Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
alt, davranışlarımızdaki, kalıtım, mirasının, yapısı

Davranışlarımızdaki Kalıtım Mirasının Alt Yapısı

Eski 10-21-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Davranışlarımızdaki Kalıtım Mirasının Alt Yapısı




Davranışlarımızdaki kalıtım mirasının alt yapısı

Bir tür olarak genetik yapımızı kromozom adını verdiğimiz insanı oluşturan en küçük birim olan hücrenin çekirdeğinde yar alan 46 adet düz bir şekilde sıralanmış gen veya kalıtım ünitesi oluşturur Bu gen topluluğunun sayı ve yapısı hem tür içinde hem de türler arasında farklılıklar gösterir Türler arasındaki farklılıklardan ayrı olarak tür içindeki farklılıklar da, belli ölçülerde genetik etkenlere bağlıdır; yani örneğin insan türündeki her bireyin cinsiyet, boy, zeka gibi birçok fiziksel ve ruhsal eğilimi en azından şu ya da bu ölçüde genetik kontrol altındadır İnsanlar arasında sadece tek yumurta ikizlerinde bu genetik yapı birbirinin aynısıdır

Genlerin varlığını ilk kez 1865'de Moravya'lı bir rahip olan Gregor Mendel adlı bilim adamı ortaya attı Mendel, bitkilerin melezleşmesiyle ilgili gözleme dayalı deneyler yapana kadar, soyaçekim, anababa özelliklerinin çocuklarda ve sonraki nesillerde rastgele aktarıldığı bir durum olarak biliniyordu Mendel'in ünlü deneyleriyle birlikte, soyaçekimin gen adı verilen birimlerin belli bir uygunlukta bir araya gelmesinden oluştuğu anlaşıldı Ancak tür özelliklerinin nesilden nesile aktarılmasının ayrıntılı mekanizmalarının bilinmesi oldukça yenidir Mendel'in bu fikri yaklaşık 35 yıl unutulduktan sonra 1900'lerin başında önemi farkedilmeye başlandı 20 Yüzyılın başında öncelikle genleri taşıyan renkli cisimler, kromozomlar saptandı Özellikle insan genetiğiyle ilgili bilgilerin gelişiminde ise, 1956'da JH Tijo ve A Levan'ın insanda 23 çift kromozom olduğunu belirlemeleri önemli bir rol oynadı Bugün artık bilinmektedir ki, nesilden nesile geçiş, gen adı verilen, kromozomlar üzerinde yerleşmiş organik birimler aracılığıyla olmaktadır ve kromozom sayıları türlere göre değişiklik göstermektedir Kromozom sayısının türün gelişmişliği ve karmaşıklığıyla bir ilişkisi yoktur Örneğin tavuklarda 78 kromozom vardır Yine artık, yeni bir organizmanın cinsiyetinin ve saç ve göz rengi gibi fiziksel özelliklerinin genetik kurallara göre olduğu; bu geçişin kromozomlardaki DNA moleküllerinin içerdiği aminoasitlerin kendi aralarında değişik biçimlerde bir araya gelerek oluşturdukları genetik şifreye göre sağlandığı; genetik geçiş sırasında kromozom hatalarının ve bazı sakat genlerin geçişine bağlı olarak genetik hastalıkların ortaya çıkabilecekleri bilinmektedir Normalde genler aşırı derecede sağlam ve değişmez niteliktedir ve hücre bölünmesi esnasında tam bir kopyalarını üretirler Bu kopyalama esnasında olabilecek değişiklikler genellikle zararlıdır Evrim kuramı kopyalama esnasında nadiren olabilen bu değişikliklerin (mutasyon) olumlu olanlarına dayanmaktadır

Genler, kimyasal olarak deoksiribonükleik asit (DNA) denilen yapılardan oluşurlar Bu DNA yapılarında insan bedeninde yer alan çeşitli yapısal proteinlerin kalıpları bulunur Yani proteinler, bu DNA dizileri aracılığıyla üretilirler Yalnız işin ilginç yanı, herhangi bir anda bir insanda DNA'lardan oluşan genlerdeki bu materyalin yaklaşık %1' i protein sentezine aracılık etmektedir Yani insanın genetik materyalinin hepsi kullanılmamakta, bir kısmı belli özel koşullar altında çalışmaya ve ifade edilmeye başlamaktadır İnsanın davranışlarıyla ilgili ana biyolojik sistem olan merkezi sinir sisteminin gelişimini düzenleyen genlerin kesin sayısı bilinmese de bazı bilim adamları insandaki tüm genetik materyalin yaklaşık 1/3 ünün bu iş için ayrılmış olduğunu saptamışlardır Bunun anlamı, insan kromozomlarında yer alan yaklaşık 50 bini aşkın genin en az 15 bin ila 20 bininin merkezi sinir sisteminin oluşumu ve işlev görebilmesi için çalıştığıdır Yani davranışın meydana gelmesinde aracılık eden sinir hücrelerinin hem oluşumu hem de aralarındaki iletişiminin sağlanması, sürekliliği ve düzenlenmesi için gerekli proteinlerin sentezini, sonsuz sayıda değişkenlikle dizilmiş DNA birimlerinden oluşan genlerin bir kısmı yönetmektedir

Moleküler biyolojideki son gelişmeler davranışın genler tarafından bire bir kodlanmadığını ortaya çıkarmış; "tek gen=tek davranış" şeklinde bir bağlantı olmadığı anlaşılmıştır Genler, davranışın ortaya çıkmasından sorumlu sinir hücresi topluluğunun hem yapısal hem de metabolik işleyişinden sorumlu olan proteinlerin sentezi için gerekli kodları içermektedirler Belli genleri dönüştürülerek, yapısı değiştirilmiş hayvanların öğrenilmiş davranış kalıplarında bozukluklar ortaya çıktığı bugün bilinen bir gerçektir Yapılan incelemelerde, o genin veya genlerin yapımından sorumlu oldukları biyolojik bakımdan aktif maddelerin eksikliğine veya hatalı işleyişlerine bağlı olarak ilgili sinir hücrelerinde metabolik ve fonksiyonel bozukluklar saptanmıştır

Sinir hücreleri arasındaki kavşaklarda davranışın boyutunu belirleyen biyolojik olarak aktif moleküllerin (serotonin, dopamin, norepinefrin vb) sentezi, yıkımı, miktarları, genler tarafından kodlanan enzimler sayesinde olmaktadır Ayrıca genler hormonlar ve hormon benzeri düzenleyici moleküllerin kodlarını da taşımaktadırlar



Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.