Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Biyografiler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
biyografisi, fatih, hayatı, kısaca, mehmet, sultan

Fatih Sultan Mehmet - Biyografisi Kısaca Hayatı

Eski 10-21-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Fatih Sultan Mehmet - Biyografisi Kısaca Hayatı




Fatih Sultan Mehmet

---------------------------------------------------------------------------

Çağ açan Osmanlı hükümdarı Bizans İmparatorluğu'na son veren hükümdar Osmanlı hanedanının ilk resmî sultanı 29 Mart cumartesi gecesi Edirne Eski Saray'da doğdu Babası II Murad, annesi İsfendiyar Beyi'nin kızı Hatice Hüma Sultan'dır Tahsile başlayana kadar geçen zaman içinde, Edirne Sarayı ve II Murad'ın Bursa'daki evinde yaşadı Ve gelenek gereği yedi yaşında okumaya başladığı zaman üç ayrı hocadan ders aldı Kültür, sanat ve askerlik konularında gördüğü bu dersler, zamanın en ileri gelen bilginleri tarafından veriliyordu

1443'de Amasya Valisi iken ölen ağabeysi Alâaddin Ali Çelebi'den sonra, tahtın tek varisi olmuştu 11 yaşında Manisa Valiliği'ne atandı Ve 12 yaşına bastığı yıl da, babası tahttan feragat ederek kendisinin yerine oğlunu hükümdar yaptı

Bu feragat, tarihlerde çeşitli yorumlara yol açmıştır Bazı tarihçiler II Murad'ın Osmanlı ileri gelenlerinin ellerinde biriktirdikleri varlığı devlete intikal ettirmek sureti ile ikta sistemini yürürlüğe koymak istemesinden kaynaklandığını ileri sürerler Diğer tarihçiler de II Murad'ın, sağlığında oğlunun hükümdarlığını görmek istemesi sebebi ile bu feragatte bulunduğunu yazarlar Ancak, 12 yaşındaki II Mehmet'in padişahlığının devlet ileri gelenlerini memnun etmediğine bakılacak olursa, birinci ihtimal zayıf düşer

BİZANS VE VENEDİKLİLERLE BİRER YILLIK ANLAŞMA İMZALADI

Murad Han, Balkanlarda barışı sağladıktan sonra çekilmişti Fakat Papa'nın da zorlaması ile Macar kralı bir Haçlı seferi düzenledi 100000 kişilik bir Haçlı ordusu Türk sınırlarını geçti Edirne'de toplanan saltanat şûrası II Murad'ı padişahlığa davet etmeye karar verdi Sultan Murad önce bu daveti reddetti ise de daha sonra oğlunun: "Eğer padişah biz isek size buyuruyoruz, gelip ordunuzun başına geçin, yok siz iseniz, devletinizi müdafaa edin" demesi üzerine II Murad daveti kabul etti Ve Varna'da düşman ordusunu yendi Osmanlı ileri gelenleri, Fatih adına basılan paraya hile karıştırıp eksik para bastılar Bu, askerin maaşından indirmek demekti Zafer kazanmış Yeniçeri buna isyan etti Edirne'de yangın çıkarıp şehrin yarıdan fazlasının yanmasına sebep oldu Genç padişah öfke ve üzüntü içinde idi "Babamızın verdiği saltanatı bizden kıskandılar" diyordu Bu durum karşısında Sultan Murad tekrar tahtına döndü 3 Şubat 1451 günü 48 yaşında iken hayata gözlerini yumunca, II Mehmed yeniden Osmanlı tahtına oturdu

Yeni padişahı genç ve tecrübesiz gören Batılı hükümdarlar ve Bizans, ümitlere kapıldılar Bizans ordusu, Çorlu'ya kadar olan toprakları işgal edip, elinde bulunan şehzade Orhan'ı "Sultan" tanıdığını ilân etti Karamanoğlu İbrahim Bey de Akşehir ve Seydişehir'i aldı Sırplar, II Mehmet'in tahta çıktığı zaman memleketine gönderdiği Mara Sultan'ın masraflarına karşılık Alacahisar'ı istediler II Mehmet, bunların hepsini kabul etti Bizanslılarla ve Venediklilerle üç yıl süreli birer anlaşma imzaladı Padişahın bu tutumunu yanlış değerlendiren Batılılar, Çanakkale Boğazı'nı kuşattılar Bizans elçileri yeni isteklerde bulundu Ve Orhan Çelebi'yi salıvermek tehdidi ile padişahı ürkütmeyi denediler II Mehmet, susuyor ve kafasındaki planı uyguluyordu Karamanoğlu ile anlaştı Yeniçeri ocağını gözden geçirdi ve askeri, disiplin altında avucuna topladı İstanbul Boğazı'nda Yıldırım Bayezid tarafından yapılmış olan Anadolu Hisarı'nın tam karşısına, Rumeli Hisarı'nın yapılmasını emretti Padişah ve paşaların gayreti ile 55 ay gibi kısa bir zaman içinde hisar tamamlandı (1452)

ŞEHRE GİRMEYE TEREDDÜT EDİYORDU

Hisarın bitirilmesi üzerine Turhan Bey oğulları emrinde, bir kuvveti Mora'ya geçirerek, Bizans imparatoru Konstantin'in kardeşlerini baskı altına aldı Sıra İstanbul'un fethine gelmişti II Mehmet, saray divanını topladı, fikrini açtı Zağnos ve Şehabettin paşalar padişahın düşüncesinden yana idiler ama, Çandarlı Halil ve bazı arkadaşları İstanbul'un fethini şüpheli görüyorlardı II Mehmet büyük bir sükûnetle konuşulanları dinledi ve istediği savaş kararını meclisten aldı İlk iş olarak gönderdiği bir kuvvetle İstanbul ve çevresini yağma ettirdi Konstantin, arkadan kuşatmanın geleceğini farkettiği için, kapıları ördürüp surları tamir ettirdi II Mehmet, Karadeniz kıyılarındaki kaleleri, şehrin fethine hazırlık olmak üzere birer birer ele geçirdi Edirne'de büyük toplar dökülüyordu, bu topların her biri Edirne'den İstanbul'a 400 asker ve 60 manda gücüyle çekilebilmiştir Ayrıca uçan alevli bombalar hazırlanmıştı 6 Nisanda kuşatma başladı, mancınıkla atılan bombalar surları aşarak şehrin içine düşüyor, İstanbul'u velveleye veriyordu 18 Nisanda adalar alındı, 22 Nisan gecesi bir mucize başarılmış Türk donanması karadan yürütülüp Haliç'e indirilmişti 5 Mayısta Beyoğlu tepelerine Türk topları yerleştirildi 26 Mayısta Papa'nın teşviki ile gönderilen Macaristan elçileri Fatih'i ziyaret ederek, savaşa devam ettiği takdirde bütün Avrupa devletlerinin kendisine savaş açacaklarını bildirdiler 29 Mayıs günü sabahı da Türk topçularının açtığı kahredici ateş altında Türk yiğitleri surlara tırmanmaya başlamıştı Bizans İmparatoru Konstantin öldü, şehir alındı ve Fatih beyaz atının üzerinde İstanbul'a girdi



Alıntı Yaparak Cevapla

Fatih Sultan Mehmet - Biyografisi Kısaca Hayatı

Eski 10-21-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Fatih Sultan Mehmet - Biyografisi Kısaca Hayatı




RUMLARA VE YAHUDİLERE İMTİYAZ TANIDI

Fetihle birlikte, Çandarlı Kara Halil'i ve Bizans'a âlet olmuş Orhan Çelebi 'yi idam ettirdi Bütün dünya, Bizanslı Rumların zulüm göreceklerini bekliyorlardı Fatih, Rumların ve Yahudilerin dinî teşkilâtını olduğu gibi bıraktı ve kendilerine imtiyaz tanıdı Bu tolerans örneği bugün de dünya tarihçilerinin örnek saydıkları bir davranıştır

Fatih İstanbul'u aldıktan sonra imparatorluğun sınırlarını genişletmek için çeşitli savaşlar verdi 1481'de yeni bir sefere çıkmak üzere iken şüpheli bir şekilde öldü Fatih'in zehirlendiği hususundaki iddialar bugün de kuvvetlidir

Fatih, Batı uygarlığı ile direkt teması kuran padişahlardan biridir İtalya'dan ressam Bellini'yi davet ederek portresini yaptırdığı bilindiği gibi bazı Batı mimarlarını da davet ederek eserler vermelerini sağladığı bir gerçektir

Fatih, Osmanlı tarihinin en büyük padişahlarından biri, belki de en büyüğüdür


Alıntı Yaparak Cevapla

Fatih Sultan Mehmet - Biyografisi Kısaca Hayatı

Eski 10-21-2012   #3
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Fatih Sultan Mehmet - Biyografisi Kısaca Hayatı




FATİH SULTAN MEHMED

Babası Murad Han -II

Annesi Hadice Alime Hüma Hatun

Doğumu 30 Mart 1432

Vefatı 3 Mayıs 1481

Saltanatı 1451 - 1481

Yedinci Osmanlı padişahı ve İstanbul Fatihi

Sultan Murad Han, oğlu şehzade Mehmed' i yanlız din ve fen ilimlerinde yüksek bir tahsil yaptırmak ve bir takım kültür dillerine (Arapça, Farsça, Latince, Yunanca ve Sırpça) sahip olarak yetiştirmekle kalmadı O, bu kudretli ve kabiliyetli şehzadeye tecrübeli devlet adamlarından ve büyük alimlerden müteşekkil yüksek bir muhiti, maddi-manevibakımlardan devrin en üstün ordusunu ve nihayet bütün düşmanlarını ve Haçlı ordularını yere seren rakipsiz ve sağlam bir devleti de miras bırakmıştı

Bununla beraber 21 yalında tahta oturan genç Hakan, daha ilk günlerde devleti ve ordusunu daha büyük hamleler yapacak bir kudrete ulaştırdı Şehzadeliğinden beri bir an önce İstanbul' u fethetmek ve hazret-i Peygamberin "Kostantiniyye (İstanbul) muhakka feth edilecektir Bu fethi yapacak hükümdar ne güzel hükümdar ve onun askerleri ne güzel askerdir" müjdesine mazhar olmak istiyordu Bu gaye ile askeri tarihin kaydettiği en büyük ateşli silahlar ve toplar ile ordusunu dayanılmaz bir kudret halina getirdi Ayrıca 1000 yıllık tarihi boyunca bütün muhasaraları muvaffakiyetsizliğe uğratan surları aşmak için seyyar kuleler kurdu Nihayet 6 Nisan' da başlayan kuşatma, 22 Nisan' da Fatih' in donanmayı Beşiktaş' tan Haliç' e indirmesiyle çok şiddetli bir duruma girdi 29 Mayıs 1453 ' de yapılan son taarruzla şehri alarak ortaçağa son verdi

Beyaz bir at üzerinde ve muhteşem bir alayla Topkapı' dan şehre giren Fatih Sultan Mehmed, doğuca Ayasofya' ya gitti Kapıya gelince attan inip, secdeye vardı Mabedi temizletti, tasvirlerden kurtardı ve ilk Cuma namazını orada bütün gazilerin sevinç ve heyecanları içinde kıldı Daha sonra Ayasofya' nın kıyamete kadar cami kalmasını yazılı vasiyyet ve vakf eyledi

Fatih Sultan Mehmed bundan sonra, Osmanlı Devleti' ni bir Cihan İmparatorluğu haline getirme ve İslamiyet' i bütün dünyaya yayma mücadelesine girişti O; "Dünyada tek bir din, tek bir devlet, tek bir padişah ve İstanbul da cihanın payi tahtı olmalıdır " diyordu Nitekim bu gaye ile Fatih kısa zamanda Anadolu' da İsfediyar, Trabzon, Karaman ve Akkoyunlu memleketlerini ilhak etti Dulkadir beyliği ile Kırım hanlığını tabiiyeti altına aldı Yunanistan, Arnavutluk, Bosna-Hersek, Sırbistan (Belgrad hariç), Eflak Boğdan ve sair ülkeleri fethetti Bir çok krallık, imparatorluk, hanlık ve beylik ortadan kaldırıldı ve Osmanlı topraklarıTuna' dan Fırat' a kadar yayıldı Anadolu' da milli birlik te'si edildi

Bu büyük Türk Sultanı 1481 senesi ilkbaharında üç yüz bin kişilik bir ordunun başında olarak yeni bir sefere çıktı Ancak, Hünkar çayırı denilen mevkide hastalandı ve çok geçmeden 3 Matıs 1481 ' de vefat etti Özel doktoru olan Yahudi dönmesi Yakup Paşa tarafından zehirlendiği de söylenmektedir Naşı, adına yaptırdığı camini bahçesine defnedildi Sonra üzerine türbe yapıldı

Fatih Sultan Mehmed, ince yüzlü, uzunca boylu, dolgun vücudlu olup, seyrek güler, yüzüne bakıldığında hürmet ve korku telkin ederdi Her şeyi öğrenmek isteyen zeki bir araştırıcı idi Harp san' atından çok hoşlanır yapacağı seferlerden en yakınlarını bile haberdar etmez ve bunların gizli kalmasına çok dikkat ederdi "Sırrıma sakalının bir telinin vakıf olduğunu bilsem onu yolar atarım" sözü meşhurdur

Soğuğa-sıcağa, açlığa-susuzluğa ve yorgunluğa karşı çok dayanıklı idi Tabzon üzerine çıktığı seferde Zigana dağlarını yay olarak binbir müşkilatla geçerken yanında bulunan Uzun Hasan' ın annesi, Sara hatun; "Ey oğul! Bir Trabzon bunca zahmete değer mi?" deyince, yüce Hakan; "Bu zahmet din yolundadır, ahiretde Allahü tealanın huzuruna varınca inayet ola Zira elimizde İslam kılıcı var Eğer bu zahmeti ihtiyar etmezsek bize gazi demek yalan olur" cevabını verir

Fatih, büyük ilim, din, kültür ve san' at adamlarını etrafında tolayarak İslam medeniyetine yeni bir hamle verdi ve İstanbul' u devrinde bu medeniyetinve dünyanın en yüksek bir merkezi haline getirdi Molla Gürani, Hocazade, Molla Hüsrev, Hızır Bey, Molla Yegan, Ali Kuşçu ve Akşeseddin meclisinin en mühim simaları idi Devrinde Osmanlı Devleti' nin büyük temel müessese ve teşkilatı en mükemmel bir hale geldi Zeytinyağı döktürerek insanlık tarihinde "yağla makina soğutması", havan topunun balistik hesab ve planını yaparak dik mermi yollu ilk silahı keşfeden de odur Yine onun devrinde başta İstanbul olmak üzere, imparatorluğun büyük şehirleri cami, mescid, medrese vesair eserlerle donatılmıştır






Alıntı Yaparak Cevapla

Fatih Sultan Mehmet - Biyografisi Kısaca Hayatı

Eski 10-21-2012   #4
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Fatih Sultan Mehmet - Biyografisi Kısaca Hayatı




Fatih Sultan Mehmed

Yedinci Osmanlı padişahı ve İstanbul'un Fatihi

Saltanatı: 1451-1481

Babası: II Murat Han - Annesi:Hatice Alime Hüma Hatun

Doğumu: 30 Mart 1432 Vefatı: 3 Mayıs 1481

Sultan Murat Han, oğlu şehzade Mehmet'i yalnız din ve fen ilimlerinde yüksek bir tahsil yaptırmak ve bir takım kültür dillerine (Arapça, Farsça, Latince, Yunanca ve Sırpça) sahip olarak yetiştirmekle kalmadı O, bu kudretli ve kabiliyetli şehzadeye tecrübeli devlet adamlarından ve büyük alimlerden müteşekkil yüksek bir muhiti, maddi-manevi bakımlardan devrin en üstün bir ordusunu ve nihayet bütün düşmanlarını ve Haçlı ordularını yere seren rakipsiz ve sağlam bir devleti de miras bırakmıştı

Bununla beraber 21 yaşında tahta oturan genç Hakan, daha ilk günlerde devleti ve ordusunu daha büyük hamleler yapacak bir kudrete ulaştırdı Şehzadeliğinden beri bir an önce İstanbul'u fethetmek ve Hazret-i Peygamber'in "Konstantiniyye (İstanbul) muhakkak fethedilecektir Bu fethi yapacak hükümdar ne güzel hükümdar ve onun askerleri ne güzel askerdir" müjdesine mashar olmak istiyordu Bu gaye ile askerî tarihin kaydettiği ilk büyük ateşli silahlar ve toplar ile ordusunu dayanılmaz bir kudret haline getirdi Ayrıca 1000 yıllık tarihi boyunca bütün muhasaraları muvaffakiyetsizliğe uğratan surları aşmak için seyyar kuleler kurdu Nihayet 6 Nisan'da başlayan kuşatma, 22 Nisan'da Fatih'in donanmayı Beşiktaş'tan Haliç'e indirmesiyle çok şiddetli bir duruma girdi 29 Mayıs 1453'te yapılan son taarruzla şehri alarak Ortaçağ'a son verdi

Beyaz bir at üzerinde ve muhteşem bir alayla Topkapı'dan şehre giren Fatih Sultan Mehmet, doğruca Ayasofya'ya gitti Kapıya gelince attan inip, secdeye vardı Mabedi temizletti, tasvirlerden kurtardı ve ilk Cuma namazını orada bütün gazilerin sevinç ve heyecanları içinde kıldı Daha sonra Ayasofya'nın kıyamete kadar cami kalmasını yazılı vasiyet ve vakıf eyledi

Fatih Sultan Mehmet bundan sonra, Osmanlı Devleti'ni bir Cihan İmparatorluğu haline getirme ve İslamiyet'i bütün dünyaya yayma mücadelesine girişti O; "Dünyada tek bir din, tek bir devlet, tek bir padişah ve İstanbul da cihanın payitahtı olmalıdır" diyordu Nitekim bu gaye ile Fatih kısa zamanda Anadolu'da İsfendiyar, Trabzon, Karaman ve Akkoyunlu memleketlerini ilhak etti Dulkadir beyliği ile Kırım hanlığını tabiiyeti altına aldı Yunanistan, Arnavutluk, Bosna-Hersek, Sırbistan (Belgrad hariç), Eflak-Boğdan ve sair ülkeleri fethetti Birçok krallık, imparatorluk, hanlık ve beylik ortadan kaldırıldı ve Osmanlı toprakları Tuna'dan Fırat'a kadar yayıldı Anadolu'da milli birlik tesis edildi

Bu büyük Türk Sultanı 1481 senesi ilkbaharında üç yüz bin kişilik bir ordunun başında olarak yeni bir sefere çıktı Ancak, Hünkar çayırı denilen mevkide hastalandı ve çok geçmeden 3 Mayıs 1481'de vefat etti Özel doktoru olan Yahudi dönmesi Yakup Paşa tarafından zehirlendiği de söylenmektedir Naşı, adına yaptırdığı caminin bahçesine defnedildi Sonra üzerine türbe yapıldı

Fatih Sultan Mehmet, ince yüzlü, uzunca boyla, dolgun vücutlu olup, seyrek güler, yüzüne bakıldığında hürmet ve korku telkin ederdi Her şeyi öğrenmek isteyen zeki bir araştırıcı idi Harp sanatından çok hoşlanır, yapacağı seferlerden en yakınlarını bile haberdar etmez ve bunların gizli kalmasına çok dikkat ederdi "Sırrıma sakalımın bir tek telinin vakıf olduğunu bilsem onu yolar atarım" sözü meşhurdur

Soğuğa-sıcağa, açlığa-susuzluğa ve yorgunluğa karşı çok dayanıklı idi Trabzon üzerine çıktığı seferde Zigana dağlarını yaya olarak bin bir müşkilatla geçerken yanında bulunan Uzun Hasan'ın annesi, Sara Hatun; "Ey oğul! Bir Trabzon için bunca zahmet değer mi?" deyince, yüce Hakan; "Bu zahmet din yolunadır, ahirette Allahü tealanın huzuruna varınca inayet ola Zira elimizde İslam kılıcı var Eğer bu zahmeti ihtiyar etmezsek bize gazi demek yalan olur" cevabını verir

Fatih, büyük ilim, din, kültür ve sanat adamlarını etrafında toplayarak İslam medeniyetine yeni bir hamle verdi ve İstanbul'u devrinde bu medeniyetin ve dünyanın en yüksek bir merkezi halime getirdi Molla Gürani, Hocazade, Molla Hüsrev, Hızır Bey, Molla Yegan, Ali Kuşçu ve Akşemseddin meclisinin en mühim simaları idi Devrinde Osmanlı Devleti'nin bütün temel müessese ve teşkilatı en mükemmel bir hale geldi Zeytinyağı döktürerek insanlık tarihinde "yağla makine soğutmasını", havan topunun balistik hesap ve planını yaparak dik mermi yollu ilk silahı keşfeden de odur Yine onun devrinde başta İstanbul olmak üzere, imparatorluğun bütün şehirleri cami, mescit, medrese ve sair eserlerle donatılmıştır

Bunu Böyle Bilesiniz

Fatih Sultan Mehmet Han'ın namaz kılınmasına dikkat edilmesi hususunda Rum vilayetlerine gönderdiği ferman şöyledir: "Allahü teala, emirlerinin yerine getirilmesini bize nasip ve müyesser eylesin Bu hükümde bildirmek istediğim husus şudur: Rum diyarındaki şehir ve kasabalarda ve buraların köylerinde yaşayan müslüman ahali, İslam dininin emir buyurduğu farzları yapıp, sünnetlerine riayet etmekte, Kelam-ı kadime ve Furkan-ı mecide yani Kur'an-ı kerime, hadis-i şeriflere uymakta gevşeklik gösterip muhalefet ederler imiş Allahü tealanın "Namazı ikame ediniz:" emrini çiğneyip; "Namaz dinin direğidir Onu dosdoğru kılan dinini ikame etmiş olur Terk eden dinini yıkmış olur" hadis-i şerifine uymayıp, tuğyan yoluna sapanlar ve böylece mescit ve camileri viraneye ve harabeye döndürüp, fısk ve fücur, yani günah işlenen yerleri mamur ederler imiş Bu ve buna benzer haberler bize ulaşıyor Eğer bunlar doğru ise, emr-i bil ma'ruf ve nehy-i anil münker eylemek üzerime vacip olduğundan, ileri gelen bir adamımı bu iş için vazifelendirdim O inceleyip takip edecek Şöyle emir eyledim ki: "Her kim namazı terk ederse, dövülmek ve mali cezaya çarptırılarak ta'zir eylemek meşru olduğundan, İslam dininin emri gereği artık Rum diyarında namazını geçirenler tespit edilip, tamam haklarından gelinsin Halka namaz kılmaları tenbih edilip, kılmayanlar hakarete uğratılıp teşhir edilsin Hiç kimse ne olursa olsun bu icraata mani olmaya! Rum sancağı beyleri ve kadıları ve subaşıları ve bunların emrindeki diğer memurlar gönderdiğim vazifeliyle bu hususta elbirlik edip yardımcı olalar Böylece İslamiyet'in yüce ahkâmı, emri ve yasaklarını yerine getirmekte gevşeklik ve tenbelliğe asla meydan verilmeye, Öyle ki, mescitler dolacak, medreseler mamur edilecek ve din-i İslam kuvvetlendirilmiş olacaktır Böylece müslümanlar refah, huzur ve saadet içinde olup, Padişahın devam-ı devletine ve kudretinin artmasına duacı olacaklardır Bunu böyle bilesiniz Alamet-i şerifeme (tuğrama) itimat kılasınız"

HAKKINDA YAZILANLAR

1Fatih'in İçsel Dünyası

Nezihe Araz

Dünya Yayıncılık / İnceleme - Araştırma

Neden Fatih Bu kitap kendi bilgimi artırmak ve bazı sorularıma yanıt bulmak için yaptığım araştırmalardan doğdu Başlangıç tarihi İstanbul fethinin beşyüzüncü yıldönümüydü Ben, bir tarihçi, bir tarih yazarı değilim Ama elimdeki birikim Osmanlı'ya, Osmanlı kültürüne, Osmanlı sanatına ait ilgi çekici şeyler söylüyor Biz ise, Osmanlıyı gerektiği gibi bilmiyoruz Tanımıyoruz, araştırmıyoruz Ama onun hakkında doğru-yanlış, çok çeşitli hükümler verebiliyoruz Bu davranışı çok yanlış buluyorum Geçmişimizi iyi bilmeden bugünü ve geleceği yaşamak, bilmek, değerlendirmek hem yanlış, hem eksik bir yöntem oluyor Oysa yarınlara ulaşırken geçmişin tüm olayları, yol gösterici, örnek verici olarak bize gereklidir Fatih, Osmanlı Devletinin yüzyılları içinde sadece 50 yıl kadar bir zaman sürecini işgal etmiş Ama bu süreç içinde yaptıkları, yaşadıkları insanı şaşırtacak bir çizgide Özellikle bilim, sanat ve insancıllık konularında

1453 Konstantinopl

Kuşatma Güncesi

Nicolo Barbaro

Çeviri Yurdakul Fincancıoğlu

Büke Y İstanbul 2001

Elinizde tuttuğunuz kitap, Osmanlı İmparatorluğu ve Türkiye Cumhuriyeti hakkında Batı ülkelerinde yayınlanmış, kaynak niteliğindeki özgün kitapları Türkçeye kazandırma düşüncesinin meyvesidir Kuşatma Güncesi 1453'ün yazarı, Venedik Cumhuriyeti eşrafından bir ailenin çocuğu olan gemi doktoru Nicolo Barbaro'dur Barbaro, Sultan Mehmet Il'nin 1453'teki adıyla Konstatinopl'u kuşatma altına aldığı günlerde, kentte bulunuyordu; kent Türklerin eline geçinceye kadar da orada kalmış ve yaşananları kendi bakış açısından gün gün not etmiştir

(Arka Kapak)

1453 Konstantinopl Kuşatma Güncesi

Nicolo Barbaro

Büke Y İstanbul 2001

Çeviri Yurdakul Fincancıoğlu

Elinizde tuttuğunuz kitap, Osmanlı İmparatorluğu ve Türkiye Cumhuriyeti hakkında Batı ülkelerinde yayınlanmış, kaynak niteliğindeki özgün kitapları Türkçeye kazandırma düşüncesinin meyvesidir Kuşatma Güncesi 1453'ün yazarı, Venedik Cumhuriyeti eşrafından bir ailenin çocuğu olan gemi doktoru Nicolo Barbaro'dur Barbaro, Sultan Mehmet Il'nin 1453'teki adıyla Konstatinopl'u kuşatma altına aldığı günlerde, kentte bulunuyordu; kent Türklerin eline geçinceye kadar da orada kalmış ve yaşananları kendi bakış açısından gün gün not etmiştir

(Arka Kapak)






Alıntı Yaparak Cevapla

Fatih Sultan Mehmet - Biyografisi Kısaca Hayatı

Eski 10-21-2012   #5
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Fatih Sultan Mehmet - Biyografisi Kısaca Hayatı




Fatih Sultan Mehmed

Yedinci Osmanlı padişahı ve İstanbul'un Fatihi

Saltanatı: 1451-1481 Babası: II Murat Han - Annesi:Hatice Alime Hüma Hatun Doğumu: 30 Mart 1432 Vefatı: 3 Mayıs 1481

Sultan Murat Han, oğlu şehzade Mehmet'i yalnız din ve fen ilimlerinde yüksek bir tahsil yaptırmak ve bir takım kültür dillerine (Arapça, Farsça, Latince, Yunanca ve Sırpça) sahip olarak yetiştirmekle kalmadı O, bu kudretli ve kabiliyetli şehzadeye tecrübeli devlet adamlarından ve büyük alimlerden müteşekkil yüksek bir muhiti, maddi-manevi bakımlardan devrin en üstün bir ordusunu ve nihayet bütün düşmanlarını ve Haçlı ordularını yere seren rakipsiz ve sağlam bir devleti de miras bırakmıştı

Bununla beraber 21 yaşında tahta oturan genç Hakan, daha ilk günlerde devleti ve ordusunu daha büyük hamleler yapacak bir kudrete ulaştırdı Şehzadeliğinden beri bir an önce İstanbul'u fethetmek ve Hazret-i Peygamber'in "Konstantiniyye (İstanbul) muhakkak fethedilecektir Bu fethi yapacak hükümdar ne güzel hükümdar ve onun askerleri ne güzel askerdir" müjdesine mashar olmak istiyordu Bu gaye ile askerî tarihin kaydettiği ilk büyük ateşli silahlar ve toplar ile ordusunu dayanılmaz bir kudret haline getirdi Ayrıca 1000 yıllık tarihi boyunca bütün muhasaraları muvaffakiyetsizliğe uğratan surları aşmak için seyyar kuleler kurdu Nihayet 6 Nisan'da başlayan kuşatma, 22 Nisan'da Fatih'in donanmayı Beşiktaş'tan Haliç'e indirmesiyle çok şiddetli bir duruma girdi 29 Mayıs 1453'te yapılan son taarruzla şehri alarak Ortaçağ'a son verdi

Beyaz bir at üzerinde ve muhteşem bir alayla Topkapı'dan şehre giren Fatih Sultan Mehmet, doğruca Ayasofya'ya gitti Kapıya gelince attan inip, secdeye vardı Mabedi temizletti, tasvirlerden kurtardı ve ilk Cuma namazını orada bütün gazilerin sevinç ve heyecanları içinde kıldı Daha sonra Ayasofya'nın kıyamete kadar cami kalmasını yazılı vasiyet ve vakıf eyledi

Fatih Sultan Mehmet bundan sonra, Osmanlı Devleti'ni bir Cihan İmparatorluğu haline getirme ve İslamiyet'i bütün dünyaya yayma mücadelesine girişti O; "Dünyada tek bir din, tek bir devlet, tek bir padişah ve İstanbul da cihanın payitahtı olmalıdır" diyordu Nitekim bu gaye ile Fatih kısa zamanda Anadolu'da İsfendiyar, Trabzon, Karaman ve Akkoyunlu memleketlerini ilhak etti Dulkadir beyliği ile Kırım hanlığını tabiiyeti altına aldı Yunanistan, Arnavutluk, Bosna-Hersek, Sırbistan (Belgrad hariç), Eflak-Boğdan ve sair ülkeleri fethetti Birçok krallık, imparatorluk, hanlık ve beylik ortadan kaldırıldı ve Osmanlı toprakları Tuna'dan Fırat'a kadar yayıldı Anadolu'da milli birlik tesis edildi

Bu büyük Türk Sultanı 1481 senesi ilkbaharında üç yüz bin kişilik bir ordunun başında olarak yeni bir sefere çıktı Ancak, Hünkar çayırı denilen mevkide hastalandı ve çok geçmeden 3 Mayıs 1481'de vefat etti Özel doktoru olan Yahudi dönmesi Yakup Paşa tarafından zehirlendiği de söylenmektedir Naşı, adına yaptırdığı caminin bahçesine defnedildi Sonra üzerine türbe yapıldı

Fatih Sultan Mehmet, ince yüzlü, uzunca boyla, dolgun vücutlu olup, seyrek güler, yüzüne bakıldığında hürmet ve korku telkin ederdi Her şeyi öğrenmek isteyen zeki bir araştırıcı idi Harp sanatından çok hoşlanır, yapacağı seferlerden en yakınlarını bile haberdar etmez ve bunların gizli kalmasına çok dikkat ederdi "Sırrıma sakalımın bir tek telinin vakıf olduğunu bilsem onu yolar atarım" sözü meşhurdur

Soğuğa-sıcağa, açlığa-susuzluğa ve yorgunluğa karşı çok dayanıklı idi Trabzon üzerine çıktığı seferde Zigana dağlarını yaya olarak bin bir müşkilatla geçerken yanında bulunan Uzun Hasan'ın annesi, Sara Hatun; "Ey oğul! Bir Trabzon için bunca zahmet değer mi?" deyince, yüce Hakan; "Bu zahmet din yolunadır, ahirette Allahü tealanın huzuruna varınca inayet ola Zira elimizde İslam kılıcı var Eğer bu zahmeti ihtiyar etmezsek bize gazi demek yalan olur" cevabını verir

Fatih, büyük ilim, din, kültür ve sanat adamlarını etrafında toplayarak İslam medeniyetine yeni bir hamle verdi ve İstanbul'u devrinde bu medeniyetin ve dünyanın en yüksek bir merkezi halime getirdi Molla Gürani, Hocazade, Molla Hüsrev, Hızır Bey, Molla Yegan, Ali Kuşçu ve Akşemseddin meclisinin en mühim simaları idi Devrinde Osmanlı Devleti'nin bütün temel müessese ve teşkilatı en mükemmel bir hale geldi Zeytinyağı döktürerek insanlık tarihinde "yağla makine soğutmasını", havan topunun balistik hesap ve planını yaparak dik mermi yollu ilk silahı keşfeden de odur Yine onun devrinde başta İstanbul olmak üzere, imparatorluğun bütün şehirleri cami, mescit, medrese ve sair eserlerle donatılmıştır

Bunu Böyle Bilesiniz

Fatih Sultan Mehmet Han'ın namaz kılınmasına dikkat edilmesi hususunda Rum vilayetlerine gönderdiği ferman şöyledir: "Allahü teala, emirlerinin yerine getirilmesini bize nasip ve müyesser eylesin Bu hükümde bildirmek istediğim husus şudur: Rum diyarındaki şehir ve kasabalarda ve buraların köylerinde yaşayan müslüman ahali, İslam dininin emir buyurduğu farzları yapıp, sünnetlerine riayet etmekte, Kelam-ı kadime ve Furkan-ı mecide yani Kur'an-ı kerime, hadis-i şeriflere uymakta gevşeklik gösterip muhalefet ederler imiş Allahü tealanın "Namazı ikame ediniz:" emrini çiğneyip; "Namaz dinin direğidir Onu dosdoğru kılan dinini ikame etmiş olur Terk eden dinini yıkmış olur" hadis-i şerifine uymayıp, tuğyan yoluna sapanlar ve böylece mescit ve camileri viraneye ve harabeye döndürüp, fısk ve fücur, yani günah işlenen yerleri mamur ederler imiş Bu ve buna benzer haberler bize ulaşıyor Eğer bunlar doğru ise, emr-i bil ma'ruf ve nehy-i anil münker eylemek üzerime vacip olduğundan, ileri gelen bir adamımı bu iş için vazifelendirdim O inceleyip takip edecek Şöyle emir eyledim ki: "Her kim namazı terk ederse, dövülmek ve mali cezaya çarptırılarak ta'zir eylemek meşru olduğundan, İslam dininin emri gereği artık Rum diyarında namazını geçirenler tespit edilip, tamam haklarından gelinsin Halka namaz kılmaları tenbih edilip, kılmayanlar hakarete uğratılıp teşhir edilsin Hiç kimse ne olursa olsun bu icraata mani olmaya! Rum sancağı beyleri ve kadıları ve subaşıları ve bunların emrindeki diğer memurlar gönderdiğim vazifeliyle bu hususta elbirlik edip yardımcı olalar Böylece İslamiyet'in yüce ahkâmı, emri ve yasaklarını yerine getirmekte gevşeklik ve tenbelliğe asla meydan verilmeye, Öyle ki, mescitler dolacak, medreseler mamur edilecek ve din-i İslam kuvvetlendirilmiş olacaktır Böylece müslümanlar refah, huzur ve saadet içinde olup, Padişahın devam-ı devletine ve kudretinin artmasına duacı olacaklardır Bunu böyle bilesiniz Alamet-i şerifeme (tuğrama) itimat kılasınız"

HAKKINDA YAZILANLAR

1Fatih'in İçsel Dünyası Nezihe Araz Dünya Yayıncılık / İnceleme - Araştırma

Neden Fatih Bu kitap kendi bilgimi artırmak ve bazı sorularıma yanıt bulmak için yaptığım araştırmalardan doğdu Başlangıç tarihi İstanbul fethinin beşyüzüncü yıldönümüydü Ben, bir tarihçi, bir tarih yazarı değilim Ama elimdeki birikim Osmanlı'ya, Osmanlı kültürüne, Osmanlı sanatına ait ilgi çekici şeyler söylüyor Biz ise, Osmanlıyı gerektiği gibi bilmiyoruz Tanımıyoruz, araştırmıyoruz Ama onun hakkında doğru-yanlış, çok çeşitli hükümler verebiliyoruz Bu davranışı çok yanlış buluyorum Geçmişimizi iyi bilmeden bugünü ve geleceği yaşamak, bilmek, değerlendirmek hem yanlış, hem eksik bir yöntem oluyor Oysa yarınlara ulaşırken geçmişin tüm olayları, yol gösterici, örnek verici olarak bize gereklidir Fatih, Osmanlı Devletinin yüzyılları içinde sadece 50 yıl kadar bir zaman sürecini işgal etmiş Ama bu süreç içinde yaptıkları, yaşadıkları insanı şaşırtacak bir çizgide Özellikle bilim, sanat ve insancıllık konularında

1453 Konstantinopl Kuşatma Güncesi Nicolo Barbaro Çeviri Yurdakul FincancıoğluBüke Y İstanbul 2001

Elinizde tuttuğunuz kitap, Osmanlı İmparatorluğu ve Türkiye Cumhuriyeti hakkında Batı ülkelerinde yayınlanmış, kaynak niteliğindeki özgün kitapları Türkçeye kazandırma düşüncesinin meyvesidir Kuşatma Güncesi 1453'ün yazarı, Venedik Cumhuriyeti eşrafından bir ailenin çocuğu olan gemi doktoru Nicolo Barbaro'dur Barbaro, Sultan Mehmet Il'nin 1453'teki adıyla Konstatinopl'u kuşatma altına aldığı günlerde, kentte bulunuyordu; kent Türklerin eline geçinceye kadar da orada kalmış ve yaşananları kendi bakış açısından gün gün not etmiştir(Arka Kapak)

1453 Konstantinopl Kuşatma Güncesi Nicolo Barbaro Büke Y İstanbul 2001 Çeviri Yurdakul Fincancıoğlu

Elinizde tuttuğunuz kitap, Osmanlı İmparatorluğu ve Türkiye Cumhuriyeti hakkında Batı ülkelerinde yayınlanmış, kaynak niteliğindeki özgün kitapları Türkçeye kazandırma düşüncesinin meyvesidir Kuşatma Güncesi 1453'ün yazarı, Venedik Cumhuriyeti eşrafından bir ailenin çocuğu olan gemi doktoru Nicolo Barbaro'dur Barbaro, Sultan Mehmet Il'nin 1453'teki adıyla Konstatinopl'u kuşatma altına aldığı günlerde, kentte bulunuyordu; kent Türklerin eline geçinceye kadar da orada kalmış ve yaşananları kendi bakış açısından gün gün not etmiştir






Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.