunca, genellikle, çiftler olabildiğince çatışmalardan uzak durmaya, çatışmaları ‘görmemeye’ çalışırlar Ama bir vakit sonra, mızrak çuvala sığmaz olur ve çiftler kaçınılmaz bir şekilde çatışmalarıyla yüzleşmek zorunda kalır Genellikle, en büyük çatışmalar da bu evrede yaşanır

Eşler arası çatışma

Eşler arasında yaşanan çatışmaların temelinde, her şeyden önce, evlilik gibi bir deneyimin ilk defa yaşanıyor oluşu gelir Her iki taraf da, yıllar yılı alışkın oldukları çevrelerini terketmiş ve yeni bir çevreye adım atmışlardır Üstelik, ‘aile’ adı verilen bu yeni çevreyi, tüm sorumluluklarıyla beraber, kendileri oluşturmak, aile evine tuğlaları birer birer kendileri koymak durumundadır

Bu durum, ister istemez, eşler üzerinde ciddi bir yük oluşturur Dahası, henüz birbirleriyle ilgili olarak ‘tanıma’ süreçleri bitmemiştir Eşler evliliklerini sağlam bir temele oturtmak için birbirlerini iyice tanımak ve birbirlerine tam anlamıyla güvenmek ihtiyacı hissederler Bu süreçte, eşlerin evlilik öncesi birbirleri hakkında zihinlerinde taşıdığı düşüncelerde ciddi değişiklikler olabilir Çevremizde sıkça duyduğumuz gibi, “Ben seni böyle tanımıyordum,” yakınmaları bu dönemin tipik özelliklerindendir

Eşler açısından çatışmanın özü ise şudur: “Önümüzde evlilik gibi halletmemiz gereken ciddi bir iş var, fakat ben bu konuda sana tam olarak güvenip güvenemeyeceğimi bile bilmiyorum daha” Tüm bu zihinsel yüklere, hemen hemen tüm evliliklerde yaşanan bir başka sorgulama da eşlik eder: “Acaba doğru kişiyle mi evlendim?”

Bu temel çatışma ve sorgulamaların dışında, eşler arasında ‘ekonomik sorunlar’dan, ‘eşlerin aileleriyle ilişkileri’ne; ‘iletişim biçimleri’nden, ‘evde kararların nasıl alınacağı’na; ‘eşlerden birinin mi yoksa ikisinin birden mi çalışacağı’ndan, ‘ev işlerinde iş bölümünün nasıl yapılacağı’na; ‘pazar alışverişini kimin yapacağı’ndan, ‘diş macununu ortadan mı yoksa ucundan mı sıkıldığı’na kadar pekçok konuda çatışma yaşanır

Evliliğin ilk bir iki yılı, bu sorunların nispeten istikrarlı bir çözüme kavuşturulmaya çalışıldığı yıllardır Eşlerin anlayış düzeyleri ve olgunlukları nispetinde bu süre uzayıp kısalabilir Aslında evliliğin tamamı da, eşler arasındaki uyumun derinleşerek daha köklü bir istikrar düzeyine ulaşması çabası olarak okunabilir

Burada belirtilmesi gereken nokta, yaşanan ve yaşanma ihtimali olan bu çatışmaların aslında çok doğal ve normal olduğudur Bu çatışmaları bir patoloji olarak görmek, evliliğin doğası hakkında ciddi bir yanılgıdır Çünkü, ait oldukları yerden alınıp tek bir kovaya dökülen soğuk ve sıcak suyun belli bir etkileşim sonrasında ortak bir ısıya kavuşması gibi, eşler de evlilik potası içinde ortak bir anlayış ve duyuş birliğine, ancak bu çatışmalar sonucunda ulaşırlar

Çatışmalar, aslında, bir taraftan eşlerin birbirlerini daha iyi tanıma fırsatı, bir taraftan da evliliğin başarılı olup olmayacağının sınanma yeridir Çünkü eşlerin kendi tercihlerinde ne kadar ısrarcı, eşinin tercihlerine ne ölçüde saygılı olduğu, bu çatışmalar neticesinde belli olur

Hatta bir adım daha ileriye giderek söylersek, çatışmaların, eşler arasında daha iyi ilişkilerin oluşturulması, psikolojik açıdan eşlerin olgunlaşmaları, aile içinde etkinlik ve verimliliğin geliştirilmesi, sorunlara daha iyi çözümler getirilmesi, eşler arasında ahenkli bir birlikteliğin sağlanması noktasında önemli bir rolü olduğu da söylenebilir



Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.