![]() |
Kars Dili Şivesi Sözlüğü |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Kars Dili Şivesi SözlüğüKars Dili Şivesi Sözlüğü Kars Dili, Şivesi Sözlüğü A Aba: kıldan örülmüş kalın kumaş ve bu kumaşdan yapılan elbise Ağa: Büyük erkek kardeş Ağabey Abad: Gelir Abad olmak: Gelirden memnun olmak Ağıl: Hayvanların dışarıda kapatıldığı yer Ağhee: Eyvah anlamında olan sözcük Ağhır: Son insanı son Ağartı: Yağ peynir süt yoğurt gibi yiyeceklerin genel adı Ağırsak Teşinin üst kesiminde çengelli olan yuvarlak parça Ahan İşte burada Anık Yeterince mayalanmamış ekmek hamuru Ahırı: Sonu Ağhırın gele: Sonun gele ölesin Ağhur: Hayvenlerin konulduğu yer ![]() Ağhbun: Gübre Akuçka Pencere Alha: Hele gör Alaf: Kışlık için hazırlanan hayvan yemi ![]() Andır: Uğursuz şeyler için söylenilir ![]() Asaca Yıkımak: Başını önden yıkamak Andıra Kalsın: Uğursuz olan şeylerin sonu gelsin Atol: Patatese benzer fındık büyüklüğünde kök Avlu: Odaların önüne yapılan koridor Ayar: Atın sırtına vurulan eğer Ayvan: Eyvan Balkon evlerin önüne yapılan örtme Azgun: Şimarık B Baca: Evlerin üst kısmını konulan küçük pencere Badval: Ambarın bir çeşidi BagaPege: Ahırda hayvanlara ot ve samanın verildiği tahta bölme Barç Etmek: Seslice şapırdatarak öpmek Basma: Hayvan pisliğini bastırarar düzeltilmiş şekli Beç: Biraz geri zekalı anlamında safca Bed: Çirken Bednar: Bir çeşit çıban yarası Bege: Ahırda ot ve samının konulduğu yer ![]() Beng: Ben hal insan vücudunda ki siyah lekeler Belli: Bilinen Berf: Kar Besmi: Bir isim Bıçğı Bışğhı: Testere Bıldır: Geçen sene Bınıvız: Sinsi Bışkol: Koyun pişliği Bibi: Babanın kız kardeşi Biçin: Tırpanla biçilmiş ot ya da ekin Bidibidi Az az ufak ufak Bijbijli: Sivri uç Bişi: Hamur kızartması Bişka: Kibri Boğozlu: Obur ![]() Bölme: Büyük tepsi Buğari puğhari: Evlerin üstündeki duman çıkan baca Buluz: Elbise Büzdük: Kalça C Cadi: Yağcı insanlara yağ yakan kimse Cağ: Şiş ya da mil Camuş: Manda Cancur: Bir tür küçük erik Cazigudiyan: Yağcı ya da şeytan Cemse: Askeri araç Cici bici Süslü püslü Çigelek: Yaban çileği Cigerakraba: Enyakın akraba Cillenmek Toprağın yeşillenmes Cinav: Kamçı ya da bir ot çeşidi Cıcık: Güzel Cığız: Oyun bozan Cığıza cur bahan Cılcıbıl Çırıl- Çıplak Cırcır: Fermuar Cırnak Kuşların ayak parmak ucu Cızlavet: Siyah içi astarlı lastik ayakkabı Cırnağ: Tırnak Coc: Bataklık Cucul: Civciv Culuk: Hindi Cur: Çocuk oyunlarında oyun bazmak Cücük: Tavuk Kaz hindi kuş gibi hayvanların yumurtadan çıkan yavruları Ç Çar: Bir tür bez çarşaf Çaynik: Çaydanlık Çeçil: Tel peynir Çemirlemek: Gömlek kolunu katlayarak çevirmek Çengel: Kargaburnu Çatal Çimmek: Yıkanmak banyo yapmak Çit: Kadın baş örtüsü Çor: Sinirli bir zamanda söylenilen söz Çorağh: Verimsiz D Dabak: Bir hayvan hastalığı Dadağh: Ağabey Kardeş Dadda: Çocuk mamas Damçı: Damla Davar: Koyun De hayde: Çabukça gel Degenek: Sopa çubuk Değirmi: Yuvarlak Demiray: Bir tür yara egzama Derekep: Derhal hemen Desinler için: Gösteriş olsun diye Diksinmek: Tiksinmek Dıldıbıl: Çırılçıpla Dillo: Ketenden örülmüş çuval Dınaz: Alay Dınaz etmek: Alay etmek Dolamaç: Dönemeç Dolap: Büyük su değirmeni Dolça: Maşrap Doydoy: Güvercin Dummak: Suya dalmak Düge: Düve Düğmeç: Ekmek ve yağla yapılan bir çeşit yamak ekmek aşı E Eebele gel: İşte böyle bu yana gel Efsene: Saf insan Eğiş Teknede hamur kazıyan kazıyacak Ekmek aşı: Düğmeç Eqgo: Nene ana anlamında Ele deme: Öyle söyleme Endeze olmak: Oyalanmak Erek: Orman içinde ki açıklık alan Ergiş: Herif ev adam Eringen: Tembel üşenen Eseslice: Esaslıca Eşgere Açık alenen Evlek: Tarla sürümünde pulluğun açtığı iz Eze Teyze F Fanti: İskambil Ferik: Henüz yumurtlamamış tavuk Piliç Fırtık: Sümük Fırtıklı: Sümükl Fışğı: Tezeğin ufalanmış şekli Fitoz: Sevimli Fizzah: Bağırmak Fizahlanmak: Bağırmak ağlamak Furuç: Armat kurusu G Gagaç: Kurumuş otlara verilen ad Gağ: Meyve kurusu Gada: Dert bel Gadan alem: Dertlerini ben üstüme alayım Gakka: Çocuk dilinde şeker Galak: Tezek yığını Galet: Bisküvi Ganayahlı: Kadın ya da kız için söylenilen bir söz Ganfet: Akide Şekeri Garo: Eski anbar Garonun yokuşu: Ambar yokuşu Gaşka: At Arabası Gav: Kil toprak Gavçe: Çengel Gayğana: Sahanda yumurta Gecen ğhere kalsın: İyi geceler Gedek: Manda yavrusu Gejjo: Aptal bilinçsiz Gem: Döven Geven: Dikenli derelerde olan bitki Gıdella: Küçük sepet Gıdıl: Küçük Gımı Atol denen bitkinin uzanmış sapı Gımı gıçlı İnce bacaklı Gıdik: Oğlak Keçi yavrusu Gıjgırmak: Yoğurdun ekşimesi Gıjjik: Kıvırcık saç Gınco: Zayıf çelimsiz Gırgal: Hayvanları bağlamak için ağaçtan yapılmış boyun bağı Gırnap: Sağlam ip Gobbuz: Yumruk Gobbal: Büyük burun Gocik: Kaban Golopi: Tahtadan yapılmış sitil Gizenguggi: Saklambaç oyunu God: Bir ağırlık ölçüsü Godda: Büyük zar makara Godik: Manda yavrusu Gor: Mezar Gorbagor: Toplu mezar Gorluk: Cenaze için saklanan para Gorhana: Mezarlı Goruhçu: Kır bekçisi Gozo: Biçimsiz düzeni bozuk Göze: Pınarın suyunun çıktığı yer GurraGurre: Kendini beğenmiş Gudik: Enik köpek yavrusu Gurduşka: Kadınların giydiği bir çeşit gömlek Guli: Hind Gurban: Bir isim Guşhana: Tencere Guzzik: Kambur Güman: Umut Güman etmek: Umut etmek H Hacillenmek: Yaptığına pişman olmak Hal: Siyah ben Hamarat: Becerikli Harbi: Doğru Hardahurda: Kırık ya da döküntü Harğ: Ark su kanalı Harbutlamak: Sıcak su ile soğuk suyu karıştırmak Haro: Ambar ya da samanlık içinde ki bölme Haros: Ekilmemiş tarla Hasıllama: Yoğurmak Hedik: Haşlanmış buğday diş hediği Hengel: Mantı Helek: Yorgun Helek olmak: Yorgun düşmek Herk: Sürülmüş tarla Herslenmek: Sinirlenmek Hetircek: Ocak taşları üzerine yemek pişirmek için konulan demir çubuk Hevenk: Kara batmamak için ayağa giyilen geniş ayakkabı Heyathayat: Bahçe Himm: Bina yapımı için kazılan temel Hırkal: Mantı Hışt: Çivili köpek tasması Hızan: İş bilmeyen Hodak: Öküzün boyunduruğuna binen ve öküzleri süren çocuk Hop ğhop: Sabanın demir olan ucu Noravel: Hodak denen çocuğun söylediği maniler Hozan: Biçilmiş tarlanın birdiyer adı İ İstikan: Çay bardağı İstol: Sandalye İskat: Ölünün arkasından günahına karşılık verilen para İşkınlanmak: Filiz vermek İşkirlenmek: Şüphelenmek İşmar: İşaret etmek İtelemek: İtmek K Kanfet: Akide şekeri Kargun: Yazın karların erimesiyle oluşan sel Kaşka: Ağaçtan yapılmış el arabası küçük araba Kayış: Kemer Kayğana: Sahanda yumurta Kebani: Ev işlerinde hamarat olan kadın Kefterkuski: Hortlak Kerme: Koyan pisliginden yapılan tezek Kerti: Bayat Kidik: Keçi yavrusu Kınnap: İnce dayanıklı ip Kırlent: Sekilere konulan yastık Kirtil: Kısa ve oldukça sert ot Kitmir: Küçük Kodik: Manda yavrusu Kolik: Boynuzu olmayanan hayvanlara denir Kollik: Kuyruğu kesilmiş hayvan Kolopi: Küçük sitil Kopça: Düğme Kopti: Kabasaba Kor: Kör Kart: Yeşil çimenlik ama sert olan yer Koraraba: Kağnı Koroğlu: Köroğlu Korberevi: Önünü görmeyen Koşat: Binalarda yük taşıyan kalın ağaç Kotan: Pulluk Kozik: Ahırda danaların kapatıldığı yer Köçmek: Evlenmek Köynek: Gömlek Kudik: Küçük köpek Enik Kulun: Kısrakların yavrusu Kullik: Bere Kunkul: Omu Kurig: Kısrakların yeni kulunu tay Kurun Kürün: Ağaçtan oyularak yapılan su kabı Kuşkana: Küçük tencere Kuzzik: Kambur Küllah: Böğürtle Külek: Ağzı geniş altı dar su kabı Külül Külür: Yabani bezelye Küski: Kaldıraç Söz sözün küsküsüdür Kütan: KotanPulluk Küze: Su kabı L Lallo: Konuşamayan lal Lapatka: Kürek Laçin: Doğan Laz: Karadenizliye denili Lazut: Mısır Leçek: Beyaz renkli başörtüsü Lelê: Ana bakıcı Lenger: Geniş ve derin leğen Lezgi: Halk müziğinde bir makam adı ![]() Lıbbız: Parasız Züğürt Lığlanmak: Mızmızlanmak gibi Lili: Lakap Lobya: Fasulye Loda: Büyük ot yığını Lokko: Büyük kaba Lök: Büyük Lüle Musluk Suyun aktığı boru M Mahal: Yer mesken Mafiş: Küçük kare şeklinde kesilmiş yufkanın yağda kızartılması Makat: Tahtadan yapılmış sedir Mar: Yılan Maşrapa: Kulplu bir çeşit su kab Mattavar: Bir çeşit hastalık Maya: Kadın adı Mazi: İki teker arasında ki mi Mehriban: Kadın adı merhametli Mercana: kışlık yakacağın ormandan temini ![]() Meşe: Orman Merek: Ot ya da saman konulan ev: Merek yandı sıçana da kalmadı Mintan: Gömlek Miras kalsın: Mal sahibinin ölmesini dilemek Modgam: İmec Morbet: Çırak yardım eden çocuk Mozik: Bir yaşına girmiş dana Möğkgem: Sağlam Muzveil: Muhbir Muzveillenmek: İhbar etmek Mürgülemek: Otururken hafifden uyumak şekerleme N Nahır: Sığır sürüsü Neft: Gazyağı Nevale: Erzak Napuzzar: Kapının önünde ya da arkasında kalan tarla Nat: Tırpan sapı Nataş: Çıra parçasına verilen ad Nöker: Hızmetkar O Ola Ula: Ulan arkadaş Oçkur: Uçkur Ola Çabuğh Gaç: Hemen kaç Ö Ögeç: Bir yaşını geçmiş erkek kuçu P Pağaç: Yuvarlak ve kalın bir tür ekmek somun Pağhıl: Kıskanç Pağhıllanmak: Kıskanmak Pampara: Bir tür yabani bitki Panta: Yabani armut ahlat Papağ: Başa giyilen tiftik başlık Papul: Çocuk ayakkabısı patik Peg: Yıkıntı virane olmuş ev kalıntısı için denir Pege: Ahırda hayvanların ot ya da saman yedikler bölme Pepe: Kekeme Peleş: Boynuzları yanlara doğru açılmış hayvanlara verilenad Peçkir: El havlusu Pisik: Kedi Peş: Arka Peşine gitmek: Arkasından gitmek Peşlemek: Kovalamak Peşgun: Ayakları kısa yer sofrası Pırti: Elbise Pızık: Yabani arı Pızıklanmak: Sineklenmek Pin: Tavuk yuvası kümes Pingal: Folluk tavuk yuvası Pitik: Köpek yavrusu Polum: Oyun Polim yapma: Oyun yapma Portlak: Göz yapısı büyük olan Poşa: Çingene Potur: Büzgü Poy Poy: Hele bakın anlamında Poy Poy Gülen Pöçük: Kuyruk en geride kalan Puç: Hiç yitirmek Emegim puç oldu Punğar: Pınar Pumpul: Yastık başlarına dikilen püskül süslü Pulul: Ot demeti Put: Bir ağırlık ölçüsü Puti: Yiyeceği olmayan ailenin fertlerini komşuları alıp besleme işi Püşürik aşı: Bir tür çorba Pöçük: Son ![]() Pörçük: Tırpanı sapına bağlanan yeri Pörçüklü: Yağcı Punğar: Çeşme S Sağdıç: Düğünde damadı gezdiren kişi Sahi: Gerçek Sahi mi: Gerçek mi Sak: Çorabın tabandan yukarı olan kısmı Sako: Sakar dökülen Sambağı ![]() Sami: Boyunduruğa takılan ağaç ya da demir çubuk Sanaksal: Ahırların orta yerinde çukur hayvan bokunun toplandığı kanal Sap: Başakların tutunduğu dal Sarol: Can eriği Sazna: Arazi ölçümünde kullanılan bir ölçü aleti Secele: Soy kütüğü Segirtmek: Çabuk gitmek Sıggavus: Ahır temizlemede kullanılan süpürge Seki Sevki: Sedir Sıloık: ıslık Sinor: Tarla hududu sınır Sitekan İstikan Bardak Sitil: Süt kabı Sivirlenme: yokuş aşağı kayma olayı Stol: Sandaliye Sosiya: Parlak renkli kara kuş Ş Şaplak: Tokat Şillopa: Karla karışık yağmur Şirat: Peynir Suyu Şoğurt: Saly şourtlu: Salyalı Şor Tuzlu Şoş: Asfalt yol Şöbe: Oltu taşından yapılan boncuk Şuşlanmak: Fazla yatmak Şuşurtluk: Değirmen oluğunun su dökülen yeri Şüzzük: Peynirin suyu T Tağaryirlenme: Kendinden geçme Tanış: Tanıdık Talaş: Telaş Tapan: Sürülmüş tarlayı düzeltmeye yarıyan tahta kalas Tapul: Ot demeti Tar: Tavukların üstüne dizildiği ince sırık Tavşal: Kadınların baş örtüsünün kalını Tecgere: Hayvan pisliğini taşımaya yarıyan tahat alet Têlli: Güzel narin Telis: Çuval Teper: Doldurur Ha bire teper Terek: Raf Termaş: Bozuk Termaşa kalsın: Bozulsun kalsın Terpen: Kımılda Terpet: Kımıldat Teşi: Yün eğirmeye yarayan alet Teşt: Saç legen Tevür: Çeşit Têy: bir nida Têy nezaman geldi Trink: Peşin para anlamında Tik: Yüksek dik Tığ ![]() Tığa: Saygısız olan delikanlıya denir Tırık: İshal Tırhıç: Ahırın içini bölmek için yapılmış tahta duvar bölme Toklu: Yaşına girmiş erkek kuzu Tulla: Köpek eniği Tullanmak: Yuvarlamak Tuluk: Tulum Tuman: Don Tülek: Korkudan çabukça kaçan ödlek Torpağh : Toprak Torpağh başına: Ölesin mezara gidesin Torlak: İş bilmeyen acemi Tosbağa: Kaplumbağa Toklu: Bir yaşında kuzu Toy: Düğün Tump: Tarlaların kenarı Tütün: Duman Tütüye Bir kadın ismi U Uca: YüceUca dağların başında Uçuğh: Yıkık Uğuz: Oğuz Ula: Ola olan Ula Ula: Hele hele Umaç: Hamurdan yapılan bir yemek Uşağh: Çocuk Ü Ürek: Yürek Üstü: Elbisesi Üzerlik: Sedefotu Üzdür: Yüzdür V Varlı: Zengin Vedre Kova su kabı Veran: Viran harabe Veran kalsın: Harabe olsun Voj: Yular Vurgun: tutkun Vışşş! Şaşırma ifadesi Y Yad: Yabancı Yal: Köpek yiyeceği Yalağh: Köpeğe yal verilen kap yal kabı Yalaka: Yağcılık eden Yanaşma: Yandan takılan Yanbegi: Yatay olan eğiri Yanpuri: Eğri düz olmayan Yansılama: Taklit etmek Yarpağh: yaprak Yaşik: Ağaçtan yapılan kasa Yaşmağh: Başörtüsü Yavan: Katıksız Yaylığh: Başörtüsü Yêddi: Yedi Yege: Eye Yegin: Çalışkan üşenmeyen Yeke: Büyük kocaman Yêri: Yürü Yerinmek: Heveslenme Yesir: Esir Yesir olmak: Kurban olmak Yeşil***: ¼ lük Rakı Yığ: Topla Yığın: Ot yığını kalabalık Yumri: Yuvarlak Yuha: Sığ derin olmayan Yuha: ince Yuğhu: Uyku Yuğhun Gelêr Yüngül: Hafif Yola vurma: Gönderme Yon: Bir ağacı yontmak ![]() Yoz: Kısır mal Z Zabun: Çelimsiz Zağar: Küçük köpek Sağ: Kara karga Zağ: Keskin sivri Zağar: Küçük köpek Zanduğh: Sandık Zanka: Kızak Zahar: Gerçekten öyle Zeher: Ağu Zehir anlamında Zehrimar: Sinirli bir anda Ne var anlamında kullanılır Zer: Altın Zerzebil: Perişan Zerge: Değersiz değeri düşük olan denir Zeşt: İnce sac Zeşt: Ağıt Zıbın: Bebek gömleği Zevsek: Geveze Zırlama: Ağlama çok söylenme Zırza: Asmalı kapı kilidi Zırzop: Uyumsuz kaba saba Zibidi: Giyimiyle topluma uymayan kişi Zibil: İnce toz Zirt: Gösteriş meraklısı Ziyankar: Zarar veren Ziyil: Siğil Zoğ: Tarla çayır biçiminde tırpanın biçerek yığdığı ot Zokko: Mantar Zukkum: Haram Zukkum: Zehir zakkum anlamında Zanduk: sandık |
![]() |
![]() |
|