Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Kitap Özetleri

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
hayyam, rubailer, ömer

Rubailer Ömer Hayyam

Eski 10-21-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Rubailer Ömer Hayyam




80
Dert çekme boşuna, hep gül de yaşa;
Zulüm yolunda hakkı bul da yaşa;
Sonu yokluk madem bu dünyamızın
Yok bil kendini, özgür ol da yaşa
81
Ramazan ayı bu yıl da geldi yine;
Vurdu bukağıyı aklın bileğine;
Tanrım bu halka bir gaflet ver de bari
Ramazanı Şevval sansınlar bu sene
82
Ey doğru yolun yolcusu, çaresiz kalma;
Çıkma kendinden dışarı, serseri olma;
Kendi içine sefer et erenler gibi:
Sen görenlerdensin, dünya seyrine dalma
83
Duru sudan daha temizdir benim sevgim;
Sevgiyle bu oynayış da hakkımdır benim;
Halden hale girer başkalarında sevgi:
Neyse hep odur benim sevgim ve sevgilim
84
Dünya padişahın, kayserin, hakanın olsun;
Cehennem kötünün, cennet iyinin olsun;
Tesbih meleklerin olsun, temizlik Rızvan'ın:
Sevgili bizim olsun, canı canımız olsun
85
Ey güzel, sen ki bana derdi derman edensin;
Şimdi: "Çekil önümden" diye ferman edersin;
Senin yüzün canımın kıblesi olmuş bir kez;
Ne yapsın, kıble mi değiştirsin bu can dersin?
86
Şarap iç adın silinip gitmeden dünyadan;
Şarap kasveti, karanlığı giderir candan;
Güzellerin saçını çözüp dağıtmaya bak
Neylesin, netsin bu can, kıble mi değiştirsin?
87
Bizim şarap içmemiz ne keyfimizden,
Ne dine, edebe aykırı gitmemizden;
Bir an geçmek istiyoruz kendimizden:
İçip içip sarhoş olmamız bu yüzden
88
Biliyorum varlığın, yokluğun dış yüzünü;
Yükselmenin de alçalmanın da içyüzünü;
Ne çıkar öte yanını da bilsem feleğin:
Bezmişim bilgiden, atmışım her türlüsünü
89
Baharlar yazlar gider, kara kış gelir;
Varlığın yaprakları dürülür bir bir;
Şarap iç, gam yeme; bak ne demiş bilge:
Dünya dertleri zehir, şarap panzehir
90
Gülün yüzünde çiy tanesi nevruzun ne hoş;
Yeşillikte canı aydınlatan yüzün ne hoş;
Geçmiş gitmiş gün üstüne ne söylesen boş:
Bırak dünü, hoş et gönlünü, bak bugün ne hoş


Alıntı Yaparak Cevapla

Rubailer Ömer Hayyam

Eski 10-21-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Rubailer Ömer Hayyam




91
Bilgisizliğimi sundum durdum aleme;
Bir yoksulluk karanlığı çöktü gönlüme;
Utandım günahımdam, müslümanlığımdan:
Bundan böyle zünnar takacağım belime

92
Bir su, bir damla suymuşuz, bele düşmüşüz;
Şehvet ateşiyle dışarı savrulmuşuz;
Yarın yel savuracak toprağımızı:
İçelim, hoş geçsin üç nefeslik ömrümüz

93
Bahtımın kökü yeşerip dal budak da verse
Eğretidir bu ömür diye giydiğin elbise;
Mıhlar gevşek bir gölgeliktir beden çadır,
Pek dayanma sakın ne kadar sağlam da görünse

94
Ben de geçtim gittim bu zulüm yurdundan,
Elimde yelden başka bir şey kalmadan;
Ama var mı, ölümüme sevinip de
Ecelin şaşmaz tuzağından kurtulan?

95
Orucumu yiyorsam ramazanda
Mübarek aydan habersizim sanma:
Çileden gece oluyor da gündüzüm
Sahura kalkıyorum gün ortasında

96
Yılan gibi taşa girsen de, Saki,
Sızar ecelin suyu bulur seni;
Bu dünya toprak, Saki, türkü söyle;
Bu soluk bir yel, şarap ver, Saki

97
Gönül Bijen'i kuyu gibi gam zindanında;
Akıl Sührab'ı ölmüş derdinin sayvanında;
Dünya Siyavuş'unun öcünü almak için
Gam, Rüstem'in Turan gibi gönlünü talanda

98
Ey yanağı ağustos gülünü bastıran;
Ey yüzü Çin güzellerini kıskandıran;
Bakışı Babilşahını büyüde yenip
Elinde at, fil, ruh, ferz, baydak bırakmayan

99
Elimde olsa dünyayı küçümserdim;
İyisine de kötüsüne de yuh çekerdim;
Daha doğrusu bu aşağılık yere
Ne gelirdim, ne yaşardım, ne ölürdüm

100
Şarap iç, bire birdir derde tasaya;
Ne bu dünya kalır, ne öteki dünya
Ne serin ateştir o, ne can dolu su:
Çabuk ol, bulup içemezsin mezarda

101
Felek, delik deşik ediyorsun yüreğimi;
Yırtıyorsun ikide bir sevinç gömleğimi,
Esen yelleri ateş ediyorsun bana;
Çamura çeviriyorsun içeceğimi

102
Haram, acı, kötü derler canım şaraba:
Oysa ne hoş şey, hele bir güzel sunarsa;
İçin bakın; hem doğrusunu isterseni,
Haram dedikleri her şey hoş galiba!

103
Dedim ben artık kızıl şarabı içmem;
Üzümün kanıymışbu, ben kan dökmek istemem
Gün görmüş aklım şaşırdı: Sahi mi? dedi;
Yok canım, şaka, ben nasıl içmem!

104
Sen bu dünyanın sırlarına eremezsin;
Erenlerin dilini de söktüremezsin;
İyisi mi iç şarabı, cennet et bu dünyayı:
Öbür cennette ya girer, ya giremezsin

105
Bulut geldi; lalede bir renk bir renk!
Şimdi kızıl şarap içmemiz gerek
Şu seyrettiğin serin yeşillikler
Yarın senin toprağında bitecek


Alıntı Yaparak Cevapla

Rubailer Ömer Hayyam

Eski 10-21-2012   #3
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Rubailer Ömer Hayyam




106
İki batman şarap, bir buğday ekmeği;
Bir koyun budu, bir de ay yüzlü sevgili;
Daha ne istenir bilmem şu dünyada:
Padişah daha iyisini bulabilir mi?
107
Dünyaları değişmem kızıl şaraba;
ay da ondan sönük; çoban yıldızı da
Şarap satanların aklına şaşarım:
Ondan iyi ne var alınacak dünyada?
108
İnsan son nefese hazır gerekmiş:
Nasıl ölürse öyle dirilecekmiş
Biz her an şarap ve sevgiliyleyiz:
Böylece dirilirsek işimiz iş
109
Biz de çocuktuk, bir şeyler öğrendik;
Bildiklerimizle övündük, eğlendik
Şu oldu, bu oldu da ne oldu sonra?
Bir bulut gibi geldik, yel gibi geçtik
110
Hayyam bilgelik çadırları dokudu;
Sonra dert potasında yandı kül oldu
Bir pula satıldı kader çarşısında,
Ölüm celladı geldi, boynunu vurdu
112
Dostum, gel yarına kanmayalım biz;
Günümüzü gün edelim ikimiz
Yarın çekip gettik mi şu konaktan
Yedi bin yıl önce gidenlerleyiz
113
Ömrümüzden bir gün daha geldi geçti;
Derede akan su, ovada esen yel gibi
İki gün var ki dünyada, bence ha var ha yok:
Daha gelmemiş gün bir, geçmiş gün iki
114
Tanrı, her an sevdiğinin kapısında ol;
Bu dünyadan o dünyadan bana ne!
Gönlüm ter gibi çıkıp bedenimden
Karıştı varlığın denizlerine
115
Gönül, her an sevdiğinin kapısında ol;
Her istediğini onda ara, onda bul
Aşk tavlasında hileye kaçma kalleşçe:
Koy canını ortaya, soyulursan soyul
116
Sarhoş oldum mu aklım azalır;
Ayıldım mı sevincim dağılır
Ne sarhoş, ne ayık bir hal var ya?
En güzeli öyle yaşamaktır
117
Sevgili, sırlarına eren gönül nerde?
Sözlerinin tekini duyan kulak nerde?
Gece gündüz serilirsin de karşımıza:
Yüzünü bir kez gören mutlu göz nerde?
118
Dert içinde sevinci bul da yaşa;
Haksız düzende haklı ol da yaşa;
Sonu nasıl olsa yokluk dünyanın,
Varından yoğundan kurtul da yaşa
119
Açılmaz kapıları açmanız mı gerek?
Dünyada insanca yaşamanız mı gerek?
Bırak öyleyse iki dünyayı birden:
Ey ölü canlılar, canlar uyanık gerek!
120
Dün özledim de seni coştum birden bire;
Çıktım senin yerin dedikleri göklere
Bir ses yükseldi ta yukarıda, yıldızlardan:
Gafil, dedi; bizde sandığın Tanrı sende!


Alıntı Yaparak Cevapla

Rubailer Ömer Hayyam

Eski 10-21-2012   #4
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Rubailer Ömer Hayyam




121
Bir testici gördüm, çamur içindeydi:
Ayağı çarkında, elinde bir testi;
Testinin başında bir yoksulun ayağı
Kulpunda bir padişahın kellesi
122
Bir testi aldım çarşıdan ucuza;
Gizli gizli neler anlattı bana;
Bir şahdım, dedi; altın kupam vardı;
Şimdi neyim? Testi oldum şaraba
123
Bilmem, ne sayar durursun bir, iki;
Ha bir olmuş, ha yüz bin fark etmez ki
Çal sazını, sonun bir avuç toprak,
Şarap ver, bir esip gitmedir bizimki
124
Kambur Felek, sen ne konaklar yıka geldin;
Kin beslersin bize, zulüm eski adetin
Şu kara toprağın göğsünü bir yarsalar,
Ne inciler yatar içinde bilir misin?
125
Yoksul, dertli gönlüm arar sevgilisini;
Aklı gelmez başına, yer kendi kendini
Bana sevgi şarabını sundukları gün
Kana boyamışlar varlık kadehimi
126
Ha Belh'te ölmüşsün, ha Bağdat'ta hepsi bir;
Kadeh doldu mu, acı da olsa içilir
Keyfine bak; çok aylar doğmuş batmış sensiz;
Sensiz daha çok ayların ondördü gelir
127
Gönlümün dilediği gül yüzüne bakmak;
Elimin özlediği kadehi kavramak
Her zerrem nasibini almalı dünyadan
Yarın güle kavuşturmadan beni toprak
128
Behram' ın şarap içtiği orman köşkünde
Bir tilki yavrulamış, bir ceylan keyfinde
Ömrünce yaban eşeği avlamış Behram:
Mezar da Behram' ı avlamış günün birinde
129
Ben bıyıkları süpürge etmişim meyhanede:
Hayırmış, şermiş bırakmışım ikisini de
İki dünyayı karpuz gibi önüme koysalar
Ne birine metelik veririm, ne ötekine
130
Padişah ol, yokluk halkasına gir de;
Yıkan, kirin pasın kalmasın gönülde
Meyhaneye ermeğe gelince biri
Kendini bil de ne yaparsan yap de
131
Toprakla karışıp bulanmamış bir can
Sana konuk geldi bir temiz dünyadan
Otur, bir kadeh şarap iç kendisiyle,
Sana iyi geceler deyip kaçmadan
132
Ne yazık, pişmiş ekmek çiğlerin elinde;
Ne yazık, çeşmeler cimrilerin elinde
O canım Türk güzeli kömür gözleriyle,
Çaylakların, uğruların, eğrilerin elinde
133
Dünyaya geldiler, coşup taştılar;
Güldüler, eğlendiler, anlaştılar;
Bir kadehte sızıverdiler bir gün
Ölüm uykusunda kucaklaştılar
134
Bilir misin, yüceler yücesi Tanrı,
Şarap ne zaman çoşturur içenleri?
Pazar, pazartesi, salı, çarşamba, perşembe,
Bir de cuma, cumartesi günleri
135
Yaşamak elindeyken bugüne bugün,
Ne diye bırakır, yarını düşünürsün?
Geçmiş, gelecek, kuru sevda bütün bunlar;
Kadrini bilmeğe bak avucundaki ömrün


Alıntı Yaparak Cevapla

Rubailer Ömer Hayyam

Eski 10-21-2012   #5
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Rubailer Ömer Hayyam




136
Toprak olup gitmişlere sorarsan
Ha gavur olmuşsun ha müslüman
Kimler bu dünyada eğlenmemişse
Ötekinde yalnız onlar pişman

137
Ey garip kuş! Bu yıldızlar darı sana;
Elest günü canı sen verdin insana
Dünyayı gören büyülü bir kadeh varmış:
O kadeh sende, başka yerde arama

138
Bu zamanda az dostun oldun, daha iyi
Herkesle uzaktan hoş beş edip geçmeli
Can gözünü açınca görüyor ki insan
En büyük düşmanıymış en çok güvendiği

139
Feleği döndürebilir misin muradınca?
Ne çıkar gök yedi kat değil sekiz katsa?
Er geç toprağa karışıp gidecek gövdeni
Ha ovada kurt yemiş, ha mezarda karınca

140
Bak, gül yeşiller, sevinçler içinde;
Arar bulamazsın gelecek perşembe
İç şarabını, gül kokla, yeşil topla:
Toprak oluvermeden gül de yeşil de

141
İnsan çeker çeker de sonra hür olur;
İnci sedef zindanlarda yuğrulur
Paran pulun yoksa bugün, sağlık olsun:
Bugün boş duran kadeh yarın doludur

142
Gençlik bir kitaptı, okuduk bitti;
Canım bahar geçti çoktan, kış şimdi
Hani sevincin, o cıvıl cıvıl kuş?
Nasıl, ne zaman geldi, nasıl gitti?

143
Her gün biri çıkar, başlar ben, ben demeğe,
Altınları gümüşleriyle övünmeğe
Tam işleri dilediği düzene girer:
Ecel çıkıverir pusudan: Benim ben, diye

144
Can verinceye dek bu çorak yerde
Dertten başka ne geçer ki eline?
Ne mutlu çabuk gidene dünyadan;
Hele bu dünyaya hiç gelmeyene!

145
Yerleri yapmış, gökleri kurmuşsun ama,
Sensin bunca gönülleri yakıp yıkan da
Ne kızıl dudakları, ne altın saçları
Altmışın süprüntüler gibi kara toprağa

146
Dostum, olan olmuş, vahlanma boşuna;
Dünyayı kara zindan etme başına
Yaşamana bak, elinden tek gelen bu:
Olacakları danışan var mı sana?

147
Sevgilim, ömrü derdim gibi bitmeyesi,
Bu sabah bütün cömertliği üstündeydi
Bir göz atıverdi bana geçip giderken:
İyilik et denize at mı demek istedi?

148
Gül de şarab da bilene güzel gelir;
Sarhoş olmayan için sarhoşluk nedir?
Cebi boş gönlü dolu olmayan kişi
Her şeyden geçmenin tadını ne bilir?

149
Yapma diyorsun; yapmamak elimde mi?
Sen al demişin; nasıl çekerim eimi?
Hem yap hem yapma demek seninki bana
İnsaf: Kadeh devrilir de dolu kalır mı?

150
Bu dünya iki kapılı bir han,
Girdi mi dertlere düşer insan
Tanınmadan yaşamak en iyisi:
Elinde olsa da hiç doğmasan


Alıntı Yaparak Cevapla

Rubailer Ömer Hayyam

Eski 10-21-2012   #6
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Rubailer Ömer Hayyam




151
Kim görmüş o cenneti, cehennemi?
Kim gitmiş de getirmiş haberini?
Kimselerin bilmediği bir dünya
Özlenmeye, korkulmaya değer mi?
152
Ne mutlu adı sanı bilinmeyene;
İpeklere, kürklere bürünmeyene;
Anka gibi iki dünyadan da geçip
Bu viranede baykuşa dönmeyene
153
Yok olmamış varlık var mı bir tek?
Herşey bir gün, dağılıp gidecek
Öyleyse vara yoğa ne bakarsın?
En iyisi yoku var, varı yok bilmek
154
Sevgili, bir başka güzelsin bugün;
Ay gibisin, pırıl pırıl gülüşün
Güzeller bayram günleri süslenir:
Seninse bayramları süsler yüzün
155
Öldük, dünyayı şaşkın bırakıp gittik;
Yüzlerce incimiz vardı delinmedik
Sersemliği yüzünden bilgisizlerin
Renk renk düşünceler kaldı söylenmedik
156
Kendimden geçtikçe gelirim kendime,
Alçalırım çıktıkça yüksek yerlere
En garibi, içmeden sarhoşum da ben,
Ayılırım her kadehi devirdikçe
157
Ben içerim, ama sarhoşluk etmem:
Kadehten başka şeye el uzatmam
Şaraba taparmışım, evet, taparım:
Ama senin gibi kendime tapmam
158
Şeyh fahişeye demiş ki: - Utanmaz kadın;
Her gün sarhoşsun, onun bunun kucağındasın
Doğru, demiş fahişe, ben öyleyim; ya sen?
Sen bakalım şu göründüğün adam mısın?
159
Dün gece usul boylu sevgilim ve ben,
Bir kıyıda gül rengi şarap içerken;
Sedefli bir kabuk açıldı karşımızda;
Sabah müjdecisi çıkıverdi içinden
160
Dinle dinsizliğin arası bir tek soluk;
Düşle gerçeğin arası bir tek soluk
Aldığın her soluğun değerini bil
Bütün yaşamak macerası bir tek soluk
161
Bir put demiş ki kendine tapana:
Bilir misin niçin taparsın bana?
Sen kendi güzelliğine vurgunsun:
Ben ayna tutar gibiyim sana
162
Biz aşka tapanlarız, müslüman değil;
Cılız karıncalarız, Süleyman değil;
Biz eskiler giyen benzi soluklarız:
Pazarda sırma satan bezirgan değil
163
Nerdesin? Sana baş kaldırmışım işte;
Karanlık içindeyim, ışığın nerde?
Cenneti ibadetle kazanacaksam
Senin ne cömertliğin kalır bu işde?
164
Gerçek erenlere güzel çirkin, hepsi bir;
Sevenler için cennet, cehennem, hepsi bir;
Kendini veren ha ipekli giymiş, ha çul;
Yastığı ha pamuk olmuş ha diken, hepsi bir
165
Yıllar günler gibi geçti gider;
Nerde o eski dertler, sevinçler?
Belaya aldırmaz aklı olan:
Be da her şey gibi geçer, der


Alıntı Yaparak Cevapla

Rubailer Ömer Hayyam

Eski 10-21-2012   #7
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Rubailer Ömer Hayyam




166
Dünyayı allar pullar boyarlar gözünü;
Aklı olan hor görür süsünü püsünü
Kimler geldi gitti, kimler gelip gidecek:
Al gitmeden alacağını, doyur gönlünü

167
Şarap mimarıdır yıkık gönüllerin
Süzülmüş, tertemiz canı üzümlerin
Neden şer demişler bu hayırlı suya?
Siz bana bu şerden üç dört kase verin

168
Aşk bir beladır, ama Tanrıdan gelme;
Halk neden karşı kor Tanrı emrine?
Bize herşeyi yaptıran kendi madem,
Kulu sorguya çekmenin alemi ne?

169
Dert de neymiş? O mu bizi ağlatacak?
O mu sevinç bayrağımızı yırtacak?
Gelin, atalım şunu gönül yurdundan:
Yoksa içimizde fitne çıkartacak

170
Sensiz camide, namazda işim ne?
Seninle buluşma yerim meyhane
Benim sevmem de böyle, yüce Tanrı:
İstersen kaldır at cehennemine

171
Hep bir çember, dolanıp durduğumuz!
Ne önümüz belli, ne sonumuz
Kim varsa bilen, çıksın söylesin:
Nerden geldik? Nereye gidiyoruz?

172
Bizi bizden alan şaraba gönül verdik;
Coşup taştık; yerden kopup göklere erdik
Tenden bedenden soyunuverdik sonunda
Topraktan gelmiştik, yine toprağa girdik

173
Tepemizde dönüp duran gökler
Büyücünün fanusu gibidirler:
Güneş bu fanus içinde lamba,
Biz de gelip geçen görüntüler

174
Bir rint gördüm, binmiş dünya denen kır ata;
Aldırmıyor dine, islama, şeriata;
Ne hak dinliyor, ne hakikat, ne marifet:
Gelmiş mi böylesi kahraman kainata?

175
Kimi gizlenir, kimselere görünmezsin;
Kimi renk renk dünyalarda görünür yüzün
Kendi kendinle sevişmek bu seninki:
Çünkü seyreden sen, seyredilen de sensin

176
Yüzümde pırıl pırıl sevinç gördüğün gün,
Nice konakları yıkılmıştır gönlümün
Dalgıçsan dal gözlerimin denizine, bak:
Dibinde mahzun bir deniz kızı görürsün

177
Seni kuru sofraların softası seni!
Seni cehenneme kömür olası seni!
Sen mi Hak' tan rahmet dileyeceksin bana?
Hakka akıl öğretmek senin haddine mi?

178
Önce kendine gel, sonra meyhaneye;
Kalender ol da gir kalenderhaneye
Bu yol kendini yenmişlerin yoludur:
Çiğsen başka bir yere git eğlenmeye

179
Şarap içip güzel sevmek mi daha iyi,
İki yüzlü softaları dinlemek mi?
Sarhoşla aşık cehenneme gidecekse,
Kimselerin göreceği yoktur cenneti

180
En büyük söz Kuran bile
Arada bir okunur besmeleyle
Kadehteyse öyle bir ayet var ki
Okur insan her zaman, her yerde


Alıntı Yaparak Cevapla

Rubailer Ömer Hayyam

Eski 10-21-2012   #8
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Rubailer Ömer Hayyam




181
Neylesem bu benim iç kavgalarımla?
Pişmanlığım, kendime düşmanlığımla?
Sen bağışlasan da ben yerim kendimi:
Neylesem bu yüzkaram, bu utancımla?

182
Kalk sevinç dolduralım garip gönüle
İçelim doğan güne karşı bülbülle
Yırtalım biz de gömleği aşık gülle
Verelim çiçekler gibi ömrü yele

183
Aklı olan paraya değer vermez,
Ama parasız dünya da çekilmez;
Eli boş menekşe boynunu büker,
Gül altın kasede gülmezlik etmez

184
Bir damla şarap Tus saraylarına bedel,
Keykubad'ın Keykavus'un tahtından güzel
Sabaha karşı aşıkların iniltisi
İki yüzlü softanın ezanından güzel

185
Bedenindeki et, kemik, sinir kaldıkça,
Dünyadaki yerini bil, kendinden şaşma
Düşman Zaloğlu Rüstem olsa ger göğsünü,
Dostun Karun olsa iyilik altında kalma

186
Yerin dibinden yıldızlara dek
Ermediğimiz sır kalmadı pek,
Her düğümüçözmüş insanoğlu;
Ecel düğümünü var mı çözecek?

187
Sevgiyle yuğrulmamışsa yüreğin
Tekkede, manastırda eremezsin
Bir kez gerçekten sevdin mi dünyada
Cennetin, cehennemin üstündesin

188
Bu evren her gece ne gömlekler diker!
Kimini gelen, kimini giden giyer
Her gün nice sevinçlerle dolar dünya,
Nice dertler toprağa karışır gider

189
Şarap benlik kaygusu bırakmaz sende
Çözülmedik bir düğüm kalmaz beyninde
İblis bir kadeh şarap içmiş olaydı,
Secdeye yatardı Adem'in önünde

190
Biz hırkadan sonra küpe gelmişiz;
Kıpkızıl şarapla abdest almışız
Medresede kaybettiğimiz ömrü
Meyhanede aramaktır işimiz

191
Şarabı götürüp döksen bir dağa
Dağ sarhoş olur başlar oynamağa
Ben ne diye tövbe edecekmişim
İçimi tertemiz eden şaraba?

192
Ömür defterinden bir fal açtım gönlümce;
Halden anlar bir dost gelip falı görünce:
Ne mutlu sana, dedi; daha ne istersin:
Ay gibi bir sevgili, yıl gibi bir gece

193
Bu gecenin son gece olması da var:
Emret, gül rengi şarabı getirsinler
Gafil, bir gittin mi bir daha gelmek yok:
Altın değilsin ki gömüp çıkarsınlar

194
Medreseden hayır yok, dinle beni;
Vakıf lokması karartır içini
Git, bir yıkık yerde yoksulca yaşa:
Orası bir padişah eder seni

195
Şarap iç, yıkansın, aydınlansın için;
Bu dünya, öbür dünya silinip gitsin!
Gel ömrün yele gitmeden tadına bak
Cana can katan suyun, ıslak ateşisin


Alıntı Yaparak Cevapla

Rubailer Ömer Hayyam

Eski 10-21-2012   #9
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Rubailer Ömer Hayyam




196
Kendiliğinden var olmuş sanma beni;
Bu kanlı yola ben sokmadım kendimi;
Bir gerçek varlık beni var etmiş olan;
Yoksa kimdim ben, neredeydim, neydim ki
197
Dileğin Tanrı dileği değil ki senin;
Muradına ermeyi nasıl beklersin?
Doğru olan Tanrı' nın dilekleriyse
Yanlış demek senin bütün dileklerin
198
Ehil insana canım feda olsun;
Ayağı öpülse öperim onun
Bir de git ehil olmayanla konuş:
Cehennem ne imiş görmüş olursun
199
Evren kırıntısı bu güzelim yıldızlar
Gelir giderler, dünyayı bezer dururlar;
Göklerin eteğinde, toprağın koynunda
Doğdukça doğacak daha neler neler var
200
Bir nakıştır varlığımız senin çizdiğin,
Şaşılası neler nelerle bezediğin;
Kendimi düzeltmek benim ne haddime:
Beni potadan böyle döken sensin:
201
Her gün kalkıp meyhaneye gitmedeyim;
Kalenderlerle boş sözler etmedeyim;
Senden bir şey gizlenemez nasıl olsa:
hoş gör de sana gönülden sesleneyim
202
Gökleri yarıp darma dağın ettiğin gün,
Pırıl pırıl yıldızları kararttığın gün,
Sen sorguya çekmeden ben soracağım sana:
Ey Tanrı, hangi günahım için beni öldürdün?
203
Canların canı dost, gel etme, dinle beni
Küsme Feleğe, değmez, yeme kendini;
Çekil, otur gürültüsüz bir köşeye,
Seyret bu hengamede olan biteni
204
Ne güzel gün! Hava ne sıcak, ne serin;
Bir bulut, tozunu siliyor bahçenin;
Bülbül coşmuş, sesleniyor sarı güle:
Şarap iç şarap da yüzüne renk gelsin!
205
Bu yolun hoş bir yerinde durabilseydik;
Ya da bu yolun ucunu görebilseydik:
O umut da yok bu umut da; hiç değilse
Otlar gibi kesilip yeniden sürebilseydik
206
Vefasız dünya diye yakınıp durma;
Dünya elindeyken tadını çıkarsana!
Herkese vefalı olsaydı dünya
Sıra mı gelirdi senin yaşamana?
207
Dostlar, bir gün, sözleşip bir yerde birleşin;
Oturup sofrasına dünya cennetinin;
Saki doldururken kadehleri cömertçe,
İçin bir kadeh de zavallı Hayyam için!
208
Daha nice büyük göreceksin kendini?
Hep varlık yokluk mu düşündürecek seni?
Şarap için şarap: Bu ölüm yolculuğunda
Bulamazsın sarhoş uykulardan iyisini
209
Hayyam, günahım var diye tasalanma,
Bunun için dertlere düşmek boşuna
Günah olacak ki Tarı bağışlasın:
Rahmet neye yarar günah olmayınca
210
Gün doğarken sabah horozları niçin
Acı acı bağrışırlar, bilir misin?
Tan yerini gösterip derler ki sana:
Bir gecen geçti gidiyor; sen nerdesin?


Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.