|  | Ferit Tüzün Hakkında Bilgi |  | 
|  10-21-2012 | #1 | 
| 
Prof. Dr. Sinsi
 |   Ferit Tüzün Hakkında BilgiFerit Tüzün Hakkında Bilgi Ferit Tüzün Ankara Atatürk Lisesi’nde okurken, Devlet Konservatuvarı’na giren (1941) ve Ulvi Cemal Erkin’in piyano öğrencisi olan Ferit Tüzün, konservatuvar öğreniminin üçüncü yılında yapılan bir sınav sonucu iki sınıf atlatılarak Kompozisyon Bölümü’ne geçti ve Necil Kâzım Akses’le çalışmaya başladı  1950′de Piyano Bölümü’nü, 1952′de de Kompozisyon Bölümü’nü bitirdi  Aynı yıl Ankara Devlet Konservatuvarı’nın Bale Bölümü’ne eşlikçi olarak atandı; bir buçuk yıl bu görevde kaldı  1954′te Milli Eğitim Bakanlığı’mn açtığı yarışmayı kazanarak Münih’e Devlet Yüksek Müzik Okulu’nda orkestra yöneticiliği öğrenimi görmeye gitti  Burada Fritz Lehmann, Adolf Mennerich, Cari Orff ve Gothold Lessing’in öğrencisi oldu  Bu öğretim kurumunu bitirdikten (1958) sonra bir yıl Münih Operası’nda şef yardımcılığı yaptı  Aynı yıllarda Avrupa’nın çeşitli kentlerinde konuk sanatçı olarak pek çok orkestra yönetti  1959′da yurda döndükten sonra Ankara Devlet Operası’nda yardımcı şefliğe atandı  Daha sonra Devlet Opera ve Balesi genel müdürü oldu  1977′de öldüğünde aynı görevi yürütmekteydi  BESTECİLİĞİ Ferit Tüzün’ün göze çarpan ilk bestesi 1947-1948 yıllarında yazdığı Piyano Parçalarıdır  Klasik ve romantik anlatımdaki bu çalışmalar öğrencilik yıllarına raslar  1949′da ortaya çıkan Tem ve Çeşitlemeler’de herhangi bir folklorik ezgiyi aktarmamış, kendine özgü bir tema ile Türk folklorunu anımsatan ezgi ve ritimleri sergilemiştir  Altı çeşitlemeden dördüncüsü Ulvi Cemal Erkin etkisinde olup bu yapıt tümüyle Ulvi Cemal Erkin adına sunulmuştur  1954′te bir bankanın düzenlediği yarışmaya orkestra süitiyle katılan Ferit Tüzün, bu yarışmada ikincilik almış, bu yapıt beş bölümlük Anadolu ‘yu (orkestra süiti) oluşturmuştur  Sonradan üç bölüme indirdiği bu çalışma ilk kez Münih Filarmoni Orkestrası tarafından Adolf Mennerich yönetiminde 1958′de seslendirilmiştir  1956′da yazdığı, büyük orkestra için Türk Kapriçyosu’nu öğretmeni Adolf Mennerich’e adamıştır  Bu yapıtın 1957′de Münih Filarmoni Ferit Tüzün Eserleri Solo için: Piyano Parçalan (1948); Tem ve Çeşitlemeler (piyano için, 1950); Canzonetta ve Gavotta (piyano için, 1950)  İkili: “Al Şu Mumu Eline” Üzerine Çeşitlemeler (keman, piyano için, 1950)  Üçlü: Üçül (keman, piyano, viyolonsel için, 1950)  Beşli: Bir Piyes Yazalım (sahne müziği, 1952)  Orkestra için: Ninni (1950); Senfoni (1952); Atatürk Şiiri İçin Fon Müziği (Cahit Külebi’nin şiirleri üstüne, 1952); Anadolu (orkestra süiti, 1954); Türk Kapriçyosu (1956); Humoresque ya da Nasreddin Hoca (1957); Çeşmebaşı (1964); Esintiler (1965)  Opera: Midas’ın Kulakları (1966-1969); Koro (dört sesli koro için çoksesli altı türkü, 1964)  Orkestrası tarafından ilk seslendirilişi büyük başarı kazanmış ve genel isek üstüne bir kez daha çalınmıştır  Böylece Münih Filarmoni Orkestrası’ nın Ferit Tüzün’e sipariş ettiği Humoresque’in bestelenmesine yol açmıştır  Nasreddin Hoca adıyla da anılan Humoresçue, bestecinin genelde kişiliğini yansıtan hiciv dolu bir ortam taşır  İlk kez 1958′de Münih Filarmoni Orkestrası tarafından çalınmış, sonradan Bavyera Radyosu’nca banda alınmıştır  Bestecinin öğrencilik yıllarındaki küçük piyano parçaları ve çoksendirdiği türküler dışında Mani (1950), Senfoni (1952) gibi orkestra için çalışmaları da dikkati çeker  Sonradan da ağırlık kazanan yapıtları senfoni orkestrası için bestelenmiştir  Ferit Tüzün, senfonik çalışmalarında önce Stravinski ve Bartok’un etkisinde kalmış, bu arada öğretmeni Ulvi Cemal Erkin’in de izlerini taşıyan yapıtlar ortaya çıkarmış, giderek kendine özgü bir anlatım edinmiştir  Besteci kendisiyle yapılan bir söyleşide, yerli ezgileri tematik malzeme olarak kullanmadığını, temayı kendinden yaratmayı amaçlamış olduğunu belirtmiştir  “Müzik kendi kalıbını kendi çıkartıyor  Yazının sonunda biçim kendiliğinden doğuyor  ” diyerek özün biçimden önde geldiğini ileri sürer  Ayrıca, kalıplaşmış şekillere karşı olduğunu da şöyle belirtir: “Senfonide kadanstan hoşlanmıyorum  Kalıplaşmış başlangıç ve bitiş sıkıyor beni  Orkestra eserlerimde parça parça bölümleri de arzu etmiyorum  Onların birbirine doğal olarak bağlanmasını, bir bütün olmasını istiyorum  ” Ferit Tüzün’ün en ünlü yapıtı olan Çeşmebaşı bale süiti 1963-1964 yıllarında tamamlanmış olup, bestecinin 1954′te yazdığı Anadolu’nun üç parça eklenerek genişletilmiş biçimidir  Bu yapıtın ilk seslendirilişi bestecisi yönetiminde Ankara Devlet Opera ve Balesi tarafından, Ninette de Valois’nın koreografisiyle, 1965′te yapılmıştır  Ferit Tüzün’ün Midas’m Kulakları başlıklı operası, Güngör Dilmen’in aynı adlı oyunundan kaynaklanır  1966-1969 yılları arasında yazılmış olan bu opera iki perktir  T  R  T’nin bir siparişi olan opera, ilk kez 1969′da İstanbul Kültür Sarayı’nda, Devlet Opera ve Balesi tarafından oynanmıştır  Ferit Tüzün’ün nükteli anlatımı bu yapıtta da baştan sona karşımıza çıkar  | 
|   | 
|  | 
|  |