10-16-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Fefleksoloji Haritası
Fefleksoloji haritası

Refleksoloji, terapi niteliğinde bir masaj tarzı Ellerimiz, ayaklarımız ve kulaklarımız vücudumuzun bir çeşit haritasını taşıyor Başka bir deyişle her organın el, ayak ve kulaklarda “reflect” ettiği yani yansıdığı bir yer var Refleksoloji bu noktaları masajla harekete geçirerek, vücuttaki tıkalı enerji kanallarını açıyor, kişiye rahatlık getiriyor ve hastalıklara karşı vücudun bağışıklık sistemininin korunmasında yardımcı oluyor
Vücuttaki her organın el, ayak ve kulaklarda belirli bir noktayla ilişkilendirilmesiyle ilgili bilgiler çok eskilere dayanıyor MÖ 5000 yıl önce Çinliler, akupunktur noktalarının tedavideki önemini keşfetmişler, MÖ 2500 yıllarında da vücudu uzunlamasına geçen meridyenlere yani enerji akımının geçtiği dilimlere bölmüşler Ancak refleksolojiye ait en eski bilgilere MÖ 2500-2300 yıllarında Mısır’da rastlanıyor Bir Mısırlı doktorun mezarından çıkan piktograf, el ve ayak masajının o dönemlerde tedavi olarak uygulandığını gösteriyor
Harry Bond Bressler’in Zone Therapy adlı kitabında bazı Orta Avrupa ülkelerinde bir çeşit refleksoloji tedavisinin 14 yüzyılda uygulandığı belirtiliyor 19 yüzyılın ikinci yarısında ise Amerika’da Dr Fitzgerald “Zone Therapy”nin kurucusu olarak ortaya çıkıyor Vermont Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden mezun olan Fitzgerald, parmaklardaki bazı noktalara bastırmayla el, kol, omuz, çene, burun ve kulaklar üzerinde “anestezik” yani uyuşturucu bir etki elde edilebileceğini görüyor Ve buradan yola çıkarak “Zone Therapy”yi ortaya atıyor
Fitzgerald, vücudu baştan başlayıp ayaklara inen, ayakların altından vücudun arkasına geçip başta biten eşit genişlikte 10 dilime bölmüş Örneğin vücudun sağ tarafındaki ikinci dilimde yer alan bir ağrı, sağ ayakta ikinci dilimde hassas bir bölge oluşturuyor Bu terapiye göre ağrının tedavisi ayaktaki ilişkilendirilmiş noktadan mümkün olabiliyor
Eunice Ingham (1879-1974), vücudumuzdaki organların ayaklara yansıdığı noktalarda yaptığı çalışmalarıyla tanınıyor Modern refleksolojinin anası olarak kabul edilen Ingham “Zone Therapy”nin yardımıyla ayaklarda bütün vücudun haritasını çıkararak refleksolojiye büyük katkıda bulundu
Holistik (bütüncül) düşüncede, insan vücudu sürekli değişen, dinamik enerji sistemi olarak kabul ediliyor Çinlilerin “Ch’i”, Hintlilerin “Prana”, Tibetlilerin “Lung-gom”, Japonların “Sakia-tundra” ve Batılıların “hayat enerjisi” diye adlandırdıkları bu enerji, Doğu geleneklerine göre, her şeyi yaratan kuvvetin bir parçası ve diğer dolaşım yolları gibi kendine has yolları, kanalları (buna meridyen de diyebiliriz) olup, kesin bir akış yönüyle vücuttaki her yaşayan hücreye varabilecek bir niteliğe sahip Uzakdoğu kültürüne göre bu enerjinin elektrik, manyetik, kızılötesi ve enfrasonik özellikleri bulunuyor Çinlilerde ve Ayurvedik tıpta, düzgün akan, vücuda dengeli dağılan enerji, sağlığın temelini oluşturur İşte Meridyen Terapisi bu düşünceyi temel alıyor
Sağlıklı bir vücutta yaşam enerjisi rahatça dolaşabiliyor Ama stres, hastalıklar, travmalar, bu enerjinin dengesizce akmasına neden oluyor Dolayısıyla enerji bazı organlarda gereğinden fazla oluyor, bazılarınaysa gerektiği kadar ulaşamıyor Refleksoloji terapisinde organların ilişkilendirildiği noktalara yapılan masajla bu meridyenlerde bloke olan enerji açılıyor ve vücutta dengeli bir şekilde akmaya başlıyor
Refleksoloji, her yaştaki ve cinsteki insana ya da bebeklere uygun Ancak tromboz ve diyabet durumlarında refleksoloji uygulanamıyor Hamileliğin ilk üç ayında da dikkatli ve daha yavaş olmak üzere uygulanabiliyor
|
|
|