Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Sinsi Eğlence > Bir Tutam Hikaye

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
ali, efsanesi, göl, halk, hikayesi, yöresel

Ali Göl Efsanesi - Yöresel Halk Hikayesi

Eski 10-23-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Ali Göl Efsanesi - Yöresel Halk Hikayesi




Ali Göl Efsanesi

Yöre: Elbistan / Kahraman Maraş

Nurhak dağlarının tepesindeki krater gölü, yörede oli Gol olarak anılır Göle “ALİ” adını veren yöre halkı, bu ismi bir efsaneye dayandırır, söylenceye göre; yörede yaşayan Ali adlı çoban, beyin kızına sevdalanır, kız da çobanı sevmektedir Bey, günün birinde durumu öğrenir, çobanı çağırtır, Nurhak Dağları'nda bir kış geçirirse kızını ona vereceğini söyler Çoban, atını dağa sürer, günümüzde Ali Göl’ ün çevresindeki bir mağaraya sığınır Bir süre dağ koşullarına dayanır; ama sonra ölür

Rivayete göre sığındığı mağaranın duvarlarındaki yazılarda Çoban Ali’nin ölüm nedeni şöyle açıklanmaktadır; “Açlıktan, susuzluktan değil, dağların uğultusundan öldü” İnanışa göre mağaranın önündeki oyuk taş Çoban Ali’nin atının yemliğidir O günden sonrada mağaranın yakınındaki göle ALİ GÖL’ü denir

Bu “ALİ GÖL” efsanesinin bir de ikinci hikayesi vardır:

Eski devirlerde Elbistan'a hakim olan iyi idaresi ile ün salmış bir bey vardı Bey, kendinden sonra beyliğin devamı ve bekâsı için kız ve erkek çocuklarının yetişmesine son derece önem verir, onları idârî, siyâsî ve askerî alanda yetiştirmeğe çalışırdı

Bu nedenle üç kızı ehliyetli kişilerden ders alır, savaşın bütün inceliklerini öğrenerek iyi ata biner ve güzel kılıç kullanırlardı Babaları, bazı savaşlara tecrübeleri artsın diye beraberinde götürürdü İşte böyle bir savaş anında, askerler içerisinde yiğitliği ve kahramanlığı ile ün salan bir asker, tehlikeli durumda beyin'in küçük kızını kurtarmış ve savaş dönüşünde ilişkileri devam ederek aşık olmuştu Gel gör ki “Bey kızı, bey oğluna layıktır” Fakat aşk, ferman dinlemez Çeşitli aracılarla beyin gönlü hoş edilir Kız, evet demesine der, ama; bir de evleneceği kişinin bütün oba halkına yiğitliğini, cesaretini duyurmasını ister ve şu şartı ileri sürer Der ki: “Nurhak dağında Ali Göl yakınında bir mağara vardır, benimle evlenecek kişi o Mağarada kırk gün beklemeli

Bunu duyan yiğit delikanlı, atıyla beraber mağaraya varır Hâlen mevcut olan mağarada ancak otuz iki gün kalabilir Kırk gün geçtikten sonra dönmeyince aramaya çıkarlar ve mağarada atıyla birlikte ölüsünü bulurlar Neden öldüğü uzun süre araştırılır Nihayet mağara kapısında bulunan taşta şu yazıya rastlanır; “BEN VE ATIM NE AÇLIKTAN NE KORKUDAN ÖLDÜK, BİZ İNİLTİDEN ÖLDÜK” sözü geçen mağara, hâlen mevcut olup, sonuna kadar gidilememekte ve kulakları tırmalayıcı bir uğultu, sonuna gitmeye engel olmaktadır Halk, bu mağaraya inleyen mağara demiş ve çevre köyler tarafından kutsal sayılmıştır

Bir rivayete göre de gölün adı, Çoban Ali’den değil; Hz Ali'den gelmektedir Birgün Hz Ali'nin yolu buraya düşer, azık torbasındaki son kırıntıları Nurhak dağının kuzeyine, suyunu da güneyine döker Bu nedenle dağın kuzeyi ovalık, güneyi de sulaktır



Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.