10-21-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Ünlü Kimyacı Dimitriy İvanoviç Mendeleyev
Dimitriy İvanoviç Mendeleyev
19 yüzyılın ilk yarısına gelindiğinde bile kimyacılar birbirlerinden kopuk halde çalışıyorlardı Bu nedenle bilimsel teamüller oluşamıyordu Yüzyılın ikinci yarısında H2O2 formülü bazı kimyacılar için su,bazıları için de oksijenli su anlamına geliyordu C2H 4 formülü ise ya etilen ya da bataklık gazına ait simgeydi Her yerde aynı simge ile gösterilen bir molekül hemen hemen yoktu
Kimyacılar genellikle kendilerinin buldukları sembolleri veya kısaltmaları kullanıyorlardı İsviçre’li J Berzelius,elementlerin Yunanca veya Latince isimlerini temel almış ve bu isimlerden birtakım kısaltmalar yapmıştı Probleme bir ölçüde düzen gelmişti Bugün kullanılan bazı semboller bu uygulamadan kalmadır Örneğin Latincede ferrum olan demirin kısaltması Fe,argentum olan gümüşün kısaltması Ag böyledir
Diğer kısaltmalardan bir çoğu İngilizce adlarıyla uyumludur Örneğin nitrojen için N,oksijen için O,hidrojen için H kullanılır
J Berzelius,bir molekül içindeki atom sayısını göstermek için üst im kullandı: H2O gibi Sonraları özel bir neden olmadığı halde atom sayısı için alt im kullanılmaya başlandı
*
1869 yılına gelindiğinde elementler iki şekilde gruplara ayrılmış durumdaydı Gruplardan biri elementlerin atom ağırlıklarına göreydi Diğer gruptaki elementleri ise ortak özellikleri niteliyordu Örneğin metaller ve gazlar şeklinde kategoriler vardı Yapılması gereken iş,bu iki ayırımı aynı tabloda birleştirmekti Bunu gören Mendeleyev oldu
Aslında 3 yıl önce bu ilkeyi John Newlands adında amatör bir kimyacı İngiltere’de öngörmüştü Elementlerin atom ağırlıklarına göre dizildikleri zaman, peşpeşe gelen her sekiz elementin bazı özelliklerini tekrarlar ya da birbirleri ile uyuşur gibi göründüğünü ileri sürmüştü Ancak koşullar henüz oluşmamıştı ve Newlands doğru bir sunum yapamamıştı
*
Dimitriy İvanoviç Mendeleyev 1834 yılında Sibirya’da bulunan Tobolsk kentinde doğdu Ailesinin 17 ve son çocuğu idi Mendeleyev’in doğduğu yıl babası kör oldu ve emekliye ayrıldı Ailenin geçimi annesinin üzerinde kalmıştı Bayan Mendeleyev çalışkan bir kadındı Nitekim sonunda bir cam fabrikasının müdürlüğüne yükseldi 1848 yılına kadar herşey iyi görünüyordu Ama o yıl fabrika yanınca ailede maddi sıkıntı yeniden başladı Mendeleyev oldukça zor bir çocukluk dönemi geçiriyordu Bayan Mendeleyev en küçük çocuğunu okutmaya kararlıydı 1849 yılında liseyi bitirince oğlunu yanına alarak otostopla 6 436 km yol katederek Petersburg’a vardı Vucudu bu denli bir yorgunluğu kaldıramadığı için kısa süre içinde öldü
*
Mendeleyev,Sibirya kökenli olduğu için hem Moskova Üniversitesi,hem de Petersburg Üniversitesi kendisini kabul etmiyordu 1850 yılında Petersburg Pedagoji Enstitüsü’ne kabul edildi 1855 yılında altın madalya ödülü kazanarak mezun oldu Sağlığı bozulmuştu Kırım’da bulunan Simferopol Üniversite Hazırlık Okulu’na öğretmen olarak atandı Oradan Odessa Lisesi’ne geçti ve kimya çalışmalarını burada sürdürdü Bu dalda yetkin bir kişi olduğunu kanıtlamıştı,ancak laboratuvar çalışmalarında o denli başarılı değildi Biraz da darmadağınık olan saç ve sakalları nedeniyle tanınıyordu Yılda sadece bir kez traş olduğu söylenmekteydi Ama kısa süre sonra toparlandı
*
1856 yılında Petersburg Üniversitesi’nden kimya dalında lisansüstü derecesini aldı ve 1857 yılında üniversitedeki görevine başladı 1860 yılında hükümet tarafından Heidelberg Üniversitesi’ne gönderildi Molekül kohezyonu,yani molekülleri bir arada tutan çekim kuvvetine ilişkin araştırmalara başladı Eylül ayında katıldığı bir kongrede İtalyan kimyacı Stanislao Cannizzaro ile tanıştı Cannizzaro’nun atom ağırlığı ile molekül ağırlığı arasında yaptığı ayırım kendisini bir hayli etkiledi 1861 ile 1864 yılları arasında bilimsel makaleler yazdı 1864 yılında Petersburg Teknoloji Enstitüsü’nde kimya profesörü,3 yıl sonra da Petersburg Üniversitesi’nde genel kimya profesörü oldu 1868-1870 yılları arasında,kısa süre sonra klasik bir ders kitabı durumuna gelecek olan ‘Kimyanın İlkeleri’ adlı kitabını yazdı
*
Mendeleyev ‘Kimyanın İlkeleri’ adlı kitabını yazdığı sırada,elementleri sınıflandıracak bir sistem kurmayı planlamıştı Bu nedenle elementlerin özellikleri aralarındaki ilişkileri araştırmaya başladı
Başka bilim adamları da bu tür bir sınıflandırma sistemi üzerinde çalışmaktaydılar
John Dalton’un atom ağırlıkları kavramını ele alan kimyacılar,bütün elementlerin basit ve ortak bir maddeden oluşması olasılığını araştırıyorlardı Diğer taraftan elementlerin özelliklerindeki raslantısal benzerliklerin yapılarındaki benzerliklerinden ileri gelip gelmediğini inceliyorlardı Bu amaçla elementlerin özellikleri arasında aritmetik bağıntılar kurmaya çalışıyorlardı
Sonuçta Periyotlar yasasını Mendeleyev buldu Elementlerin atom ağırlıklarına ve ortak özelliklerine göre yapılan ayırımının aynı tabloda birleşebileceğini görmüştü
*
Mendeleyev’in Kuzey Amerika’da solitarie,başka yerlerde patience adıyla tanınan tek kişilik bir kağıt oyunundan esinlendiği söylenir Bu oyunda kartlar suitlerine göre,yani maça,kupa,karo ve sinek sırasına göre yatay doğrultuda,rakamlarına göre ise dikey doğrultuda sıralanır Mendeleyev,benzer bir anlayışla,elementleri periyotlar denilen yatay diziler halinde ve gruplar denilen dikey sütunlar halinde sıraladı Meydana gelmiş olan tablo,boyuna okunduğu zaman bir ilişki grubunu,enine okunduğu zaman başka bir ilişki grubunu gösteriyordu Buna göre,dikey sütunlar benzer özelliklere sahip kimyasalları bir araya getirir Metallere ait kimyasal benzerlikleri nedeniyle bakır gümüşün,gümüş te altının üzerinde yer alır Aynı zamanda helyum,neon ve argon gazlar sütununa yerleşir Yatay diziler de kimyasal elementleri atom çekirdeklerindeki proton sayısına,yani atom numarası olarak bilinen değere göre küçükten büyüğe doğru sıralar
Hidrojende bir proton bulunur Bu nedenle atom numarası 1’dir ve tablonun ilk elementidir Uranyumun 92 tane protonu vardır Bu nedenle tablonun sonlarında yer alır,atom numarası 92’dir
Periyotlar yasasına göre elementler artan atom ağırlıklarına göre sıralandığında,ortaya çıkan tabloda elementlerin özellikleri de periyodik olarak sıralanır
Bu tablo,o güne değin tek başına incelenmiş kimyasal bağıntıların bir çoğunun birlikte gözlemlenmesini olanaklı hale getirmişti
Mendeleyev, tablosunda boşluklar bıraktı ve bu yerlerin henüz bulunmamış elementlerle doldurulacağını öngördü
*
Mendeleyev,1867 yılında bir sergi nedeniyle Fransa’ya gitmişti Orada kaldığı süre içinde kimya sanayisini incelemişti Ülkesine dönünce soda üretimine katkıda bulundu 1876 yılında ABD’ye yaptığı gezide petrol ürünlerinin verimliliğini ve üretim sürecini inceledi Ülkesine dönünce bu konulardaki önerilerini Rusya yöneticilerine iletti Havacılık faaliyetleri de ilgi alanındaydı Çeşitli bilimsel çalışmalarında balonlardan yararlandı
Siyasi görüşleri ilerici ve toplumsal reformlardan yanaydı Bu nedenle sık sık çarlık rejiminin baskısı ile karşılaşıyordu Sanatla ilgili bazı kuruluşlara üye olması engelleniyordu Öğrencilerin uğradığı haksızlıklara karşı mücadele etti Hükümetle düştüğü anlaşmazlık üzerine üniversitedeki görevinden istifa etti Ama bilim dünyasında kazandığı başarı sayesinde çarlık rejimince işsiz bırakılmadı 1891 yılında ağır kimyasal maddelerin dışalımı konusunda yeni bir sistem kurmakla görevlendirildi 1893 yılında Ağırlıklar ve Ölçüler Bürosu’nun başına getirildi Ölünceye dek bu görevi yaptı
1907 yılında öldü
|
|
|