|
![]() ![]() |
|
Konu Araçları |
celaleddini, hazretleri, hikayeleri, mevlana, osmanlı, rumi |
![]() |
Mevlâna Celâleddin-İ Rumî Hazretleri - Osmanlı Hikayeleri |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Mevlâna Celâleddin-İ Rumî Hazretleri - Osmanlı HikayeleriMevlâna Celâleddin-İ Rumî Hazretleri O ki; irfan semâsının yıldızı, hakikat ufkunun batmaz güneşi ![]() ![]() ![]() O ki; aşk denizinin en parlak incisi, muhabbet kervanının başı, Hak dostlarının gözünün nûru ![]() ![]() ![]() İç gözlerine ilâhî hikmet sürmesi çekilen ve bir ömür boyu okyanuslar gibi çağlayan eşsiz velî ![]() ![]() ![]() Belh şehrinde cihan toprağına bir çiğ tanesi gibi düştü ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sanki bir top inciden meydana gelmiş, her azasından nur ve ışık fışkıran, bakışı insanın içini yakan ay yüzlü bir çoçuktu ![]() ![]() ![]() Çok sevdiği babasının vefatından sonra Mevlâna Hazretleri, kendisini tamamen ilim yoluna verdi ![]() ![]() ![]() Artık tefsir, hadîs, fıkıh, usûl ve kavaide tamamen vâkıf, yüksek bir âlim olmuştu ![]() ![]() ![]() Birgün ![]() ![]() ![]() ![]() Mevlâna Hazretleri, medresesinden çıkmış, geyik bacaklı bir ata binmiş evine gidiyordu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() - Ey Müslümanların Efendisi! Söyle bana Allah'ın Resûlü mü daha büyüktür yoksa Bâyezid-i Bistâmî mi? Mevlâna bu haykırışın ve bu sualin dehşetinden atın üstünden düşecek gibi oldu ![]() ![]() ![]() - Ey adam, sen neler söylüyorsun? Bâyezid ümmetten bir kimsedir; Allah'ın Resûlü ise âlemlerin ve âdemlerin efendisi ![]() Şems-i Tebrizî'den başkası olmayan bu garip adam daha hiddetle bağırdı: - Ya niçin peygamberler peygamberi her an: "Biz seni lâyıkıyla bilmedik Yâ Rabbî" dediği hâlde Bâyezid: "Ben noksandan beriyim ve şanım pek yücedir ![]() ![]() Mevlâna'nın dudakları bir yay gibi gerildi ![]() - Çünkü, Nebîler Nebîsinin mübarek kalbi sahili bulunmaz bir denizdir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Mevlâna Celâleddin-î Rûmî'yi can kulaklarıyla dinleyen Şems, birden yıldırım çarpmış gibi titredi ![]() ![]() ![]() Mevlâna derhâl atından inip Şems'in başını kucağına aldı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Şimdi ikisi de çırpınan alev gibi dalgalanıyorlardı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Hazretî Mevlâna'nın havuz kenarında oturduğu bir gündü ![]() ![]() ![]() Yanında birtakım kitaplar vardı ![]() - A yol eri, bunlar ne cins kitaplar? Mevlâna cevap verdi: - Bunlara dedi-kodu derler! Şems-i Tebrizî'nin gözlerinde müthiş bir ışık belirdi ![]() ![]() Mevlâna Hazretleri, tarifi imkânsız bir telaşa düştü, yüzü ıstırap çizgileriyle damar damar gerildi ve gayr-i ihtiyari bağırdı: - Ey benim güneşim, ne yaptın? Bunlar bana atalarımdan kalmış şeylerdi ![]() ![]() Şems Hazretlerinin dudaklarında çiçek çiçek bir tebessüm belirdi ![]() ![]() ![]() ![]() Mevlâna hayran hayran baktı ve haykırdı: - Ey hayat ışığım, bu ne hâldir? Şems deniz deniz çağlayarak anlattı: - Buna da zevk ve halet derler; ya sende bundan eser var mı? Mevlâna boynunu büküp mırıldandı: - Ne gezer! ![]() ![]() ![]() O andan itibaren Mevlâna'nın gönlüne bir başka ateş düşüverdi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bir gün, Hazret-i Mevlâna aşıklarından birine dedi ki: - Hazır ol bu gece sana geleceğim! O da gönül gönül çırpınarak: "Ah yüce sultanım, beni ihya edersiniz!" dedi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Akşam oldu ![]() - Siraceddin, sen bana bakma git yat! Siraceddin ne yapabilirdi ki? Baş kesip "eyvallah" dedi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() - Sultanım, sabahlar oldu; bir nefes olsun dinlenin! |
![]() |
![]() |
![]() |
Mevlâna Celâleddin-İ Rumî Hazretleri - Osmanlı Hikayeleri |
![]() |
![]() |
#2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Mevlâna Celâleddin-İ Rumî Hazretleri - Osmanlı HikayeleriMevlâna, îmân aynası berrak yüzünü Siraceddin'e döndürdü, elini uzatıp sırtını okşadı: - İyi ama, eğer biz de uyursak bu kadar uyuyana kim deva eder? Aşk sultanı Mevlâna, çocukların bile gönlünde taht kurmuştu ![]() ![]() ![]() Bir gün yine bir sokaktan geçiyordu ![]() ![]() ![]() - Dur ey Hüdavendigâr! İşte oyunum bitiyor ![]() Hazret-î Mevlâna olduğu yerde çakılıp kaldı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() - Artık gidebilir miyim, ey çocuğum? Çocuk başını salladı: - Gidebilirsin! Ve Mevlâna tatlı tatlı gülümseyerek oradan uzaklaştı ![]() Peygamberler Peygamberinin yüksek ahlâkından bir numune göstermiş bulunuyordu Mevlâna ![]() ![]() Bir bahar sabahıydı ![]() ![]() ![]() Çemenin fezasında kuşlar uçuşuyor, altın başaklı lâleler yakut gibi parlıyordu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İşe bakınız ki; Yüce Sultan'ın önünde bir çoban yürüyordu ![]() - Ey adam, Mevlâna'nın aşkına bana biraz ekmek ver! Bu sözü Mevlâna da işitmişti ![]() ![]() - Ey kör, al şu dinarı da elindeki kemeri bana ver! Âmâ, başını bir aslan gibi dik tutarak haykırdı: - Bin dinar da versen yine onu sana vermem! Ben onu boynuma bağlayıp birlikte mezara götüreceğim! Ahi çoban beynine yıldırım düşmüş gibi çarpıldı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() - Rabbim, Rabbim! Bu kemerin sahibi hakkı için beni bu bel kaydından kurtar ![]() ![]() Hâle bakınız ki; Ahi çobanı da o gece uyku tutmamıştı ![]() - Aksaray kapısındaki kör dünyadan el yudu, gerçek hayata geçti! Ahi çoban, birden yatağından fırladı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Allah'ın sevgililerinin eteğine sarılanlara ne mutlu! ![]() ![]() ![]() Gece ile gündüz, tatlı ile acı, soğuk ile sıcak, kuru ile yaş, iyi ile kötü nasıl birbirinin zıddı ise, bazı insanlar da hidayet ışığının zıddı olmuşlardır ![]() Şemseddin Mardinî isimli kişi de böyle bir bahtsızlığa düşmüştü ![]() ![]() Bir gece yatağına uzanmış yatıyordu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Mardinî huzura varıp selâm verdi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() - Ey kokusu güzel Peygamber! Ey eşi bulunmaz tek inci! Senin şefaatine nail olmak için nice zamandır çalışmaktayım ![]() ![]() Nihayetsiz olan Mülkün Seyyidi ve Kevser havuzunun sahibi olan Cenab-ı Mustafa (S ![]() ![]() - Dediklerin doğrudur ![]() ![]() ![]() ![]() Şemseddin ölüm terleri dökmeye başladı ![]() ![]() ![]() - Kim o? Şemseddin Mardinî inledi: - Günahına tevbe etmek isteyen biri ![]() Kapı derhâl açıldı ![]() - Ey Hûdâ'nın has kulu! Beni affedebilecek misin? Gönül Sultanı Cenab-ı Mevlâna gülüyordu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Şimdi Mevlâna'nın dizinin dibinden ayrılmıyordu ![]() "Ey heva ve hevesi derununda tazeleyen kimse! Îmânını tazele ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
|