Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Tarih / Coğrafya

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
bilgiler, ilgili, kutuplar, özellikleri

Kutuplar Ve Özellikleri İlgili Bilgiler

Eski 10-19-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Kutuplar Ve Özellikleri İlgili Bilgiler




Kutuplar Ve Özellikleri
Kutuplar Ve Özellikleri ilgili bilgiler



Arktik ve Alpin Bitkiler Aşırı Soğuğa Nasıl Dayanıyor?
Alpin tundralarındaki bitkilerin dayanmak zorunda olduğu fiziksel etkenlerin başında; düşük sıcaklıklar, güçlü rüzgarlar ve düşük nem oranı gelmektedir Rüzgarlar aşındırıcı etki yaparken, buharlaşma-terleme yoluyla su kaybını arttırır Su kaybı ise toprağın donmuş halde olduğu zamanlarda sorun oluşturur Işte bu şartlar altında bitkiler ya kar biriken (karla kaplanarak rüzgarda daha az etkilenecek şekilde) kuytu yerlerde yetişirler; ya da kısa boylu olurlar
Tundra bitkilerinin biçimsel ve işlevsel olarak çevreye uyum içinde olduğu görülür Özellikle bu durum onlarda metabolik faaliyetlerin yavaşlamasıyla gerçekleşir Bu bitkilerin düşük sıcaklıklarda bünyelerindeki su miktarı azalır ve böylece donmaya karşı korunmuş olurlar Esnekliği sağlayan suyun azalması aynı zamanda dokuların serleşmesini sağlar Kimi bitkiler de soğuğa karşı fiziksel yapılarıyla korunurlar Büyük ve tüylerle kaplı yünsü yaprakların kavis yaparak içeri büküldüğü, böylece bitkilerin büyüme konisinin ucu örtülerek soğuktan korunduğu gözlenir Donmaya karşı korunma mekanizmalarından bir diğeri ise fazla miktardaki doymamış yağ asitleridir Soğuğa dirençli bitkilerin zar yağları genellikle soğuğa hassas bitkilerinkinden daha yüksek oranda doymamış yağ asitlerine sahiptir Düşük sıcaklıklarda desaturaz enzimi aktivitesi doymamış yağların oranını arttırır Bu değişiklik, zardaki yağların sıvıdan yarı-kristal faza dönüşmeleri sonucunda zarların sıvı kalmalarını sağlar Yine hücre dışı buz oluşumunun sınırlanması donma toleransına katkıda bulanabilir Ayrıca anti-friz proteinlerinin soğukta uyarılmasıyla buz kristallerinin yüzeyine bağlanması kristal oluşumunu engeller Soğuk dönem geçiren ve yavaş su kaybına uğrayan bitkilerin böylece dondurucu soğuklara karsı dirençli oldukları görülür Bu bitkilere örnek olarak, Salix (söğüt türleri), Betula papyrifera (huş ağacı), Populus tremuloides (kavak türü) verilebilir Dondurucu şartlara karşı tolerans görülmesi hücre öz suyundaki şeker içeriğinin artmasıyla da ilgilidir Şekerlerin dondurucu şartlarda anti-friz görevi yapan çeşitli moleküllere dönüştüğü düşünülmektedir Düşük sıcaklıklara karşı korunmada, bazı tundra bitkilerinde güneş ışınlarının emilerek yaprak ve gövde sıcaklıklarının artmasını sağlayan koyu renkli pigmentler üretildiği ve bu sayede ilkbaharda büyüme oranlarının arttığı tespit edilmiştir Kırmızı bir pigment olan antosiyanin, klorofille birlikte bulunduğunda çok koyu bir kırmızı renk oluşturur Bu koyu renkli pigment, güneş ışığını emer ve bitkinin sıcaklığının artmasını sağlar Örneğin, yastık formunda büyüyen bir bitki türünde, bu koyu renkli pigment sayesinde, bünye sıcaklığı yakın çevresinden 15oC daha fazladır Kutup ve alpin likenlerinin birçok türü ve bazı kara yosunları da aynı nedenle koyu kahverengi veya siyahtırlar Ayrıca, yaprak ve gövdelerinde ısı kaybını azaltmaya yardımcı olan beyaz renkli tüyler de bulunur

Arktik ve Alpin Bitkiler Tehdit Altında
İnsanlar, kutup ve alpin tipi biyomları** değişik şekillerde etkilemektedir Bu tür alanlar diğer doğal yaşam alanlarını tehdit edebilecek her türlü tahribattan etkilenir Çevre kirliliğinin üst sınırlara ulaştığı günümüzde havanın, toprağın ve suyun kirlenmesinin çeşitli sonuçlarına doğrudan veya dolaylı olarak maruz kalmaktayız Dolayısıyla bugün bütün dünyayı tehdit eden küresel ısınma yeryüzündeki bütün biyomlar gibi alpin ve arktik biyomları da tehdit etmektedir Ayrıca insanların müdahalesiyle de bu alanlarda tahribat meydana gelebilmektedir Rekreasyon adı verilen tatil ve eğlence etkinlikleri, hayvan otlatma, maden çıkarma ve kereste üretme gibi insan müdahaleleri kutup ve alpin biyomlarına yerel ve bölgesel ölçekte zararlar verirler Son yıllarda tatil evleri ve dağ otellerinin yapılması, bu ekosistemlerin bozulmasında önemli etken olmuştur Tundra ekosistemleri kırılgandır ve çevrede ortaya çıkan zararın eski haline dönmesi onlarca yıl alabilir Örneğin; Kuzey Alaska’dan güneydeki bir limana petrol taşımak için bir boru hattı inşa edilmiştir Bu boru hattının, donmuş haldeki toprak suyunun erimesine engel olacak şekilde yapılması gerekirdi Yine bu bölgelerde yapılan elmas madenciliği de tonlarca toprağın yerinden kazılıp yıkanmasıyla yerel olarak ekosisteme zarar verebilmektedir Ayrıca kayalık dağlardaki alanlarda yapılan hayvan otlatılması da erozyonun artmasına neden olmuştur Bu alanlarda insan aktivitelerinin azaltılması zararı en aza indirecektir
Dünyada, toprağa karışmış halde bulunan tüm karbon miktarının yaklaşık %25’i, donmuş kutup toprakları ve turba bataklıkları içinde yer almaktadır Karbon ekolojik döngü içinde çok büyük öneme sahip olan bir elementtir Karbon değişik formlarda biyosfer (canlı tabaka), atmosfer, okyanuslar ve geosfer(taş küre) arasında dolaşır Atmosferle bitki örtüsü arasındaki karbon değişiminde bitkiler karbon dioksiti fotosentez ile atmosferden alır ve solunum sırasında atmosfere bırakırlar Karbondioksitin diğer büyük değişimi atmosfer ve okyanuslar arasında meydana gelir ki burada da okyanuslarda çözünmüş karbondioksit deniz canlılarının fotosentezinde kullanılır Küresel ısınma, toprakta bağlı tutulan bu karbonun atmosfere karışmasına yol açarsa, yerküre sıcaklığının bundan daha da etkilenmesi kaçınılmazdır Çünkü tundra ve tayga, global karbon döngüsü için önemlidir Çünkü bu alanlar bataklık bölgelerde biriken çürümeye dayanıklı organik karbonun depolandığı alanlardır Özellikle bu alanlarda nemli bölge yosunu olan Sphagnum yaygın bulunmaktadır Sphagnum, turba olarak bilinen, tamamen çürümemiş geniş organik materyal katmanlarını oluşturur Bu yosunlar çok soğuk ve çok kuru habitatlarda yaşayabilirler Ayrıca bu turba bataklıklarına özgü düşük sıcaklık ve besin düzeyleri de mikrobiyal çürüme aktivitesini engeller Karbon depoları olarak bilinen turbalıklar yeryüzünün atmosferik karbondioksit seviyesini ve iklimini düzenlemede çok önemli rol oynarlar Atmosferdeki karbondioksit seviyesi düştüğünde yosun gelişmesi yavaşlar; ve bunun sonucunda daha az karbondioksit organik turbaya dönüşür Dolayısıyla, atmosferde karbondioksit artmaya başlar Böyle olunca hava biraz ısınır; çünkü karbondioksit, "sera etkisi" yapan bir gazdır Karbondioksit atmosferdeki ısıyı emdiği için, tıpkı bir serayı örten camın yaptığı işlev gibi, ısının uzağa kaçmasını engeller ve atmosferin ısınmasına neden olur Atmosferdeki karbondioksit seviyesi yükseldiğinde bu kez yosunlar tekrar daha bol miktarda yetişirler İşte yosunların büyüme hızında olan bu değişmeler, küresel iklimin aşırı uçlar arasında büyük oranda kaymalarına engel olur Bu da dünya üzerindeki ekosistemlerin ve ekosistemlerdeki canlıların yaşamlarını devam ettirmelerinde çok önemli bir etkendir İşte Alpin ve Arktik biyomlar bu marifetli yosunlara oldukça uygun yaşam alanları oluştururlar ve bu alanların ekolojik bakımdan korunması canlı sağlığı açısından büyük önem taşımaktadır
**Biyom: Çok geniş canlı topluluklarının bulunduğu alan
Kaynaklar
1 Akman, Y, Darıcı, C, 1998-Bitki Fizyolojisi (Beslenme Ve Gelişme Fizyolojisi) Kariyer Matbaacılık, Ankara
2 Billings WD, Godfrey, P J, Chabot, B F and Bourque D P, Metabolic acclimation to temperature in arctic and alpine ecotypes of Oxyria digyna, Arctic and Alpine Research 4, 227-289, 1971 Canada
3 Enviroment and Plant Ecology J R Etherington Universty College Cardiff
4 Karakaya, H, Kılınç, M, Çambası Yaylası(Ordu)’nun Subalpin ve alpin vejetasyonu üzerinde fitososyolojik bir araştırma, Doğa- Tr J Of Botany, 16, 195-206, 1992
5 Kılınç, M, Kutbay , HG, Bitki Ekolojisi, Palme Yayıncılık Ankara, 2004, 330-300
6 Kocataş, A, 1992 Ekoloji ve Çevre Biyolojisi, Ege Üniversitesi Fen Fak Yay No:142

Kutuplardaki hayvanlar nasıl yaşıyorlar?
Bütün memelilerin vücutlarının ısı derecesi 35 - 38 derece aralığındadır Uçabilenlerde bu birkaç derece daha yüksektir, insan ısıya karşı çok hassastır Hava sıcaklığı 30 derece olunca denize girer de, 5 derecede üzerine palto giyer Oysa hayvanların giysileri yoktur Köpekler eksi 40 derecede kutuplarda kızak çeker, buzlu sularda balıklar çırılçıplak yüzerler

Aslında ısıdan etkilenmek sadece insana mahsus değildir Güneşin bulut arkasına girmesi ile havadaki iki derecelik ısı düşüşü uçan sineği zor yürür hale getirebilir Öğlen güneşinde zıp zıp zıplayan çekirge, sabah serinliğinde hareketleri ağırlaştığm-dan çok rahat yakalanabilir

Kendi vücut ısısından çok daha düşük ısı koşullarında yaşayabilmek için canlıların iki silahı vardır Biri vücut ısılarını ayarlamaları, diğeri de kürk denilen vücut örtüleridir Kutup bölgesinde yaşayan bir canlı, tropik bölgede yaşayana nazaran on kat daha fazla ısı meydana getirmek veya vücut örtüsü on kat daha fazla koruyucu olmak zorundadır

Çok soğuk iklimlerde yaşayan hayvanların yaşam nedenleri araştırılırken hep kürkleri üzerinde durulmuştur Halbuki burada yaşayan hayvanların kürkleri ile ılıman bölgelerde yaşayan hemcinslerinin kürkleri arasında çok ciddi bir fark yoktur Üstelik domuzlar hiç kürkleri olmamasına rağmen deri altı yağ tabakaları sayesinde vücut ısılarından 20 derece daha düşük ısı ortamlarından hiç etkilenmezler

Zaten dünyamızda üzeri tamamen kürkle kaplı hiçbir hayvan yoktur Çoğunun ayak ve burun gibi kısımları görevlerini yapabilmek için açıkta bırakılmıştır Ancak buralarda vücuda sıcak kan ileten atar damarlar kılcal damarlar vasıtası ile deriye daha yakın olan toplar damarları ısıtırlar Bu sayede buzun üstünde yürüyen bu tür hayvanların ayaklan üşümez Ama bu da, hayvanın tüm vücudunun üşümeden bu soğuk ortamda nasıl yaşayabildiğini açıklayamaz

Kutuplarda, buzlu sularda yaşayan balıkların, sıfır ve sıfır altı derecedeki ortamda donmamalarının sırrının, bu balıkların derilerindeki buz kristallerinin donma derecesini düşüren bir protein olduğu tespit edilmiş, hatta genetik mühendisleri laboratuar ortamında bu proteini üreten geni yaratmayı başarmışlardır

Bilim insanları bu örnekten yararlanarak, meyve ağaçlarını dondan, uçak kanatlarını ve yolları buzdan kurtarabileceklerini düşündüler ama henüz geniş çaplı üretimi zor görülmektedir Ne yazık ki, sıcak kanlı hayvanların kendilerini çok soğuk ortama nasıl adapte ettiklerinin sırrı hala tam çözülmüş değİL



Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.