Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Toplum ve Yaşam > Beslenme, Diyet ve Sağlık

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
bitkisi, mersin, özellikleri

Mersin Bitkisi,Özellikleri

Eski 10-19-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Mersin Bitkisi,Özellikleri




Mersin Bitkisi,Özellikleri

Latince ismi : Myrtus communis

Mersin: (Myrte / Myrte / Myrtle / As / Asmar / Sıçankulağı otu / Myrtus/ Murt/Hambelez) Mersingiller ailesindendir 100 kadar türü vardır Karadeniz, Ege ve özellikle Akdeniz kıyılarımızda kendiliğinden yetişir

Mayıs-haziran ayları arasında, beyaz renkli çiçekler açan, 1-3 m boylarında, yapraklarını dökmeyen, bir ağaççıktır

Yapı itibariyle gövde ve dallar şeklinde değil maki görünümündedir Yapraklar kısa saplı ve karşılıklı, yeşil renkli, derimsi, oval şekillidir ve üzerinde salgı bezleri bulunur Yaprakları hoş kokuludur Yapraklarında ve çiçek dallarında reçine, tanen, sinaol, terpen, mirtol, pinen gibi maddeler vardır Çiçekler beyaz, uzun saplı olup, tek olarak her bir yaprağın koltuğunda bulunur Mersinde murt, Adana - Hatay taraflarında hambelez, diğer yörelerde mersin denilen meyveleri nohut büyüklüğünde, beyaz üzerine morumsu siyah lekelidir Meyvenin ortalarında çok miktarda incirinkinden biraz irice olan hafif kekremsi çekirdekleri murt yeme zevkini azaltır Murtda uçucu yağ, şeker, sitrik asit bulunur

Mersin bitkisi gün geçtikçe azalmaktadır ve böyle giderse kısa süre sonra neslinin tükenme tehlikesi vardır Doğal olarak yetiştiği yerler tarım alanı yapıldıkça yaşam alanı daralmaktadır Merkeze bağlı bazı köylerde kendiliğinden yetişen kaliteli murtlar toplanıp satılmakta ve küçümsenmeyecek paralar kazanılmaktadır Ancak yinede hiç kimse “murt bahçesi” yapmayı ciddiye almamaktadır

Mersingiller familyasında yer alan aynı cinsten 1000 kadar bitki türünün genel adı Mersin'dir Anayurdu Amerika, Avustralya ve Yeni Zelanda olan, kış mevsiminde yapraklarını dökmeyen ve 2-5 metreye kadar boylanabilen ağaç ya da ağaççıklardır Burada sözünü edeceğimiz, Yabani ya da Adi mersin (M communis) adı verilen tür, Akdeniz Bölgesi'nin bitkisi olup Batı ve Güney Anadolu kıyı şeridimizde bulunan güneşli ve kurak alanlardaki makiler arasında bol bol yetişmektedir Üst yüzeyinde pek çok saydam nokta (yağ bezeleri) bulunan yaprakları sert, meşinimsi, kenarları düz, küçük, üzeri koyu yeşil, altı daha açık yeşil ve tam ortası boydan boya çizgili olur Mersinin yaz ortasından sonbahara kadar açan altın renkli erkek organlı beyaz çiçekleri ve yuvarlak kesitli, kırmızımsı renkte dalları vardır Bitkinin ikinci yılında dalları bej renge dönüp odunsulaşır Başlangıçta etli ve beyaz olan meyveleri, olgunlaştığında koyu mavi-siyah renge döner Mersin bitkisinin dal, yaprak, çiçek ve meyveleri hoş kokuludur Bitki, döktüğü tohumlarla kendiliğinden çoğalır ya da gövde çelikleriyle üretilir

Mersinin yaprak ve çiçekli dallarında tanen, reçine, acı birtakım maddeler ile uçucu yağlar; meyvelerinde yüksek oranda A vitamini, tanen, şeker ve asitler bulunur Tatlı ve hoş kokulu meyveleri pazarlarda satılır ve yenir Körpe yaprakları ise, defne gibi, et yemeklerine çeşni vermesi için kullanılır

Kullanıldığı yerler:

Murt dalları talvar (gölgelik) yapımında, Tak, Düğün salonu, sahne, kürsü süslemede, kesme çiçek tanziminde kullanılır (Veya kullanılırdı) Murt; Mesane iltihaplarını giderir Nezlede faydalıdır Akciğer iltihaplarında kullanılır Bel soğukluğunda faydalıdır İshali keser Mide ağrılarını giderir Egzamada faydalıdır Saçları boyamakta kullanılır Bitkinin yaprakları, çiçekli dalları ve yapraklarından elde edilen uçucu yağ (Mersin esansı) kullanılır Yaprak ve meyveler kabızlıkta, mikrop öldürücü, iştah açıcı, kan dindirici, antiseptik ve hâricen yara iyi edici olarak kullanılır Taze yapraklarından, su buharı distilasyonu ile “Mersin Esansı” elde edilir Bu esans renksiz, akıcı, özel kokulu ve yakıcı lezzetlidir Takriben 100 kg yapraktan 300 gr esans elde edilir Mirtenol, sineol ve terpenler ihtivâ ederler Gıda ve parfümeri sanayisinde kullanılan önemli bir ham maddedir Yöresel olarak şeker hastalığına karşı da (günde 10 damla) kullanılır Mersin meyveleri uçucu yağ, tanen, sekerler ve organik asitler ihtivâ eder Antiseptik özelliği de bulunan meyveler yemiş birkaç gün bozulmadan bekleyebilir

Tıbbi Etkileri ve Kullanımı

Bitkinin tıbbi etkileri ve bunlardan yararlanma yöntemleri şöyle özetlenebilir:

• Peklik verici ve özellikle çocuklarda diyareyi kesicidir

• İştah açıcıdır

• İdrar yolları enfeksiyonlarında antiseptik etkisi vardır

• Doku ve damar büzücü niteliği nedeniyle kanı dindirici etkileri görülür

Sayılan bu etkilerinden yararlanmak üzere, bitkinin yapraklan her mevsimde toplanır ve gölgelik, havadar bir yerde kurutulur, 1 tatlı kaşığı kurumuş mersin yaprağı üzerine 4 bardak kaynar su dökülüp 10-15 dakika süreyle demlendirilerek hazırlanan infüzyon, günde iki kez birer bardak içilir

• Mersin, antiseptik etkiler taşır Bu etkisinden yararlanmak üzere, bitkinin yaprakları suda kaynatılıp buharı damıtılarak elde edilmiş ve piyasada satışa sunulmuş suyu, dıştan bedene uygulanır

• Ayrıca A vitamini yönünden zengin olan mersin meyvesinden şurup yapılarak içilmesinin, görme yeteneğini artırdığı ileri sürülmektedir

Likapa (Yaban Mersini)

SİSTEMATİKTEKİ YERİ

Takım : Ericales

Familya : Ericaceae

Alt Familya : Vacciniaceae

Cins : Vaccinium

Alt Cins : Batodendron

: Euvaccinium (3 şubeye ayrılır)

1- Myrtillus

Vaccinium myrtillus (Adi yaban mersini)

Vaccinium uliginosum (Bataklık yaban mersini)

2- Hemimyrtillus

Vaccinium arctostaphylos

3- Vitis-idea

Vaccinium vitis-idea (Noktalı küçük yaban mersini)

: Oxycoccus (Cranberry)

Vaccinium macrocarpon

Vaccinium oxycoccus

: Cyanococcus (kültürü yapılan likapalar)

Vaccinium corymbosum L (Kuzey orijinli yüksek çalı yaban mersini)

Vaccinium australe L (Güney orijinli yüksek çalı yaban mersini)

Vaccinium ashei Reade (Tavşangözü yaban mersini)

Vaccinium angustifolium L (Alçak çalı yaban mersini)

Vaccinium myrtilloides L (Alçak çalı yaban mersini)

Ayrıca yarı yüksek çalı formundaki likapalar (yüksek çalı x alçak çalı melezleri) ve Güney orijinli yüksek çalı formundaki likapalar (Vaccinium corymbosum x Vaccinium darrowi melezi) da kültürü yapılan likapa grubunda yer almaktadır

Yüksek çalı formundaki likapalarından yeni çeşitlerin geliştirilmesi 1900’lü yıllardan önce başlamıştır Bu amaçla doğal ortamlarda yetişmekte olan iyi tipler selekte edilerek çoğaltılmış ve koleksiyon bahçeleri oluşturulmuştur Bu çalışmalara Maine, New York ve Michigan’da başlatılmıştır Çiftlik sahibi olan ve doğadan topladığı iyi tip yabani likapalar ile bir bahçe tesis eden bayan Elizabeth White, 1906 yılında bu bahçesi ve tüm imkanlarını Ziraat Mühendisi FV Coville’ye sunarak likapa çeşit ıslahı çalışmalarının başlamasını sağlamıştır Bu çalışmaların başlangıcında Pioneer, Katherine, Cabot ve Rubel gibi birkaç çeşit ıslah edilerek 1920’lerde Amerika’da yeni bir meyve endüstrisinin kurulması sağlanmıştır

Yüksek boylu çalı formundaki likapalar (Vaccinium corymbosum),

Güney orijinli yüksek boylu çalı formundaki likapalar (Vaccinium australe) ve

Alçak boylu çalı formundaki likapalar(Vaccinium angustifolium) 4n,

Tavşangözü likapaları (Vaccinium ashei) 6n, diğer türler ise 2n

kromozom sayısına sahiptir (n=12)

ANATOMİK VE BOTANİK ÖZELLİKLERİ

Toprak üstü organları:

Ocak şeklinde bir görünüm arz eden likapa bitkisinde toprak üstü

organlarını dip kısımdan çıkan yeni, sukkulent yapıdaki sürgünler, odunlu çalı formundaki sürgünler ile 1 yaşlı sürgünler üzerinden çıkan yeni yeşil yan sürgünler oluşturmaktadır Sırık(sopa) şeklindeki likapa sürgünleri 10-20 yıl yaşayabilir ancak 5-7 yıl sonra bu sürgünler budanarak çıkarılmalıdır Yüksek boylu çalı formundaki likapalar 120-300 cm boylanabilir Alçak boylu çalı formundaki likapalar 90 cm boylanabilirken yarı-yüksek boylu çalı formundaki likapa çeşitleri bu iki grup arasındadır Tavşan gözü likapaları ise daha uzun sürgünlere sahip olup kuvvetli gelişme gösterirler ve 610 cm boy yapabilmektedirler

Kök sistemi:

Yüksek boylu çalı formundaki likapaların kökleri ince, kök kılları olmayan lifli kök yapısına sahiptir Su ve besin maddelerinin kökler tarafından absorbe edilebilmesi için çoğunlukla endotrofik mikorizalar (VAM) ile birlikte yaşarlar Kökler bitkinin tabanından itibaren 180 cm’ye kadar yayılabilir ancak nadiren 90 cm derine penetre edebilirler Alçak boylu çalı formundaki likapaların köklerinde de kök kılı yoktur Çok ince ve lif (iplik) gibi olan kökleri vardır Bu likapa bitkileri toprak altı rhizomlardan adventif olarak büyürler Dolayısıyla alçak boylu çalı formundaki likapalar yayılıcı form gösterirler Zamanla bitkiler birbirine eklenerek tek bir gövdeliymiş gibi büyüme meydana gelebilir

Tomurcuklar ve Çiçekler: Likapalarda meyve gözleri yaz sonları ile sonbahar aylarında oluşmaktadır Tomurcuk gelişimi sürgün ucundan aşağıya doğru yani bazipetal olarak meydana gelir Çiçek tomurcuklarının sayısı iklime bağlı olduğu kadar sürgün gelişme kuvvetine yani çapına da bağlıdır Tomurcukların içinde yer alan çiçek demetinin farklılaşması ise aşağıdan yukarı doğru yani akropetal olarak gerçekleşmektedir

Meyve Gelişimi: Likapalarda meyve iriliği, sürgün çapına ve çekirdek sayısına bağlıdır Kalın sürgünler daha iri meyve verebilirken döllenme sonucunda meyvede meydana gelen çekirdek sayısının fazlalığı da iri meyve ile sonuçlanır Bu arada karşılıklı tozlanma da meyve iriliğini artırıcı yönde etkin rol oynamaktadır Likapalarda meyve tutumu için tozlanma gerekmektedir

Tozlanma: Likapalarda tozlanma entomofil yani böceklerle olmaktadır Çünkü böcekleri çeken hoş kokulu ve nektar içeren çiçeklere sahiptir Likapa çiçeklerinin taç yaprakları birleşik olup uç kısımda açıklık vardır Ters dönmüş çan şeklindeki likapa çiçeğinde yumurtalığın dip kısmında nektar olup misk kokusu ile böcekleri çiçeğin dip kısmına kadar çeker Likapa çiçeklerindeki polenler çok ağır olup yapışkandırlar ve rüzgar ile hareket etmezler Erkek organları da dişi organdan uzun olup çiçeğin uç kısmından dışarı doğru çıkmıştır Bu yüzden erkek organlardan ayrılan polenler dişi organ tepesine uğramadan çiçeği terk ederler Ayrıca, dişi organ kendi kendine tozlanmayı engelleyecek şekilde çıkıntılıdır Bu yüzden karşılıklı ve arılarla tozlanmaya gerek vardır

LİKAPA YETİŞTİRİCİLİĞİ (YÜKSEK BOYLU LİKAPA)

Sıcaklık

Don olayı olmayan en az 160 günlük yetişme periyodu ister

Gelişmesi için 2000 gün derece sıcaklık ister

Soğuklama süresi 650-850 saat arasındadır

Soğuklara dayanım

Gözler : -263 ila -291°C’ye kadar dayanır

Gövde : -291 ila -347°C’ye kadar dayanır

Çiçekler : -112 ila -448°C’ye kadar dayanır

Gün Uzunluğu: Uzun günler bitkideki vegetatif gelişmeyi teşvik ederken yaz sonları ile sonbahar aylarındaki kısa günler meyve tomurcuğu gelişimini artırır

Nem: Likapalar kök kıllarından yoksun olduğu için topraktaki nem değişikliklerine son derece hassastırlar İklime, çeşide ve gelişme kuvvetine bağlı olarak büyümeleri ile meyve verdikleri dönem boyunca haftalık olarak yaklaşık 254-508 cm suya ihtiyaç duyarlar Sulamada kullanılan su kaliteli olmalı, çok az veya hiç tuz içermemeli ve kalsiyum içeriği çok az veya hiç olmamalıdır

Toprak: İdeal likapa toprağı, drenajı iyi olan, asitli ve kumlu topraklardır Likapa yetişebilecek toprakların pH’sı 45-52 arasında olmalıdır Organik madde kapsamı yüksek olan ağır topraklar da likapa yetiştiriciliği için uygundur Yayla alanlarındaki toprakların likapa yetiştiriciliğine uygun hale getirilmesi için dikim öncesi kompost veya asit torf ilave edilmelidir Ayrıca, odun talaşı, çam ibresi veya çam kabukları ile bitkiler malçlanmalıdır

Yer Seçimi: Likapa tarımı için en uygun alanlar, tam güneş alan veya biraz gölge olan, güney yöneye bakan ve hafif meyilli olan alanlardır olmalıdır Ayrıca su drenajı ile hava akımının da nispeten iyi olması gerekir Ayrıca likapa çiçeklerinin soğuklara dayanımının diğer birçok üzümsü meyveden daha yüksek olduğu da unutulmamalıdır Bu açıdan kuzey-batıya bakan alanlar da yetiştiricilik için uygundur Genel bir ifade ile yabani likapaların, orman güllerinin, defne, kızıl ağaç ve çamın karışık olarak yetiştiği alanlar likapa yetiştiriciliği için uygundur

Arazi Hazırlığı

Drenajı artırmak için arazi işlenir

Toprak organik maddesini artırmak için yüzey örtücü bitkiler ekilir ve toprak işlemeile birlikte toprağa karıştırılır

Ahır gübresi verilir

Gerekli ise toprakta pH ayarlaması yapılır Bu amaçla toprak tipine ve toprak pH’sına göre gerekli olan kükürt miktarı hesaplanarak dikimden en az 6 ay önce toprağa verilir

Toprak tahlilleri sonucunda gübre ilavesi yapılır P, K, Ca, Mg vs gübreler toprağın üst 30 cm’sine verilir Gübrelemede amonyumsülfat gübresi kullanılabilir Nitratlı gübreler kullanılmamalıdır

Drenajın zayıf olduğu düz arazilerde mutlaka masura yapılarak toprak 35 cmyükseltilmeli ve bitkiler 120-150 cm genişliğindeki masuralara dikilmelidir

Dikim: Bölgedeki kış soğukları ile muhtemelen don olaylarına bağlı olarak dikim ilkbahar veya sonbaharda yapılabilir Fidanlar fidanlıktaki veya saksıdaki derinlikleri kadar derine dikilmelidir Derin dikim yapılmamalıdır Dikim sonrası sıra boyunca 60-120 cm genişliğinde ve 15-20 cm kalınlığında malçlama yapılmalıdır Bitkiler büyümeye başlayınca ve büyüme periyodunca azotlu gübreleme yapılır Gübre olarak amonyumsülfat kullanılabilir ve ihtiyaç duyulan gübre miktarı bölünerek verilmelidir

Aralık- Mesafeler: Likapa yetiştiriciliği yapılan ülkelerde dikim mesafesi sıra üzerinde 120 cm, sıralar arasında ise 300 cm olup bu aralık ve mesafeler 152 ile 365 cm’ye kadar çıkarılabilmektedir Likapa yetiştiriciliğinde likapa sıraları arasındaki mesafe 250 cm’den daha az olmamalıdır Bu mesafe hasat sırasında işçilerin rahat çalışabilmesi için gereklidir

Dikim Fidanları

Likapa bahçesi tesis aşamasında 3 farklı fidan tipi tercih edilebilir Bunlar;

- Bir yaşında köklü çelikler

- Fidanlıklarda üretilmiş 2-3 yaşında açık köklü fidanlar

- Fidanlıkta üretilmiş 2-3 yaşında tüplü fidanlar

Budama :Likapa ocağındaki sürgünlerin yaşları arasında bir denge kurmak için yaşlı ve genç sürgünlerde her yıl belli oranda azaltma (çıkarma) şeklinde yenileme budaması yapılır Ayrıca, zayıf ve hastalıklı sürgünler budama ile uzaklaştırılır, verimden düşen yaşlı sürgünlerin bir kısmı çıkarılır, gölgelemeden dolayı diğer sürgünlerin gelişimini engelleyen genç sürgünlerde aralama budaması yapılır ve bitkinin taç kısmında yer alan dalların yoğunluğu ayrıntılı budama ile azaltılır Aynı yaş grubuna giren aynı sayıdaki 15-20 sürgün bırakılarak bitkide sürgün-meyve oranı dengelenmelidir

Hastalık ve Zaralılar

Mantari Hastalıklar

Likapalardaki mantari hastalık riski diğer birçok üzümsü meyveye göre çok daha azdır

Mantari hastalıklardan

- Mumlu tane hastalığı (Monilia vaccinii-corymbosi)

- Pomopsis kanser ve dal yanıklığı (Phomopsis vaccinii)

- Fitofitora kök çürüklüğü (Phtophtora cinnamoni)

- Meyve çürüklüğü

Antraknoz (Colletotrichum gloesporioides)

Alternaria (Alternaria alternata)

Virüs hastalıkları

Likapalarda sıkıntı yaratan virüs hastalıkları bulunmaktadır Bunlar,

- Likapa Scorch virüsü

- Kısa bağcık virüsü

- Likapa yaprak benek virüsü

- Nekrotik halkalı benek virüsü

- Kırmızı halkalı benek virüsü

Zararlılar

Doğrudan meyve ile beslenerek ürün kaybına sebep olan zaralılar

- Kranberi meyve kurdu

- Likapa kurtçuğu

- Kiraz kurdu

- Erikli hortumlu böceği

Virüs veya mikoplazma benzeri organizmalara vektör görevi yaparak veya yapraklarla beslenerek bitkiye zarar verip indirekt olarak meyve miktarını azaltan zararlılar

- Sivri burunlu yaprak delenler

- Kabuklu bitler

- Likapa tomurcuk delen

- Likapa gövde delen



Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.