Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Toplum ve Yaşam > Kişisel Gelişim

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
bakış, depresyona, farklı

Depresyon'a Farklı Bir Bakış

Eski 10-15-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Depresyon'a Farklı Bir Bakış




Dr Yusuf Karaçay

Bazı kasvetli, karamsar kişiler vardır İnsanlarla, olaylarla, gelecekleri ile ilgili olabildiğince kötü beklentilere sahiptirler “Ben çok şanssızım, hiçbir işim yolunda gitmez, çok mutlu zamanlarımda bile mutlaka hemen ardından bir üzüntü yaşarım, güvendiğim insanlardan hep darbe yedim, kimse beni anlamadı, herkes beni kullanmaya çalıştı, neye elimi atsam kuruyor” gibi sözleri sıklıkla kullanırlar Siz de tanımışsınızdır böyle birisini mutlaka
Acaba nedir bu insanların problemi? Gerçekten bir felaket bulutu mu takip etmektedir onları gizli gizli? Niye hiçbir işleri yolunda gitmez? Neden hiç kimsede aradıklarını bulamazlar da devamlı şikayet ederler? Ve onlara nasıl yardım edebiliriz?

Bu tür yakınmalarla ve genellikle de depresyona girerek bana başvuran birçok hastam oldu İlk başlarda üzülerek ve acıyarak yaklaştığım bu kişilerin yine de beni rahatsız eden bir yanları vardı Sanki onların da bu tersliklerde bir payı vardı gibi, ama nasıl? Tarif edemiyordum Birgün alkol bağımlılığı ile ilgili bir araştırma okuduğumda “jeton düştü”

Bilirsiniz, alkol kullananların klasik sözüdür: “İçiyorsam sebebi var”

İşte bu sözün doğruluğunu test etmek için bir araştırma yapılmış Alkolü bıraktığı halde yaşadığı stresler yüzünden, yeniden içmeye başlayan kişilerin son 6 ayda yaşadıkları üzücü olaylar sorgulanmış ve alkol problemi olmayan kontrol grubunun yaşadıkları benzer olaylarla kıyaslama yapılmış

Sonuç çok ilginç: Hemen hemen hiçbir fark yok Yani “dertler beni içiriyor” diyenlerin dertleri, normal insanların dertlerinden çok da fazla değil aslında Peki ne anlama geliyor bu? Demek ki aslında problem bu kişilerin yaşadıkları olaylarda değil, olayları yorumlama biçimlerinde

Ondan sonra hastalarımı bu mantıkla değerlendirmeye başladım Gerçekten de öyleydi Bu kişiler herkesin yaşayabileceği olayları, olabilecek en kötü şekilde değerlendiriyor ve kendi kendilerine azap çektiriyorlardı aslında

Güzel, sevindirici bir olay yaşadıklarında dahi olabildiğince olumsuz yönlerini görüyor yada “bekleyelim bakalım, mutlaka altından bir terslik çıkar” diye mutluluğu erteliyorlardı Ve hep yakınıyorlardı: “Hiç gün görmedim, hep darbe yedim”

O arada (astrolojiyle de ilgilendiğimden) yay burcu ile ilgili bir tarifi hatırladım: “Tipik yay insanı hem iyimser hem de şanslıdır” Bir de oğlak burcu tarifi geldi aklıma: “Karamsar olurlar, pek de şanslı değillerdir Başarıları hep uzun zahmetlerden, sıkıntılardan sonra gelir” Astroloji bir yana, acaba iyimserlikle şanslı olmak, karamsarlıkla da şanssızlık arasında bir bağ olabilir miydi?

Hayalen bir deney yaptım 2 kişi seçtim Bay iyimser ve bay kötümser Bir firmada işe girmek için başvurmuşlardı Bay iyimser çok keyifliydi “Bu iş tam bana göre, kesin alırlar beni, beklediğim fırsat bu, kendimi hemen gösterir, kısa zamanda yükselirim” Bay kötümser ise çok farklı bir havadaydı “Yok canım, bu işe beni almazlar, niye beni seçsinler ki, zaten işe alsalar da mutlaka bir problem çıkar, beni beğenmez, huzurumu kaçırırlar

Sonuçta ne olacağı o kadar belliydi ki, hayalî deneyim çok kısa sürdü Bay iyimser işe alınacak, kısa sürede yükselecek, aynı yeteneklere sahip olduğu halde bay kötümser ise, işe alınsa bile ilk terslikte “biliyordum zaten” diye pes edip istifa edecek, hayat boyu meslekî ve sosyal sıkıntılar çekecek ve “kötü kaderine” yanacaktı: “Benim işlerim hep ters gider”

Evet işin püf noktası buydu Çoğu insanın depresyonunun sebebi de bu olmalıydı: Olayları çarpıtarak yorumlamak, herşeyi “kara bir gözlükten” görmek, olumsuz beklentiler içinde olmak ve moralini bozup kötü olayları da bir anlamda davet etmek Ve o sıralarda öğrendim ki zaten bu bakış açısı “depresyonun kognitif teorisi” adıyla formüle edilmişti ve kullanılıyordu bile En “moda” ve etkili psikoterapi yöntemi, kognitif terapiydi zaten

Kişinin kendisi ile, çevresi ile, geleceği ile ilgili karamsar yorumları, mantıksız genellemeleri, kötü beklentileri, otomatikleşmiş olumsuz düşünceleri fark edilmeli ve iradî olarak değiştirilmeliydi

Aslında bu formülasyonu Kur’an tefsirlerinde de pek üzerinde durmadan okuyorduk yıllardır ‘Sekizinci Söz’de bir bahçeye giren iki kardeşin kıyaslamasında geçtiği gibi, “Güzel gören güzel düşünür, güzel düşünen hayatından lezzet alır; Fena düşünen fena hülyalar görür, hayatın lezzetini kaçırır”dı

Sonuçta kulağımı tersten de olsa göstermiştim Artık hastalarıma da göstermeliydim bu püf noktasını

“Bakın Mahmut bey, yaşadığınız olaylar herhangi bir insanın yaşadıklarından çok farklı değil aslında Ama siz sadece olumsuz yönlerini görüyor, güzel taraflarına hiç bakmıyorsunuz Olumsuz ayrıntılardan genelleme yapıp “herşey kötü” diyorsunuz Üstelik bu yüzden güzel şeyleri de atlıyor ve kaçırıyorsunuz

Mesela geçenlerde bir sohbette yaşadıklarınızı hatırlayın Ne anlatmıştınız bana? Beş arkadaş tatlı tatlı sohbet ediyordunuz, bir ara arkadaşlarınızdan biri sizinle alay ediyormuş hissi uyandıran bir söz soylemisti ve siz üzerinize alınıp çok üzülmüştünüz, ardından da içinize kapanmış, “kimse beni sevmiyor” diye kendi kendinize yorumlar yapmış, iyice moralinizi bozmuştunuz Oysa o sohbette o kadar kişi, o kadar zaman, size iyi davranmışlar, hatta iltifatlar etmişlerdi Ama siz tek bir söz ile bütün iyi olayları unutup kendinize azap çektirmiştiniz Hatırladınız değil mi?

Evet, bu dünya cennet değil, ama cehennem de değil Evet, insanlar melek değiller ama şeytan da değiller Herşeyin ya beyaz ya siyah olması da gerekmiyor zaten Gri tonları da var, unutmayın Demiyorum herşey güzel

Burası cennet olmadığına göre çirkin, üzücü şeyler olacak muhakkak Ama güzel şeyleri görüp moralimizi yüksek tutalım ki daha güzellerini de bulabilelim Ve biz, insan olduğumuza, melek olmadığımıza göre mutlaka hatalarımız, eksiklerimiz olacak Ama en günahkâr insanların bile birçok faziletleri, yetenekleri vardır mutlaka Onları da görmeye çalışmalıyız (gerek kendimizde, gerek başkalarında)

Az gayret edin; zihninizle, nefsinizle bir tür mücahede öneriyorum

Aklınıza geldiği gibi değil, olması gerektiği gibi düşünmelisiniz Aklınıza otomatik olarak gelen karamsar yorumları denetlemelisiniz Eldeki veriler bu kadar karamsar olmayı destekliyor mu, yoksa bütünün küçük bir parçasına takılıp, sonra onu genelleyip yanlış sonuçlara mı varıyorum diye kendi kendinizi sorgulamalısınız

İsterseniz, (dindar bir insan olduğunuza göre) şu şekilde de uygulayabilirsiniz bunu: Acaba Peygamberimiz (asm) olsaydı nasıl düşünürdü?

Böyle kara kara yorumlar yapıp moralini mi bozardı, yoksa olayların iyi yönlerini görüp şükür mü ederdi?

Size bir ipucu olarak şu hadisi hatırlatmak isterim: Peygamberimiz (asm) bir gün Medine civarında ashabı ile gezerken, çöplükte kokmuş bir köpek leşine rastlarlar Ashab, “ne kötü çürümüş, fena kokuyor” vs derken Peygamberimiz (asm) “dişlerine bakın, ne güzeldir” buyurmuş

Sonuç olarak derim: Yeise, depresyona düşmemek için sadece davranışlarımızı değil, düşüncelerimizi de sünnete uydurmamız lazım İşte o zaman hayatın güzel yönlerini görüp lezzetli bir ömür geçirebiliriz

Yani, “huz ma safa, da’ ma keder” (Keyif vereni al, keder vereni bırak)



Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.