Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Biyografiler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
biyografisi, claude, kimdir, lorrain

Claude Lorrain Biyografisi - Claude Lorrain Kimdir?

Eski 10-21-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Claude Lorrain Biyografisi - Claude Lorrain Kimdir?




Claude Lorrain Biyografisi - Claude Lorrain Hayatı - Claude Lorrain Kimdir?

Claude Lorrain (1600 - 1682)

Claude Lorrain 1600’de Nancy’de doğdu Genç yaşta anne ve babasını yitirdi 1612’de İtalya’ya bir aşçı grubu ile gitti Ama orada aşçılık mesleği yerine resim merakı ağır basınca, ressam Agostino Tossi’nin yanına çırak olarak girdi Onun mutfak işlerine bakıyor, palet ve fırçalarını yıkıyor, renkleri eziyor, böylece resmin işçiliğini öğreniyordu Görevi bir bakıma zor ve sevimsizdi Fakat Romalı sanat koruyucularının, kardinallerin arasında ilk kez bulunmak gibi ayrıcalıkları bu ilişkiler sonucunda elde etti 1625- 26’da kısa bir süre Nancy’de bulundu Orada ressam Deruet’nin asistanlığını yaptı Alman Sandrart, ona açık havada manzara çalışmayı öğretti Bu ressam, ayın zamanda iyi bir gravürcüydü Fakat onun yeteneğini, daha çok Tossi keşfemişti Sandrart ise Lorrain’in daha yumuşak ve sıcak bir anlatıma yönelmesinde, Tossi’nin etkisinden kurtulmasında yardımcı oldu Artık başarı yakındı Asıl adı Claude Géle olan bu genç ressam, tablolarına “Le Lorrain” imzasmı atıyor, Roma’nın ileri gelenleri kadar Roma ‘daki Fransız ressamları da onun üstünlüğünü kabul ediyorlardı Romalı zengin bir saraylı olan Muti, saraylarından birini fresklerle süsleme görevini Lorrain’e veriyor, 1640’a doğru, İspanya Kralı, 1663’ten sonra ise Colonna Prensi onun tablolarının be müşterileri arasına giriyorlardı Kendisine bir dizi tual ısmarlayacak olan Fransa Büyükelçisi M de Béthune ile tanışması da gene bu yıllara rastlar

Eşine az rastlanır bir kişilik

Papa 8Urbain onun bu yaygınlaşan ünü karşısında kendisiyle tanışmak istedi 14 Louis Versailles Sarayı’nın iç süslemelerini Lorrain’e verdi Artık Avrupa ressamları onun atölyesinden geçiyorlar, tablolarına 100 altın kuron üzerinden değer biçiliyordu O zamana kadar hiçbir İtalyan ressamı, Fransız kökenli olan bu sanatçının ününe erişememişti Amatör ressamları onun atölyesine koşturan, bir tür snobizm olabilirdi, fakat kimi çevrelere göre Lorrain monden kişilere oranla daha dalgın ve içine kapanıktı Ayın zamanda kaba görümlüydü Bu özelliği çevresinde merak ve ilgi uyandırıyordu Çağın önemli ressamlarının çoğu, bu arada Vouet, Valentin, Callot, Poussin sırayla Roma’dan geçmişler, orada birkaç yıl bilgilerini artırmışlar ve gene orada yerleşmişlerdi Ama Lorrain’in çevresindeki hayranlık çemberi, daha başka bir şeydi Sandrart’ın deyimiyle Lorrain;

“Manzarada yetkin bir ustalığa sahipti, yapabileceğini çok iyi yapıyordu; doğrusunu söylemek gerekirse eşine az rastlanır bir kişiliği temsil ediyordu öteki ressamlar arasında kendi türünün en iyisini yapmaktaydı

İşte Lorrain’in sanatındaki özgünlüğü oluşturan da, manzaranın bu yenileştirici görünümüydü İlk dönemde Elsheimer geleneğine bağlı, küçük boyutlu bakır oyma gravürler yaptı Bamboche tarzında pastoral resimler, günlük yaşamla ilgili figürler çizdi Pitoresk motifler, bu dönemde tablolarını oluşturan başlıca özellikti Kırılmış ağaçlar, çağlayanlar,düşsel mimarlık anıtları, tablolarında ağır basan başlıca görünümlerdi 1640’a doğru, daha dingin bir atmosferi, daha kesin bir kompozisyonu yansıtan resimleriyle Dominiquin’in ve Annibal Carrache’ın klasik peyzajlarından etkilendi Bu dönemin en büyük tabloları, zaman zaman klasik, çoğunlukla da dinsel içerikli yapıtlardır Londra’da ki “Saba Melikesi” ve “Değirmen” ile Roma’daki “Delphe Tapınağı” bu tür çalışmaları arasında yer alır

1650 yıllarında olgunlaşma döneminden en ilginç yapıtları Eski Ahid konularını işlediği resimleri oluşturur Edimbourg Müzesi’ndeki “Şiir” Karlsruhe’daki ”Tapınma” ve New York’daki “Dağda Vaiz”, bu dönemin ürünleri arasındadır Aynı zamanda “haroique” olarak da nitelenebilecek bu yapıtları, kariyerinin bir uç noktası sayabileceğimiz yaşamının son yirmi yılı izler Daha kla------ bu döneminde Görkemli olmaya özen gösterir, fakat şiirsel olmak, ayrıntılarda inceliklere yönelmek de başlıca tasaları arasındadır Birkaçı dışında, tabloları genellikle imgeleme dayalıdır Dikine bir kompozisyon düzeni, matematik ölçülerin yahu simetrisi onun gözettiği başlıca değerlerdir Onun tablolarından soldan gelen ışık sabah sağdan gelen ışık ise güneşin batışını gösteren akşamı işaret eder Lorrain’in sanatı, espasın derinliğine çağrışım yapar, atmosferi ve ışığı inceden inceye etüd eden Roma peyzajının gözlemini akla getirir sanatçı bu yönüyle, ışığa büyük yer veren, espası derinliğine inceleyen, doğayı gerçekçi bir gözle izleyen ve aynı zamanda ülküselleştirilmiş bir yorumu benimseyen tutumuyla çağının bellibaşlı resim akımlarına katılır

Bini aşkın deseniyle Lorrain, tüm zamanların da en büyük çizim ustalarından biridir En tanınmışı Wildenstein albümü olarak bilinen bir düzine desen albümü, onun 1630’lara kadar süren kariyerinin de toplu bir dökümünü içerir Siyah kalemle çabuk çizilmiş desenler ve laviler bunlar arasındadır Desenleri için genellikle renkli kâğıtları, daha çok da mavi olanları tercih etmiştir Beşyüzden fazla desen çalışmasını içeren British Museum’daki “Liber Venitatis” onun tanmış yapıtları arasında yer alır Çoğu 1642’den öncesine ait kırk kadar gravürünü de anmak gerekir Elsheimer, Pieter van Laer ve belki de Gottfried Wals’in etkilerini gösteren bu gravürler, bilinen tablolarına pek az benzer Onu bu dönemeçle, daha çok Hollanda’nın manzara ressamları etkilemiş olabilir

1630’larda Claude manzara ressamı olarak büyük bir isim yapmıştır Lorrain’in manzaraları ışık ve eski Roma mabedlerinin harabeleri ile doludur Bu ışık sıcak, altın renkli ve yumuşaktır; formları birbirinden keskin bir şekilde ayıran değil yumuşatan, konturlarını titrekleştiren bir ışıktır Lorrain’in desenleri tabiatın gerçekçi tasvirleridir fakat bitmiş tablolarında idealistik anlayış hakimdir Böyle bir bütün içinde gerçekler ancak parça parça serpiştirilmiştir Devamlı olarak hayranlıkla çalıştığı Roma civarı manzaralarını, antik tapınak ve sarayların yer aldığı hayali peysajlar halinde tasvir etmiştir

Claude manzaralarını hiçbir zaman Hollandalıların Allah’ın yarattığı her şeyi dini bir sevgiyle olduğu gibi tesbit ettikleri yolda ele almamıştır Onun manzaraları Hollanda manzaraları gibi tabiatın tarafsız bir anlatımı prensibinin sonucu değildir İnce bir mantıkla şekillenmiş ve şekil değiştiren bir ışıkla aydınlanan ideal manzaralardır İnsan figürleri bu manzaralar içinde erimişlerdir Bunlar antikitenin büyük tanrıları değil, daha çok Virgil’den ilham alınmış kırsal hayata ait karakterlerdir Manzaralarında mimariye yer verdiği zaman bunlar Roma mimarisini temsil eden abidevi eserler değillerdir, formların hafifliği ve sütunların yerleştirilmeleri öyledir ki sanki bunlar çevredeki kırlara açılıyor gibi görünürler ve mimarinin kendisi tabiatın bir parçası haline gelir Resmi adeta akıcı, hafif ve sakin bir ışık doldurur Aenas’ın Gemiye Binişi ile Delos Kıyıları (National Gallery, Londra), Cennet Hayatı Yaşatan Kırlara Ait bir Manzara (c 1644, Musöes des Beaux-Arts, Grenoble) ve "Saba Melikesi'nin Gemiye Binişi" (1648, National Gallery, Londra) tabloları Lorrain’in hayalindeki ideal antik manzaralardır

Aynı özlemsel güzelliği yüzündendir ki, Poussin’den yaklaşık yedi yaş daha genç olan bir başka İtalyanlaşmış Fransız’ın, Claude Lorrain’ in (1600-1682) yapıtları ünlendi Lorrain, Roma kırlarını, Roma’yı çevreleyen güneyli sevimli renkleri ve görkemli anılarlı tepelerle ovaları çalıştı Poussin gibi o da, doğanın gerçekçi imgeleştiriminde büyük bir usta olduğunu kanıtladı Onun ağaç çizimleri göz için gerçek bir haz kaynağıdır Fakat asıl tabloları ve oyma resimleri için, geçmişin düşsel betimine girmeye değer gördüğü motifleri seçti yalnızca; bunları, tüm sahneyi değişime uğratan, altın bir ışığa veya gümüş bir havaya daldırdı

İnsanın gözlerini doğanın yüce güzelliğine ilk kez Claude Lorrain açmıştır Ölümünden yaklaşık bir yüzyıl sonra, gezginler, gerçek bir doğa görünümünü hâlâ onun ölçütlerine göre yargılıyorlardı Eğer o görünüm onlara Lorrain’in bir görüntüsünü anımsatıyorsa, görünümü nefis buluyorlar ve orada durak yapıyorlardı İngiliz zenginleri, park ve çiftliklerini, Claude’un güzellik düşlerine uyarlama noktasına dek vardırdılar işi Nefis İngiliz kırlarının birçok köşesi, bugün hâlâ İtalya’ya yerleşip Carracci’lerin programına katılan Fransız sanatçısının imzasını taşır



Alıntı Yaparak Cevapla

Claude Lorrain Biyografisi - Claude Lorrain Kimdir?

Eski 10-21-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Claude Lorrain Biyografisi - Claude Lorrain Kimdir?




Claude Lorrain Biyografisi

Claude Lorrain (1600-1682)

Claude Lorrain 1600’de Nancy’de doğdu Genç yaşta anne ve babasını yitirdi 1612’de İtalya’ya bir aşçı grubu ile gitti Ama orada aşçılık mesleği yerine resim merakı ağır basınca, ressam Agostino Tossi’nin yanına çırak olarak girdi Onun mutfak işlerine bakıyor, palet ve fırçalarını yıkıyor, renkleri eziyor, böylece resmin işçiliğini öğreniyordu Görevi bir bakıma zor ve sevimsizdi Fakat Romalı sanat koruyucularının, kardinallerin arasında ilk kez bulunmak gibi ayrıcalıkları bu ilişkiler sonucunda elde etti 1625- 26’da kısa bir süre Nancy’de bulundu Orada ressam Deruet’nin asistanlığını yaptı Alman Sandrart, ona açık havada manzara çalışmayı öğretti Bu ressam, ayın zamanda iyi bir gravürcüydü Fakat onun yeteneğini, daha çok Tossi keşfemişti Sandrart ise Lorrain’in daha yumuşak ve sıcak bir anlatıma yönelmesinde, Tossi’nin etkisinden kurtulmasında yardımcı oldu Artık başarı yakındı Asıl adı Claude Géle olan bu genç ressam, tablolarına “Le Lorrain” imzasmı atıyor, Roma’nın ileri gelenleri kadar Roma ‘daki Fransız ressamları da onun üstünlüğünü kabul ediyorlardı Romalı zengin bir saraylı olan Muti, saraylarından birini fresklerle süsleme görevini Lorrain’e veriyor, 1640’a doğru, İspanya Kralı, 1663’ten sonra ise Colonna Prensi onun tablolarının be müşterileri arasına giriyorlardı Kendisine bir dizi tual ısmarlayacak olan Fransa Büyükelçisi Mde Béthune ile tanışması da gene bu yıllara rastlar



Eşine az rastlanır bir kişilik

Papa 8Urbain onun bu yaygınlaşan ünü karşısında kendisiyle tanışmak istedi 14 Louis Versailles Sarayı’nın iç süslemelerini Lorrain’e verdi Artık Avrupa ressamları onun atölyesinden geçiyorlar, tablolarına 100 altın kuron üzerinden değer biçiliyordu O zamana kadar hiçbir İtalyan ressamı, Fransız kökenli olan bu sanatçının ününe erişememişti Amatör ressamları onun atölyesine koşturan, bir tür snobizm olabilirdi, fakat kimi çevrelere göre Lorrain monden kişilere oranla daha dalgın ve içine kapanıktı Ayın zamanda kaba görümlüydü Bu özelliği çevresinde merak ve ilgi uyandırıyordu Çağın önemli ressamlarının çoğu, bu arada Vouet, Valentin, Callot, Poussin sırayla Roma’dan geçmişler, orada birkaç yıl bilgilerini artırmışlar ve gene orada yerleşmişlerdi Ama Lorrain’in çevresindeki hayranlık çemberi, daha başka bir şeydi Sandrart’ın deyimiyle Lorrain “Manzarada yetkin bir ustalığa sahipti, yapabileceğini çok iyi yapıyordu; doğrusunu söylemek gerekirse eşine az rastlanır bir kişiliği temsil ediyordu öteki ressamlar arasında kendi türünün en iyisini yapmaktaydı

İşte Lorrain’in sanatındaki özgünlüğü oluşturan da, manzaranın bu yenileştirici görünümüydü İlk dönemde Elsheimer geleneğine bağlı, küçük boyutlu bakır oyma gravürler yaptı Bamboche tarzında pastoral resimler, günlük yaşamla ilgili figürler çizdi Pitoresk motifler, bu dönemde tablolarını oluşturan başlıca özellikti Kırılmış ağaçlar, çağlayanlar,düşsel mimarlık anıtları, tablolarında ağır basan başlıca görünümlerdi 1640’a doğru, daha dingin bir atmosferi, daha kesin bir kompozisyonu yansıtan resimleriyle Dominiquin’in ve Annibal Carrache’ın klasik peyzajlarından etkilendi Bu dönemin en büyük tabloları, zaman zaman klasik, çoğunlukla da dinsel içerikli yapıtlardır Londra’da ki “Saba Melikesi” ve “Değirmen” ile Roma’daki “Delphe Tapınağı” bu tür çalışmaları arasında yer alır

1650 yıllarında olgunlaşma döneminden en ilginç yapıtları Eski Ahid konularını işlediği resimleri oluşturur Edimbourg Müzesi’ndeki “Şiir” Karlsruhe’daki ”Tapınma” ve New York’daki “Dağda Vaiz”, bu dönemin ürünleri arasındadır Aynı zamanda “haroique” olarak da nitelenebilecek bu yapıtları, kariyerinin bir uç noktası sayabileceğimiz yaşamının son yirmi yılı izler Daha klasiktir bu döneminde Görkemli olmaya özen gösterir, fakat şiirsel olmak, ayrıntılarda inceliklere yönelmek de başlıca tasaları arasındadır Birkaçı dışında, tabloları genellikle imgeleme dayalıdır Dikine bir kompozisyon düzeni, matematik ölçülerin yahu simetrisi onun gözettiği başlıca değerlerdir Onun tablolarından soldan gelen ışık sabah sağdan gelen ışık ise güneşin batışını gösteren akşamı işaret eder Lorrain’in sanatı, espasın derinliğine çağrışım yapar, atmosferi ve ışığı inceden inceye etüd eden Roma peyzajının gözlemini akla getirir sanatçı bu yönüyle, ışığa büyük yer veren, espası derinliğine inceleyen, doğayı gerçekçi bir gözle izleyen ve aynı zamanda ülküselleştirilmiş bir yorumu benimseyen tutumuyla çağının bellibaşlı resim akımlarına katılır

Bini aşkın deseniyle Lorrain, tüm zamanların da en büyük çizim ustalarından biridir En tanınmışı Wildenstein albümü olarak bilinen bir düzine desen albümü, onun 1630’lara kadar süren kariyerinin de toplu bir dökümünü içerir Siyah kalemle çabuk çizilmiş desenler ve laviler bunlar arasındadır Desenleri için genellikle renkli kâğıtları, daha çok da mavi olanları tercih etmiştir Beşyüzden fazla desen çalışmasını içeren British Museum’daki “Liber Venitatis” onun tanmış yapıtları arasında yer alır Çoğu 1642’den öncesine ait kırk kadar gravürünü de anmak gerekir Elsheimer, Pieter van Laer ve belki de Gottfried Wals’in etkilerini gösteren bu gravürler, bilinen tablolarına pek az benzer Onu bu dönemeçle, daha çok Hollanda’nın manzara ressamları etkilemiş olabilir

Kaya Özsezgin, Milliyet Sanat Dergisi, 1982


Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.