Dünyadaki Önemli Tarihi Eserleri |
10-21-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Dünyadaki Önemli Tarihi EserleriDünyadaki Önemli Tarihi Eserleri Mısır Piramitleri Dünyanın yedi harikasından günümüze kadar ulaşan tek eser, Mısır'daki Keops Piramididir Mısır'ın başkenti Kahire yakınındaki Nil Nehrinin batısında bulunan Giza Yaylasında bulunmaktadır Keops Piramidinin yanında biraz daha küçük olan Kefren ve Mikorinos piramitleri bulunmaktadır Ayrıca, içlerinde prenseslere ve firavunun en yakın yardımcılarına ait mumyaların bulunduğu beş piramit daha vardır Büyük Piramit de denen Keops Piramidi, MÖ 2800 yıllarına doğru hüküm süren Mısır'ın 4 Sülale devri hükümdarlarından Keops'un mezarıdır Topkapı Sarayı İstanbul'da Sarayburnu sırtları üzerinde bulunan saraydır Topkapı, Osmanlı padişahlarının Dolmabahçe Sarayı yapılıncaya kadar oturdukları saraydır Fatih Sultan Mehmet zamanında yapılmağa başlamış, giderek yeni bölümler eklenmiştir 1924'ten beri müze olarak kullanılan sarayda Fatih'ten Abdülmecit'e kadar bütün hükümdarlar oturmuştur Sarayın çevresi surlarla çevrilidir Kıyı kesimindeki surlar Bizans çağından kalmadır Versailles Sarayı Fransa'da, Paris dolaylarındaki saray ve müzedir Önceleri Versailles'da, kral Louis XIII için yaptırılmış basit bir av köşkü vardı Oğlu Louis XIV tahta çıkar çıkmaz, oturma yeri olarak Versailles'ı seçti ve bütün soyluları Paris'ten uzaklaştırıp orada toplamağa karar vererek bölgenin yeniden düzenlenmesini emretti Yerebatan Sarayı İstanbul'da eskiden kalma büyük sarnıçtır Yerebatan Sarayı adıyla anılan Bazilika Sarnıcı, İstanbul'da Ayasofya ile Cağaloğlu arasında bulunan büyük bir sarnıçtır Günümüzde de içinde su bulunan bu büyük kapalı sarnıç, kentin su ihtiyacını karşılamak üzere îlkçağ'da yapılmıştı İstanbul, tarihin bütün çağlarında güçlü devletlerce hep ele geçirilmek istendiği için Bizans imparatorları kentin birçok yerinde sarnıçlar yaptırarak kuşatma sırasında halkın su ihtiyacını karşılarlardı Avebury Dairesi Avebury dairesi, Stonehenge kadar iyi bilinmemesine karşın daha ünlü kuzeninin boyut ve yapı olarak cüceleşmış hali olarak algılanabilir 1665 yıllarında yazmış olan antik bilimci John Aubrey, Avebury için "bir katedralle karşılaştırıldığında köy kilisesi neyse, Stonhenge'in yanında Avebury de öyledir" demiştir MÖ2700 yıllarında inşa edilmiş olan bu yer, yaklaşık 1153 hektarlık bir alanı kaplar ve çapı çeyrek mildir; etrafına tekinin ağırlığı doksan tona yaklaşan Sarsen taşları dizilmiştir Avrupa Megalitleri MÖ üçüncü binyıla ait taş daireleri ve dev anıtlar, İngiltere'ye özgüdür Ancak Fransa'nın kuzeybatısındaki Karnak'da bulunan antik taş sıralarının da tarihi aynıdır MÖ 3000 yıllarından önceki birçok yüzyıl boyunca batı Avrupa'nın hemen her yanında mezar yapıları inşa edilmiştir Karnak bölgesinde çok sayıda örneğe ratlanmaktadır Örneğin Menec'de l000 metreden uzun paralel taş sıraları görülmektedir ve her birinin ucunda İngiltere'deki gibi taş dairelerine ait kanıtlar vardır Keops Piramidi Keops Piramidi ya da diğer adıyla Büyük Piramit, Giza Platosu'ndaki diğer sekiz piramidin arasında yaklaşık 30'uncu enlemde Nil Nehri'nin deltası üzerinde bulunmaktadır Mısırlılar'ın mimari başarısında yüksek bir noktayı göstermektedir Ancak nasıl inşa edildiği ya da hangi firavunun inşa ettirdiği hakkında fazla bilgi yoktur Antik Mısırlılar, kendi zamanlarındaki uygarlıklar içinde en geniş kayıtları tutuyorlardı Ancak Giza'daki piramitler tuhaf sessizliklerini korumaktadırlar Ne koridorlarını dolduran hiyeroglifler, ne de herhangi bir kayıt, nasıl inşa edildiğine dair bilgi vermektedir Akropolis Atina'da Eskiçağ dünyasının en ünlü mimarlık yapıtlarından birinin yükseldiği tepe Akropolis, Atina'nın tam ortasında yükselen, tepesi tabak gibi düz, sarp bir kayalığa verilen addır Eski Yunan dilinde bu sözcük yukarı kent anlamına gelir Çok eski çağlarda Akropolis, Eski Yunanlıların oturduğu ve buradan çevre köylere egemen olduğu gerçek bir kaleydi, aynı zamanda bir din merkeziydi Bir ara Persler tarafından yıkılmış, sonra Perikles'in öncülüğüyle, MÖ 450 yıllarına doğru yeniden yapılmıştı O çağların ünlü heykeltıraşı Pheidias ve başka güçlü sanatçılar bu işte çalıştılar Amfiteatrlar ve Arenalar Daire biçiminde, seyirci yerleri basamaklı tiyatro Roma'da Coliseum veya Flavianus amfiteatrı Milattan sonra 1 yüzyılda yapılmıştır 100 000 kadar seyirci alırdı Amfiteatron veya amfiteatr denilen bu yapı Romalıların buluşudur, Eski Yunanlılara özgü değil Romalılar tarafından, gladyatör dövüşlerini mümkün olduğu kadar çok sayıda seyirciye sunma amacıyla yapılmıştır Taştan, çok büyük ve öylesine sağlam yapılardır ki, bunların birçoğu bugüne kadar kalabilmiştir Roma'da Coliseum, bunların en önemlisidir Fransa, İtalya, ispanya, Türkiye, Yunanistan'da da güzel örnekleri vardır Bayezit Külliyesi Sultan Bayezit ll'nin Edirne'de yaptırdığı Bayezit Camii ile buna bağlı medrese, şifahane vb'den oluşan eserler topluluğu Sultan Bayezit Camii ve külliyesi 1484-1488 yıllarında Mimar Hayrettin tarafından yapıldı Külliyenin bütünü 100 kadar kubbe ile kaplıdır Caminin kubbesinin çapı 22,55 metredir, yanıbaşında küçük avlulu bir medrese ve biraz açığında geniş avlulu bir şifahane vardır Sultan Bayezit II bu külliyenin yönetimi için 167 görevli atamıştı Paskalya Adası Şili'nin batısında Büyük Okyanus'ta ada Yüzölçümü 179 km2 Bu volkanik ada adını, Hollandalı Jacob Roggeveen tarafından 1772 yılının Paskalya günü keşfedilmiş olmasına borçludur 1888'den beri Şili'ye aittir Polinezya Adaları'nın en doğusunda bulunan Paskalya Adası, dünyanın en ıssız, aynı zamanda en esrarlı beldelerinden bindir Bilginler, bu adanın ilk halkının Güney Amerika'dan mı, Polinezya'dan mı geldiğini henüz keşfedemediler Bu insanlar her halde olağanüstü gemicilik niteliklerine sahiptiler, çünkü adaya en yakın kara 2000 km uzaktadır Selimiye Camii Edirne'deki ünlü Türk camii Kanunî Süleyman'ın oğlu Selim II tarafından Edirne'de ünlü mimar Sinan'a yaptırılan Selimiye Camii, selâtin camilerinin en ünlülerinden biridir Yapımı 1569'dan 1675'e kadar 6 yıl sürmüş ve yaptıran padişahın adıyla anılması için de Selimiye adı verilmiştir Mimar Sinan bu camiyi yaparken o zamana kadar hiç bir mimarın başaramadığı bir işi başarmış, önceki büyük cami ve kiliselerde görülmemiş bir ustalıkla bütün camiyi tek bir kubbeyle örtebilmiştir Beçin Kalesi Milas - Ören karayolunun 5 kilometresinde, Milas Ovası'na hakim yaklaşık 210 metrelik düz doruklu bir tepenin üzerindedir 14 yüzyılda bölgeye hakim olan Menteşe Beyliği'nin başkentliğini yapmıştır Beyliğin merkezinin buradan Balat'a taşındıktan sonra da yerleşim devam etmiştir Tapu kayıtlarına göre 18 yüzyıla kadar Milas'ında bağlı olduğu bir kaza merkeziydi Daha sonra önemini yitiren yerleşim 60'li yıllarda terkedilmiştir Antik Mylasa kentinin merkezinin burası olduğuna dair tezler de ileri sürülmektedir Euromos Halk arasında Ayaklı olarak bilinen kalıntılar Milas - Söke karayolunun 13 kilometresinde, Selimiye Bucağı yakınlarındadır Bugünkü karayolu, antik kentin içinden geçmektedir Yörede Mylasa'dan sonra en önemli kent olmasına rağmen Helenistik dönemden önceki tarihi hakkında fazla bir bilgi yoktur Kıyıya uzak bir kent olmasına rağmen MÖ 5 yüzyılda Atina önderliğindeki Delos Birliği'ne katılan kent, MÖ 201 - 196 tarihleri arasında Büyük İskender'in egemenliği altında yaşadı Kefren Piramidi Kefren Piramidi, grubun ortasında yer alan piramittir ve birçok yönden komşularından geri kalmaktadır Büyük Piramit'in güneybatısında bulunur ve orijinal yüksekliği 14351 metredir Temeldeki kenar uzunlukları ortalama olarak 21526 metredir Büyük Piramit gibi, pusulanın temel yönlerine oturtulmuştur ama aynı tutarlılığı göstermemekte ve maksimum 6 dakikalık bir sapma yapmaktadır Taş işçiliği de Büyük Piramit'in yanında zayıf kalmaktadır Ancak, yine de etkileyici bir yapıdır Gizemli Maya Sarayı 2000 yıl önce Kuzey Guatemala'daki Cancuen Sarayı'nda oturan Maya kralları, ülkeyi buradan yönetirlerdi Ancak Maya Krallığı MS 840 yılında ekonomik çöküşe bağlı olarak yıkıldığı zaman, yağmur ormanları, krallığın bulunduğu bölgenin üzerini örterek yüzyıllarca uygar dünyanın açgözlü yağmacılarından gizledi Arkeologlar, bu bölgede orman dokusunun altında Maya Krallığı'nın bulunduğunu 1905 yılından beri biliyorlardı, ancak kazılarda çok önemli bir kalıntı bulacakları hiç akıllarına gelmiyordu Sfenks Başı firavun, gövdesi aslan şeklindeki Sfenks'in, Kefren'in başı ve onun ruhu ile tüm mezarlık komleksini koruduğuna inanılır Gizeh'in doğal kireçtaşlarından yapılmış olan Sfenks'in, geçen yıllar boyunca bazı parçaları çöl zemininin üstüne düşerek dağılmıştır Kukulkan Piramidi İspanyol tarihçisi Diego Garcia de Palacio, 1576 yılında Maya şehirlerinden biri olan Copan hakkında: "Burada bir zamanlar büyük bir şehrin varlığını kanıtlayan harikulade tapınak kalıntıları bulunuyor İnsan, böylesine ilkel insanların geçmişte bu denli güzel yapıları nasıl inşa ettiklerim anlayamıyor" diye yazmıştı Copan, öylesine çok sayıda piramit, saray, yol ve kanallarla düzenlenmiş bir şehir ki! Onun için bu insanları ilkel diye adlandırmaya kalkacak olursak, İspanyol tarihçisinin düştüğü çıkmaza saplanıp kalmak kaçınılmaz olacaktır Babil'in Asma Bahçeleri MÖ 450'li yıllarda tarihçi Herodot "Babil, yeryüzünde bilinen bütün diğer şehirlerin ihtişamını aşar" demiştir Herodot, şehrin dış duvarlarının 80 kilometre uzunlukta, 25 metre kalınlıkta ve 97 metre yükseklikte olduğunu ve 4 atlı bir arabanın gezinmesine uygun olduğunu belirtmiştir İç duvarlar, dış duvar kadar kalın değildi Duvarların içinde som altından yapılmış büyük heykeller bulunan kaleler ve tapınaklar vardı Şehrin içinde ünlü Babil Kulesi vardı Bu kule, Tanrı Marduk'a yapılan bir tapınaktı ve cennete ulaşmak için göğe doğru yükseliyordu Artemis Tapınağı Bizanslı Philon "Babil'in asma bahçelerini, Olimpos'taki Zeus Heykelini, Rodos Kolossusu'nu, yüksek piramitlerin kudretli işçiliğini ve Mausoleus'in mezarını gördüm Ama bulutlara doğru yükselen Efes'teki tapınağı gördüğümde, diğerlerinin tümünün gölgede kaldığını hissettim" diye yazmıştı Tanrıça Artemis adına ilk türbe MÖ800'lü yıllarda Efes'teki nehrin yakınındaki bataklık kıyıya yapılmıştı Bazen Diana da denen Efes tanrıçası Artemis, Yunan Artemis'iyle aynı değildi Yunan Artemis'i av tanrıçasıydı İskenderiye Feneri Mısır'da İskenderiye Limanı'nın karşısındaki Pharos Adası üzerine yapılmıştı Romalılar Mısır'ı ele geçirdikten sonra burada Ptolemaios (Batlamyus) olarak anılan bir devlet kurmuşlardı İnşaası MÖ 285-246 yılları arasında süren Fener, bu devletin ilk iki kralı Ptolemy-Batlamyus-Soter ve Ptolemy tarafından yaptırılmıştı Kaidesi ile birlikte 135 metre yüksekliğinde olan fener, beyaz mermerden yapılmıştı Tepesinde bulunan, tunçtan yapılmış büyük bir ayna 70 kilometre uzaklıktan görülüyor ve limana giren gemilere rehberlik ediyordu Mausoleum Plinius'un bildirdiğine göre, dünyanın yedi harikasından biri sayılan Mausoleum, MÖ 350 de Mausolos için karısı Artemisia tarafından yaptırılmıştır "Farklı cephelerin süslemeleri ve mükemmelliği birbirini taklit eden farklı sanatcılar tarafından ele alındı Leochares, Bryaxis, Skopas ve bazılarının düşündükleri gibi Timotheus'un sanatlarının seçkin mükemmelliği o yapıya dünyanın yedi harikası arasında ün kazandırdı" Antik yazarlardan Vitrivius böyle söylüyor Romalı tarihci Plinius'a göre pteron kare şeklindeydi ve çevresinde 36 tane ion stili sütun vardı Zeus Heykeli Eski zamanlarda Yunanlılar'ın en büyük festivali, "Tanrıların Kralı Zeus" onuruna düzenlenen Olimpiyat Oyunlarıydı Bugünkü Olimpiyat oyunlarına benzeyen bu müsabakalarda Anadolu, Suriye, Mısır, Yunanistan ve Sicilya'dan atletler yarışırlardı Olimpiyatlar ilk kez MÖ 776'da başladı Oyunlar 4 yılda bir düzenleniyordu ve Yunan şehir devletlerinin bütünlüğünü sağlamaya yardımcı oluyordu Yunanlılar, Yunanistan'ın batı kıyısında Peloponnesus denen bölgedeki Olimpos'ta Zeus adına bir tapınak yaptırmışlardı Rodos Heykeli Rodos'un ilk sakinleri olan Dor'lar, Argos'tan gelen denizci bir kavimdi ve güneş ilahı olan Helios'a taparlardı Dor'lar Rodos'ta en parlak devrini MÖ 3 asırda yaşayan bir medeniyet kurdular Mısır ve Fenike'nin ürünlerini alıp satarak zengin oldular Adayı kültür-sanat merkezi, güzel konuşma ve felsefe okulu haline getirdiler Dor'lar, Makedonya Kralı Demetrios'la yaptıkları bir savaşı kazandıktan sonra, zafer anıtı olarak ve ilahları Helios'a şükran borçlarını ödemek için, Rodos limanının girişine büyük bir Helios heykeli yaptılar Louvre Sarayı Haçlı Seferi'ne çıkmadan önce Philippe Auguste, Paris çevresine bir sur inşa ettirdi ve kale bedeninin Sen Irmağı boyunca uzanan zayıf noktasını bir burçla desteklenmiş bir kaleyle pekiştirdi Krallığın serveti, silâhları ve arşivleri bu burçta muhafaza ediliyordu Şatoya Louvre adı verildi, çünkü kurt (loup) avı için hayvanların yetiştirildiği bir eski köpek evinin yerine yapılmıştı XIV yyda yeni surların yapılması sırasında Louvre, askeri görevini yitirdi; Charles V burayı bir istirahat ve inziva yeri haline getirdi: binaları yeniledi, kitaplığını da bir kuleye yerleştirdi |
|