Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
bilgi, felsefesi, hakkında

20. Yy. Felsefesi Hakkında Bilgi

Eski 10-21-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

20. Yy. Felsefesi Hakkında Bilgi




20 yy Felsefesi Hakkında Bilgi

20 yüzyıl felsefesi, 19 yüzyıl sonlarından başlayıp günümüze kadar gelen ve devam eden düşünce geleneklerini ve felsefi akımları kapsar Her çağın felsefesinin kendi toplumsal, kültürel ve siyasal koşullarıyla etkileşimli olması gibi, 20 yüzyıl felsefesi de kendi siyasal ve toplumsal gelişmelerinden etkilenmiştir Çağın siyasal olayları, kültürel ve teknolojik gelişmeler, bilimsel alandaki yeni sonuçlar, ortaya çıkan yeni düşünce eğilimlerinin hepsi 20yüzyıl felsefesinde görülen bilime yönelik sorgulayıcı yaklaşımların, aklın sorgulanması girişimlerinin, dile yönelik ilginin, özne kavramı üzerinde yürütülen tartışmaların, zihin problemlerinin, yeni bir boyut kazanan bilgi sorununun, cinsellik soruşturmasının, yabancılaşma ve iktidar sorunsalının arkaplanını oluşturmaktadır Bu çağın düşünürlerinin çoğunluğu bir şekilde çalışmalarında çağın kuramsal sorunlarını dillendirmiş ve yanıt arayışında olmuştur

Önemli akımlar

Analitik felsefe

Dil felsefesi

Yorumsamacılık

Yapısöküm

Varoluşçuluk

Mantıksal Pozitivizm

Nihilizm

Fenomenoloji

Yapısalcılık

Eleştirel teori

Analitik Felsefe

20 yüzyılın ana akımlarından birisidir analitik felsefe Kökenleri Hume’a kadar uzanan bir felsefe geleneği olarak analitik felsefe, bir yandan dünyanın çok büyük sayıda karmaşık olmayan öğeden meydana geldiğini, öte yandan felsefenin görevinin de bir senteze ulaşma çabası değil dilsel ya da mantıksal analiz olduğu iddiasından hareket eder Bilimden yana tutum alıp metafiziğe karşı duran bu analitik düşünürler, belli bir şekilde realizmi savunurlar diyebilirizBu akımın önemli farklılıklarıyla birlikte önde gelen temsilcileri George Edward Moore, Bertrand Russell, Gattlob Frege, Ludwig Wittgenstein ve Viyana Çevresi ya da Viyana Okulu olarak bilinmektedir

Yorumsamacılık

Yorumsama ya da hermenuitik yöntemine dayanan felsefe akımı Felsefe tarihi boyunca yorumsamacılık denilen yaklaşım çeşitli biçimlerde ortaya çıkmış ve çok eski bir düşünme geleneği olmakla birlikte, asıl olarak Schleiermacher, Dilthey , Gadamer’ın katkılarıyla belirginlik kazanmış bir 20 yüzyıl düşüncesidir Yorumsamacılık, anlam ve anlamlandırma meseleleri noktasında önceliği yorumlayıcıya veren bir yaklaşım gösterir Genel olarak metin bilimi ya da metin okuması şeklinde anlaşılmış olsa da (kutsal metinlerin anlaşılması ve açıklanması), yorumsamacılık, 19yüzyılın sonlarından itibaren bir felsefe eğilimi olarak sahneye çıkmıştır

Fenomenoloji

Kurucusu Edmund Husserl olan felsefe geleğidir 20 yüzyılın tüm felsefi gelişmesini etkilemiş, özne ve bilgi konularında geleneksel felsfe eğilimlerinin dışında bir yaklaşım biçimi geliştirmeye yönelmiştir “Askıya alma” ve “fenomenolojik indirgeme” olarak adlandıral ikili bir işlemle fenomenoloji, Kant’ın bilgi alanının dışında bıraktığı gerçekliğin bilinebilir olduğunu öne sürmüş, kendi epistemolojik konumunu bu anlamda öteki felsefelerden üstün tutmaya çalışmıştır Fenomenoloji felsefesinde Hegel etkisi görülür ve bir akım olarak kendisi de öncelikle varoluşçu felsefeyi, daha sonrada tüm postmodern felsefe tartışmalarını etkilemiştir Martin Heidegger, Maurice-Merlaue Ponty, Jean-Paul Sartre gibi aynı zamanda varoluşçu felsefenin öncüleri olarak kabul edilen filozoflar, fenomenolojiden etkilenmiş olmalarının yanı sıra, fenomenolojik felsefenin temsilcileri de sayılırlar

Yapısalcılık

Yapısalcılık, bir felsefe akımı olarak Yapısalcı Dilbilim ve onun öncüsü Ferdinand de Sausseure’den kaynaklanır20yüzyılın en önemli akımlarından birisidir Felsefe tarihi icindeki önemli dönüşümlerin kaynaklarından birisi olmuştur Bilgi, özne, tarih, dil, benlik, bilinç, toplum vb bütün teorik kavramlara ilişkin farklı bir perspektif ortaya koymuş ve kendisinden sonra Postyapısalcılık olarak bilinen gelişmenin öncüsü olmuştur Claude Levi-Strauss, Althusser gibi isimlerle anılır

Postyapısalcı Felsefe

Özellikle Fransa’da yapısalcılıktan sonra gelişmiş olan ve kaynağında yapısalcılık, fenomenoloji, varoluşculuk, Nietzscheci felsefe gibi felsefe geleneklerinin bulunduğu, köklü düşünce ve felsefe eleştirisiyle birlikte kendini gösteren felsefe geleneği postyapısalcı felsefe olarak adlandırılmaktadır Aydınlanma Çağı felsefesi başta olmak üzere, tüm Batı felsefesi tarihine eleştirel bir yönelim gösteren, her tür özcü, ikici (düalist), akıl-merkezci yaklaşımı sorgulayan bir felsefi tutum sözkonusudur buradaBaşlıca temsilcileri Michel Foucault, Jacques Derrida, Ernesto Laclau, Jean Baudrillard, Julia Kristeva, Gilles Deleuze gibi isimlerdir

Postmodern Felsefe

Postmodern felsefe, modern düşüncenin ya da başka bir değişle aydınlanmacılıktan gelen zihniyet yapısının temelleri bakımından sorgulanması ve genel olarak yadsınması biçiminde ortaya çıkan felsefe eğilimi olarak adlandırılabilir Postmodern felsefenin soruşturması yalnızca modern düşünceyle sınırlı kalmaz, bir bütün felsefe tarihini hedefler Postmodern felsefe olarak addedilen felsefeler, genel bir eğilim olarak, özcülük, temelcilik, gerçekçilik, nesnellik, öznelik, düalizm gibi modern felsefede doruğuna ulaşmış olan temel felsefi nosyonları kuşkuyla karşılar ve yadsır Bu yaklaşım, Jacques Derrida gibi düşürlerde görüldüğü üzere, Platon’dan beri süregelen ve Modernizmde doruğuna ulaşan metafiziksel felsefeyi sonlandırmaya yönelir

Eleştirel Realizm

Eleştirel realizm, özellikle realizmin kuramsal sınırlılıklarını ve sorunları aşarak yeniden değerlendirme yönelimidir 20 yüzyıl felsefesinde yapısalcı, pozitivist, yorumsamacı yaklaşımların dışında yeni bir yönelim olarak belirirÖzellikle bilim felsefesi alanında söz sahibi olarak ortaya çıkar Klasik realizmde bilimin, ampirik olguların gözlemlenmesine indirgenmesinden kaynaklanan sınırlılıkları eleştirel realizm yaklaşımıyla aşılmaya çalışılırNicolai Hartmann yüzyılın ilk yarısında bu akımın temsilcilerinden sayılır Ayrıca en eski felsefi anlamında realizm, fikirlerin gerçekliğine inanmak anlamına geldiğinden, eleştirel realizm bu anlamda da bir ayrım koyar Eleştirel realizm, buna göre, hem dünyanın gerçekliğini hem de yapısal mekanizmaları kabul eder Ontolojik anlamda dünyadaki şeyler ya da varlıklar onu tasavvur eden bilinçten bağımsız olarak vardır Realizm ve eleştirel realizm felsefe, bilim, edebiyat eleştirisi gibi alanlarda farklı boyut ve katmanlarda karşımıza çıkar Fikirlerin gerçekliğine inanmak şeklindeki realizmin felsefi anlamından edebiyattaki realizmin gerçekcilik olarak anlaşılması bu anlam farklarını gösterir Georg Lukács’ın tanımlamasına göre edebiyatta realizm, edebiyatın realitenin/gerçekliğin bir yansıması olduğu fikrinden hareket eder Bilim felsefesi alanında da realizmin gerçekcilik şeklinde anlaşılması sözkonusudur Bu noktada eleştirel realizmin ya da gerçekciligin en önemli ismi Roy Bhaskar’dır Felsefi anlamda eleştirel realistler Bhaskar’ın öncü açılımlarını değerlendirmişlerdir Andrew Sayer bu felsefi akımın başka bir önemli ismidir

Eleştirel Rasyonalizm

20 yüzyıl, özellikle ikinci yarısından itibaren akla yönelik kuşkular, itirazlar ve yadsıyışlar yüzyılı olmakla birlikte, birçok önemli filozof akıl savunuları yapmaya çalışırBunların önemli bir bölümü, bilinen anlamda akıl ve akılcılık savunusunu değil, kendileri de sorguladıkları eleştirel bir akılcılık anlayışı geliştirirler Habermas örneğin, Adorno ve Horkheimer’de görülen araçsal akıl eleştirisininin çok fazla genelleştirilmesine ve bir bütün aklın araçsal akla indirgenmesine karşıdır Kendisi de akılcılığı eleştirmekte, fakat yine de akıla bir pay bırakmaktadır Öte yandan eleştirel rasyonalizm denilince ilk akla gelen isim bilim felsefecisi Karl Popperdir Öğrencisi Karl Feyerabend tarafından görüşleri yoğun eleştirilere maruz kalıp “Akla Veda” denilmeden önce Popper, eleştirel bir rasyonalizm yöntemi geliştirmeye çalışmıştır Popper’in eleştirel rasyonalizme dayanan bilim felsefesi, temelde kesin doğrular anlamında bilimsel bilgilere ulaşmayı mümkün görür

Eleştirel Teori

Frankfurt Okulunun teorik ve felsefi konumunu gösteren adlandırmaTheodor Adorno, Max Horkheimer, Jürgen Habermas, Walter Benjamin okulun en tanıdık simalarıdırBu düşünürler Marksizm içinde yer almaktadırlar, ancak Marksizmle ilişkileri özel bir nitelik arz eder; Ortodoks Marksimin tamamen dışında kalırlarAydınlanmacılıkla eleştirel bir ilişki kurarlar, akıl kavramına yönelik çeşitli boyutlarda eleştiriler getirirlerPostmodern soruşturmada görülen akıl eleştirilerinin ilk ipuçlarını Frankfurt Okulu düşünürlerinde görmek mümkündür Elbette Frankfurt okulu’nun her üyesinde farklı boyutta bir eleştirellik sözkonusudur, ama bu düşünürleri bir okul içinde birleştiren ögelerin temelinde eleştirel teoriyi benimsemeleri yatar Eleştirel teori, hem teorinin/felsefenin eleştirel bir şekilde değerlendirilmesini ve yeniden yapılandırılmasını, hem de uygulamada eleştirel bir yönelim gözetilmesini ifade eder Okulun en genel anlamda eleştirel bir düşünce ve eleştirel bir toplum teorisi kurmayı amaçladığı, felsefi çalışmalarında bu eleştirelliğin ortaya konulduğu söylenebilir



Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.