Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Sinsi Eğlence > Bir Tutam Hikaye

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
bayram|masal, başka, hikaye, özetleri

Başka Bayram|Masal Ve Hikaye Özetleri

Eski 10-23-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Başka Bayram|Masal Ve Hikaye Özetleri




Başka Bayram

Bir bayram sabahı imiş Günlerden Cuma, aylardan kasım, mevsimlerden de sonbaharmış Havada yağmur bulutları geziyormuş Herkes ve her şey bayram olduğu için çok mutluymuş
O sabah Elif erkenden uyanmış Akşamdan hazırladığı bayramlıklarını sandalyenin üzerinden özenle almış Beyaz çorabını, kırmızı çiçekli pantolonunu, pembe çizgili kazağını önce okşamış, sonra da giymiş Yeşil fiyonklu ayakkabılarını da unutmamış Hemen aynanın karşısına geçip saçını taramış Ortasında kocaman bir gül olan tokasını takıp kendisine gülümsemiş “Merhaba Elif” demiş hefifçe öne eğilerek “Bayramın kutlu olsun
Elif neşeyle etrafında dönmüş Kendisini bayramlıkları gibi yepyeni hissetmiş Sonra odasına göz gezdirmiş Bayram için odasına astıkları rengarenk balonları tek tek saymış “Tam otuz-yedi balon” demiş heyecanla Pencereye doğru koşup yavaşça perdeleri çekmiş Vakit çok erken olduğu için gökyüzü çok aydınlık değilmiş Bir de yağmur bulutları griye boyamış gökyüzünü
Elif gri yağmur bulutlarının bayramını da kutlamış Pencerenin önünde duran çiçeklerine “günaydın” dedikten sonra onların da bayramını kutlamış Bu sırada El odasında bazı fısıldaşmalar duymuş Dikkatle dinleyince odada bulunan her şeyin bayramlaştığını görüvermiş O da bu bayramlaşmaya katılmış Odadakiler Efil’in etrafında dönmüşler, dönmüşler, dönmüşler “Bayramın kutlu olsun Elif” demişler Sonunda hepsi de çok yorulmuş Halının üzerine uzanıp dinlenmişler Elif masasının başına geçip “bir bayram sabahı” resmi çizmeye başlamış Elif resmini çizerken içeriden gelen sesleri duymuş “Uyandılar, uyandılar” diye bağırmış ve koşa koşa annesiyle babasının yanına gitmiş Önce babasına sarılmış, elinden öpüp “Bayramın kutlu olsun babacığım” demiş Sonra da annesine sarılıp onun da elini öpmüş
Efil’e bayram parası vermişler Elif parasını hemen kumbarasına atmış Babası Efil’e “Ben eve dönünce hep beraber bir yere gideceğiz” demiş “Orada bir sürü çocuk var Onların bayramını kutlayacağız Yanımızda onlar için hediyeler de götürürsek iyi olur Sen de düşün ve verebileceğin hediyeler varsa hazırla
Efill babasının dönüşünü beklerken odasında oturup uzun uzun düşünmüş Ama bir türlü ne verebileceğini bulamamış Bir ara yeleklerinden turuncu olanı raftan atlayıp “beni versene” demiş “Bayramda bir çocuğu sevindirmek ne güzel olur” Birden odada bir kargaşa olmuş Herkes “beni de, beni de” diyerek zıplıyormuş Elif şaşakalmış Bütün oyuncaklarını büyük bir çantaya doldurmuş Masal kitaplarını, küçük gelen kıyafetlerini, tokalarını, şapkalarını da başka bir çantaya koymuş Babası geldiğinde Elif hediyeleriyle birlikte hazır bekliyormuş
Kahvaltıdan sonra hiç zaman kaybetmeden Elif annesi ve babasıyla bereber kimsesiz çocukların kaldığı yere gitmişler Orada o kadar çok çocuk varmış ki Elif hayret etmiş Ne diyeceğini bilememiş Bu sırada içinden bir ses ona “Hadi onların bayramını kutla” demiş O an Elif getirdiği çantaları açıp her çocuğa bir hediye vermiş
O gün Elif çok farklı bir bayram görmüş Bayramların başka başka yaşandığını, herkesin bayramının değişik olduğunu anlamış Böyle bir bayramdan sonra Elif kıyafetlerini daha temiz giymeye, oyuncaklarıyla daha dikkatli oynamaya başlamış Çünkü onlara ihtiyacı olan sayısız çocuk olduğunu artık biliyormuş



Alıntı Yaparak Cevapla

Başka Bayram|Masal Ve Hikaye Özetleri

Eski 10-23-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Başka Bayram|Masal Ve Hikaye Özetleri




Kurban Bayramı ve 'Güccük İnek'

Ahmet:

“–Anneciğim, Emre bize gelecek Bu gece bizde kalacak” dedi

Emre’nin sevdiğini bildiğim türden bir kaç çeşit yemek yaptım Görüşmeyeli bayağı bir boy atmış, kocaman delikanlı olmuştu Biraz oturup hal hatır sorduktan sonra yemeğe geçtik Emre, özene bezene hazırladığım yemeklere el sürmeyince, belli etmemeye çalışsam da bozuldum Emre:

“–Teyzeciğim et var ya, ondan yemiyorum” dedi

Bu söz beni daha da şaşırtmıştı Çünkü ete olan düşkünlüğünü iyi biliyordum Emre, bu davranışının altında bir şey aramamdan rahatsızlık duyarak,

"-Anlatayım teyzeciğim” dedi

İlköğretim beşinci sınıfa gidiyordum o zamanlar Biliyorsunuz Ayşe ablam da benden iki yaş büyük İkimiz de çok başarılı sayılmayız, fakat hiç olmazsa liseyi bitirelim diye gayret ediyoruz Bir işe girebilmek için bunun şart olduğuna inanıyoruz Büyük hayallerimiz yok Daha kötü günler gelmesin deyip halimize şükredenlerdeniz

Depremden önce babam, inşaat kalfasıydı Kimseye muhtaç değildik Hatta babam yaptığı, kooperatif evlerinden bir de daireye girmişti “Altı, yedi aya kalmaz, evimize taşınırız” diye hayaller kuruyorduk Kaba inşaatı çoktan bitmiş, evin şekli ortaya çıkmıştı Ben odamın duvarına asacağım süsler yaptım Annem dantel masa örtüleri… Kaç kere bakmaya gitmiş, hayalimizde aldığımız eşyaların yerini kaç kere değiştirip durmuştuk Derken 17 Ağustos’ta korkunç bir sallantıyla uyandık Çok şükür ne bizde ne de yakın çevremizde bir şey yoktu Boş arsaya tüm mahalle toplandık Biraz korku kalmıştı yüreğimizde ama güle oynaya sabahladık Elektriklerin gelmesi ile radyo ve televizyonlardaki korkunç gerçek, yüreklerimize çığ gibi düştü Tüm ülkem gibi bu korkunç felaketin getirdiği yıkım ve kıyımla, harap olduk Naklen izlediğimiz kurtarma çalışmalarında yaralılarla yaralandık, ölenlerle defalarca öldük Elimizden gelen bir şey yoktu Devlet baba, harıl harıl yaraları sarmaya çalışıyordu

Bizim evimiz yıkılmadı Kimseye de bir zarar gelmedi Farklı yaralandığımızın farkına, yaralarımız derinleştikçe vardık Depremle birlikte inşaatlar durmuş, babam işsiz kalmıştı Ekonomik krizle de ikiye katlandı yokluklarımız Televizyonlarda gördüğüm kadarıyla, bazı insanlar hiç etkilenmemişti Bar ve pavyonlarda zil zurna sarhoş oluncaya kadar içiyor, milyarlarca lira harcıyorlardı

Biz ev kirası elektrik, su ne kadar kısmaya, azaltmaya çalışsak olmuyor babamın arada bir bulduğu, tadilat işlerinden kazandığı, evi geçindirmeye yetmiyordu Devir hesap devri deyip, telefonu kapattırdık Ampulleri daha küçük taktık Annem bir evde 120 milyona iş bulmuştu Babamın da eline yaklaşık o kadar geçiyordu Fakat Kasım ayından sonra babam bir tek işe gidemedi Kış boyunca hiç iş çıkmadı Ümitlenerek gidiyor, üzülerek geri dönüyordu “Çoluk çocuğum gözümün önünde aç açık kalıyor, elimden bir şey gelmiyor, keşke ölsem” gibi kötü kötü laflar edip duruyordu İş için çalmadığı kapı kalmamıştı

Ramazan bayramına bir kaç gün kalmıştı Şubat ayının bir Pazartesi günü babam, eve sevinçle geldi Bir iş bulmuştu Üstelik sigortalı “Evraklarını tamamla gel” demişler Sevinçle haber verip uçar gibi çıktı “Bugün yetiştirmeliyim” diyordu

Bir kaç saat sonra karşı komşumuz telaşla içeri girdi Yüzünde ürküten bir ifade vardı

“–Korkmayın ama babanız küçük bir kaza geçirmiş” dedi

Hastaneye gittiğimde babamın yüzü sapsarıydı Kol ve bacağı alçıya alınmıştı Kırmızı ışıkta süratle gelen bir araç çarpmıştı Biz sağ oluşuna dua ederken babam, gözlerinden akan yaştan utanıyor gizlemeye çalışarak:

“–Neden ölmedim, yükünüzü arttırdım” diyordu

Bir müddet sonra babam eve çıktı Sobamız yanmıyordu, evimiz soğuktu Babamın dişlerinin birbirini dövüşünü üzülerek seyrediyordum Bir kaç komşu belediyeye telefon ederek bize kömür istemişler Yok denilmiş Önceden kayıt olmak gerekirmiş Okulda da yardım dağıtılıyordu Anneme:

“–Ben de isteyeyim mi?” diye sordum Annem:

“–Sakın ha oğlum! Durumumuz belli; verirlerse kabul ederiz, sakın kimseden bir şey istemeyin” dedi

Başka zaman ben de gurur meselesi ederdim Ama şimdi çok farklıydı Yakıp etrafında toplanacağımız sobaya ihtiyacımız vardı Babam buz gibi evde nasıl hasta yatardı?

‘Şekersiz’ şeker bayramımız gelip de geçmişti bile Şekere olan düşkünlüğüme rağmen, pek üzülmedim Böyle küçük şeylerin üstesinden gelmeliydik Üstelik ben erkektim İşte tüm zorluklara rağmen hava biraz daha ısınmış, babamın kolundaki, alçı alınmıştı Bacağı hala alçıdaydı İşte kurban bayramı da gelmişti İçimden oniki daire var bizim apartmanda, birçoğu da kurban kesecek Nasılsa bize de verirler; Annem sevdiğim et yemeklerinden pişirir, diyordum Ben pencereden seyrederken, karşıdaki boş arsada, kurbanlar kesildi, yüzüldü, leğenler dolusu evlere taşındı Her kapı çalışında, ‘kurban payı’ diye koştum Her kapı açılışında, evlerde kavrulan etlerin mis kokuları evimizin içine kadar davetsiz yayıldı Bir tek pay gelmedi

Babaannem köyden telefon açmıştı Komşu evinden konuşurken, sesim ona iyi gitmemişti Israr ve telaşla sordu: ‘Baban mı kötüleşti?’ diye

“–Yok” dedim “Bize kurban payı vermediler

Yaz aylarında babaanneme giderdik Adına ‘Güccük’ dediği bir kara ineği, beş altı da tavuğu vardı ‘Güccük-müccük ama sütü iyi” derdi Sağarken ona türküler söylerdi “Bu sene kısır, inşallah seneye kuzulayacak” diye ümit ederdi

“–Deden, ihtiyar nasıl dursun katıksız” derdi Bir tas ayran içti mi başka bir şey istemezmiş

Bayramın üçüncü günüydü Sabah erkenden kapı çalındı Babaannemdi! Koşup karşıladık Ağlayarak sarıldı bizlere “Kuzularım, kuzularım” diyordu Size çok et getirdim Evinde ne varsa hemen hepsini kapıp gelmişti Buzdolabını tıka basa etle doldurduk Ablam acele acele doğradı Etlerin pişerken çıkardığı cızırtılardan saldığı mis gibi kokular, iki gündür kabaran iştahımı daha da körüklüyordu Ağzım sulanarak dolanıp durdum ocağın etrafında Sofra beklemeye tahammülüm kalmamıştı Çatalı alıp batırdım Üfürerek ağzıma alıyordum ki, babamın, babaanneme:

“–Ah anam ahh! Neden kestin güccük ineği? Ağzınız kuruya kaldı” diyen sözleri çalındı kulağıma

Midemin kalkıp, başımın döndüğünü hissettim Elimdeki çatalı bırakıp koşarak dışarı çıktım Dedemin katığı, babaannemin umudu, türküler yakarak sağdığı Güccük, benim canım et istedi diye mi kesilmişti? Sofra kurulduğunda kolumdan çekip ısrarla oturttular Yine batırdım çatalı isteksiz ve utanarak Boğazıma bir şeyler tıkanıyordu Gözümden yaşlar boşaldı Ne oldu neyin var diye sordukları telaşlı sorularına

“–Dişim çok ağrıyor, dişimmm…!” diye karşılık verdim


Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.