10-21-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Sinir Hücrelerindeki Kimyasal İletişim
SİNİR HÜCRELERİNDEKİ KİMYASAL İLETİŞİM
Nöronlar (sinir hücreleri) arasındaki bağlantı hem elektrik sinyalleri hem de kimyasal iletişim aracılığı ile sağlanır Her iki iletişim şekli de önemli harikalar içerir Bu bölümde kimyasal iletişimin bazı mucizevi özellikleri üzerinde duracağız
Her nöron farklı ve kendine özgü kimyasal haberciler üretmektedir Diğer bir deyişle her nöron, iletişimde kullanacağı habercileri üreten bir kimya tesisi gibi çalışır
Kimyasal iletişimin belkemiğini "nörotransmitter" olarak adlandırılan haberci moleküller oluşturur Bunlar, sinir hücresinin gövdesinde üretilir, akson (nöronların uzun kolları)boyunca taşınır ve akson terminallerinde minik kabarcıklar içinde depolanırlar Her kabarcık içinde yaklaşık olarak 5 bin haberci molekül bulunur 19 Son zamanlardaki araştırmalar her nöronun değişik kimyasal haberciler ürettiğini göstermektedir 20 Diğer bir deyişle her nöron, iletişimde kullanacağı habercileri üreten bir kimya tesisi gibidir
Şekil 90: Her haberci molekül, farklı bir reseptörle bağlantı kurar Kimyasal haberci moleküllerin taşıdığı mesaj, böylece alıcı nöron tarafından algılanmış olur
Sinyali ileten nöron "verici", alan nöron ise "alıcı" nöron olarak tanımlanabilir Verici ile alıcı nöron, sinaps noktalarında karşı karşıya gelir Aralarındaki mesafe ortalama olarak 0 00003 milimetredir 21 Elektrik sinyali, sinir hücresinin aksonlarının sonunda yer alan habercileri harekete geçirir Kimyasal habercilerle dolu kabarcıklar hücre zarı ile kaynaşır ve içindeki molekülleri sinir hücreleri arasındaki sinaps denen boşluğa bırakır Haberciler taşıdıkları mesajı, alıcı nöronun zarının üzerinde yer alan reseptörlere iletirler Her bir haberci molekülünün bağlantı kurduğu özel bir reseptör vardır Kimyasal haberci moleküllerin taşıdığı mesaj, böylece alıcı nöron tarafından algılanmış olur
Şunu da belirtmek gerekir ki burada en kısa şekilde anlatılan iletişimin her aşaması tam olarak çözülemeyen işlemlerle doludur Nitekim bilim adamları da söz konusu iletişime ilişkin bilgilerinin bulanık olduğunu dile getirmektedirler 22
Örneğin, kabarcıkların hücre zarıyla kaynaşmasını ele alalım Kaynaşma kelimesiyle ifade edilen olay gerçekte son derece özel bir birleşmeyi tarif etmektedir Bu, çok gelişmiş bir bilgisayara ek bir ünite bağlamaya benzer
Bu noktada aklımıza şunlar gelir: Bir bilgisayara bir parçanın eklenmesi karmaşık mühendislik hesaplarına dayanır Aksi takdirde parçanın bilgisayara uyum sağlayamaması, hatta bilgisayarı bozması kaçınılmazdır Elbette bir bilgisayardan daha kompleks olan hücre zarına uyum sağlayacak bir kaynaşma da gelişigüzel değildir Hiç şüphesiz tüm bu karmaşık işlemler her an, onları yaratan ve düzenleyen Yüce Allah'ın kontrolü altında gerçekleşmektedir
|
|
|