Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Genel Kültür & Serbest Forum > Bunları Biliyor Musunuz ?

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
vesvese

Vesvese Nedir?

Eski 10-21-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Vesvese Nedir?




VESVESE

Vesvese,lügatlerde şöyle tarif edilir:“Şüphe, tereddüt,kuruntuAslı olmayan ihtimalİnsanın kalbine gelen kötü düşüncelerVesvese kalbe,şeytan ve insanın kendi nefsi tarafından verilir

Vesvesenin tıptaki adı,biraz farklıysa da,obsesyondurObsesyon;irade dışı gelen,kişiyi tedirgin eden,benliğine yabancı,şuurlu gayretle kovulamayan ve tekrarlayan düşüncelere verilen addır

Mesela,abdest alınırken ,namaz kılarken inatla kişinin aklına gelen küfürlü sözler,inkarcı fikirler bu türdendir

Vesvesesi olan kişi,çoğu zaman dıştan farkedilmezHalbuki kişi kendisiyle savaş halindedir, huzursuzdurKimseye derdini anlatamazKime anlatsa“Bırak bu saçma sapan düşünceleri”derlerOysa bu düşüncelerin saçma ve mantıksız olduğunu kendisi de biliyordur,fakat elinde değildir,kovmakla gitmezler

Aslında vesvesenin azı zararlı değildir;hatta faydalıdırBu sayede insanlar titizlenirKapıyı, pencereyi,elektrikleri,tüpgazı kontrol ederler Temizliklerine,abdestlerine dikkat ederler Fakat hududu aşıldı mı felaket gelir

TEMİZLİK DÜŞKÜNLÜĞÜ

Vesvese,en çok temizlik konusunda olurBöyle kişiler,defalarca abdest alırlarTuvalaete girdiklerinde saatlerini harcarlarGusül abdesti almak için çok uzun süre banyoda kalmaları dikkat çeker

Vesvesesi olan bir hastam,abdeste başlıyor veo kadar tekrarlıyordu ki ancak namaz vakti bitmek üzere iken abdesti alıp namaza durabiliyorduNamazdan sonra yine“Abdestim bozulmuştur”zannıyla tekrar adeste başlıyor ve namaza durabilmesi ancak diğer namazın vaktine doğru gerçekleşebiliyordu

Böylelikle bütün günü su ile haşir neşir halde geçiriyordu

Diğer bir hastam ise namaza başladığında yellendiği zannıyla ara veriyor,yine uzun uzun abdest aldıktan sonra tekrar namaza duruyorduBir sonraki namaz vakti gelmesine rağmen namazı kılmaya muvaffak olamıyordu

Bu tip vesveseli kişilerin gusül abdesti almaları da saatler sürer“Acaba koluma,bacağıma su değmedi mi”diye tekrar tekrar su döker,guslü uzattıkça uzatırlar

Halbuki temizliğin faydaları saymakla bitmez ve yaşamak için de mecburiyettirTemizliği ihmal ettiğimiz takdirde,hem toplumla uyumumuz hem sağlığımız bozulurPeygamber Efendimiz (sav) “Temizlik imandandır”buyurmuştur

Fakat temizliği aşırıya vardırma vesvesenin bir şeklidirBazı vesveseli hanımlar,hergün ev yıkarlar Elleri bir şeye değdi mi sabunlarlarHayatlarını da bu titizlikleriyle zehir ederlerKırk yaşlarındaki bir hanım hastamın,ellerinin sabunla yıkanmaktan soyulduğunu biliyorumArtık günleri banyoda ve lavoba önünde geçirmeye başlamıştı

Özellikle dindarlarda görülen vesvesenin bir kısmı temizlikte aşırı titizliktirBebekleribelki kirlidir diye kucaklarına almazlarBir hastam“İnanın doktor bey çocuğumu kucağıma alamıyorum demişti”demişti

Bu kişilerin en başta vesveseli olduklarını kabül etmeleri gerekirBu konuda telkin yapmalı, uyguladıkları aşırılıkları,bu gözle değerlendirmeleri sağlanmalıdırYine vesveseli kişilerin bu fikirleri,“Vesvesedendir”deyip kısa kesmeleri şarttırİslam,neyin temiz neyin pis olduğunu açıklamıştırBunun dışında çıkmak hem insanın kendine işkencedir,hem de dini açıdan uygun olmayan bir durumdur

VESVESE NEDİR?

Vesvese,şeytanın insan kalbini kurcalaması ve hayal aynasına bir kısım resim ve manzaralar,hatıra ve hayaller atması demektirŞeytanın bir insana bilhassa mümine karşı oynayacağı son oyun, kullanacağı son siper,son mevzi ve silah vesvesedir O,küfür ve dalalet adına alt edemediği kimseye karşı çaresizliğin ifadesi olarak“vesvese”ok ve mermisini kullanırBu cihetle vesvese,şeytanın“Bana yar olmadın,kendine de olma”düşüncesiyle,mümini kendinden etme çırpınış ve gayrettir

GUSÜL NE ZAMAN GEREKİR?

İlmihal kitaplarında gusül abdestinin gerektiği haller sıralşanmıştırAma vesveseli kişiler,her fırsatta gusül alırVesveseli bakış açıları bunu gerektirir

Bir hanım hastam,bir erkek gözüne iliştiğinde gusül abdesti alma gereğini duyuyorduBir de banyoda uzun kalma buna eklendiğinde bütün günü su altında geçirmeye başlamıştı

Diğer bir hastam ise,genç bekar erkeklerde görülen normal sızıntıyı(mezi)meni zannediyor ve yine banyoya koşuyorduHalbuki meni şehvetle ve kesik kesik atılan sıvıdır

YELLENME MESELESİ

Vesveseli kişilerde sık görülen bir özellik de yellendiklerini zannederek abdest tutamamaktırBu kişilerin namazı yarı bıraktıkları bile olurOnların yellenme zannettikleri şey,makat bölgesini çevreleyen ince kasların otamatik kasılmalarıdır Vesveseli kişilerde zaten dikkat makat çevresine yöneldiği için bir takım kıpırtılar hissetmeleri tabiidirBu durum yellenme değil,oradaki kasların kıpırdanmasıdırHemen abdestin bozulduğunu kabül etmeyeceklerdirKokuyu veya sesi duymaları şarttırKıpırtı hallerinde inadına abdestli olduklarını kabul ederek namazlarını kılacaklardır

İNKAR FİKİRLERİ

Bir diğer vesvese de,özelliklede namaz kılarken gelen küfür sözleri,inkar düşünceleridirKişi tam namaza durur,kafasında Allah’ın varlığını inkar ettiğini zanneder veya hayaline çirkin tasavvurlar gelirBu durum kişiyi rahatsız eder,bunalıma sürüklerNe yapacağını şaşırtırYa iyi müslüman olmadığını düşünür veya nifak içinde olduğunu zanneder

Bunlar doğru değildirKüfe ve şirke düşme endişesinin kendisi,zaten insanın hayaline ve zannına düşen şeyleri isreyerek tasavvur etmediğini gösterir Vesvese tam tersine imanı sağlam,inancı kuvvetli kişilerde olurŞeytan,kişiyi amel yapmaya sevk edemediği için vesvese vermiştirVesvesenin ilacı da bu düşüncelere aldırış etmemek,ciddiye almamaktır

NE YAPMALI?

Vesvese bir rahatsızlıktır,kuruntu halidirBu rahatsızlıkta,kişinin kafasına garip,mantık dışı fikirler gelirBu fikirler irade dışıdır

Kişiye yabancı olan fikirlerden rahatsızlık duyulurBu fikirler atılmak istenir,ancak başarılı olunmaz Kendisini zorladıkça fikirler hem artar hem çeşitlenir

Kişi mantığıyla ve aklıyla bu fikirleri değerlendiğinde daima saçma ve mantıksız olduğunun farkındadır

Bir kimsenin kalbine gelen Allah’ı ve ahireti inkar,küfre müteallik sözler gibi düşünceler de vesvesedirİşin garip yanı vesvese imanı kuvvetli kişilerde olurİmansızlar bu şekilde vesveselere tutulmazlarYani vesvese,bir iman işaretidir

Yirmi yaşındaki erkek hastam kafasına gelen inkar düşüncelerden çok rahatsızdı ve“Acaba ben imansız mıyım?”diye soruyorduKendisine inkarcı birinin bu halden rahatsızlık duymayacağını,ancak inançlı olanın bu şekilde şikayetçi olarak doktora müracaat edebileceğini anlattım

VESVESE KONUSUNDA HADİS-İ ŞERİFLER

Vesvesenin günahı yokturKişi kendisine gelen vesveselerden dolayı dinen mesul sayılmazPeygamber Efendimiz’in (sav)şu hadis-i şerifleri açıktır

“Vesvese imanın ta kendisidir

“Namazda vesvese dindar ve sarih imandandır”

“Ağızla söylemedikçe,buna uygun hareket edilmedikçe,Allahü Teala ümmetimin içinde olan vesveseleri affeder

“Vesvese şeytandandırAbdest alırken,guslederken ve necaset temizlerken şeytanın vesveselerinden sakının!”

“İşlerin hayırlısı vasat olanıdır

“Allahü Teala’nın size verdiği kolaylıklardan,ruhsatlardan istifade edin!”

“Allahü Teala,azimetle hareket edilmesini de sever

“Bir zaman gelecek ki,insan temizlikte fazla titiz hareket edecek,(vesveseye düşerek)dinde haddi aşacaklardır

“İnsan kalben ve fikren hakaik-ı ilahiyeye bakıp düşündüğü zaman,bilhassa namaz ve ibadet esnasında,gerek şeytan tarafından,gerekse nefsi tarafından pek fena,pis ve çirkin vesveseler,hatıralar,sinekler gibi kalbe,akla hucüm ederlerBu gibi hevai,vehmi ve çirkin şeylerin defiyle uğraşan adam,o vesveselere mağlup olurAncak onları mağlup edip kaçırmak çaresi müdafaayı terk edip onlar ile uğraşmamaktadırEvet,arılar ile uğraşıldıkça onlar hücumlarını arttırırlarOnlara karışılmadığı takdirde,insanı terkeder,giderlerHem o vesveselerin ne hakaik-i İlahiyye nede senin kalbine bir mazarratı (zararı)yokturEvet,pis bir menzilin deliklerinden semanın güneş ve yıldızlarına cennetin gül ve çiçeklerine bakılırsa o deliklerdeki pislik ne bakana ve ne de bakılana bulaşmazVe fena bir tesir etmez

(Haşiye):O çirkin sözler senin senin kalbinin sözleri değilÇünkü senin kalbin ondan müteessir ve müteessifdirBelki kalbe yakın olan lümme-i şeytaniden geliyorMesela,aynanın içindeki yılanın timsali ısırmazAteşin misali yakmazVe necasetin görünmesi ayineyi telvis etmez

(Bediüzzaman Said Nursi Vesvese Risalesi)

VESVESE DAHA ÇOK KİMLERDE OLUR?

Vesvese,daha çok kendini cani gönülden dine vermiş,imanı kavi ve dizginleri şeytanın elinden koparıp almış,Allah’a karşı ubudiyetini az çok yapan ve iman mevzuunda da terakki edip,safette ulaşan bazı Müslümanlarda olurKalbi istidadlarıyla iç aleminde ilerleme yolunda da olan,arşiye ve kavsiyeler çizerek insan-ı kamil mertebesine tırmanan müminler,yolun puslu noktalarında şeytanın vesvesesi ile yüz yüze gelirler

Vesvese kafirde olmazKafirin küfrü vesvese değil,belki hesaplı,planlı ve inadi bir küfürdür

VESVESENİN TEDAVİSİ

Vesvesenin üzerinde durulmaması ve dert haline getirilmemesi gerekirVesvese,büyütülmemeli,aksine küçümsenmelidirVesveseden dolayı üzülmek doğru değildir

En tesirli metod yaşayarak üstüne gitmektirBu metodda hasta bütün şikayatlerini hafiften ağıra,kolaydan zora doğru bir liste halinde sıraya sokarEn hafif ve en kolay belirtilerden giderek ağırlaşanve zorlayan şikayetlere doğru üstüne gitme egzersizleri yapılırMesela;elleri kirlenecek diye bir yere dokunmayan bir kişiye önce kolay dokunabileceği şeylere dokunma,el yıkama sürelerini giderek azaltma talimleri yaptırılırDokunma ile ortaya bunaltı çıkar,buna dayanması istenirHatta bunaltı ve sıkıntıyı arttıracak fiiller yapması,bunu yaşaması sağlanır

Sözgelimi abdesti bir kere aldıktan sonra namaz kılması istenirKişi sıkıntı duyar,bunalır ama namaz kılarAyrıca hastanın sorunu çözmesine yardımcı olacak,zemin hazırlayacak ilaçlar verilirİlaçların çok faydası vardır ve tedaviyi kolaylaştırırlar



Alıntı Yaparak Cevapla

Vesvese Nedir?

Eski 10-21-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Vesvese Nedir?




vesvese ve psikoloji

"Ruh ve Sinir Hastalıkları Uzmanı Prof Dr Mustafa Orhan Öztürk, kişilerin tekrar tekrar aynı şeyleri yapmasına sebep olan bu hastalığın tıbben obsesif-kompulsif bozukluk (OKB) şeklinde adlandırıldığını söylüyor"

Hastalığın “saplantı (takıntı) ve zorlantı” olmak üzere iki ana belirtisi olduğunu anlatan Öztürk, takıntıyı, “irade dışı olan, bireyi tedirgin eden, bilinçli çaba ile kovulamayan düşünceler” olarak tanımlıyor Zorlantıyı ise şöyle tarif ediyor: “Kişinin aklına gelen bu düşüncelerinden kurtulmak için yaptığı ve sık sık yinelediği davranışlardır Örneğin temiz olduğunu bildiği halde kişinin, bir şeye dokunduğunda elinin kirlendiğini düşünmesi takıntı Böyle düşünerek elini tutkulu bir şekilde tekrar tekrar yıkaması ise zorlantıdır

Öztürk, bazı hastaların günde bir iki kalıp sabunu bile bitirebildiğine, hatta çok yıkamaktan ellerinin yara olduğuna dikkat çekiyor İnsanda, sadece temizliğe yönelik takıntılar bulunmuyor Başkalarına, özellikle de yakınlarına zarar verebileceği düşüncesi, kendisinin ya da yakınlarının başına kötü bir şey gelebileceği endişesi, bir şeyi yanlış ya da eksik yapmaktan şüphe etme, rahatsız edici dinî düşünceler gibi birçok takıntı şekli sıralanıyor Takıntılar (obsesyonlar), kişide bunaltı meydana getirirken, zorlantılar (kompulsif) bunaltıyı kısa bir süre de olsa geçiriyor Bazen de bu tür davranışlar, günün büyük bir bölümünü olumsuz etkiliyor; iş-okul başarısını düşürebiliyor, sosyal ilişkileri bozabiliyor

Diğer yandan, kişilerin yaşadıkları durumu bir hastalık olarak görmemeleri ya da yoğun sıkıntı ve bunaltı uyandıran obsesif düşünceleri saçma, anlamsız, bazen de utanç verici bulmaları ve doktora açılmaktan çekinmeleri, vakaların görülme sıklığının daha fazla olabileceği tahminlerini beraberinde getiriyor

Özel Fatih Üniversitesi Hastanesi Psikayatri Uzmanı Dr Gökçe Silsüpür toplumda bu hastalığın hayli yaygın olduğunu ifade ederken bu sıklığın kendilerine gelen hasta sayısından daha fazla olduğu gerçeğini yineliyor: “Çünkü, bu hastaların çoğu doktora gitmeyi pek tercih etmiyor, uzunca bir süre bu düşünce ve davranışlarının saçma olduğuna inanıyor Rahatsızlıktır ve tedavi edilebilir düşüncesini taşımıyorlar Tuhaf buldukları hareketlerinin, yalnızca kendilerinin başına gelmiş bir durum olduğunu zannediyor ve bunu biriyle paylaşmak onlara pek kolay gelmiyor

Psikiyatrik bir rahatsızlığa sahip olmayı kabullenmeme düşüncesinin de bunda etkili olduğunu belirten Silsüpür, kişilerin ‘düşündüğü veya aklından geçirdiği şeyleri yapmış gibi hissediyor olmasını’ da buna ekliyor “Bu tip hastalar, düşüncelerinden dolayı yadırganıp yargılanacağını, suçlanacağını ve ayıplanacağını düşündükleri için doktora gelmiyor” diyen Silsüpür, hastalara “Düşünmekten korkmayın Düşünmek yapmak anlamına gelmez” çağrısında bulunuyor

Psikoterapi önemli

Psikiyatrik hastalıklar arasında yer alan ve bazı uzmanlara göre, ‘en acı veren psikiyatrik rahatsızlık’ olarak ifade edilen takıntı hastalığı, yaşamın her döneminde kişilerin karşısına çıkabiliyor Kişi tarafından tanımlanmadıkça hastalığın, muayenelerde tanınması hemen hemen imkansız görülüyor İşte bu noktada, hastalarla yaşayan kişilere çok iş düşüyor Uzmanlar, hasta yakınlarını, ‘belirtilerin saçma-anlamsız olduğunu ifade ederek ikna yoluna gitmenin’ sakıncaları konusunda uyarıyor

Ruh ve sinir hastalıkları uzmanı Dr Kemal Şahin, “Hastalar, zaten bu düşünce ve davranışın saçma olduğunu biliyor Davranış tedavisinde amaç takıntılı düşünceleri ortadan kaldırmak değil, hastanın bu düşüncelerine barışık yaşamasını sağlamak” diyor Şahin, bir de örnek veriyor: “Çöp bidonunun yanından geçerken eline kir bulaştığını düşünerek defalarca elini yıkayan bir hastaya ‘hayır kir bulaşmadı’ demek yerine ‘eline kir bulaşıp bulaşmadığına karar vermek için çaba harcamalısın, kir bulaştığını kabul etsen bile elini tekrar tekrar yıkamamak için direnmelisin’ düşüncesinin aşılanması gerekir

Prof Dr M Orhan Öztürk ise bu hastalığın kişiye acı veren inatçı, zor bir rahatsızlık olduğunu belirtiyor Tedavisi için uzun ve sürekli bir mücadele gerektiğinin altını çizerken de ekliyor: “Yalnızca ilaçlarla tedavi edilmeye çalışılırsa çok da olumlu sonuç vermeyebilir İlaçlarla birlikte hastanın psikoterapi görmesi gerekiyor İlacı bıraktıktan sonra hastalık yineleyebilir; o yüzden psikoterapi bu hastalık için oldukça önem taşıyor” Yine, Öztürk’e göre, tedavide iyi gelen şeylerden biri de “meşgul olmak” çünkü bu tür takıntılar boş zamanlarında daha çok geliyor Kişi, meşgul olduğunda bu takıntılar daha da azalıyor

Takıntı, sorumluluk duygusu yüksek olan, çabuk endişeye kapılan, gergin, içe dönük, karamsar, aşırı titiz, mükemmeliyetçi, kontrollü, kuralcı, ayrıntıcı ve kusursuzluk arayan kişilik yapısındakilerde daha fazla görülebiliyor Prof Dr MOrhan Öztürk, hastaları en iyi ‘ince eleyip sık dokumak’, ‘kılı kırk yarmak’, ‘dipsiz kiler, boş ambar’ deyimlerinin anlattığını aktarıyor

Temizlik: Saatlerce el yıkamak, banyo yapmak veya tekrar tekrar ev temizlemek

Tekrarlama: Takıntılı düşünce ile oluşan sıkıntıyı gidermek için tekrarlayan davranışta bulunmak veya akıldan başka düşünceler geçirmek Yakınlarının başına kötü birşey gelebileceğini düşünen bir hasta bunun olmaması için halen yapmakta olduğu davranışı ikinci kez yaparak bu düşünceden kurtulabilir

Kontrol etme: Evine bir şey olacak veya yangın çıkacak korkusu ile kapıyı veya tüpün kapalı olup olmadığını tekrar tekrar kontrol etmek

Biriktirme: İşe yaramayan birçok eşyayı biriktirmek Örneğin bazı kişilerde yeterli yeri olmadığı halde gazeteler, boş kavanozlar veya konserve kutuları gibi işe yaramayan şeyleri atamama davranışı görülebilir Hatta son birkaç yıl içerisinde gazetelere yansıyan çöplük evler buna en güzel örnek olarak değerlendiriliyor

Sayma: Yolda yürürken kaldırım taşlarını saymak ve araba plakalarını okumak, günlük işleri yaparken belli sayılarda tekrar etmek Kazağını üç kere giyip çıkarmak veya aynı yere beş kere gitmemek

Tamamlama: Bu hastalar ise davranışı mükemmel olana kadar tekrar tekrar yaparlar Örneğin kirlilik takıntısı olan bazı hastalar önce musluğu, lavaboyu ve sabunu yıkar (genelde belli sayıda), daha sonra elini belli sayıda yıkar ve sonra aynı işlemi tekrarlar

Aşırı tertipli ve düzenli olma: Örneğin çalışma odasında her şeyin simetrik durması veya masanın üstündeki her şeyin belirli bir sıra ile dizilmesi gibi

TAKINTILARA VESVESE DİYEBİLİR MİYİZ?

Evet bazı yönleriyle vesveseye benziyor Bir şeyin gerçek yönü iyi anlaşılırsa, o vesvese olmaktan çıkar ve bize zarar veremez Bu nedenle vesvesenin ne olduğunu bilmek gerekiyor
alıntı


Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.