10-16-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Serbest Radikaller Nelerdir
Serbest Radikaller nelerdir
Nefes alıp verirken vücuda giren oksijen, aynı zamanda “serbest radikal” denilen, elektronlarını kaybetmiş zararlı maddelerin ortaya çıkmasına neden oluyor Serbest radikaller, buldukları dokularla birleşerek, onları, fonksiyonlarını yapamaz hale getiriyor Bu etki 30 yaşında başlıyor, 40´lı yaşlarda artarak ilerliyor ve 50´li yaşlardan itibaren dramatik bir şekilde çoğalarak farkedilen bir yaşlanmaya ve pek çok hastalığın ortaya çıkmasına neden oluyor Glikolizasyon ise konrolsüz şekilde inişler ve çıkışlar göstererek kan şekerinin ve insülinin dokulara zarar vermesine yol açıyor Güçlü bir anti-oksidan sisteme sahip olmak, oksijene dayalı bir yaşam için en temel gereksinimdir Tek hücreli organizmalar bile eğer serbest radikallere karşı savunma mekanizması geliştirmemiş olsalardı, hayatta kalamazlardı Oksijenle yaşayan her organizma bu tehlikeyi etkisizleştirecek sistemlere sahiptir, ancak bunun etkili oluş derecesi büyük farklılıklar gösterir Örneğin fareler serbest radikalleri durdurmada pek de iyi değildir Bunların DNA’larının hergün maruz kaldığı serbest radikal hücumu insanlardakine oranla on kat daha fazladır Fareler sadece birkaç yıl yaşarlar İnsanlar bu açıdan daha iyi durumdadır Biz daha uzun yaşıyoruz
Bedenimizin serbest radikallerle savaşan 3 grup sav-unma hattı vardır
1 Birinci hatta enzim sistemleri yer alır Bunlar DNA’da mevcut olan bilgilere göre beden tarafından üretilen moleküler araçlardır Bu enzimler serbest radikalleri uzaklaştırır veya bunların “dikenlerini” köreltirler
2 İkinci hatta, bedende üretilen çok çeşitli biyomoleküller yer alır;bunlar kendi elektronlarını vermek suretiyle serbest radikallerin elektron açlığını giderirler Bu moleküller, hücre dışı serbest radikal etkisizleştiricileri olarak bilinir Bunlar kendilerini feda ederek hücre içinde yaşamsal önem taşıyan moleküllere, onların olmak üzere bir elektron verirler
3 Savunmanın son hattını besinler–bedenin dışardan hazır olarak aldığı maddeler- oluşturur Bu takviye güçler de kendilerini feda ederek işlev görürler Birinci gruptaki enzimler vücudumuzun doğal işleyişi içinde yer alırlar eğer dış etkiler sebebiyle (sigara, kirli hava soluma, stres yoluyla biriken toksik yük) yetersiz kalmışsa Bio-Oksidatif tedaviler sınıfına giren ozon/oksijen tedavisi gibi yöntemlerle takviye etmek gerekebilir
Bu enzimler, üçüncü grupta geçen ve dışardan hazır olarak alınan besinler ve kendilerini feda ederek etki gösteren biyokimyasal maddelerden (vitaminler gibi) bin kat daha etkilidir Örneğin, E vitamini yırtıcı bir açlık içinde bulunan bir serbest radikali doyurmak için bir elektronundan vazgeçer ve böylece aslında kendisi bir serbest radikal haline gelir
|
|
|