Gül Üretimi İsparta'ya Nasil Gelmişti |
10-13-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Gül Üretimi İsparta'ya Nasil GelmiştiGÜl Üretİmİ isparta'ya nasil gelmİŞtİ GÜL ÜRETİMİ ISPARTA'YA NASIL GELMİŞTİ? GÜl Üretİmİ isparta'ya nasil gelmİŞtİ? "Delirdi keçileri kaçırdı bu adam Allah akıl fikir versin!" "Topraklarımıza bizde gül dikelim Gülcülükte iyi para var!" Isparta da gülcülüğün binlerce yıl gerilere giden eski köklü bir tarihi yoktur Isparta gülcülüğü en çok 150 yılı bile geçmeyen bir tarihe sahiptir Daha gülcülük Isparta'da bilinmez iken Burdur Denizli Çal yörelerinde Gül tarımının yapılmakta olduğu bilinmektedir Gülcülüğü Isparta'ya Yalvaç ilçesinden gelip Isparta'ya yerleşen Meydanbeyoğlu Mehmet İzzet'in oğlu İsmail Efendi getirmiştir Bu getirişin de çileli çok ilginç bir öyküsü vardır İsmail Efendi her Isparta'lı gibi bilinçli uyanık yeni bir şeyler öğrenmeye yapmaya susamış kendine güvenli çalışkan sabırlı hırslı direnme gücü olan inatçı kişiliğe sahip bir kişi idi O vakte dek Isparta ovasına ne ekilip dikilir ise pek gelir getirmiyor çalışıp çabalamalar boşa gidiyordu İsmail Efendi şöyle komşu illere Burdur Denizli Çal yörelerine doğru bir geziye çıktı Oralarda ne ekip dikiyorlar topraktan nasıl daha çok gelir sağlıyorlar baktı çekti Gülcülük büyük oranda yapılır ise iyi para getirir Isparta topraklarında da gül yetişir kanısına vardı Hiç vakit geçirmeden otuz dekar toprak sağladı Çukurları açtırdı Çevrede bulunan süs güllerinin içinden yağ gülü olabileceklerden fidanlar aldı Otuz dönüm yerin otuz dönümüne de gül dikti Yeni dikilen gülün üç ile beş yıl sonra en iyi ürün vereceğini biliyordu sabırla gül bahçesini aksatmadan suladı yabani otları yoldu çapaladı o günlerin koşullarına göre zararlı böcekleri öldürücü ilaçlar attı Daha üçüncü verim yılı gelmeden gülyağı çıkarma işinde kendine gerekli olacak araçların bazılarını yerli ustalara Isparta'da yaptırdı Ustaların yapma güçlerinin dışında kalanları da Bulgaristan'a dek gitti; oradan aldı geldi Güzelce noksansız bahçesine kurdu Gülyağı çıkarırken gerekecek suyu da "Bambullu Ceviz" denen yerden getirdi bahçesine akıttıktan sonra sabırla üçüncü ürün yılını beklemeye başladı Parasal yönden de sıkıntı bunaltı içindeydi Müthiş paraya gereksinmesi vardı Büyük bir girişimde bulunmuş atılım yapmıştı Otuz dönüm toprak sağlamış çukur kazdırmış gül fidanlarını diktirmiş gülyağı çıkarılmasında gerekli olacak araçlara da pek çok para vermiş yatırım yapmıştı İyi ürün alır gülyağı çıkarır eline toptan para geçerse harcını borcunu ödemeyi düşlüyordu Dört gözle beklemekte olduğu üçüncü ürün yılı geldi Don kar kış rüzgar yağmur dolu anlayamadığı bir tabiat olayı nedeniyle gül fidanları hiç çiçek vermediler Emekleri harcadığı bunca para boşa gitti Umudunu bir yıl sonrasına dördüncü ürün yılına bağladı O yıl da bahçesi iyi çiçek verdi; bu kez gülyağı çıkarma yöntemini bilmeyişi yüzünden başarılı olamadı DELİRDİ KEÇİLERİ KAÇIRDI BU ADAM ALLAH AKIL FİKİR VERSİN! Gözler İsmail Efendi'nin üstündeydi Halk ilgiyle onu izliyor; yolda sokakta kahvede handa evde yerde hep onun bu girişimi konuşuluyor çektiği emeğin harcadığı paranın hesabı kitabı yapılıyor alaya alınıyor eğleniliyor; "Delirdi keçileri kaçırdı bu adam Allah akıl fikir versin" deniyordu Gülcü İsmail Efendi direnme gücünü yitirmedi Kulaklarını çevrede söylenenlere tıkadı Başarısızlığının nedenleri üzerinde durdu Sordu soruşturdu inceledi araştırdı Çalıştı çabaladı gülyağı çıkarma yöntemini en küçük ayrıntısına varana dek öğrendi Kendini bir sonraki ürün yılına iyiden iyiye hazırladı ÇUVAL ÇUVAL GÜL ÇİÇEĞİ; DESTE DESTE PARA ! Kış mevsiminin soğuklu karlı günleri geçip gittiler İlkbahar mevsimi gelir gelmez Gülcü İsmail Efendi'nin bahçesinde bir diriliş bir canlanma görüldü Bakımlı tertemiz bahçedeki insan boyunu aşan gül ağaçları önce yeşil yeşil yaprak sonra da pembe gül tomurcukları vermeye başladılar Mayıs ayının ilk haftasında havalar ısınınca bahçe top top koca koca yapraklı pembe renkli güllerle doldu kaldı Öyle de bir güzelleşmiş iç açıcı olmuştu ki Güllerin içinden yanık yanık bülbüllerin sesleri geliyor çevreye insanın iliklerine işleyen hoş bir gül kokusu yayılıyordu Ne idi bu gül çiçeğinin bolluğu böyle? Görülmüş şey değil Kadınlı erkekli yüzlerce kişi sabahın alaca karanlığında bahçeye geliyor akşama dek çuval çuval toplanan gülleri taşıya taşıya bitiremiyorlardı Gül sezonu bir ay kadar sürdü Gülcü İsmail Efendi de eline geçen bu fırsatı çok iyi değerlendirdi Binbir güçlük zorluk çile ve çaba ile üretmeyi başardığı katkısız arı "Gülyağı" ve "Gül Suları" nı değerince sattı; eline parasını aldı İlk iş olarak her doğru dürüst namuslu insanın yaptığı gibi borçlarını ödedi Yeni bir ev yaptırdı Evini de o günün gelenek görenek töresine göre dayadı döşedi Daha elinde pek çok parası kalmıştı Bunu da çarçur etmedi; otuz dönüm gül bahçesini 50 75 100 dönüme çıkarmak yaptığı gülcülüğü daha da büyütmek genişletmek işinde kullandı TOPRAKLARIMIZA BİZDE GÜL DİKELİM GÜLCÜLÜKTE İYİ PARA VAR! Isparta halkı İsmail Efendinin deneyinden Isparta topraklarının gül yetiştirmeye çok elverişli olduğunu öğrenmiş oldu Gülün iyi para getirdiğini de gözleri ile gördükten sonra "Tarlalarımıza bizde gül dikelim gülcülükte iyi para var!" demeye başladı Gülcü İsmail Efendi kıskançlık çekememezlik etmedi Gül dikecek olanlara yardımcı oldu Karık nasıl açılır gösterdi Fidan dikiminde başlarında bulundu Bir kaç yıl içinde de her yere gül dikilmiş Isparta Kenti de Gül Bahçelerinin içinde kalmış oldu Isparta bundan sonra gül üretmesiyle tanındı gülcü oluşuyla da anıldı "Mantıklı kişiler çevreye ayak uydurur Mantıksız kişilerse çevreyi kendilerine uydurur Bu yüzden bütün ilerlemeler mantıksız kişilerin ürünüdür" Mark TWAIN |
|