Rüyalar Gerçek Olur!

Rüyalar gerçek olur!

Kim Ki-duk, izleyicisiyle değişik de olsa bağlar kurmayı seven ve beceren bir yönetmen… Rüya diğer filmlerle kıyasladığımızda klasik olmayan ama aslında klasik Kim Ki – duk filmi…

Rüya görmek herkesin açmazı… Bazen hayatımızın gölgesi gibidir, peşimizi bırakmaz Gün bitince gelir bizi ve hayretler içinde bırakan dekor tasarımları ve kurguyla karşımıza çıkar yaşadıklarımız… Biz de ister istemez anlamlar çıkarırız bu karmaşık gölgeden…
Ama Kim Ki duk bu karmaşaya çok kesin ve derin bir yerden giriş yapıyor… İnsan ilişkileri üzerinden dalıyor konuya… Kiminin rüyası kiminin yaşantısı oluyor, birisi kafasından attığı bir olay ya da kişiye rüya sayesinde geri dönüyor… Bilinçaltı tavan yapıyor… İstekler, beklentiler çatışıyor… Fiziki olamasa da ruhani bir kavuşma yaşanıyor yine…

Başkasının rüyası, bir başkasının yaşantısı olabilir mi? İki insan arasındaki bağ kurmaya meyilli yönetmen bu kez rüyalar üzerinden iki insana uzanıyor Aralarında rüya – gerçek bağı yaratıyor ve bu bağ onlara ve onlarla bağlantılı insanlara epey bir acı vaat ediyor

Yönetmenin ‘İlkbahar, Yaz, Sonbahar, Kış… ve İlkbahar’ (yönetmenle İlk tanıştığım ve ‘kim bu yönetmen’ dediğim film) filmindeki gibi hayatımıza mevsimsel bir ritm katan, Boş Ev’deki kadar farklı bir tutkuyla dolu olabilen, Yay’daki gibi üçüncü ve hatta dördüncü şahıslara ‘yeterince’ acı çektiren bir film karşımızda

Başarılı ve farklı yapımlara imza atan yönetmenin başarısının arkasında sinema eğitimi almamsı ve hiçbir yönetmene asistanlık yapmaması gösteriliyor Görselliği bu kadar derinden ve içten kullanmasında da ressam olmasının etkileri olduğunu söyleyebiliriz

Onun filmlerinde belli bir mantık aramak imkansız Mutlak iyilik ve kötülük yok Sadece duygulardan biçimlenmiş, ete kemiğe bürünmüş insan kalıpları var… Rüya da bunlardan biri…

Tıpkı adı gibi, film, bir rüyayla, Jin adlı genç bir adamın gördüğü kâbustan uyanmasıyla başlıyor Jin, rüyasında bir trafik kazasına neden olmuştur Uyanıp kazayı gördüğü yere gittiğinde biraz önce orada benzer bir kaza olduğunu fark eder Bir şekilde kazaya yol açan kişi olan Ran adlı kadınla tanıştığında, aralarında tuhaf bir bağ olduğunu anlar Jin rüya gördüğünde Ran, Jin’in rüyada yaptıklarını yapmaktadır Daha önceki eserlerinde olduğu gibi 15 uzun metrajlı filmini Kim Ki-duk yine hayaller, hafıza ve aşk temalarını iletişimsizlik üzerine kurduğu çatıyla sunuyor Jin rolünü Japon indie oyuncu Joe Odagiri, Ran’ı ise Koreli Lee Na-young canlandırıyor