![]() |
Tarihimize Şan Veren Mehmed Akif |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Tarihimize Şan Veren Mehmed AkifMehmed Akif Sevr antlaşmasından sonra düşman baskısına maruz kalan vatanın semâlarını kara bulutlar kaplamıştı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Korkma! Sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak Sönmeden Yurdumun üstünde tüten en son ocak ![]() O benim milletimin yıldızıdır, parlıyacak, O benimdir, o benim milletimindir ancak! Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım, Hangi çılgın, bana zincir vuracakmış? Şaşarım! Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner aşarım ![]() Yırtarım dağları, enginlere sığmam taşarım ![]() Bu ses, Mehmed Akif in sesiydi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İlk önce ümitsizliğe karşı çıkmış, daha sonra fikir birliği için, İslam Birliği için çalışmaya başlamıştı ![]() "Girmeden tefrika bir millete, düşman giremez; Toplu vurdukça yürekler, onu top sindiremez" diyerek tefrikanın dehşetine dikkatleri çeken Akif hiçbir vakit ümidini kaybetmiyordu ![]() "Değil mi cephemizin sinesinde iman bir Sevinme bir, acı bir, gaye aynı, vicdan bir Değil mi sinede birdir vuran yürek ![]() ![]() ![]() Cihan yıkılsa, emin ol bu cephe sarsılmaz! ![]() ![]() ![]() Ve Mehmed Akif in dediği gibi yedi düvel saldırsa da bu cephe sarsılmayacaktı, sarsılmamıştı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Mehmed Akif şiirleriyle, makaleleriyle vaazlarıyla bu milletin dertlerini dile getirmiştir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Hayatı-Şahsiyeti Mehmed Akif in hayatına bakıldığında onu vatan şairi, İslâm şâiri yapan unsurların ne kadar yerli ve asil olduğu görülecektir ![]() Akif, 1873 yılında Fatih Sarıgüzel semtinde her köşesine Kur'an sesi sinmiş mütevazi bir evde dünyaya geldi ![]() ![]() ![]() Çok âbid ve zâhid ebeveynin çocuğu olmak saadetini tadarak dünya misafirhanesinde günlerini geçiren Akif, henüz çok küçük yaşından itibaren anne ve babasından ibâdetin vecdini, zevkini, heyecanını tadarak hayat mektebinin ilk basamağını adımlamaya başlamıştı ![]() Konuşmaya başladığı andan itibaren babası ona Kur'an-ı Kerim'den âyetler ezberletmeye başlamıştı ![]() Henüz dört yaşındayken de Fatih'te Emir Buharî mahalle mektebinde ilk tahsiline başlamıştı ![]() ![]() ![]() Bu tahsil devresi esnasında bir taraftan da babasından Arapça, fıkıh, tefsir gibi dinî ilimler tahsil etmekte, Esad Dede'den de Farsça dersleri almaktaydı ![]() ![]() ![]() ![]() 1887 senesine kadar tahsil hayatı kesintisiz devam etmiştir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Okulu bitirdiği 1893 senesinden memuriyetten ayrıldığı 1913'e kadar çeşitli vazifelerle Anadolu ve Rumeli'de bulunmuştur ![]() ![]() Balkan harbinin arkasından memuriyetten ve Darülfünundan istifade etmiştir ![]() ![]() ![]() Akif, 1918 yılında İslam'a yapılan hücumlara ilmi cevap vermek ve saldırıları ikna edici delillerle susturmak, İslam Âleminde ortaya çıkan birtakım dinî meseleleri halletmek için kurulan "Darül Hikmet-il İslâmiyye" de vazife yapmıştır ![]() İstanbul'da hizmet vasıtasının tamamen kaybolması üzerine de mücadelesini sürdürmek üzere Anadolu'ya geçmiştir ![]() Milli Mücadele'de Akif Milli Mücadele saflarında yer almak için Ankara'ya giden Akif i çeşitli bölgeleri dolaşarak halkı aydınlatırken görüyoruz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 6 Şubat 1920 günü Balıkesir Zağnos Paşa Camiini tıklım tıklım dolduran ahâliye şöyle sesleniyordu Akif: "Ey cemaati Müslimin! memleketlerinizi kurtarmak için devam eden mücâhedâtımızda bir noktaya son derece dikkat etmelisiniz! Bu hareketlerin, bu himmetlerin sırf müdafai din ve vatan gayesine müteveccih olduğu yar ve ağyar nazarında tamamiyle anlaşılmalıdır ![]() ![]() ![]() Yine devamla şöyle diyordu: "Cemaat içinde herkesin uhdesine düşen bir vazife-i vataniye, bir farizâ-i diniye vardır ki onu ifa hususunda zerre kadar ihmal göstermek caiz değildir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Akif in bu vazlan kulaktan kulağa her tarafa yayılıyordu ![]() ![]() İstiklal Harbi esnasında I ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu esnada yazdığı şiirler dillerden düşmüyordu ![]() "Yurdunu Allaha bırak çık yola "Cenk"e deyip çık ki vatan kurtula ![]() Böyle müyesser mi gaza her kula Haydi, levend asker, uğurlar ola ![]() Bütün şiddetiyle Anadoluya saldıran düşmanlar karşısında imanlı göğsünü siper edenlere kuvve-i maneviyye olarak Akif in sesi çınlıyordu siperlerde: "Cehennem olsa gelen göğsümüzde söndürürüz; Bu yol ki hak yoludur, dönme bilmeyiz, yürürüz ![]() Düşer mi tek taşı, sandın, harîm-i namusun? Meğer ki harbe giren son nefer şehid olsun ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Akif in İstiklal Harbinden sonraki devresi vatandan cüda geçmiştir ![]() Abbas Halim Paşa'nın daveti üzerine 1923'te Mısır'a gitmiştir ![]() ![]() ![]() 1936 senesi sonlarında hastalanması üzerine Vatana dönen Akif, 26 Aralık 1936 günü akşamı Hakkın rahmetine kavuşmuştur ![]() ![]() ![]() ![]() Fikirleri-şahsiyeti Akif, İslama ruhu canıyla bağlı bir şahsiyet olarak İslâmı lisanı hali yanında kaliyle de müşahhas olarak anlatmıştır ![]() ![]() Miskinliğin İslamiyyette yeri olmadığını bilakis İslamiyyetin gayret dini olduğunu haykırıyordu ![]() "Şehâmet dini, gayret dini, ancak Müslümanlıktır, Hakiki Müslümanlık en büyük bir kahramanlıktır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Gençleri çalışmaya, gayret etmeye, yükselmeye teşvik ediyordu ![]() Zaten kendi tahsil hayatı gelecek nesillere müşahhas bir misaldi ![]() ![]() Akif gayet mütevazi bir şahsiyetti ![]() ![]() ![]() ![]() Eserleri M ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Mensur eser olarak: Sırat-ı Müstakim ve Sebilürreşad'da yüz kadar makale ve hasbuhali yayınlanmıştır ![]() ![]() Arapça, Farsça ve Fransızca'ya vâkıf olan Mehmed Akif in tercüme ettiği başlıca eserler şunlardır: Müslüman Kadını (Ferid Vecdi Bey'in eseri) Hanoto'ya Karşı İslâmı Müdafaa, Anglikan Kilisesine Cevap (Abdülâziz Çaviş), İçkinin Beşer Hayatında Açtığı Rahneler (Abdülâziz Çaviş), İslâmlaşmak (Said Halim Paşa) |
![]() |
![]() |
|