|
![]() ![]() |
|
Konu Araçları |
çevrenin, faaliyetleri, korunması, madencilik |
![]() |
Madencilik Faaliyetleri Ve Çevrenin Korunması |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Madencilik Faaliyetleri Ve Çevrenin KorunmasıMadencilik faaliyetleri ve çevrenin korunması En önemli doğal kaynaklarımızdan olan madenlerin ülke kalkınmasındaki yeri ve ekonomiye yaptığı doğrudan katkılar hiç bir şekilde yadsınamaz ![]() ![]() ![]() ![]() Madencilik faaliyetlerinin çevreye verdiği zarar dolayısıyla çevre korumacılık ile madencilik karşı karşıya gelmiş ve çevre, madencilik için engel olarak düşünülmeye başlanmıştır ![]() ![]() ![]() Maden Kanunu Söz konusu çabaların sonucunda başta Maden Kanunu olmak üzere bazı yasal düzenlemelerde değişiklik yapılmış ve çevreye rağmen madencilik faaliyetlerinin yapılabilmesine olanak sağlayan hükümler yürürlüğe girmiştir ![]() ![]() Maden Kanunu Anayasa ve yasalarla koruma altında olan alanlarda, hiçbir engelle karşılaşmadan madencilik faaliyetlerinde bulunabilmenin yolunu açmak amacıyla yeni düzenlemelere yer vermiş (5177 Sayılı Maden Kanununda ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun), ancak bu hükümlerin iptali talebiyle Anayasa Mahkemesi’ne başvurulmuştur ![]() ![]() Bu çerçevede orman alanları, sit alanları, sulak alanlar, özel koruma alanları, tarım,mera, sit alanları, kıyı alanları ve sahil şeritleri gibi özel hükümlerle düzenlenen ve koruma altına alınan alanlar, madencilik faaliyetlerine açılmış ve bu alanlarda ilgili kurumlara yasalarla verilmiş yetki ve görevler, “…madencilik faaliyetlerinin çevresel etki değerlendirmesi,gayri sıhhî müesseseler ile ilgili hususlar dahil hangi esaslara göre yürütüleceği ilgili bakanlıkların görüşü alınarak Bakanlar Kurulu tarafından çıkarılacak bir yönetmelikle belirlenir,” hükmü gereğince Bakanlar Kurulu tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenmek istenmiştir ![]() ![]() ![]() Madencilik İzin Yönetmeliği Diğer taraftan Bakanlar Kurulu kararıyla çıkarılan söz konusu yönetmelik (21 Haziran 2005 tarihli ve 25852 sayılı Resmi Gazete) yürürlüğe girdikten sonra, pek çok hükmünün iptali talebiyle Danıştay’da dava açılmıştır ![]() ![]() ![]() Madencilik Faaliyetleri İzin Yönetmeliği’nin maddelerine yönelik bir değerlendirme yapmak gerekirse; amaç, kapsam, dayanak ve tanımlar ile genel ilkeleri içeren maddeler dışında; orman, muhafaza ormanı ve ağaçlandırma alanlarında, yaban hayatı koruma ve geliştirme sahaları ile avlaklarda,özel çevre koruma bölgelerinde, millî parklar, tabiat parkları, tabiat anıtları, tabiatı koruma alanlarında, tarım alanlarında, mera alanlarında, korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlıklarının bulunduğu alanlarda,su havzalarında, kıyı alanları sahil şeritleri ve karasularında, kültür ve turizm koruma ve gelişim bölgeleri ve turizm merkezlerinde,askerî yasak ve güvenlik bölgelerinde madencilik faaliyetlerini düzenleyen yönetmelik;özünde tüm madencilik faaliyetlerine ayrıcalık vermeye çalışmış; madenciliği bütün faaliyetlerin üstünde tutan bir yaklaşımla hazırlanmıştır ![]() Yönetmelik, kanunlarla bile düzenlenemeyecek hükümler getirmekte ve diğer kurumların yetkisine müdahale etme gücünü kendisinde görmektedir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Çevre Kanunu ve madencilik Çevre Kanunu’nun Ek-1’inci maddesinde düzenlenmiş bulunan, toprağın korunmasına ve kirliliğin önlenmesine ilişkin esaslarda yer alan; “Taşocağı ve madencilik faaliyetleri,malzeme ve toprak temini için arazide yapılan kazılar, dökümler ve doğaya bırakılan atıklarla bozulan doğal yapının yeniden kazanılmasına ilişkin usûl ve esaslar ilgili kuruluşların görüşleri alınarak Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle belirlenir,” hükmü ile taşocağıve madencilik faaliyetleri nedeniyle çevrenin bozulacağı kabul edilerek, madencilik faaliyetleri sonucunda doğanın yeniden kazanılması öngörülmektedir ![]() “Madencilik için her şeyi feda etme anlayışındaki düzenlemelerin iptaline yönelik davaların karara bağlanması çevre için büyük önem taşıyor ![]() Bozulan arazilerin kazanılması Çevre Kanunu’nda yer alan esasa ve kabule dayanılarak hazırlanması istenilen Madencilik Faaliyetleri ile Bozulan Arazilerin Doğaya Yeniden Kazandırılması Yönetmeliği, 2007’nin sonunda yürürlüğe girmiştir, (14 Aralık 2007 tarihli ve 26730sayılı Resmi Gazete) ![]() ![]() ![]() ![]() Yönetmeliğe göre; yönetmelik kapsamındaki faaliyetlerde, işletmeci tarafından çalışmalara başlanmadan önce, bozulan doğal yapının yeniden düzenlenmesi, doğal dengenin kurulması ve alanın yeniden insanların yada diğer canlıların güvenle yararlanabileceği hale getirmesini sağlayacak biçimde ‘Doğaya Yeniden Kazandırma Planı’ hazırlanacaktır ![]() ![]() ÇED Yönetmeliği’nin ekinde yer alan Ek-II’ye tâbi projelerin faaliyet sahipleri ise,Proje Tanıtım Dosyası’nın eki olarak,‘Doğaya Yeniden Kazandırma Planı’nı hazırlamak,bu planı aynen uygulayacağını gösterir noter tasdikli taahhüdü ilgili idarî mercilere sunmak ve projelerini verilen plan ve taahhütlere göre gerçekleştirmekle yükümlüdür ![]() ![]() ![]() Oysa Çevre Kanunu’nda, taşocağı ve madencilik faaliyetleri, malzeme ve toprak temini için arazide yapılan kazılar, dökümler ve doğaya bırakılan atıklar sonucu bozulan doğal yapının yeniden kazanılmasına ilişkin faaliyet sahibinin yükümlülüğünü yerine getirmemesi durumunda uygulanacak doğrudan bir yaptırım bulunmamaktadır ![]() ![]() ![]() ![]() 5177 sayılı Maden Kanunu değişikliği ve bu değişikliklere dayalı olarak çıkarılan yönetmelikler özellikle çevre açısından bir dizi olumsuzluklar taşımaktadır ![]() ![]() ![]() Süheyla Suzan Alıca, Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi, Çevre Hukuku Bölümü Öğretim Görevlisi |
![]() |
![]() |
|