10-23-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Benin Peygamberim Beni Kurtarır - Osmanlı Hikayeleri
Benin peygamberim beni kurtarır
Oruç Reis esir edilmişti Bir süre zindanda kaldıktan sonra çıkartılarak bir gemide küreğe çakıldı Papazlar ve Şövalyeler, İtalyanca, Rumca ve İspanyolca bilen ve sözü sohbeti yerinde plan Oruç Reis ile konuşmaktan zevk alırlardı Şövalyeler ona karşı hürmet duyuyorlardı Sohbet sırasında ona:
-Ey Osmanlı! Sen güzel sözlü bir kişisin Bizim lisanımızı da fevkalade konuşuyorsun Müslümanlıkta ne buldun? Gel bizim dinimize geç! Adı sanı belli bir adam olursun Büyük bir şövalye kaptan yaparız seni,dediler
Oruç Reis:
-Kâfirlerin iyiliği bu mudur? Dinimden dönüp hükümdar olmaktansa müslüman esir kalmayı tercih ederim Şu duvarlardaki resimleri elinizle dizersiniz ve onlara taparsınız Şimdi onları ateşe atsalar veya çölde bir kuyuya bıraksalar, veyahut balta ile pare pare eyleseler, kendilerini kurtarıp halas etmeye kadir değildirler, dedi
Şövalyeler:
-Görelim senin Peygamberin neyler, işte halin malum, dediler
-Benim Peygamberim iki cihan fahridir Bütün evliya ve enbiya ondan şefaat umar Hepsine şefaati o eder Hak teâlâ’nın avni ve inayeti ile gelip beni buradan kurtaracaktır, dedi
Şövalyeler gülerek:
-Hele sen küreği çekmeğe devam et Bu hava ile gönlünü hoş tut Peygamberin seni kürek mahkumiyetinden kurtarsın, dediler
Aradan zaman geçti Bir gün kürek çektiği gemi şiddetli bir fırtınaya yakalandı Dalgaların arasında ceviz kabuğu gibi sürükleniyordu Bu hengamede Oruç Reis’in zincirleri de koptu ve kendisini denize bıraktı Dalgalarla bir müddet boğuştuktan sonra sahile ulaştı Daha sonra arkadaşları ile buluştu ve yeniden denizlere açıldı Bir muharebe sırasında, kendisini esir etmiş olan Şövalyelerden birkaçı, şans eseri Oruç Reis’e esir düştüler Onları görünce yanına getirtti ve şunları söyledi:
-Ben sizlere demedim mi, benim Peygamberim gelir beni kurtarır diye! İşte geldi, kurtardı Varın reisinize söyleyin, ben gene ona varayım, ne kadar demiri varsa vursun, Peygamberimiz bize, Allah’ın izniyle yine yardım eder
|
|
|