Manavgat - Side Tatil Sayfası |
10-21-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Manavgat - Side Tatil SayfasıManavgat - Side Tatil Sayfası Manavgat farklı doğal yapısıyla Akdeniz bölgesi içerisinde "outdoor" etkinlikler olarak nitelendirilen yamaç paraşütü ve rafting için güzel bir ortam sunabilen bir merkez Gerçekleştirebileceğiniz etkinliklerin arasında, Manavgat Çayı üzerinde turlayan teknelere binmek var Ünlü Manavgat Şelalesi, doğanın yarattığı bir başka şaheser olarak sizleri beklerken, şelale çevresinde güzel vakit geçirebileceğiniz piknik alanları mevcut Antik bir yöre olan Side, Manavgat'a yakın bir başka tatil beldesi Side daha çok antik dönemlerden kalma tarih mirası ve plajlarıyla ön plana çıkıyor Manavgat - Side tatil cennetlerinde ilginizi çekebilecek başlıca eserler ya da bölgeler şunlardır: Etenna, Seleukia, Side Müzesi, Altınbeşik Mağarası, Alabalık Vadisi, Manavgat Şelalesi |
Manavgat - Side Tatil Sayfası |
10-21-2012 | #2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Manavgat - Side Tatil SayfasıMANAVGAT Manavgat İlçesinin kuruluş tarihi ile ilgili olarak kesin bir tarih verilmese de sınırları içerisinde bulunan Side (Selimiye Köyü) ve Selge (Altınkaya Köyü) antik kentlerinin MÖ6yy'da kuruldukları sanılmaktadır Manavgat 1220 yılında Selçuklu, 1472 yılında da Osmanlı İmparatorluğu'nun idaresine geçmiştir 1914 yılında ilçe olmuş, Taşağıl ve Beşkonak Nahiyeleri kurularak ilçeye bağlanmıştır GEZİLECEK YERLER Manavgat Şelalesi Manavgat ilçesinin 3 km kuzeyinde bulunan şelale, ilçe ile aynı adı taşır Şaşırtıcı bir yükseklikten dökülmesine karşın geniş bir alan üzerinde gürül gürül akışı ile görülmeye değer bir manzara oluşturur Şelalenin hemen yanıbaşında doğa ile içiçe piknik yapılabilir ve çevresindeki lokantalarda taze balık yenilebilir AntikKentler Side: Manavgat'a 7 km uzaklıkta olan Side tarihi bir yerleşim merkezidir Tarihçiler tarafından İÖ 1405'te kurulduğu ifade edilen Side, İÖ VI yy ın yarısından itibaren, sırası ile, Lidyalıların, Perslerin, İskender'in, Antiogonos'un, Ptolemaiosların egemenliğini tanımıştır İÖ 215 ten sonra Suriye Krallığı'nın denetiminde imar edilip bir bilim ve kültür merkezi haline getirilen kent İÖ Apameia barışı ile Bergama Krallığı'na bırakılmıştır, daha sonra Doğu Pamphilya bölgesi ile birlikte bağımsızlığını koruyarak büyük bir ticaret donanmasıyla refaha ve zenginliğe kavuşmuştur İÖ 78 den sonra Roma egemenliğinde bulunan Side, daha sonra Bizans egemenliğine girdi İS V yy ve VI yy larda Psikoposluk merkezi olan Side en parlak devrini yaşamıştır Eşsiz bir işçiliği olan kentin ana kapısı iki kule arasındadır Side kentinde iki ana cadde vardır Bu caddeler Antik Çağın sütunlu caddelerine örnektir Kent kapısını geçtikten sonra yassı taşlarla döşeli alan bu caddelerin başlangıç yeridir Bu caddelerin her iki yanında sütunlu portikler ve onların arkasında dükkanlar bulunmaktadır Surun dışında, kent kapısını karşısında Anadolu'nu en büyük tarihi çeşmesi "nymphaeum" vardır Bu çeşmenin önünde geniş bir havuz yeri alır Tiyatrodan sonra geniş bir caddeden geçip anıtsal bir yapıya varılır Bu yapı boyutları 100x100 m olan agoradır Kentin Pazar yeri olan agora portiklerle çevrilidir ve üç yanında dükkanlar yer alır Agoranın güneyindeki cadde üzerinde, üç salondan oluşan ve dört tarafı portiklerle çevrili Gymnasium vardır Kuzey- güney doğrultusundaki ana cadde de Roma Döneminde yapılan kemerli bir yapı vardır Side kentinin tiyatrosunun mimarlık tarihi açısından önemi diğer roma tiyatroları gibi dağ yamacına değil kemerli mekanlar üzerine kurulmuş olmasıdır Cavea, oskestra ve scene olmak üzere üç bölümden oluşan tiyatro, Pamphylia tiyatroları içinde en büyük ve anıtsal olanıdır ve 20000 seyirci alacak büyüklüktedir Side'nin surları dışında geniş mezarlıklar yer alır ve bunların en önemlisi olan Batı Negropolü 1,5 km uzaklıktadır Side'de ayrıca tapınaklar ve su kemerleri vardır Tapınaklardan en önemlileri Athena, Apollon ve Men tapınaklarıdır Side'nin suyu yaklaşık 25 km mesafeden, Oymapınar baraj gölü içinde bulunan dumanlı kaynağından getirilmiştir Bu su taşıma sistemi kimileri iki katlı olan on su kemerinden oluşur En büyüğü Oymapınar yakınında olup 40 gözlüdür Büyük bir Roma Hamamı bugün müze haline getirilmiştir ve bölgenin en güzel arkeolojik eserler kolleksiyonunu barındırır XIII yy da Selçuklu'ların XIV yy da ise Hamitoğulları ve Tekelioğullarının, XV yy da kesin olarak Osmanlı egemenliğine geçik kent bu dönemlerde yerleşim yeri olmamıştır Halen, Roma ve Bizans dönemlerinin yapı ve özelliklerini taşıyan kent surlarının bir çok yeri yıkılmışsa da kara tarafındaki surların hemen tümü ayakta kalabilmiştir Selge: Serik'in 35 km kuzeyinde, Torosların güney yamacında, Köprü Çayı (Eurymdon) yakınlarında eski bir dağ kenti olan Selge'ye Köprülü Kanyon Milli Parkı'ndan sonra dik virajlı, 14 kmlik stabilize yoldan gidilir Doğa güzelliği bakımında çok zengin olan köprülü kanyondan geçen yol üzerinde Göreme'deki Peri bacalarına benzeyen ve bütün dağ yamacını kaplayan oyuntulu kayalar vardır Psidia'ya bağlı olup sonradan Pampheylia sınırları içine alınan kent sırasıyla Lidya, Pers, İskender ve Roma yönetimlerinde kalmıştır Kuzeydeki 5 kapılı ve 45 basamaklı tiyatrosu önemli anıtıdır Kayalığa oyulmuş tiyatronun güneyinde stadium ili gymnasium, batısında tavanı kartal motifi ile süslü İon tipinde bir tapınak göze çarpar Stadiumun güneyinde Çeşme ve Agora bulunmaktadır Kentin güneybatısına uzanan surların kuzeyinde Artemis ve Zeus anıtları ile necropol yer almıştır Seleukia: Side'nin 23 km kuzeydoğusunda Sinler Köyü'ne ise yaya olarak bir saat uzaklıkta bulunan bu antik kent Selevkoslar tarafından kurulmuştur Antik kentin özellikle çam ormanlarının süslediği çok güzel bir doğa görünümü vardır Bir tepe üzerine oturtulmuş olan kent tüm ovayı ve denizi gözler önüne serer Kentin gelişmişliğinin göstergesi olarak iki katlı agorası, bazilikası, sarnıç ve kanalizasyon sistemi sayılabilir Kent kazıları sırasında çıkarılan mozaikler bugün Antalya Müzesi'nde sergilenmektir Etenna: Manavgat'ın 29km kuzeyindeki Etenna, bugünkü Sırt Köyü'nün üst tarafına düşen tepe üzerine kurulmuştur Bizans devrinde psikoposluk merkezi olduğu sanılan kentin tepesinde Akropal kentin en yüksek ve en iyi korunan yeri ve yamaçlarında yer alan, çevresi surlarla çevrili teraslardan ibarettir Kentin güneyinde ise Herron (yüceltilmiş bir ölü için yapılan mezar) vardır Bunlardan başka bazilika, agora, kilise, hamam ve sarnıçlar önemli tarihi kanıtlardır Hanlar Alarahan: Manavgat'dan sonra batıya doğru gidince 9 km sonra alarahan'a varılır 13 yy da Selçuklular tarafından Konya ile güney kıyılarının başkenti Alanya arasındaki ticaret bağlantısı sağlamak için inşa edilmiştir Bu kervansaray ile seyehat edenlerin ve tüccarların güvenli ve konforlu konaklamaları ve dinlenmeleri sağlanmıştır Yaylalar Köprüçayı Vadisinin ikiye ayırdığı Torosların üzerinde birçok yayla bulunmaktadır En önemlileri Güğlenpınar ve Beloluk Yaylaları, Avanos Beliği, Tefekli Bölgesinde Gücer Yaylası, Kesikbeli, Akçaalan Yaylası, Topalceviz, Alıç ve Demre Yaylaları, Dumanlı Yaylası ile Bozburun Dağı eteklerindeki İkiz Yaylasından oluşur Köy halkının büyük çoğunluğu yazın yaylalara göçer Milli Parklar ve Korunan Alanlaron Sportif Etkinlikler Jeep-Safari : Antalya , Kemer, side ve Alanya'daki Seyahat acentaları Toros dağlarına Jeep Safari turları düzenlerler Günlük turlar sabah erken saatlerde başlayıp akşama kadar Offroad heyacanı yaşayarak sürer Binicilik : Bazı otellerin binicilik için geniş alanları mevcuttur İngiliz, Arap ve Haflinger atları bulunur Binicilik ve atlama dersleri bir saat süresince veya günlük geziler halinde yapılmaktadır Aynı zamanda üç günden , yedi güne kadar nehir boyunca veya dağlara turlar yapılır Rafting : Köprüçay, Manavgat ve Dragon nehirleri Akdenizdeki Cehennem Suyu ratfing için mükemmel güzergahlardır |
|