Geçmişi Yeniden Yaşamak |
10-15-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Geçmişi Yeniden Yaşamak1934 yılıydı Kanadalı nörolog Wilder Penfield az sonra gireceği bir beyin ameliyatı için son hazırlıklarını da tamamlamıştı Operasyon sırasında epileptik kadın hastasının duyma ve konuşma yetilerinden sorumlu temporal korteksinden bir parça alınacaktı Ameliyat başlamadan önce hastaya sınırlı uyuşturma (lokal anestezi) uygulandı Dolayısıyla bilinci yerindeydi, ancak operasyonun uygulanacağı bölgede acı hissetmeyecekti Dr Penfield epilepsi ameliyatları konusunda oldukça deneyimliydi Hastalar bu ameliyat sırasında doktorla konuşabiliyor, sorduğu soruları yanıtlayabiliyorlardı İlginç olansa, böylesi bir diyalogun beynin yalnızca bu bölgesi operasyon geçiriyorken gerçekleşebilmesiydi Doktor, bu beyin bölgesinin niçin bu denli "özel" olabileceği konusunda her geçen gün daha da fazla kafa yormaya başlamıştı Beyinde temporal kortekse uygulanacak elektriksel bir uyarım hastaların geçmişteki sıradan olayları en ince detaylarına kadar yeniden yaşamasını tetikliyordu Ameliyat başladığında, Dr Penfield'i oldukça şaşırtan bir gelişme yaşandı Kadın hastası, beyin ameliyatı masasında bebeğini doğurduğu ana geri dönmüş olduğunu iddia ediyordu Öyle ki, bu bir anıyı hatırlama gibi değildi O anı yeniden yaşamıştı, tüm o duygusal patlamaları, acıları ve duyusal hisleriyle Dr Penfield, bu bulgunun psikiyatri alanında çığır açacağını düşünmüştü Ne de olsa kişilerin geçmişte yaşadıkları olayların hâlihazırdaki ruhsal durumlarını nasıl da etkileyebileceğine dair fizyolojik bir ipucu elde etmiş olabilirdi Bu etkiyi yalnızca kendisi araştırabilmek ve işleyişi derinlemesine çözebilmek adına konuyla ilgi olarak tam 20 sene boyunca bilim dünyasına tek bir kelime bile etmedi Ta ki 1954 yılında bir sunumunda bulgularını kendisi gibi doktor arkadaşlarıyla paylaşana dek Penfield konuşmasında temporal kortekste yaratılacak elektriksel bir uyarımın geçmiş deneyimleri uyandırdığını ve akan bir nehir gibi bilince taşındığını anlatmıştı Hastalar, geçmişlerindeki herhangi bir zaman dilimini tüm detaylarıyla yeniden yaşıyorlardı Bu deneyim, beyne yerleştirilen elektrot geri çekilene kadar sürüyordu Bu bulgu gerek tıp, gerekse psikoloji dünyasında büyük bir heyecan uyandırdı Dr Penfield, hayatımız boyunca bilincimiz yerindeyken yaşadığımız her bir olayın en ince ayrıntılarına kadar sinirsel olarak belleğimize depo edildiğine inanmaya başlamıştı Çünkü gerekli beyin uyarımı yapıldığında değil yalnızca olayları, o olaylar sırasında hissettiğimiz duyguları bile yeniden yaşayabiliyorduk Öyleyse hiçbir şey unutulmuyordu Her şey, zihnimizde bir yerlerde kayıtlı tutuluyordu Sinir sistemimiz hayatımız boyunca yaşadığımız her anı tüm detaylarıyla saklı tutabilir mi? Penfield'in bulguları yorumu şüphe uyandırmıştı Çünkü sinir sistemi kapasite itibariyle sınırlıydı ve kişinin tüm yaşamı boyunca yaşadıklarının böylesi ayrıntılı kayıtlarını tutabilmesi mümkün değildi Dahası sonradan yaptığı çalışmalar, konuyu başka bir platforma taşıdı Bir ameliyat sırasında beyninde belirli bir nokta uyarılan hasta kavga eden bir adam gördüğünü söylemişti Aynı nokta tekrar uyarıldığında gördüğüyse yol boyunca yürüyen bir adam ve köpek olmuştu Penfield, hastaların yaşadıkları bu deneyimin psişik bir sanrı ya da algısal bir yanılsama olabileceğine ancak geçmişe dair kaydın yine de temporal kortekste, bu bölgeyle ilişki içerisinde bulunan hipokampüste ya da bu alanlardaki gri maddede tutulduğuna inanmaya başlamıştı Olaylara dair yargılara gerçekleştikleri sırada varılıyor, daha sonra zihne gelen yeni kayıtlar geçmişteki bu bilgilerle karşılaştırılıyordu Dr Penfield'in bulguları yalnızca tıp alanında değil, bilişsel psikologlarca da yıllarca tartışıldı Bugün, belleğin sınırlarına ve sistemin nasıl işlediğine dair çalışmalar halen sürüyor Alıntı |
|