10-16-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Ağır Karaciğer Hastalarında Diyet Uygulaması
Ağır karaciğer hastalarında diyet uygulaması
Karaciğer bozukluğuna bağlı beyin hastalığı hastanede tedavi gerektiren ve beslenme sorununu çok zorlaştıran bir durumdur Hastalık çok çeşitli etkenlere, örneğin yanlış beslenmeye, aşın alkol almaya, araya giren enfeksiyonlara, sindirim Sistemi kanamalarına ya da akut hepatite bağlı olarak ortaya çıkabilir Beyin hastalığının gerçek oluşum mekanizması henüz tam olarak aydınlatılamamıştır; birçok etkenin bir araya gelmesiyle ortaya çıktığı düşünülmektedir Beslenmeyle ilgili önlemler almadan önce bağırsaktaki bakterilerin proteinler üzerindeki etkileri gözden geçirilmelidir Buradaki bakteriler proteinleri yıkarak zehirli maddelerin açığa çıkmasına yol açar Yetersiz (hastalıklı) karaciğer ise bu zararlı maddeleri metabolize edip vücuttan atılmalarım sağlayamadığından bunlar genel kan dolaşımına geçer
Derin komadaki hastaların ağızdan beslenmeleri olanaksızdır Bu durumda büyük bir toplardamara yerleştirilen kateter aracılığıyla hastaya günde 200-250 gr glikoz sağlamak üzere yüzde 50′lik glikoz çözeltisi verilir Korna sindirim sisteminde bir kanamadan kaynaklanıyorsa kanamayı durdurucu önlemlerin yanı sıra makattan sıvı verilerek bağırsaklardaki biriknıiş kanın boşaltılması ve bağırsaklar lakttiloz içeren sıvılarla yıkanarak bağırsaktaki bakterilerin etkisiyle, biriken kanda zehirli maddelerin oluşması engellenir
Nörolojik bir sorun ortaya çıkmadıkça hasta bilincini korur; bu durumda zaman kaybetmeden uygun bir beslenme programı yapılmalıdır Diyet zehirli maddelerin oluşumunu engellemek için hastaya hiç protein vermemeye ve gerekli günlük kaloriyi sağlamaya yöneliktir Hastaya karbonhidrat ve yağlar verilmeli, bu arada meyve, sebze ve ilaçlar yardımıyla vitamin ve mineral dengesi korunmalıdır Ekmek ve proteinsiz makamalar önerilebilir; bunlar sebze suyu, sıvı yağ ya da domates ile tatlandırılabilir Şeker, bal, mşasta pelteleri, reçel, komposto, limonata gibi saf karbonhidrat kaynakları önerilen besinler arasmdadır Ayrıca bağırsaklarda zehirli madde oluşumunu engellemek amacıyla günde 4-6 gr neomisin ya da eşdeğer bir antibiyotik (paramiyomisin) verilir Birkaç gün sonra klinik tablo düzeldiğinde ve kandaki amonyak düzeyi (bağırsaklarda oluşan zehirli maddelerin kan dolaşımına geçişini yansıtır) kontrol altına alındığında, antibiyotik yerine laktüloz tedavisine geçilebilir Hasta iyileştikçe besinlerdeki verilen protein miktarı da ayarlanmalıdır Protein vermeye günde 10-12 gr protein içeren diyetlerle başlanır Bu diyette önerilen besinler kısıtlı miktarlarda olmak koşuluyla yumurta, süt ya da yoğurt, ekmek yerine geçen besinler (pilav, makama, patates) ve düşük proteinli sebzelerdir (kabak, salatalık, kereviz, havuç, patlıcan, domates, kıvırcık salata) Hastanın iyileşme yolunda ilerlemesiyle düşük proteinhi ve daha sonra normal proteinhi diyetlere geçiir Düşük proteinli diyette alınan günlük protein miktarı 3545 graına, normal proteinli diyette ise bu miktar 50-65 grama çıkarılır Hastanın durumu gözlenerek günltik miktar yavaş yavaş artınlır Proteinin zararh bir etkisi görülürse miktar azaltılmalı ve hastayı rahatsız etmeyecek düzeye indirilmelidir
Ödem ve karın boşluğunda sıvı toplanması (assit) görülen su ve elektroLit dengesizlilderinde besinlerde bazı ayarlaınalar yapmak gerekir Bu durumda diyetteki sodyum miktarı aza1tılmalıd~ ama aşırı sodyum kaybının metabolik asidoz ve işlevsel böbrek yetmezliği gibi ağır bir klinik tablo yaratabileceği unutulmamalıdır
Koşullara bakmadan beslenmede sodyuma çok az yer vermek ya da hiç yer vermemek hastamn durumunu ağırlaştırır
|
|
|