10-21-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Osmanlı Devleti'nin Yükselme Döneminin Sosyal Ve Siyasal Yapısı Nasıldır
Osmanlı Devleti'nin yükselme döneminin sosyal ve siyasal yapısı nasıldır
sosyal yapısı
Osmanlı Devleti başlangıçta doğrudan doğruya Türk unsuru tarafından kuruldu Sonraki yüzyıllarda sınırlar genişledikçe devletin kurucu ve temel unsuru olan Türklerin yanında başka topluluklar da görülmeye başladı Giderek Osmanlı toplumu çok çeşitli milletlerden oluşan bir özellik kazandı
Osmanlı Devleti toplumu, islâm Hukuku ve Örfi Hukuk denilen hukuk kurallarına göre biçimlendirdi Buna göre Osmanlı toplumu iki temel bölüme ayrılıyordu Bunlardan biri "yönetenler", diğeri "yönetilenler"di Yönetici sınıfa Osmanlılar, "askerî sınıf diyordu Osmanlı Devleti'nde "askerî" demek, herhangi bir devlet
hizmeti yapan kişi demekti Bunlardan askerlik yapanlara seyfiye denirdi, Eğitimö ğretim işiyle uğraşan müderrisler, yargı ve yönetim işlerine bakan kadılar ilmiye sınıfını oluştururdu Devlet dairelerinde çalışan her kademedeki memurlara ise kalemiye sınıfı denirdi Genellikle askeriler vergi vermezlerdi Bunun karşılığında devlete bir hizmet görürlerdi Böyelce devlet, gelirinin önemli bir kısmını buradan sağlardı Yönetilenler ise bunların dışında kalan gruptu Yönetilen sınıfa Osmanlılar "reaya" diyordu Kırsal kesimde köylüler, çiftçiler, şehirlerde tüccar, esnaf gibi gruplar reaya sınıfını oluştururdu Reaya vergi verirdi
siyasi yapısı
Osmanlı İmparatorluğu'nun siyasi ve hukuki rejimi, daha çok bir sentez niteliği taşır Osmanlı Devleti, her şeyden önce bir Türk ve İslam Devleti'dir Bir yönüyle de İslamiyet öncesi Türk Devletleri yapısının izlerini taşır
Eski Türk Devletlerinde, siyasi yapılanmanın en önemli unsurlarından biri kenttir Bu bağımsız bir şekilde aşiretler halinde yaşayan halkın, barış içinde kalmasını sağlar Osmanlı'da federatif bir yapı görülmekle birlikte kimi yerlerde de bu kent yapısına rastlanmaktadır
Zamanla, idare merkezileşti ve hükümdarlar, doğaüstü bir kaynaktan gelme vasıflarını aldılar Hükümdarlara "padişah-ı cihan" adı verildi Bu hükümdar, mutlak şahsi evrensel ve kutsal bir kimliğe kavuştu ve bunun gerektirdiği hukuki statüye sahip oldu Bütün sosyal ve siyasi hayatın hakimi, düzenleyicisi olan en yüksek organ haline geldi
Osmanlı'nın yapısını büyük ölçüde oluşturan İslam Dini ve bunun temelleri, getirdiği yeni müesseseler dışında, dinde de birtakım değişiklklere yol açtı Hükümdar, Tanrı'nın tahta çıkardığı değil onun yeryüzündeki temsilcisiydi
|
|
|