Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Sinsi Eğlence > Bir Tutam Hikaye

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
hikaye, hikayesi|masal, yusufun, özetleri

Yusuf'un Hikayesi|Masal Ve Hikaye Özetleri

Eski 10-24-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Yusuf'un Hikayesi|Masal Ve Hikaye Özetleri




YUSUF’UN HİKAYESİ

Kanallarında kuğuların, martıların ve ördeklerin gezindiği, güvercinlerin bu gezintiye kıyılardan eslik ettiği, yemyeşil meralarında mübarek hayvanların tesbih ederek dolaştıkları bir köy kadar şirin küçük bir ülke olan Hollanda'da Müslüman olmuş bir Hollandalı ile tanıştık
Yeşil gözleri, beyaz teni ve kumral saçlarıyla tipik bir Hollandalıyı, pırıl pırıl bir çehreyle görmek pek alışılmış bir şey değildir Bir arkadasın evindeki sohbette karsılaştığımız bu "milyonda bir" talihliyle konuşmaya başladık:
- İsminiz?
- Yusuf
- Maşaallah Peki, niçin bu ismi tercih ettiniz?
-Yusuf Aleyhisselâm'ı kuyuya atmışlar Annem babam da beni 15 yaşımda sokağa attı
Bir anne ve babanın hayatlarını daha iyi yasamak için evlatlarına tekmeyi yapıştırmalarını biz istesek de anlayamayız Ama o böyle şeylerle çok karsılaştığını ima edercesine, dudağında acı bir tebessüm, bir tekme işareti yaparak anlatıyordu nasıl evden atıldığını
- Peki ya sonra?
- Sonra ben çok kötü islere girdim, hapishaneye düştüm Allah'a dua ediyordum, "Allah'ım ne olur kurtar beni, hangi din güzelse onu seçtir bana" diye Havasının soğuk, binalarının soğuk, insanlarının soğuk olduğu bu ülkede böyle bir manzarayla karsılaşmak, sarp yamaçlarda tek tük biten çiçeklerle karsılaşmak kadar hayret vericiydi Hapisten çıktıktan sonra dinleri araştırmaya başladım Bir gün Müslümanlar'ın daveti üzerine gittiğim bir sohbette masanın üzerinde Kur'ân'i gördüm Kur'an âdetâ konuşuyor, "Oku, oku beni" diyor, bir mıknatıs gibi beni kendisine çekiyordu Daha sonra aldığım Kur'ân meâlini okudukça gözüm gönlüm açıldı ve hidayet bana nasip oldu
Yusuf Müslüman olduktan sonra İslâm'ı yasamak için çok gayret sarf etmiş; fakat maalesef etrafındaki eski kötü arkadaşları onun peşini bırakmamışlar Yalnız kalan Yusuf eski günahlara meyleder gibi olmuş İçine tekrar düştüğü zulmetlerden nasıl bir ikazla çıkarıldığını Yusuf söyle anlattı:
- Tekrar günah islemeye başladığım zaman kendimi ateşin içine düşmüş gibi hissettim Sanki vücudum yanıyordu Garip şeyler duymaya başlamıştım: "Inneke fî zulümât" (Sen karanlıklardasın) sesi kulaklarım-da yankılanıyordu Ne zaman gözüm harama kaysa "Innallahe semîan basîra" (Allah herşeyi işiten ve görendir) sesini duyuyordum
Bundan sonra Yusuf bu çevreyi terk etmesi gerektiğine karar verir
Bu arada bir gün, terasa bıraktığı motosikletinin üzerine komşusunun çocuğu çıkar, çocuk düşer ve ayağını incitir Yusuf ise evde her şeyden habersiz, yeni sünnet olmuş, Yalnız basına kalmaktadır:
- Birden yine bir ses işittim: "Yusuf, kalk Allah'a dua et, seni öldürmeye geliyorlar" Ben de dua ettim: "Allah'ım, su su arkadaşları benim evime gönder" dedim
Psikolojik rahatsızlıkları olan komşusu, birkaç kişiyi yanına alıp elinde bir zincirle kapıya dayanmış Tam o sırada isim isim saydığı o arkadaşları gelmiş, kendisini kurtarmışlar
Yusuf, hayatinin düzene girmesi için Müslüman birisiyle evlenmesi gerektiğini düşünmüş O sıralarda evliliğiyle alâkalı üç rüya görmüş Birincisinde bir arkadaşıyla birlikte uçakla Türkiye'ye gidiyorlar İkincisinde hanımının evini, kendisini ve isminin Fatma veya Fadime olduğunu, üçüncüsünde ise hanımıyla babası arasında bir tartışmayı görüyor
Aradan bir müddet geçtikten sonra bir Türk arkadaşı, evlilik hususunda kendisine yardımcı olmak istediğini söylüyor ve birlikte uçakla Türkiye'ye gidiyorlar Konya'da birkaç kişiyle görüşüyor, fakat Yusuf rüyasındaki evi ve hanımını bulamıyor Daha sonra bir köyden bir ailenin kızıyla görüştürmeye karar veriyorlar Yusuf arabayla köye geliyor ve daha arabadan inmeden kızın ismini soruyor Fatma olduğunu, bazen de Fadime diye hitap ettiklerini öğrenince sevincinden "Allahu Ekber!" deyip sıçrıyor Evde, müstakbel gelinin ikram ettiği kahveyi içerken çok utandığını, buram buram terlediğini söyledi Eski hayatini düşününce, onu değiştiren dinamiklerin ne kadar sağlam olduğunu bir kez daha tasdik ettik
Evlilikten sonra gördüğü rüyalardan hanımına da bahsetmiş Hatta babasıyla aralarında geçen tartışmayı bile cümle cümle nakletmiş Hanimi da: "Sen nereden biliyorsun bunları" diye şaşkınlığını ifade etmiş Kaderin garip bir cilvesi olarak kendisi de hep Avrupalı bir Müslüman'la evlenmek için dua edermiş
Yusuf basından geçen bir hâdiseyi daha anlattı:
- Bir gün Almanya'daki bir arkadaşımı çok özledim Fakat bende adresi yoktu Yine de Almanya'ya gittim Bir taksiye bindim ve taksiciye beni herhangi bir camiye götürmesini söyledim Caminin önünde inip kaldırımda yürürken arkamdan bir ses işittim: "Yusuf, ne arıyorsun burada?" Arkadaşım bana sesleniyordu
Bu tür garip hâdiselerden ve daha önceleri duyduğu seslerden oldukça etkilenmiş olmalı ki, bir ara doktoruna bunların sebebini sormuş Doktor, halüsinasyon deyip geçiştirmiş Bize de sebebini sordu: "Samimiyet ve ihlas" dedik
Samimiyetle çevresine de oldukça tesir etmiş Bir gün bir Türk arkadaşına: "Sen cuma Müslüman'ısın" demiş Arkadaşı böyle bir şeyi, sonradan Müslüman olmuş birinden işitince vurulmuşa dönmüş Aradan çok geçmeden o da beş vakit namaz kılmaya başlamış
Bir gece rüyasında şeytanı görmüş, söyle anlattı rüyasını:
- Elinde süslü süslü yüzükler vardı İnsanlar sıraya girmiş elini öpüyordu Ama ben öpmedim
Yusuf, dünyanın sûrî ve fânî güzelliklerinin insani tatmin edemeyeceğini idrak etmiş ?imdi dünyaya değil, Allah'a teslim olmuş kardeşlerini hararetle kucaklıyor
Hayatin geçmiş ve gelecek aynaları arasındaki yansımaları kaderî cilveler halinde ruhunda tezahür etmiş İlkokula giderken Arapça harfleriyle "Allah", "Allah" yazdığını şimdilerde fark ettiğini söyledi
Batı dünyasında eski Yusuf gibi, arayış içinde çok insan var Her gün belki yüzlerce insan İslâm'ı öğrenmek için belli yerlere müracaat ediyor
Fakat maalesef, bu yerlerdeki insanların çoğu ya dili veya dini bilmiyor Yetişmiş insanların açacakları kültür merkezlerinin büyük inkişaflara vesile olacağı çok açık Almanya'da 8 yaşında bir Alman çocuğu kendi yaslarında bir Türk çocuğunun irşadıyla İslâm'ı benimsemesi ve ağabeylerinin kaldıkları bir ışık eve gidip gelmeye başlaması (o ne anlattı, diğeri ne anladıysa!), bir İngiliz'in Kocatepe Camii'ni gördükten sonra İslâm'ı hayatına hayat yapması, ABD'de bir Amerikalının kendisine hiçbir şey telkin edilmediği halde şahit olduğu samîmî havayı teneffüs edip muhterem bir zatin önünde Müslüman olduğunu ikrar etmesi ve "Bu yüzde, bu gözlerde yalan yok" diyerek, hıçkıra hıçkıra ağlaması gösteriyor ki, bu kadar gayretle bunlar oluyorsa, himmetlerimiz şahlanınca, Allah kim bilir neler gösterecek?



Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.