Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Toplum ve Yaşam > Beslenme, Diyet ve Sağlık > Genel Sağlık

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
bebeğinizi, beslemeyin, karşısında, televizyon

Bebeğinizi Televizyon Karşısında Beslemeyin

Eski 10-19-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Bebeğinizi Televizyon Karşısında Beslemeyin




Bebeğinizi televizyon karşısında beslemeyin

Dicle Üniversitesi (DÜ) Tıp Fakültesi Beslenme ve Diyet Bölümü Şefi Yrd Doç Dr Fatma Çelik, bebeklerin televizyon karşısında beslenmemesi gerektiğini bildirdi
Yrd Doç Dr Çelik, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ek gıda almaya başlayan ve oturmaya başlayan bebeklerin sofrada beslenmesi gerektiğini ifade ederek, bebeğin, anne veya babasının kucağında, yemeğinin tamamını yemese bile sofra kültürünü ve nasıl yenildiğini öğrenmesi için sofrada bulunması gerektiğini söyledi
Bebeğin ebeveynlerini taklit ettiğini, bu nedenle bebeğin aile bireyleriyle aynı sofrada bulunması gerektiğini belirten Yrd Doç Dr
Çelik, annelerin büyük bir çoğunluğunun, bebeğin dikkatinin dağılacağı ve daha çabuk yemeğini yiyeceği düşüncesinden hareketle televizyon karşısında beslediğini belirtti
Bebeğin televizyon karşısında veya sofra dışında beslenmesinin o an anneye kurtarıcı gibi geldiğini ve geçici bir rahatlık sağladığını ifade eden Yrd Doç Dr Çelik, ancak bu durumun ilerleyen dönemlerde daha büyük zorluklara sebeb olabileceğini bildirdi

TELEVİZYON GELİŞİM BOZUKLUĞUNA SEBEB OLUYOR

Yrd Doç Dr Çelik, televizyon karşısında beslenmeye alışan bebeğin daha sonra sofraya alışmasında güçlük çekildiğini ifade ederek, şunları söyledi:
"Televizyon karşında beslenme bebekleri sofradan uzaklaştırır Bebekler asla televizyon karşısında, sofranın dışında beslenmemelidir Bu bebekleri sofradan uzaklaştırır Televizyon karşısında beslenmeye alışan çocuğu bir yaşından sonra sofraya oturtmak isteseniz bile oturmaz Çünkü televizyon karşısında yemek yemeye alışmıştır artık Televizyondaki hareketlilik ve renklilik onun ilgisini çeker Oyunla değil bebeğinde yetişkinler gibi yemek yemesinin öğretilmesi gerekiyor Televizyonla beslenen çocuğun dikkati dağılıyor Bu durum bir müddet sonra çocukta gelişim bozukluğuna neden oluyor"


Alıntı Yaparak Cevapla

Bebeğinizi Televizyon Karşısında Beslemeyin

Eski 10-19-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Bebeğinizi Televizyon Karşısında Beslemeyin




Karın Ağrısının Az Bilinen Bir Sebebi: Ailesel Akdeniz Ateşi (FMF)

FMF İngilizce'deki ( Familial Mediterranean Fever ) kelimelerinin baş harflerini belirtir FMF Ailesel geçiş özelliği göstermektedir Hastaların yaklaşık %50 sinde ailelerinde FMF hastalığı gösterilemiştir En sık olarak Akdeniz bölgesi ülkelerinde , en sık olarak da Türkiye-Kıbrıs ve İsrail de rastlanmaktadır Akdeniz adını almasına rağmen İç Ege ve İç Anadolu da sıklıkla rastlanmaktadır
Hastalığın ülkemiz için en önemli özelliklerinden biri az bilinir olmasıdır Halen tanısı konamamış ve hastalığın en son dönemi olan böbrek yetmezliği durumuyla başvuran hastalar olmaktadır Sevindirici tarafı ise hastalığın bilinirliğinin hem bireyler arasında hem de hekimler arasında artmış olmasıdır Hastalık her yaşta başlıyor olabilmesine karşılık genellikle çocuk yaşlarından (5-15) başlar Çok çocuklu ailelerin bir kaç çocuğunda görülebilmesine rağmen bazılarında sadece bir çocuk hastalığa yakalanabilir
Hastalık Belirtileri :
Bu hastalık ataklar halinde gelişen bir hastalıktır Yani genelde normal olunan zamanlar haricinde sadece belli zaman aralıklarında yakınmalar olur Bu atakların sıklığı kişiden kişiye farklılık gösterir Kimi hastada ataklar haftada bir kez gibi sık olabilirken kimi hastada da yılda iki üç kez gibi seyrek olarak görülebilir FMF atakları oldukça tipiktir ve başka bir hastalıkla karıştırılamayacak kadar ayırıcı özellikler içerir Atak tipik olarak 24-48 saat sürer Daha uzun da olabilir Hastada en yaygın olarak tüm karında ağrı ve ağrıya eşlik eden ateş şikayeti olur Bu ağrı hiç tedavi almadan 24-48 saat içerisinde azalarak kaybolur Bu tipik atak şeklinin yanında nefes almakla batma şeklinde sırt ağrısı, eklem ağrısı, sebebi bilinmeyen ateş gibi yakınmalarda bulunabilir Karın ağrısı çok şiddetli vasıftadır, genellikle hasta yatma ihtiyacı hisseder Çoğunlukla hem muayene bulguları hemde hastanın şikayetleri akut apandisiti taklit eder Bu yüzden aslında FMF olup akut apandisit diye yanlışlıkla ameliyat edilen hastalarda bulunmaktadır Apandisit ameliyatı olmanın aslında iyi tarafı olabilir çünkü FMF tanısı olan bir hasta akut apandisit de olabilir ve yanlışlıkla FMF atağı gibi değerlendirilebilir Böyle bir durumda akut apandisit tanısı gecikebilir ve hastanın hayatını tehdit edecek bir duruma neden olabilir Karın ağrısının ve eklem ağrılarının sebebi organları ve eklemleri saran zarların iltihabı olarak yorumlanır

Hastalığın Tanısı:
Bu hastalığın tanısı çok kolay olmakla birlikte bir o kadarda zordur Zorluğunun sebebi belli bir kan testinin olmayışıdır Kolay tarafı hastalığın ataklar halinde gitmesi, ataklara ateşin eşlik etmesidir Bu hastalığın tanısı hastanın hastalık hikayesi ve atak durumunda bakılan birkaç kan tahliliyle konur Bu kan tahlilleri her yerde yapılabilen Sedimentasyon, CRP, Fibrinojen, Lökosit gibi tahlillerdir Bu tahlillerde atak sırasında yükseklik saptanması, atak geçtikten sonra değerlerin normale dönmesi ve atakların özelliği ile FMF tanısı konur Bu hastalık için bazı merkezlerde bakılan gen tahlilleri hastalığın tanısını koymada bir özelliğe sahip değildir Bu merkezlerden biri Hacettepe Üniversitesinde Çocuk Hastalığı Kliniğine bağlı genetik bölümüdür Gen tahlili tipik atağı göstermeyen hastalarda tanıyı desteklemek için kullanılır, yalnız gen tahliline bakılarak tanı konamaz Her hastaya gen tahlili yapılmaz çünkü hastalığın tanısı için gen tahlili şart değildir
Hastalığın Seyri:
Öncelikle şunu söylemek lazım bu hastalık eğer tanısı konursa tedavisi mümkün ve yüz güldürücüdür Eğer hastalığın tanısı konamaz ve tedavi edilemezse Amiloidozis denilen böbrek yetmezliğine yol açan bir tabloya yol açabilir Bunun için hastalığın tanısı çok önem taşımaktadır Bazen hastalar amiloidozise bağlı böbrek yetmezliği ile başvurur, FMF tanısı daha sonra konur Böyle hastaların tedavisi hem çok güç hemde yüzgüldürücü özelliği azdır
Tedavi:
Tanısı konan hastalar için Kolşisin (Colchicum) adlı ilacın günlük kullanımı ile tedavisi mümkündür Bu ilaç kolay bulunabilen çok ucuz bir ilaçtır Bu ilacın kullanımı ile hastalığın atakları oldukça azalır, ataklar gelişse bile eskisi kadar şiddetli olmaz Ayrıca amiloidozis denilen durumun gelişmesini engeller Ancak bu ilacın etkili olması için sürekli kullanılması gerekir Hastaların burada yaptığı en büyük yanlış ağrıları azaldıktan sonra ilacın kesilmesidir Bu ilaç ancak sürekli kullanıldığında amiloidozis denilen tablonun gelişmesini engeller Kolşisin %5-10 hastada etkisiz olabilir Böyle hastalar için alternatif tedavi seçenekleride vardır

Takip: Bu hastaların takibi yılda bir kez muayene ve tetkiklerin tekrarlanması şeklindedir Bu hastaların mutlak surette takiblerini ve tetkiklerini yaptırması gerekmektedir Bu hastaları takibini ve tedavisini İç hastalıklarının Romatoloji ve Nefroloji birimleri yapmaktadır


Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.