|
![]() ![]() |
|
Konu Araçları |
açıklamakta, evreni, ilişkisi, kalıyor, sonuç, yetersiz |
![]() |
Sonuç İlişkisi Evreni Açıklamakta Yetersiz Kalıyor |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Sonuç İlişkisi Evreni Açıklamakta Yetersiz KalıyorSonuç İlişkisi Evreni Açıklamakta Yetersiz Kalıyor Birçok bilim adamı doğadaki fizik yasalarının ve canlıların gelişiminin sebep-sonuç ilişkisi çerçevesinde cereyan ettiğini düşünür ![]() ![]() ![]() “Elbette bazı şeyler (bilimsel olgular) aslında bir sebebe dayanır ama herşey, bir sebebe dayanmayan şeyler de dahil olmak üzere, bir sebep olmadan da var olabilir ![]() Burada kast edilen şey şöyle örneklendirilebilir: Yağmurun nedeni bulutlardır, bulutların nedeni atmosferik olaylar, atmosferin nedeni ise Dünya'nın yapısıdır ![]() ![]() Bugün bilimi sebep-sonuç ilişkisi üzerine kurmaya çalışanlar büyük bir telaş ve sıkıntı yaşıyor ![]() ![]() ![]() ![]() Canlılığı ve diğer fiziksel varlıkları sebep-sonuç ilişkisi ile açıklama “maddenin zaman içinde birbiriyle etkileşimi” temeline dayanır ![]() ![]() ![]() Yale Üniversitesi Fizik ve Doğa Felsefesi profesörü Henry Margenau doğa kanunlarının tesadüflerle açıklanamayacağını şöyle ifade etmiştir: “Şuna hiç şüphe yok ki, doğa kanunları tesadüfler ya da kazalar sonucu ortaya çıkmış olamaz ![]() ![]() ![]() Oxford Üniversitesinde Tabii Bilimler Doktorası yapmış ve 1973 yılında Nobel Tıp Ödülünü kazanmış olan nörofizyolog Sir John Eccles ise hayatın ancak kusursuz bir yaratılışın sonucu olduğunu söyler: “Eğer herşeyde bir amaç ve tasarımın hakim olduğuna inanmazsanız o zaman herşeyin sadece tesadüf ve gereklilikten ibaret olduğunu öne sürebilirsiniz ![]() ![]() ![]() Bir kısım insanların -ki bunlara bazı bilim adamları da dahildir- sebep-sonuç etkileşiminde bu kadar ısrarcı olmalarının nedeni, herşeyi, maddi dünyayı, kendi içinde açıklayabilme arzusudur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 1978 Nobel Fizik Ödülü'nü alan Dr ![]() “Bugünün dogması ise maddenin ezeli ve ebedi olduğu yönündedir ![]() ![]() Evrenin başından beri bir plana göre işlediğini ise Penzias şöyle anlatır: “Astronomi bizi benzersiz bir olaya ulaştırır; hiçlikten yaratılmış olan, hayatın oluşabilmesi için sağlanması gereken koşullara en uygun, hassas bir dengeye ve kendisine temel oluşturan bir plana (buna ‘doğaüstü' de denebilir) sahip olan bir evren ![]() Bilim çevreleri de artık evrenin ‘insan merkezcil bir amaç' (Homo-centrici Teleologism) taşıdığını düşünmeye başlamıştır ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
|