|  | Oyunun Adı Martı |  | 
|  10-24-2012 | #1 | 
| 
Prof. Dr. Sinsi
 |   Oyunun Adı MartıOyunun Adı Martı Oyunun Adı: Martı Yazan: Anton Çehov Çeviren: Nihal Yalaza Taluy NINA - Bastığım toprağı mı öpüyordunuz? Vurmanız, öldürmeniz gerekirdi beni! (Masaya doğru eğilir  ) O kadar yorgunum ki    Biraz dinlensem! Dinlenebilsem    (Başını kaldırır) Bir martıyım ben    Yo, değil    Aktrisim    Öyle değil mi? (Arkadina ile Trigorin'in dışarıda gülüşünü duyar  Silkinir, kulak kesilir  Sol kapıya koşarak anahtar deliğine gözünü yaklaştırır  ) O da burada demek    İyi    Tiyatroya inanmıyordu; hayallerimle alay ederdi hep  Ona bakarak ben de inancımı yitirdim; maneviyatım kırıldı    Aşk üzüntüleri, kıskançlık da bir yandan    Yavrum için korkuyordum hep    Miskinleştim, küçüldüm, oyunum manasızlaştı    Sahnede düzgün yürüyemiyordum; ellerimi ne yapacağımı bilemiyor, sesimi idare edemiyordum  İnsan kötü oynadığını hissedince ne acı duyar, bilemezsiniz! Martıyım ben   Yo    Değil de    Şey, siz o sıralar bir martı vurmuştunuz, hatırlar mısınız? Yaa!   Böyle işte    Gelmiş bir adam, durup dururken, laf olsun diye, yok etmiş kuşcağızı    Tam küçük hikaye konusu    Gene de söylemek istediğim bu değildi  (Alnını uğuşturur  ) Ne diyordum?   Evet, sahneden bahsediyordum  Şimdi öyle değilim artık: gerçek bir artist oldum  Şevkle, coşkunlukla oynuyorum  Kendimden geçiyorum sahnede    Oyunumu, herşeyimi gerçekten güzel, gerçekten değerli görüyorum artık  Buraya geleli beri her yanı dolaşıyorum  Hem yürüyor, hem düşünüyorum; ruhumun günden güne nasıl kuvvetlendiğini duyuyorum  Siz bir şey söyleyeyim mi Kostya, bizim işlerde, sahne olsun, yazı olsun, ün, yaldız, kurduğumuz hayaller değil, sabırlı olmak önemli; buna iyice inandım  Kaderine katlan, inancını yitirme    Şimdi acı duymuyorum artık, ödevimi düşündükçe hayattan korkmuyorum  | 
|   | 
|  | 
|  |