Türkiyede Arkeoloji Tarihi |
10-21-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Türkiyede Arkeoloji Tarihitürkiyede arkeoloji tarihi Türkiye'de arkeoloji, ülke sınırları içinde yapılan her türlü kazı ve restorasyon çalışmasını kapsar Osmanlı döneminde büyük oranda yabancılar tarafından yapılan bu çalışmaları, gerçekleştiren ilk yerli isim Osman Hamdi Bey'dir Kendisi ilk Türk arkeolog olarak kabul edilmesinin yanında, ülkenin ilk arkeoloji müzesi olan İstanbul Arkeoloji Müzesi'nin kurucusudur Osmanlı Dönemi Türkiye topraklarındaki arkeolojinin yerli olarak gelişimine bakarsak, ilk adım bu eserlerinin korunmasına yönelik bilincin gelişmesidir Bunun ilk örneklerinde biri Ahmet Fethi Paşa tarafından kimi eserlerin Aya İrini Kilisesinde toplanmasıdır Toplanan eserler ile “Mecma-i Esliha-i Atika (Eski Silahlar Koleksiyonu)” ve “Mecma-ı Âsâr-ı Atika (Eski Eserler Koleksiyonu)” oluşturulmuştur Daha sonra 1869 yılında "Müze-i Hümayun (Saray Müzesi)" adı altıntaki kuruluş oluşturulur, kurum aynı zamanda İstanbul Arkeoloji Müzesi'nin ilk şeklidir Bir dönem kapatılan müze, 1881 yılında Osman Hamdi Bey'in müze müdürü olarak atanmasından sonra çağdaş bir müze kimliği kazanmaya başlar Cumhuriyet Dönemi Cumhuriyet döneminde arkeolojik kazılar yoğunluk kazanmaya başladı 1931'de Türk Tarih Kurumu, 1934'te İstanbul Üniversitesi'ne bağlı Türk Arkeoloji Enstitüsü, iki yıl sonra da Ankara'da Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi kuruldu 1933'te Türk Tarih Kurumu adına ilk kazılar, Hamit Zübeyr Koşay başkanlığında Ahlatlıbel'de yapıldı 1935'te Koşay ve Remzi Oğuz Arık Çatalhöyük kazılarına başladılar Ayrıca Türkiye’de 1930'lardan başlayarak Alman, Fransız, İngiliz ve Hollanda arkeoloji enstitüleri kuruldu Bu dönemde yerli ve yabancı uzmanlar birçok eski yerleşim bölgesinde araştırma ve kazılar gerçekleştirdiler Kazılardan çıkarılan eski yapıtları korumak ve sergilemek için yeni müzeler açıldı Bunların başında, dünyanın en önemli arkeoloji müzelerinden biri olan İstanbul Arkeoloji Müzesi gelir Antakya'da 1932 yılında başlatılan kazı çalışmaları sonucunda 1934 yılında Hatay Arkeolojı Müzesi kurulur Hatay Arkeoloji Müzesi'nde dünyanın en büyük ikinci mozaik koleksiyonunun segilendiği bilinir Arkeolojik çalışmalar 1994 yılında Alman arkeolog Klaus Schmidt tarafından keşfedilen Urfa Göbeklitepe'de kazı çalışmaları, o tarihten bu yana sürüyor Bölgenin önemini, “Bu kalıntılara rastladığım zaman önümde iki seçenek vardı Ya hiç kimseye bir şey söylemeden hemen burayı terk edecektim ya da hayatımın geri kalanını burada geçirmeye razı olacaktım Ben ikincisini seçtim” diyerek ifade eden Schmidt’i, Stanford Üniversitesi’nden Ian Hodder da “Göbeklitepe her şeyi değiştirecek” diyerek destekliyor[kaynak belirtilmeli] Arkeoloji dünyasına bomba gibi düşen Göbeklitepe kazısı için Witwaterstand Üniversitesi’nden Prof David-Lewis Williams, “Göbeklitepe dünya üzerinde bulunmuş en önemli tapınak” ifadesini kullanırken Prof Steve Mithen, “Göbeklitepe aklımın alabileceğinin çok ötesinde” yorumunu yapıyor[kaynak belirtilmeli] 12 bin yıllık olduğu tespit edilen tapınaklar, avcılık ve toplayıcılıkla geçinen göçebe toplulukların tarımı öğrenerek yerleşik yaşama geçtiği tezini de çürütüyor çünkü söz konusu tapınakları yapanların çanak çömlek kullanmayı bilmediği düşünülüyor[kaynak belirtilmeli] |
|