|
|
Konu Araçları |
büyümek, çocuk, için, istemediğimiz, kalıyoruz |
Büyümek İstemediğimiz İçin Mi Çocuk Kalıyoruz? |
10-24-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Büyümek İstemediğimiz İçin Mi Çocuk Kalıyoruz?İnsan, bildiği ile düşünür, kendisine anlatılanlar ve okuduklarından edindiği bilgiyi değerlendirmesi için temel bilgilere muhtaçtır Yarar ve zarar ayırımı yapabilmesi için gerekli düşünme şekli doğal olmalıdır Hiçbir fikre karşı ön yargılı yaklaşmamak temel olmalıdır Bilgiye erişmek için, dinlemesini bilmek, bilgiyi sunanlarınsa, karşısındakinin anlayacağı şekilde anlatması gereklidir Anlatmak ve anlamak için acele edilmemelidir Ham insan örneği olarak çocukları düşünebiliriz Çocukta “ben” merkezli düşünme şekli belirgindir Her eylemi kendi yarar ve zararına göre değerlendirmek kolaycılığı önde gelir Aile içinde verilen terbiye ile bu doğallık giderilmeye çalışılırsa da, çoğunlukla “Hakkaniyet” yani adalet duygusu gelişmesi tam olmaz Aile ve sosyal çevreden aldıklarımız, yaşamımızda ki temelimiz olur Hiç kimseden “ben güzelim” şeklinde bir ifade duymazsınız, duysanız bile, istisna olarak görürsünüz Aslında bu “ben güzelim” ifadesi gerçeğin kendisidir Bazı gerçeklerin ifade edilmesinin yadırganması, düşünmeye değerdir Oysa, “ne kadar güzelsiniz” cümlesi, gerçek bir düşünce olmasa bile hoşumuza gider, doğal sayarız Bu düşünme şeklimiz bizi ele verir, “çok güzelsiniz” cümlesine verdiğimiz tepki ile, “tabi ki ben çok güzelim” şeklinde beliren bir itiraftır Dolaylı olarak anlatmak istediğimizi, doğal olanın, insanın kendisini beğenmesidir, başkalarını beğenmek, ikinci derecede gerçekliktir Bir düşüncenin anlaşılması ve ya anlamak istenilmemesinin altında bu duygu vardır Fikrinizi anlaşılır kılmak için, karşınızdakinin çıkarına uygun yalanlarla süslemelisiniz Siyaset bilimi bu düşünceden doğmuş olmalıdır sanıyorum Nasrettin hocanın bu konuya uyan bir fıkrasını sizlerle paylaşmak istiyorum Hocaya, tanıdığı birileri ricaya gelirler -Hocam bizim oğlana, filancanın kızını isteyeceğiz -Hayırlı olsun -Kız babası, sizi sever ve sayar Bizimle bir olup kızı ister misin? -Kızı, babasından istemek bana düşmez ki -Sen eşrafsın, hepimizin büyüğüsün, lütfen kabul et -Dediğiniz gibi olsun, peki Ertesi akşam toplanıp, kız evine varırlar Hoş beş ve muhabbetten sonra, Hoca konuya girer ve kız babasına; -Senin büyük kızı, şu oğlumuza istiyoruz Ver kızını sevaba gir , damat kızını severken ömrünce sana dua etsin -Bu ne biçim kız isteme hoca?! Benim, size verilecek kızım yok Kız evinden başları önde çıkarlar Bir zaman sonra hoca duyar ki “Kızı ayni oğlana, başka dünürcü ile vermiş kızın babası” Kızın babasını yakalar bir gün -Yahu, benim istememin nesini beğenmedin de kızı vermedin? -Hocam, sende acayip şeyler söyledin ama Adam “Allah’ın emri, Peygamberin (AS) kavli ile istedi verdim -Ne yani, ben gerçeği söyledim diye vermedin ha Damat, kızına sarıldığında duacın olur inşallah Bu örnek olay, incelemeye ve düşünmeye değer Hocanın doğruyu söylemesinin, işin sonuçsuz olmasına neden olması, kız babasının, süslü sözlerle, gerçeğin üstünün örtülerek, kız istenmesine şartlanmış olmasıdır Neden, doğrulara değil, gizlenmiş yalanlara itibar ederiz? Güç kazanmak için, inanmadığımız sloganlarla, inanmadığımız fikirlerin arkasından gideriz, kendimizin inanmadığı fikirleri, hançeremizi yırtarak savunuruz, neden? Sorumuzun cevabı; “hakkaniyet”, yani adalet duygumuzun gelişememesi, “ben” merkezli çıkarcılığımız olmalıdır Büyümek istemediğimiz için mi çocuk kalıyoruz? |
|