![]() |
Felsefe-Kavramda Giz/Orhan Hançerlioğlu |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Felsefe-Kavramda Giz/Orhan HançerlioğluÜstün güçlerle çevrili olduklarını gören, bu üstün güçlerden korkan ilk insan toplulukları koruyucularını çevrelerinde aradılar ![]() ![]() ![]() ![]() Artık her topluluğun (klanın) kendisini koruyan bir totemi vardı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Gün geldi, insanlar, totemle yetinemez oldular ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Animizme önceleri fetişizm deniyordu ![]() ![]() ![]() Bütün güzel sanatların kökünde animist büyücülüğün izleri vardır ![]() ![]() ![]() İnsanın çevresinde korkulacak, tapılacak bu kadar çeşitli güçler, ruhlar, yaşayan ölüler bulunması elbette çoktanrıcılığı doğuracaktı ![]() Çok sayıdaki tanrılara ilkin Mısır’da rastlıyoruz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Mısır çoktanrıcılığının en önemli üçgeni, karısı İzis ve oğlu Horus’la birlikte Tanrı Oziris üçgenidir ![]() ![]() ![]() "Ey benim arkadaşım, benim kocam ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Gök ölçüsü araştırısında eski Mısır’ın çok önemli bir yeri vardır ![]() Öncesizlik ve sonrasızlık içinde bilincin bilinçle kavranması (şuurun, şuurla idrak edilmesi) insanla başlıyor ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Günümüzden beş bin yıl önce Mısır’da bir terzi yaşadı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kısas-ı Enbiya, onu şöyle anlatıyor: Hazreti Şit’ten sonra peygamberlik İdris aleyhisselama geldi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Oysa Yunan kaynakları onun kırk iki yapıtı bulunduğunu yazmaktadırlar ![]() ![]() ![]() Tevrat, onu şöyle anlatmaktadır: Ve Yared yüz altmış iki yaşında Hanok’un babası oldu ![]() ![]() ![]() ![]() Tevrat’ın hesabına göre terzi Hermes, ilk insanlardan biridir, altıncı kuşaktandır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Çağdaş bilimle Tevrat’ın arasında, otuz dokuz milyon dokuz yüz doksan bin yıl var ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Felsefe-Kavramda Giz/Orhan Hançerlioğlu |
![]() |
![]() |
#2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Felsefe-Kavramda Giz/Orhan HançerlioğluHermes’in öğrencilerinden Asklepios, büyük ustasının şu sözlerini de açıklamaktadır: İnsanlar, ölümlü tanrılardır, tanrılar da ölümsüz insanlar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Evrende hiçbir şey ne iç, ne dış, ne küçük, ne büyüktür ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bizler, ancak, öldükten sonra onu anlayabilir ve anlatabiliriz ![]() ![]() ![]() İşte, dinleri ve felsefeleriyle, elli yüzyılı kaplamış bulunan ışık karanlık diyalektiği buralardan gelmektedir ![]() Hermes’in büyük sırrını öğrenebilmek için geçirilecek sınavlar pek güçlüdür ![]() ![]() ![]() İstekliyi önce İzis tapınağına götürürler ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Şu halde? ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu sınavdan geçen istekli, isteğinde direniyorsa, küçük bir deliğin içinden karanlık bir labirente bırakılır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu küçük odalarda, kimi zaman, sessiz bir rahibe rastlayacak, rahip ona, geriye dönmek isteyip istemediğini soracaktır ![]() ![]() Bilim ve güç isteyen deliler, burada gebermişlerdir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Çıldırmayacak kadar güçlüyse çevresine bakınabilir ve süründüğü dehlizin sol ucunda küçük bir kurtuluş kapısı bulunduğunu görebilir ![]() ![]() ![]() ![]() İsteklinin çilesi henüz başlamıştır ve daha pek uzun yıllar sürecektir ![]() ![]() ![]() ![]() İstekli, bu sınavların her birinin sonunda, tek başına taş bir odaya kapatılarak, aylarca, kendi kendine düşünmeye bırakılmaktadır ![]() ![]() ![]() Son sınav, mezar sınavıdır ![]() ![]() ![]() Mezarda, tam bir letarjiye düşerek, kendi ruhuyla karşılaşır ![]() ![]() ![]() İsteklinin geçirdiği sınav, tek ruhtan kopan sayısız ruhların yeryüzünde geçirmekte oldukları sınavın küçük bir örneğidir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Büyük sırrı gönlümüzde saklayarak eylemlerimizle söyleyelim ![]() ![]() ![]() ![]() Gerçeği gizlemekten başka çıkar bir yol yoktur ![]() ![]() * Orhan Hançerlioğlu |
![]() |
![]() |
|