Prof. Dr. Sinsi
|
Hz. Ebû Bekir (R.A.) (571 - 634)
Hz Ebû Bekir Medine'de Mescidi Nebî'nin inşasına katıldı Hz Muhammed (S A V ) İslâm’ı yaymak ve düşmanlar hakkında bilgi toplamak için seriyye denilen keşif kollarını Medine dışına gönderiyor, bunlara bazen Hz Ebû Bekir de katılıyordu Hz Muhammed’in çarpıştığı savaşlarda (Bedir’de, Uhud'da, Hendek'te) Ebû Bekir de yer aldı O, Müreysi, Kurayza, Hayber, Mekke, Huneyn, Taif gazvelerinde de bulundu Hz Muhammed’in bizzat idare ettiği harplere gazve denir Ebû Bekir (r a ), bu sözü geçen büyük savaşlardan başka, otuzdan fazla gazveye katılmıştır Hicretin 9 yılında Medine'de büyük bir kıtlık oldu ve bu arada Bizans imparatoru, Şam’da Hicaz bölgesini istilâ etmek üzere büyük bir ordu hazırladı Hz Muhammed (S A V ), bu orduya karşı İslâm ordusunu hazırlarken, kıtlık sebebiyle zorluklarla karşılaştı Ebû Bekir malının hepsini bu ordunun hazırlanmasında kullandı Onuncu yılda Vedâ Haccında bulunan Hz Muhammed (S A V ), on birinci yılda hastalandı
HİLAFETİ
Hicrî on birinci yılda hastalanan Hz Muhammed Mustafa (S A V ), 8 Haziran 632 yılında vefât etti Onun vefâtını duyan müslümanlar büyük bir üzüntüye kapıldılar ve ilk anda ne yapmaları gerektiğine karar veremediler Hz Ömer, O’nun Hz Musa gibi Rabbi ile buluşmaya gittiğini, O'nun için "öldü" diyen olursa ellerini keseceğini söylüyordu Ebû Bekir, Hz Muhammed’in iyi olduğu bir sırada ondan izin alarak kızının yanına gitmişti Vefât haberini duyar duymaz hemen geldi, Hz Muhammed’i alnından öptü ve "Babam ve anam sana fedâ olsun ya Rasûlullah Ölümünde de yaşamındaki kadar güzelsin Senin ölümünle peygamberlik son bulmuştur Şânın ve şerefin o kadar büyük ki, üzerinde ağlamaktan münezzehsin Yâ Muhammed, Rabbinin katında bizi unutma; hatırında olalım   " dedi Sonra dışarı çıkıp Hz Ömer'i susturdu ve; "Ey insanlar, Allah birdir, O'ndan başka ilâh yoktur, Muhammed O'nun kulu ve elçisidir Allah apaçık hakikattir Muhammed'e kulluk eden varsa, bilsin ki o ölmüştür Allah'a kulluk edenlere gelince, şüphesiz Allah diri, bâkî ve ebedîdir Size Allah’ın şu buyruğunu hatırlatırım: "Muhammed sadece bir elçidir Ondan önce de peygamberler gelip geçmiştir Simdi o ölür veya öldürülürse siz ökçelerinizin üzerinde geriye mi döneceksiniz? Kim ökçesi üzerinde geriye dönerse Allah'a hiçbir ziyan veremez Allah şükredenleri mükâfatlandıracaktır" (Âl-u imrân, 3/144) Allah’ın kitabı ve Rasûlullah'ın sünnetine sarılan doğruyu bulur, o ikisinin arasını ayıran sapıtır Şeytan, peygamberimizin ölümü ile sizi aldatmasın, dininizden saptırmasın Şeytanın size ulaşmasına fırsat vermeyiniz" (İbn Hisâm, es-Sire, IV, 335; Taberî, Târih, III, 197,198)
Hz Ebû Bekir bu konuşmasıyla orada bulunanları teskin ettikten sonra Hz Muhammed (S A V )’in teçhiziyle uğraşırken, Ensâr, Benû Sâide sakifesinde toplanarak Hazrec'in reisi olan Sa'd b Uhâde'yi Hz Muhammed’den sonra halife tayini için bir araya gelmişlerdir Hz Ebû Bekir, Hz Ömer, Ebû Ubeyde ve Muhacirlerden bir grup hemen Benû Saîde'ye gittiler Orada Ensâr ile konuşulduktan ve hilâfet hakkında çeşitli müzakereler yapıldıktan sonra Hz Ebû Bekir, Hz Ömer ile Ebû Ubeyde'nin ortasında durdu ve her ikisinin ellerinden tutarak ikisinden birine bey'at edilmesini istedi O, kendisini halife olarak öne sürmedi Hz Ebû Bekir'in konuşmasından sonra Hz Ömer atılarak hemen Ebû Bekir'e bey'at etti ve, "Ey Ebû Bekir, müslümanlara sen Rasûlullah'ın emriyle namaz kıldırdın Sen onun halifesisin ve biz sana bey'at ediyoruz Rasûlullah'a hepimizden daha sevgili olan sana bey'at ediyoruz" dedi Hz Ömer'in bu âni davranışı ile orada bulunanların hepsi Ebû Bekir'e bey'at ettiler Bu özel bey'attan sonra ertesi gün Mescid-i Nebî'de Hz Ebû Bekir bütün halka hutbe okudu ve resmen ona bey'at edildi
Hz Muhammed (S A V )’in en yakın ashâbı arasında -hattâ Ebû Bekir ile Ömer arasında- zaman zaman ihtilâflar, görüş ayrılıkları meydana gelmişse de ilk iki halife zamanında da görüldüğü gibi daima birliktelik devam ettirilmiştir Anlaşmazlık gibi görünen hâdiselerin birçoğunda huy ve karakter farklılığı rol oynuyordu Meselâ Ebû Bekir yumuşak ve sâkin davranırken, Hz Ömer sertlik yanlısıydı Ama her zaman birlikte hareket ettiler Hz Muhammed ölmeden önce yazılı bir ahitname bırakmamış, ancak Hz Ebû Bekir'in faziletine dair Mescid'de konuşmuş, hasta yatağındayken onu ısrarla çağırtmış ve yerine imam tâyin etmiştir
MÜRTEDLERLE MÜCADELE, IRAK ve SURİYE FÜTUHATI
Hz Ebû Bekir Hz Muhammed Mustafa (S A V )’nın halifesi olduktan sonra, O’nun vefâtıyla Arabistan'da Mekke ve Medine dışındaki bölgelerde görülen dinden dönme hareketlerine, yalancı peygamberlere karşı savaş açtı Esvedu'l-Ansi, Müseylemetü'l-Kezzâb, Secah, Tuleyha gibi yalancı peygamberlerle yapılan savaşlarla bu zararlı unsurlar yok edilmiş, isyan bastırılmış, zekât yeniden toplanmaya ve Beytü'l-Mal'e konulup dağıtılmaya başlanmıştır İçte isyancılarla mücâdele edilirken, dışta da iki büyük imparatorluğun, İran ve Bizans’ın ordularıyla karşılaşılmıştır Gerçekten İslâm ordusu fethettiği yerlerde kimseye zulmetmemiş, adaletiyle düşmanların takdirini kazanmış, müslüman olmayıp da cizye vererek İslâm’ın himayesine giren milletler huzur ve emniyet içinde yaşamışlardır
KUR’ÂN-I KERÎM’İN TOPLANMASI, MUSHAF’IN MEYDANA GELMESİ
Hz Ebû Bekir, Ridde harplerinde, vahiy kâtiplerinin ve Kur’an hafızlarının birçoğunun şehit olması üzerine, Hz Ömer'in Kur'ân'ın toplanması fikrine önce sıcak bakmamışsa da sonra ona hak vererek, Kur'ân âyetlerinin toplanmasını sağlamıştır Hz Muhammed (S A V ) zamanında peyderpey inen vahiy, kâtiplerce ceylan derilerine, beyaz taslara, enli hurma dallarına yazıldığı gibi, ashâbın çoğu da Kur'ân hâfızı idi Ebû Bekir, Zeyd ibn-i Sâbit'in başkanlığında bir heyet teşkil ederek, herkesin elindeki âyetleri getirmesini emretti Böylece bütün âyetler toplandı ve "Mushaf" meydana getirildi Bu Mushaf Ebû Bekir'den Ömer'e, ondan da kızı Hafsa'ya geçti ve Hz Osman zamanında çoğaltılarak Dârü'l-İslam’ın bütün vilâyetlerine dağıtıldı
VEFATI
Hilâfeti iki sene üç ay gibi çok kısa bir müddet sürmesine rağmen Hz Ebû Bekir zamanında İslâm devleti büyük bir gelişme göstermiştir Hz Ebû Bekir Hicrî 13 yılda Cemâziyelâhir ayının başında hicretten sonra Medine'de yakalandığı hastalığının ortaya çıkması üzerine yatağa düşünce yerine Hz Ömer'in namaz kıldırmasını istedi Ashâbla istişâre ederek Hz Ömer'i halifeliğe uygun gördüğünü söyledi Hz Ömer'in sert ve kaba oluşu gibi bazı itirazlara cevap verdi ve hilâfet ahitnamesini Hz Osman'a yazdırdı Ebû Bekir, 634 yılında, altmış üç yaşında vefât etti Vasiyeti gereği Hz Muhammed’in yanına defnedildi Böylece bu iki büyük insanın, iki büyük dostun, kabirlerinde de birliktelikleri devam etti
|