Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Kitap Özetleri

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
hacivat, karagöz, oyunu

Hacivat Ve Karagöz Oyunu

Eski 10-21-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Hacivat Ve Karagöz Oyunu




Hacivat ve Karagöz oyunu
HACİVAT - KARAGÖZ



Karagöz-Hacivat Türk gölge oyununun tek temsilcisi olarak kabul edilen Karagöz oyununun kökeni konusunda değişik görüşler vardır Kimi kaynaklara göre Orta Asya'dan, İran'dan ya da Hindistan'dan batıya göç eden Çingeneler aracılığıyla Anadolu'ya gelmiştir Bir görüşe göre Bizans, İtalya ya da Yunan kökenlidir Türkiye'ye Portekiz ya da İspanya'dan göç eden Yahudiler aracılığıyla geldiğini savunanlar da vardır Ancak bu görüşleri kanıtlayacak yeterli belge yoktur Oysa Yavuz Sultan Selim döneminin güvenilir kaynaklarından İbni İlyas, gölge oyununun Türkiye'ye XVIyy'da Mısır'dan geldiğini ortaya koymuştur İlk zamanlar Mısır gölge oyununun etkisi altında olan Karagözün, kesin biçimini XVIIyy'da aldığı ve tiplemelerin de bu dönemde ortaya çıktığı öne sürülmektedir KARAGÖZ Karagöz ve Hacivat'ın gerçek kişiler olduğuna dair halk arasında yaygın bir efsane vardır Buna göre Karagöz BTrakya'da yaşayan bir demirci ustasıdır Orhan Gazi Bursa'yı alınca buraya gelir, Demirtaş Köyü'ne yerleşir Orhan Gazi'nin emriyle inşa edilmekte olan caminin bağlantı demirlerini yapmakla görevlendirilir Caminin ustabaşısı Hacı İvaz(Hacivat) ile Karagöz arasında bir süre sonra eğlenceli söyleşmeler başlar Öteki işçiler işi gücü bırakıp onları izlediklerinden işler yarım kalır Durumu öğrenen Orhan Bey, Karagöz'ün başını vurdurtur; olanları görüp ürken Hacivat da hacca gitmek üzere yola çıkar, eşkıyalar tarafından öldürülür Tüm olanlardan pişmanlık duyan Orhan Bey, Şeyh Küşteri adlı birinin Karagöz'le Hacı İvaz arasında geçen söyleşmeleri bildiğini öğrenir Çağırtıp anlatmasını ister Şeyh Küşteri de aydınlatılmış bir perdeye yansıttığı görüntülerle Hacı İvaz ve Karagöz arasındaki söyleşmeleri canlandırır Orhan Bey çok beğenir ve bu oyunun sürdürülmesini ister Böylece Karagöz oyunu ortaya çıkmış olur Halk arasında yaygın bir efsane olmasına karşın, yapılan araştırmalar bu efsanede kimi tarih tutarsızlıklarının olduğunu ve gerçekle pek ilintisi olamayacağını ortaya koymuştur Karagöz oyunları dört bölümden oluşur: mukaddime (öndeyiş,giriş), muhareve (söyleşme), fasıl (oyunun kendisi) ve bitiş Oyunun mukaddime denilen bölümünde, ilkin perdeye göstermelik yansıtılır Göstermelik çoğu kez oyunun içeriğiyle ilintisi olmayan bir görüntüdür (bir dalyan,vakvak ağacı, gemi, denizkızı, kediler, Burak vb) Bu görüntü müzik eşliğinde perdeye yansıtılarak izleyicilerin ilgisi oyuna ve perdeye çekilir Görüntü nareke adı verilen cırtlak bir düdük sesiyle kaldırılır ve tefin tartımına uygun hareketlerle perdeye Hacivat gelir, bir semai okur Bunu kimi kez, bir ara semaisi izler Ardından ''Of hay Hak'' diyerek perde gazeline başlar Bu gazel, öndeyiş bölümünün en önemli öğesidir Bunda Karagöz perdesinin bir öğrenek yeri olduğu, felsefi ve tasavvufi anlamı, kurucusunun Şeyh Küşteri olduğu belirtilir Padişaha övgü ve yakarışın yanısıra tasavvuf konularına da değinilir Bundan sonra Hacivat, uyaklı bir anlatımla konuşur ve bir beyit okur, kendisine kafa dengi bir arkadaş aradığını ve bu arkadaşta aradığı özellikleri ağdalı bir dille belirtir Kimi kez yeniden bir beyit okuduktan sonra perdeye Karagöz indirilir İkisi dövüşmeye başlar, Hacivat kaçar, Karagöz yere uzanıp ona veriştirmeye başlar Ardından bir tekerleme söyler Bu tekerleme genellikle aynı harfle başlayan çeşitli sözcüklerin belli bir mantık bağı olmadan art arda sıralanması biçimindedir (Esasen ''Kara kaşla kara gözlümdür sebep'' şarkısı karalığından neş'et ettiği için kasımın fırtınasına karışan kaz yavruları karmakarışık olup karabiber havanına girdikleri için kaşık altı oldular) Bundan sonra, muhavere bölümüne geçilir Muhavere genellikle oyunun iki baş kişisi olan Hacivat'la Karagöz arasında geçer Bazen muhavereye başka kişilerin de katıldığı olur Bu bölüm salt söze dayanır olay yoktur Amacı, Karagöz'le Hacivat'ın kişiliklerini, ses, yaradılış, yetişme biçimi ve diğer özelliklerini vurgulayarak yansıtmak ve kişilikleri arasındaki zıtlığı belirginleştirmektir Karagöz ve Hacivat Fasıl bölümü oyunun kendisidir Burada Hacivat ve Karagöz'ün yanısıra, oyunun öteki kişileri de bir olaylar dizisi içinde yer alır XVIyy'da belirli bir konudan çok hayvanlarla, gemilerle daha çok kopuk sahneler gösterilirken, XVIIyy'dan başlıyarak fasıl konuları belli bir olaylar dizisine uymaya başlamıştır Fasıllar çok çeşitlidir En eski olan ve her Karagöz oynatanın dağarcığında bulunması gerekenlere karı kadim, Meşrutiyet döneminden sonra ortaya çıkanlara nev icat denir Bitiş bölümü genellikle çok kısadır Karagöz oyunun bittiğini belirtir, kusurları için af diler, gelecek oyunu duyurur Bundan sonra Hacivat'la aralarında kısa bir söyleşme geçer, bu söyleşi oyundan çıkarılacak öğreneği vurgular Karagöz figürleri kalın deriden, özellikle deve derisinden yapılır Bu derinin kullanılabilmesi için birçok işlemden geçmesi gerekir Renklendirme için eskiden kökboyalar kullanılıyordu, bugün ise bunların yerini çini mürekkebi almıştır Oynak eklemli olarak yapılan parçalar birbirlerine kiriş, kursak, tel ya da naylon iplik ile bağlanır Oynatma değneklerinin geçeceği delikler, yuvarlak ikinci bir deri parçası dikilerek derinleştirilir Karagöz perdesinin boyutları eskiden 2x2,5 m iken daha sonra 1,10x0,80 m olmuştur Perdenin çevresi çiçekli bezden, ayna denen yarı saydan bölümü ise mermerşahidendir Perdenin arkasında ve tabanında perdenin çerçevesine iplerle tutturulmuş peş tahtası denen bir raf bulunur Buraya perdeyi aydınlatan meşale konur Meşale çeşitli biçimlerde hazırlanır Bir çanak içine pamuk ipliğinden yapılmış dört parmak kalınlığında bir fitil konur, zeytinyağı, beziryağı ya da susamyağıyla yakılır Çok parlamaması için, arada bir, yağın içine bir zincir daldırılır Perde mumlarla da aydınlatılabilir Oynatma değnekleri 60cm boyunda ve gürgendendir Figürdeki deliğine iyice yerleşmesi için ucu ısıtılır ya da erimiş muma batırılır Karagöz tek bir sanatçının gösterisidir Bu kişiye hayali ya da hayalbaz denir Karagözde müziğin yeri çok önemlidir Oyun baştan sona müziklidir Karagöz oynatan kişinin, hem oyunun tekniği ile ilgili işleri, hem müziği, hem de figürleri idare etmesi gerekir Bu nedenle bazen çırak kullandığı da olur Bunlara yaptıkları işlere göre sandıkkar, yardak, dayrezen gibi adlar verilir Karagöz oyunlarında bilinen tiplemelerin XVIIyy'da ortaya çıkmaya başladığı öne sürülmektedir Karagöz oyunlarındaki kişilerin en önemli özelliği, değişik tiplerden seçilmiş olmalarıdır Bunlar durağan, değişmez kişilikleri simgelerler İstemlerini kullanma güçleri yoktur, bu yüzden sürekli kendilerini yinelerler İlişkilerinde ve davranışlarında değişmezlik sözkonusudur Belli bir zamana da oturtulmamışlardır Geçmişleri ve gelecekleri yoktur Abartılmış kusurlar, özellikler tek kişide toplanmıştır Dış görünüşleri önemlidir XVIIyy'da kesin biçimini alan Karagöz, kısa sürede en tutulan ve yaygın seyirlik oyunlardan olmuştur Kaynaklarda XVIyy'dan başlayarak sık sık adına rastlanmakla birlikte, hakkında yeterince bilgi verilmemiştir Karagöz oyunu üzerine bilgilerin çoğu XIXyy kaynaklarından edinilmiştir Araştırmacılar Karagöz oyunlarının nasıl bir halk güldürüsü olduğuna ilişkin çeşitli görüşler öne sürmüşlerdir Kimisine göre dar bir mahallenin sınırları içine sıkışmış, gerçek dünyayla ilişkisi olmayan; kimine göre felsefi ve tasavvufi; kimine göre de erotik öğelerin ağır bastığı bir halk seyirlik oyunudur Türkiye'ye gelmiş birçok yabancı, gördükleri Karagözün açık saçık bir oyun olduğu üzerinde durmuşlardır Thevenot, GAOliver, Gerard de Nerval, Karagöz'ün perdeye erkeklik aygıtı ile çıktığını söyleyen Sevin, Edmond de Amicis gibi Nitekim ele geçen bazı kaynaklar, Karagöz oyunlarında siyasal taşlamalara ve güncel olaylara da yer verildiğini açık bir biçimde ortaya koymaktadır Çeşitli yabancı tanıklar Karagözün siyasal yönüne dokunuyorlar Bir tanık, Karagözün hoşnutsuz kişilerin sözcüsü olduğu için yasaklandığını, kimi yerlerde sınırlı olarak oynatıldığını söylüyor Bir başkası Karagöz'de söyleşmelerin yer yer mizahlı, nükteli, yer yer fitneci, ortalığı karıştırıcı olduğunu, sultana bile sataştığını belirtiyor Oysa temel olan Karagöz'ün açık biçimli bir oyun olması, her olaya, konuya ve amaca uyarlanabilmesidir Türk gölge oyununun tek temsilcisi olan Karagöz'ün günümüzde canlılığını koruyamadığı görülmektedir Çeşitli Karagöz oyunları sahneye, televizyona, baleye uyarlanmış, sergiler açılmış, Karagöz oyunu yarışmaları düzenlenmişse de günümüze değin geleneksel biçimi üzerinde yeterince durulmamıştır


Alıntı Yaparak Cevapla

Hacivat Ve Karagöz Oyunu

Eski 10-21-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Hacivat Ve Karagöz Oyunu




Karagöz oyununun klasik dağarcığı (= repertuvarı) 28 oyundan bileşiktir Bu rakam, Ramazan ayında Tanrıya tapınmakla geçirilmesi gereken «Kadir gecesi» dışındaki gecelerin sayısına denktir Ne var ki, bilinen Karagöz oyunları sayısı bu rakamın üstünde olup, karagöz sanatçıları Ramazan aylarında onlar arasından seçtikleri 28 oyunla kendilerine göre bir dağarcık meydana getirirler Karagözcüler arasındaki geleneğe göre, Ramazanın ilk gecesinde çoklukla Mandıra oyunu, arefe gecesinde de Meyhane oyunu oynatılırdı (böylece, Ramazan ayında kapanan meyhanelerin bayramda açılacağı müjdelenmiş olurdu)

Karagöz oyunları iki ana bölüme ayrılır:

1 Kâr-i kadîm (= eski zaman işi: klasik) oyunlar

2 Nev-îcâd (= yeni uydurulmuş: modern) oyunlar

«Kâr-ı kadîm» oyunlar şunlardır:

Abdal Bekçi, Ağalık, Bahçe, Balık, Büyük Evlenme, Canbazlar, Câzûlar, Çeşme, Ferhad ile Şirin, Hamam, Kanlı Kavak, Kanlı Nigâr, Kayık, Kırgınlar, Mandıra, Meyhane, Orman, Ödüllü (Pehlivanlar), Salıncak, Sünnet, Şairlik, Tahir ile Zühre, Tahmis, Ters Evlenme, Tımarhane, Yalova Safâsı, Yazıcı

Evliya Çelebi'nin «taklid» diye andığı 10 oyundan Civan Nigâr (= Kanlı Nigâr?), Civan Nigâr Hamama girüb Gazi Boşnak hamamda Civan Nigârı basub Karagöz'ü kirinden üryan bağlayub hamamdan çıkarması (= Hamam), Üç eşkiya çelebiler (= Orman?), Hoppa (= Yalova Safâsı?) adlı dört tanesinin «zamanımıza kadar devam ettiği» tahmin edilmektedir

Karagöz oyunlarının kaynakları üzerinde bugüne değin gereği gibi çalışılmış değildir; kimi incelemeciler, bunlardan birkaçının (Ters Evlenme, Yalova Safâsı, Cincilik) Hint, Çin, Arap (Binbir Gece) hikâye, oyun ve masallarıyle yakınlık gösterdiğine işaret etmişlerdir

«Nev-îcâd» oyunlar şunlardır:

Aşçılık, Bakkal (Yangın), Bursalı Leylâ, Cincüik, Eczane, Hain Kâhya, Hançerli Hanım, Kerem ile Aslı, Leylâ ile Mecnun, Sahte Esirci, Sahte Kedi, Ortaklar, Karagöz'ün Fotoğrafçılığı, Karagöz Dans Salonunda vb

Karagöz, günlük olaylara açık bir sanat türü olduğu için, zamanın eğilimi ve ilgisi gözönünde bulundurularak, dağarcığa her devirde yeni yeni oyunlar eklenmiştir Sözgelimi, Tanzimat'tan sonra bir yandan Hançerli Hanım, Tayyarzâde vb gibi halk hikâyeleri karagöze uyarlanırken, bir yandan da, edebiyatımızın Batıya yönelişine paralel olarak, Ahmet Mithat'ın Hüseyin Fellâh romanı ile Moliere'in Zoraki Hekim (= Karagöz'ün Hekimliği) komedyası dahi karagöz oyunu haline getirilmiş, ayrıca, Hain Kâhya, Sahte Kedi vb gibi tuluat tiyatrolarının oyunlarından da yararlanılmıştır

Karagöz oyunları, kimi incelemeciler tarafından "konular gözönünde bulundurularak" birtakım gruplara ayrılmıştır

Böyle bir ayırmayı ilk olarak deneyen Georg Jacob, karagöz oyunlarını 4 grupta toplamıştır:4

1 Karagöz'ün bir iş tutması :

a İşsiz olan Karagöz'e Hacivat aracı olup bir iş bulur, ya da aynı işte ortak olurlar (Canbazlar, Orman, Salıncak- Kayık, Yazıcı vb) Bu bölüme giren oyunlarda geleneksel birtakım uğraşlar, zanaatlar tanıtılır

b Kimi zaman, Karagöz, bir yarışma dolayısıyle bir işe girmiş olur (Ödüllü, Şairlik)

c Kimi zaman da, Karagöz, bir raslantı ile birtakım uğraşların içine girmiş bulunur (Balık, Tahmis)

2 Karagöz'ün, kendisine yasak edilen yerlere girmeye çalışması, ya da yapılmaması gereken şeylere burnunu sokması (Abdal Bekçi, Bahçe, Hamam, Kanlı Kavak)

3 Bir dolantı (= entrika) içinde Karagöz'ün kendini gülünç ya da zor bir durum içinde bulması (Ters Evlenme, Yalova Saf âsi, Meyhane vb)

4 Efsanelerden, halk hikâyelerinden alınan konuların karagöze uyarlanması (Ferhad ile Şirin, Tahir ile Zühre, Leylâ ile Mecnun, Hançerli Hanım vb)

Sabri Esat Siyavuşgil, karagöz oyunlarını 3 grupta toplamıştır:

1 Basit örf ve âdet veya zanaat parodileri (Tahmis, Balık, Canbazlar, Büyük Evlenme) Bu gruptaki oyunlarda dolantı yoktur; bu oyunların amacı, bir âdet ya da bir zanaatın çekici, meraklı ve eğlenceli safhalarını göstermektir Bu oyunlarda taklitler çok azdır

2 Vesile-entrikalı cemiyet satirleri:

a «Sünnet» tipi oyunlar (Sünnet, Ödüllü, Şairlik, Tımarhane) Bu gruptaki oyunlarda dinsel-ulu-sal gelenekler realist tablolar halinde gösterilir, taklitlere de epey yer verilir

b «Kayık» tipi oyunlar (Kayık, Salıncak, Yazıcı, Eczane, Orman, Aşçılık, Ağalık) Bu gruptaki oyunlar, Karagöz'le Hacivat'ın para getirecek bir işe girmeleri temeli üzerine kurulmuştur Girilen iş dolayısıyle, Karagöz'le Hacivat, İmparatorluğun çeşitli tipleriyle karşılaşırlar; dolayısıyla, taklitlere geniş ölçüde yer verilmiş olur; bu bakımdan, bu oyunlar birer karakter komedyası niteliği gösterirler

c «Mandıra» tipi oyunlar (Mandıra, Çeşme, Kanlı Nigâr, Meyhane) Bu gruptaki oyunlarda konu önem kazanmış, taklitlerin ve toplum hayatından alınma sahnelerin yanında toplumsal yergiye de yerverilmiştir

d «Bahçe» tipi oyunlar (Bahçe, Abdal Bekçi, Hamam, Yalova Saf üst) Bu gruptaki oyunlarda, Karagöz, girmesi kendisine yasak edilen yerlere girme çabası gösterir Dolantmın epey karmaşık bir hal aldığı bu oyunlarda, toplum vicdanını inciten olaylara karşı toplumsal yergi daha keskinleşmiştir

e «Ters Evlenme» tipi oyunlar (Ters Evlenme, Câzûlar, Kanlı Kavak) Bu gruptaki oyunlarda do-lantı önem kazanmış, seyircinin ilgisi, düğümün nasıl çözüleceği, oyun kişilerinin zor durumdan nasıl kurtulacakları noktaları üzerinde toplanmıştır İlginin olay örgüsü üzerinde toplanması dolayısıyle, bu gruptaki oyunlarda çoklukla taklitlere yer verilmemiştir

3 Müstakil entrikah fasıllar veya halk hikâyeleri adaptasyonları (Ferhad ile Şirin, Tahir ile Zilhre, Leylâ ile Mecnun, Arzu ile Kanber, Hançerli Hanım, Hain Kâhya vb)

Her iki incelemecinin de gruplara ayırma çabası "Siyavuşgil'in de işaret ettiği gibi" ister istemez «indî» ve «itibarî» kalmış, birtakım oyunlar (sözgelimi Tımarhane oyunu) bu gruplardan birine sokulmak için zorlanmıştır


Alıntı Yaparak Cevapla

Hacivat Ve Karagöz Oyunu

Eski 10-21-2012   #3
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Hacivat Ve Karagöz Oyunu




Hacivat, geleneksel Türk gölge oyununun baş karakterlerinden biridir

Tam bir düzen adamıdır Nabza göre şerbet verir, eyyamcıdır Kişisel çıkarlarını her zaman ön planda tutar Az buçuk okumuşluğundan dolayı yabancı sözcüklerle konuşmayı sever Perdeye gelen hemen herkesi tanır, onların işlerine aracılık eder Alın teriyle çalışıp kazanmaktan çok Karagöz’ü çalıştırarak onun sırtından geçinmeye bakar

Değişik oyunlarda rol icabı değişik kıyafetler içinde Keçi Hacivat, Çıplak Hacivat, Kadın Hacivat, Kahya Hacivat gibi farklı Hacıvat tasvirleri vardır

Karagöz, tek aktörlü, tek yazarlı, taklide ve karşılıklı konuşmaya dayanan, iki boyutlu tasvirlerle bir perdede oynatılan gölge oyunu
Eskiden hayali zıll, zıllı hayal, hayali sitare denilen Karagöz oyununun doğuşuna ilişkin en yaygın rivayet şöyledir:

Orhan Gazi devrinde Bursa'da Ulucami inşaatında çalışan demirci ustası Kambur Bali Çelebi (Karagöz) ve duvarcı ustası Halil Hacı İvaz (Hacivat) arasındaki nükteli konuşmalar diğer çalışanları öyle güldürüyormuş ki, bunları dinlemek isteyenler işlerini bırakıp etraflarında toplanıyorlarmış Tabi inşaat çalışması aksamaya başlamış Bunu duyan padişah ikisini de idam ettirmiş Ancak padişah daha sonra çok pişman olmuş Onu teselli etmek isteyen Şeyh Küşterî, başındaki beyaz sarığı çıkarıp germiş ve arkasına ışık yakmış Ayağından çıkardığı çarıklarla da Karagöz ve Hacivat'ın tasvirlerini yaparak perdeye yansıtmış Onların nükteli konuşmalarını tekrar canlandırmış Padişahı teselli etmeye çalışmış İşte o gün bugündür Karagöz oyunları değişik mekanlarda oynanır olmuş İşte günümüzde de Karagöz Perdesine Şeyh Kuşterî meydanı denilir ve bu zat Karagözcülüğün piri sayılır

Karagözün kukladan farkı iki boyutlu suretler ve bunların gölgeleriyle oynanmasıdır Suretler renklidir
Oyun 2x2,5 veya 1x1,20'lik bir bez perde üzerine aksettirilen tasvirlerin gölgelerinin konuşturulmasıdır Kenarları çiçekli bez perde patiskadandır Asıl perdeye ayna denir Perde arkasındaki peş tahtası üzerindeki şem'a ile bu gölgelendirme sağlanır

Tasvirler manda, dana, deve derisinden yapılır Deri saydamdır, nevrekan'la kesilip kök boyasıyla boyanır Hareketli yerleri kirişle tutturulur, değnek delikleri açılır 30-40 cm olan tasvirleri oynatmak için 60 cm lik değnekler kullanılır Sol elle Karagöz, sağ elle öteki tipler oynatılır

Karagöz oynatıcısına hayali, hayalbaz denir Yardımcıları çırak, yardak, dayrezen, sandıkkar'dır Oyunda konuşmaların değişmesi baş hareketleriyle yapılır
Oyun 4 kısımdan oluşur Giriş, muhavere, fasıl, bitiş Sahne açılır, göstermelik ve nareke'den sonra Hacivat gelir bir gazel okur, Karagöze sataşır, perdenin sağ üstünden Karagöz Hacivat'ın üstüne atlar, kavga ederler ve Hacivat kaçar Sonra gelir, konuşmaya başlarlar Konuşma bitince Karagöz çeşitli tiplerle konuşup güldürür, özel bir tip gelir, onunla kavga eder Bitişte Karagöz ve Hacivat yine ağız dalaşı yaparlar ve kavga ederlerken oyun biter

Oyun boyunca müzik özellikle her tipin sahneye gelişinde etkili bir şekilde kullanılır

Tipler şive taklitlerinde Kastamonulu, Kayserili, Bolulu, Laz, Kürt, Arnavut, Arap, Acem, Rumelili, Ermeni, Rum, Yahudi, Frenk'tir Hasta tipler Tiryaki, Beberuhi, Kekeme, Esrarkeş, Sarhoş, Deli, Denyo'dur Çelebi, Zenne, Köçek tipleri dışındaki özel tipler büyücü, cadı, canavardır

Oyunların konuları Ferhat ile Şirin, Hamam, Kanlı Nigar, meyhane, Sünnet, Tımarhane gibi eski, Bakkal, Cinci, Eczane, Kerem ile Aslı, Leyla ile Mecnun gibi yeni şekillerdedir

Karagöz herşeye burnunu sokan, kaba, aşırı meraklı, okuma yazması kıt, cahil, cahillikten veya işine gelmediğinden herşeyi ters anlayan, anlamazlıktan gelen, yanlış yorumlayan, müstehcen konuşan, biedep çingene ve işsiz, mesleksiz, karısıyla sürekli kavga eden bir tiptir

Hacivat, hali vakti yerinde, herkesle hoş geçinen, alıştığı gibi konuşan, akıl hocasıdır Karagözle sürekli kavga ederler Arapça Farsça konuşmalarını Karagöz hep ters anlar

Konular genellikle Karagözün züğürtlüğü, işsizliği, Hacivatın onaiş bulmasına rağmen beceriksizliği, alışılmışın dışına çıkışı; Karagöz'ün yasak veya tehlikeli bir yere girişi, başına türlü işlerin gelmesi, tiplerle çatışması; bir maceraya karışması; halk edebiyatı konuları arasına karışmasıdır Ferhad ile Şirin, Leyla ile Mecnun gibi aşk hikayelerini kendi tekniğine uydurur Mesela Hacivat Karagöz'e Ferhat ile Şirin'in macerasını anlatır: Ferhat Şirin'in kasrını boyayan nakkaştır, Şirin'e aşıktır, Şirin'in anası Ferhat'tan Elma Dağı'nı delip kasra su getirmesini istemiştir, Ferhad o şartla Şirin'i elde edebilecektirDaha bu hikaye anlatılırken Karagöz'ün aklı durur, mesela bir insanın aşk uğruna dağı delmeye kalkışmasını havsalası almaz, garip yorumlar yapar Sahnede oyunun gerektirdiği dekorları da kendine göre olmayacak şeylere benzetir, oyun romantik bir konuyu komik düzeye indirir Mesela perdede Hacivat'ın evi tarafında Elma Dağı bir moloz yığınıdır vs

Kalıplaşmış sözler: Hacivat'ın girişte 'yar bana bir eğlence' demesi Muhaverede Hacivat ile Karagöz arasındaki hazır ikili konuşma Karagöz'ün tekerleme cevapları Hacivat'ın bitişte 'yıktın perdeyi eyledin viran/varayım sahibine haber vereyim heman' demesi Karagöz'ün 'her ne kadar sürci lisan ettikse affola' diye bitirmesi

Karagöz sahneye hep sağdan gelir, Hacivat ve tipler soldan Sahneye Küşteri meydanı denir, genellikle bir İstanbul mahalle meydanıdır






Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.