|  | Tarihimize Şan Veren Sultan Meliksah |  | 
|  10-24-2012 | #1 | 
| 
Prof. Dr. Sinsi
 |   Tarihimize Şan Veren Sultan MeliksahSultan Meliksah Alparslan'ın oğlu Sultan Melikşah, Selçuklu Devletini ihtişamın zirvesine çıkarmış bir idarecidir  Yirmi yllık saltanatı esnasında ilim ve adalet güneşi devlet semalarında yükselmiş, tarihte ender görülen bir huzur, refah ve saadet devri yaşanmıştır  Melikşah 6 Ağustos 1055'te dünyaya geldi  Babası Alparslan tarafından ihtimamla yetiştirildi  Devrin âlimlerinden dinî ilimler tahsil etti  Tanınmış bahadırlardan harp dersleri alarak usta bir asker olarak yetişti  Henüz 8 yaşlarındayken devlet idaresiyle yakından ilgilenmeye başladı  10 yaşında iken babasıyla birlikte Gürcistan seferine iştirak etti ve ordugâhta babasına vekâlet etti  Bizanslıların müdafaa ettiği bir kaleyi Nizamülmülkle birlikte fethetti  Ani yakınındaki Meryem Nişin Kalesi'nin muhasarasında ısrar etti ve kalenin fethinde mühim rol oynadı  Alparslan; cesareti, idarecilikteki kabiliyeti ve İslama bağlılığı ile dikkatleri çeken ve herkesin sevgisini kazanan Melikşah'ı veliaht olarak göstermiş ve bunu her vesile ile ilan etmiştir  Alparslan 1066'da Melikşah'ı resmen veliaht ilan etti  Malazgirt savaşı öncesinde de bu arzusunu açıkladı  1072'deki şehadetinden sonra da henüz 17 yaşında olan oğlu Melikşah yerine Sultan oldu  Sultan Melikşah, saltanatının ilk iki senesini iç kavgaları yatıştırmak ve hudutları müdafaa etmekle geçirdi  Mahir bir idareci olan Nizamülmülkü geniş selahiyetlerle kendisine vezir yaptı  Devleti tehdit eden Karahanlı ve Gaznelilere karşı koydu ve onları mağlup etti  Melikşah'ın en büyük ideali, bütün müslüman devletleri bir bayrak altında toplamak, İslam Birliği'ni tesis etmekti  Bu gaye için çalışmağa başladı  Halife Kaim bin Amrülah ile sıkı münasebet tesis etti  Halife, Melikşah'a, "Mu'izze'ddin" ve "Celâlüddevle" unvanları ile birlikte o vakte kadar hiçbir hükümdara verilmemiş olan ve hilafet makamının en büyük yardımcısı mânasına gelen "Kasım Emire'l Mü'minîn" lakabını verdi  Melikşah devrinde Anadolunun fethinin tamamlanması hareketi süratle devam etti  Süleyman Şah'a yaptığı yardımlarla Anadolu bir İslam beldesi haline geldi  Vermiş olduğu emirle, Anadolu Selçuklu Devleti kuruldu  Devlet teşkilatını ve orduyu intizama sokan Melikşah fetih hareketlerine babasının bıraktığı yerden devam etti  Kutalmışoğulları Süleymanşah ve Mansur ile, Türkmen reislerinden Artuk Bey, Tutak ve Alp İlig gibi namlı kumandanlar Anadolu'da zaferden zafere koşuyor, önlerine çıkan Bizans ordularını bozguna uğratıyorlardı  Anadoludaki Hıristiyan halk, Bizans idaresinden bunalmıştı  Saray hileleri ve umumî idaresizlik yüzünden derebeyleri Anadoluyu kasıp kavuruyorlardı  Sık sık kendilerini imparator ilan ederek merkeze yürüyen kumandanların baskısına maruz kalıyorlardı  Bu yüzden kendilerine adaletle muamele eden ve gittikleri yere huzur ve refahı da birlikte götüren Müslümanları sevinçle karşılıyorlardı  Türkmen birlikleri Yeşilırmak, Kelkit ve Çoruh havzalarını ele geçirmişler, Alaşehir'i fethederek Ege sahillerine kadar uzanmışlardı  Diğer bir kol da Urfa ve Nizip civarında Bizans ordularını yenerek Güney ve Güneydoğu'da fetihler yapmışlardı  Süleyman Şah İznik'i fethetmiş, Üsküdar'a kadar ilerliyerek bütün Boğaziçini kontrol altına almıştı  Kısa zamanda Mardin ve Diyarbakır ile civarındaki otuzdan fazla kale ve şehir fethedildi  Ayrıca Siirt, Bitlis ve Ahlat gibi mühim yerler de fethedilerek Büyük Selçuklu İmparatorluğuna katıldı  Melikşah devrinde fethedilen yerlerden bazıları şunlardır: Musul, Kudüs, Dimeşk, Haleb, Lazkiye, Gence, Kafkasya, Kars, Oltu, Erzurum Gürcü Kralı tarafından ele geçirilen bu bölgeler 1080'de fethedilmiştir), Trabzon, Azerbaycan, Buhara, Semerkand, Hicaz Bölgesi (Mekke-Medine), Yemen    Ömrünü İslama faydalı icraatlar yapmaya adayan Melikşah her zaman şu şekilde dua etmektedir: 'Ya Rab, eğer İslama ben faydalı olacaksam, bana yardım et, muzaffer kıl! Eğer karşımdaki hasmım faydalı olacaksa, ona yardım et, onu muzaffer kıl!" Sultan Melikşah, 20 Kasım 1092'de 37 yaşında-iken vefat etti  Cenazesi İsfahan'a götürüldü ve kendisinin yaptırdığı medresesinin yanındaki türbeye defnedildi  Yirmi yıllık saltanatı esnasında Büyük Selçuklu Devletini Kaşgar'dan Boğaziçine, Kafkas'lardan Yemen ve Aden'e kadar genişletmek suretiyle devrin en büyük siyasî gücü haline getiren Melikşah, bu koca Devlette adaleti mülkün temeli yapmaya muvaffak olmuştur  Bu yüzden kendisine "Sultanü'l Âdil" denilmiştir  Saltanatı müddetince mağlubiyet yüzü görmediği için de "Ebu'l Feth" lakabı verilmiştir  Melikşah zamanında, Nizamülmülk'ün de himmeti ve gayreti ile gayet muntazam bir divan (hükümet) teşkilatı ve yarım milyonu bulan muntazam bir şekilde yetiştirilmiş daimî ordu kurulmuştur  Fakirleri, ilim ve san'at adamlarını korumak için devlet bütçesine ödenek koydurulmuştur  Âlimleri ve san'atkarlan himaye etmiş, onlara büyük alâka göstermiş, ilim sahibi zatları bizzat ziyaret ederek, onların ilmine ve şahsiyetlerine hürmet göstermiştir  Devrinde, İmam-ı Gazali, Kaşgarlı Mahmut, Cürcânî gibi âlimler yetişmiştir  Mühim bölgelere Nizamiye Medreselerini kurdurmuş, yollar, çeşmeler, medreseler, camiler inşa ettirerek ülkeyi mâmur hale getirmiştir  İlim ve adaletin büyük itibar gördüğü ülkesinde huzur ve refah hâkim olmuş, şaşaalı bir İmparatorluk tesis edilmiştir  | 
|   | 
|  | 
|  |