![]() |
Eleştiri Türleri Ve Örnekleri |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Eleştiri Türleri Ve ÖrnekleriEleştiri Türleri ve Örnekleri Tarihi Eleştiri: Bu yöntem; edebi eseri, yazarın hayatına, yetişme şartlarını ve devrin özelliklerine göre inceleme esasına dayanır ![]() ![]() ![]() Sosyolojik Eleştiri: Bu görüş, edebiyatın kendi başına var olmadığı toplumla var olduğu ve toplumun bir ifadesi olduğu ilkesinden hareket eder ![]() ![]() İzafî Eleştiri: Bu anlayışa göre eleştiriye sınır koymak mümkün değildir ![]() ![]() İzlenimci eleştiri: Bu anlayışa göre eleştiri “kitaplardan zevk almak, onlarla duyguları inceltmek ve zenginleştirmek sanatı”dır ![]() ![]() ![]() ![]() Yapısal eleştiri: Bu görüş eserin bağımsız bir yapı, bir bütün olduğu anlayışından hareket eder ve eserin açıklanmasının ancak kendi yapısıyla mümkün olduğu görüşünü benimser ![]() ![]() Eleştiri de temeli düşünce olan yazı türüdür ![]() ![]() ![]() ![]() Bir eseri değerlendirme amacıyla yazılan yazılara eleştiri denir ![]() ![]() Eleştirmeci,bir sanat eserinin gerçek değerini,özünü yapılışını,değerli-değersiz yanlarını ortaya koyar ![]() ![]() ![]() Herhangi bir kişiyi, bir eseri, bir konuyu doğru ve yanlışlarını göstererek anlatmak amacıyla yazılan kısa metinlerdir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Eleştiri Türleri Ve Örnekleri |
![]() |
![]() |
#2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Eleştiri Türleri Ve ÖrnekleriTürkiye’de Eleştiri Tanzimat dönemi Romantikleri Şinasi, Namık Kemal, Recaizade Ekrem, Abdülhak Hamid; Realistleri Samipaşazade Sezai, Beşir Fuad, Nabizade Nazım, Mizancı Murad’tır ![]() Serveti Fünun döneminde, Cenap Şahabettin intikad (sahte parayı gerçeğinden ayırmak)anlayışıyla tenkit eder ![]() ![]() Cumhuriyetin ilk yıllarında eleştiri Yahya Kemal ve Ahmet Haşim’le başlar ![]() ![]() ![]() Sistematik eleştirmenler Asım Bezirci, Fethi Naci, Hüseyin Cöntürk bağımsız yöntemi geliştirdi ![]() ![]() ![]() Dünya edebiyatında Boielau, A ![]() ![]() ![]() Eleştirinin belirleyici özellikleri nelerdir? • Düşünsel plânla yazılır ![]() • Konu, yazının sonuna dek değerlendirilmesi yapılan esere bağlı kalmalıdır ![]() ![]() • Yazar, yargılarında belirli ölçülere bağlı kalmalı, eleştirileri nesnel olmalı, “beğendim, hoşuma gitti”… gibi öznel değerlendirmelerden kaçınmalıdır ![]() ![]() • Eleştirisi yapılan çalışma, bütün boyutlarıyla ele alınmalı, kendi türü içindeki bilimsel, sanatsal, toplumsal yere oturtulmalıdır ![]() ![]() Bu da gösteriyor ki eleştiri yazarı, her konuda eleştiri yazısı yazamaz, ancak uzmanı olduğu alanda yazabilir ![]() ![]() Yazınsal Yaratmada Bireyin İşlevini Nasıl Anlamalı? Bir yapıtın açıklanmasında yazarın yaşamöyküsü, yapıtın anlaşılmasında temel bir öğe değildir; yazarın düşünce ve niyetlerinin bilinmesi de bu yapıtın anlaşılmasında temel bir öğe olamaz ![]() ![]() ![]() ![]() Yazın ya da felsefe ürünlerinin, yazarlarının yapıtları olduğunu yadsımayı kimse düşünemez; ne ki bunların da kendi mantıkları vardır, dolayısıyle keyfe bağlı yaratmalar değillerdir hiç de ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Demek, toplumla bireyi, tinsel değerlerle toplumsal yaşamı birbirine karşıt görmek şöyle dursun, gerçek, bunun tam tersidir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
|