10-23-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Sedef Çiçeği|Masal Ve Hikaye Özetleri
SEDEF ÇİÇEĞİ
Mahkeme salonunda, seksenlerindeki yaşlı çiftin durumu içler acısıydı Adam inatçı bakışlarla suskun, Nine'nin ağlamaktan iyice çukurlaşmış gözleri ve keskin çizgileriyle bıkkın bakışları süzüyordu etrafını  Ve hakimin tokmak sesiyle sustu uğultu ve tok sesiyle, sözü yaşlı kadına verdi, hakim  
"Anlat teyze neden boşanmak istiyorsun  ?" Yaşlı kadın derin bir nefes çektikten sonra baş örtüsüyle ağzını aralayıp, kısılmış sesiyle konuşmaya başladı  "Bu herif yetti gari, 50 yıldır bezdirdi hayattan  "
Sonra uzunca bir sessizlik hakim oldu mahkeme salonunda  Sessizlik bu tür haberleri her gün manşet yapan gazetecilerden birinin flaşıyla bozuldu, kim bilir nasıl bir manşet atacaklardı, yaşanmış 50 yılın ardından  Çok sayıda gazeteci izliyordu davayı, kadın neler diyecekti Herkes onu dinliyordu Yaşlı kadının gözleri doldu  Ve devam etti  
"Bizim bir sedef çiçeği vardı, çok sevdiğim  O bilmez  50 yıl önceydi O çiçeği bana verdiği çiçeklerin arasından kopardığım bir yaprağı tohumlamıştım, öyle büyüttüm Yavrumuz olmadı, onları yavrum bildim  Bir süre sonra çiçek kurumaya başladı O zaman adak adadım  Her gece güneş açmadan önce bir tas suyla sulayacağım onu diye  İyi gelirmiş dedilerdi  50 yıl oldu, bu herif bir gece kalkıp bir kere de bu çiçeği ben sulayayım demedi  Ta ki geçen geceye kadar  O gece takatim kesilmiş Uyuyakalmışım  Ben böyle bir adamla 50 yıl geçirdim  Hayatımı, umudumu her şeyimi verdim  Ondan hiçbir şey göremedim Bir kerecik olsun, benim bildiğim görevlerden birisini yapmasını bekledim   Onsuz daha iyiyim, yemin ederim"
Hakim, yaşlı adama dönerek ; "Diyeceğin bir şey var mı baba" dedi
Yaşlı adam bastonla zor yürüdü kürsüye, o ana kadar suçlanmış olmanın utangaçlığını hissettiren yüz ifadesiyle hakime yöneldi
"Askerliğimi, reisicumhur köşkünde bahçıvan olarak yaptım, o bahçenin görkemli görünümüyle büyümesi için emeklerimi verdim  Fadime’mi de orada tanıdım  Sedefleri de  Ona en güzel çiçeklerden buketler verdim  O çiçeklerle doludur bahçesi  Kokusuna taptığım perişan eder yüreğimi  İlk evlendiğimiz günlerin birinde boyun ağrısından onu hekime götürdüm  Hekim çok uzun süre uyanmadan yatarsa boynundaki kireç sertleşir, kötüleşir dedi Her gece uykusunu bölüp, uyansın, gezinsin dedi  Hekimi pek dinlemedi, bizim hatun  lafım geçmedi  O günlerde tesadüf bu çiçek kurudu  Ben ona gece sularsan geçer dedim Adak dilettim  Her gece onu uyandırdım Ve onu seyrettim  O sevdiğim kadının yavrusu bildiği çiçekleri sularken seyrettim  Her gece o çiçek ben oldum  Sanki  Ona bu yüzden tapabilirdim  " dedi adam o yaştaki bir adamdan beklenmeyecek ifadelerle  
"Her gece o yattıktan sonra uyandım  Saksıdaki suyu boşalttım  Sedef gece sulanmayı sevmez, hakim bey Geçen gece de  Yaşlılık Ben de uyanamadım Uyandıramadım  Çiçek susuz kalırdı amma, kadınımın boynu yine azabilirdi  Suçlandım Sesimi çıkartamadım  "
O an Mahkeme salonunda her şey sustu  Ertesi sabah gazeteler "Sedef susuz kaldı" diye yine yalnızca neticeyi haber yaptılar  
|
|
|