|  | Fatih İn Hocası Molla Hüsrev - Osmanlı Arşiv |  | 
|  10-24-2012 | #1 | 
| 
Prof. Dr. Sinsi
 |   Fatih İn Hocası Molla Hüsrev - Osmanlı ArşivFatih’in Hocası Molla Hüsrev-Osmanlı Arşiv Molla Hüsrev Fıkıh Alimi , Üçüncü Osmanlı Şeyhülislamı  (Ö  1480) Gerçek adı Muhammed bin Feramuz (Feramerz)’dir  Hanefi mezhebi fıkıh alimidir  Sivas ile Tokat arasındaki Kargın köyünde doğmuştur  Doğum tarihi bilinmemektedir  Babası, bir Fransız subayıdır ancak daha sonra müslüman olmuştur  Molla Hüsrev kızını Osmanlı emirlerinden Hüsrev adında bir kişiye verdiği de bilinmektedir  Babasının genç yaşta ölmesi üzerine, eniştesi Hüsrev Beyin yanında kalıp, burada büyümüştür  Bu sebeple Hüsrev kayını diye çağırılmıştır  Daha sonra kayını kelimesi kaldırılarak, Molla Hüsrev adıyla meşhur olmuştur  Molla Hüsrev; orta boylu, gür sakallı, kıymetli elbise giyen, başında küçük bir sarığı olan, heybetli, tevazu sahibi bir kişilik olarak bilinmektedir  Kendisinin güzel ahlak sahibi, vakur, yüksek ilmiyle İslam dinine uymakta gayretli ve titiz olduğu da bilinmektedir  Molla Hüsrev bu sebeplerden dolayı zamanında, halkın ve devlet adamlarının sevgisini ve hayranlığını kazanmıştır  Burhaneddin Haydar Hirevi ve zamanının diğer alimlerinden dersler almıştır  Tahsilini tamamladıktan sonra Edirne’de Şah Melik Medresesinde ve sonra da kardeşinin ölümüyle boşalan Çelebi Medresesinde öğretmenlik yapmıştır  Sultan İkinci Murad devrinde Varna Savaşından önce, 1429 (Hicri 832) senesinde Kadıaskerliğe tayin edilmiştir  Molla Hüsrev, Fatih Sultan Mehmed tahta geçince de bu göreve devam etmiştir  Sultan İkinci Murad tahttan indiğinde , yerine oğlu Fatih Sultan Mehmed geçmiştir  Ancak düşmanları,yeni sultanı çocuk yaşta görüp, bir takım huzursuzluklar çıkarmak istemişlerdir  Bunun üzerine İkinci Murad tekrar tahta geçmiş ve Sultan Mehmed’i Manisa’ya göndermiştir  ilim adamlarından çoğu, birer bahane ileri sürerek, Manisa’ya gitmek istememişlerdir  Molla Hüsrev ise kadıaskerlikten istifa ederek, Şehzade ile birlikte Manisa’ya gitmeye karar vermiştir  Şehzade olan Mehmed ise onun bu kararını duyunca; Vazifenize devâm edin, zîra memleketin size ihtiyacı var  dediyse de, Molla Hüsrev kendisine Manisa’ya giderken sizi yalnız bırakmam uygun olmaz, müsaade buyurun geleyim  diyerek samimiyetini bildirmiş ve birlikte Manisa’ya gitmişlerdir  Şehzade Fatih Sultan Mehmed burada Molla Hüsrev’den dersler almıştır  Fatih Sultan Mehmed tekrar tahta geçince, Molla Hüsrev’de İstanbul’a gelmiştir  İstanbul’da Galata ve Üsküdar kadılıklarına tayin edilmiştir  Bu arada Ayasofya öğretmenliğini de yürütmüştür  Bir ara Bursa’ya gidip bir medrese kurarak ilim öğretmekle meşgul olduğu sırada, Fatih Sultan Mehmedtarafından İstanbul’a davet edilerek, 1460 (Hicri 865) yılında şeyhülislamlığa tayin edilmiştir  Molla Hüsrev, yirmi sene boyuncu bu görevi yürütmüştür  Fatih Sultan Mehmed , Molla Hüsrev için Zamanımızın Ebu Hanife’sidir diyerek sevgisini belirtmiştir  Molla Hüsrev, birçok öğrenci yetiştirmiş fıkıh alimi olduğu gibi, bir şair olarak da tanınmıştır  Molla Hüsrev, önceki alimlerin kitaplarından da her gün iki yaprak yazmayı adet haline getirmiştir  Öldüğü zaman zaman geriye bıraktığı eserlerinde kendi el yazılarıyla yazılmış pekçok eserler bulunmuştur  Molla Hüsrev 1480 (Hicri 885) senesinde İstanbul’da vefat etmiştir  Cenaze namazı Fatih Camiinde kılındıktan sonra Bursa’ya götürülüp, Emir Sultan’ın kabrinin doğusunda kendi yaptırdığı medresenin bahçesine defnedilmiştir  Mezar taşında; (Menbâ-ı İlmühüner, Vâris-i ulûmü Hayr-il-beşer, Fazlı mürşîdi eser, Sâhib-üd-Dürer vel-Gurer Mevlânâ Muhammed Hüsrev) kitabesi bulunmaktadır  Hayatını ilim öğretmek ve yazmakla geçiren Molla Hüsrev’in, birçok kıymetli eseri vardır  Bu eserlerinin önemlileri şunlardır: Dürer-ül-Hükkâm fî Şerh-i Gurer-il-Ahkâm (Fıkıh ile ilgili olan, sık sık başvurulan bu en önemli eseri, bütün Türk Osmanlı medreselerinde yorumlalamarı ile birlikte ders kitabı gibi takib edilmiştir  MollaHüsrev, bu eserini 1472 (Hicri 877) senesinde yazmağa başlamış, 1478 (Hicri 883) senesinde bitirerek Fatih Sultan Mehmed’e sunmuştur  Kendi el yazısıyla Fatih Sultan Mehmed’e hediye ettiği Dürer nüshası, İstanbul’da Köprülü Kütüphanesindedir  Şerh-ul-Miftâh Şerhut-Telvîh Şerhu Usûl-ül-Pezdevî Hâşiyetü Evâili Tefsîri KâdıBeydâvî Hâşiyet-ül-Mutavvel lit-Teftâzânî Mir’ât-ül-Usûl fî Şerh-ı Mirkât-ül-Vüsûl Mirkât-ül-Vüsûl fî İlm-il-Usûl Nakîd-ül-Efkâr fî Redd-il-Enzâr En’âm sûresi tefsîriyle ilgili risâle Şerhu Telhîs-il-Miftâh lil-Kazvînî  | 
|   | 
|  | 
|  |