Antalya Kaş Yaylası |
|
|
#1 |
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Antalya Kaş YaylasıAntalya kaş yaylası Kaş sahilindeki her köyün yükseklerde eş isimli bir yayla köyü ya da küçük, yeşil bir yaylası bulunur Ağaçların çiçeklere durduğu ve ortalığın yeşile döndüğü günlerde sahilde bir hareketlilik başlar Denkler ve erzaklar hazırlanır Kimi traktör veya kamyonla, kimiyse deve, katır ya da merkeple düşer yollara Bazı yaylaların yolu yoktur, çoluk-çocuk, genç-ihtiyar patikaları adımlar sevinçle Büyük sürüsü olanlar ise, çobanlık yapa yapa birkaç günde varırlar hedefe Kovanlar da unutulmaz elbette, arılar daha iyi bal yapsın diye ahşap kutular serin ve bol çiçekli yamaçlara taşınır Dört bir yan sarı-beyaz dev papatyaların yoğun kokusu ve çiçekten çiçeğe dolaşan arılarla donanıverir Kışın karlar altında yalnızlıktan üşüyen yayla evleri şenlenir bir anda Ortalık rengârenk bir bayram yerini andırır Sahildekiler sıcakla boğuşurken, geceleri efil efil esen rüzgâr battaniyelere sarınacak kadar üşütür insanı ![]() YÜKSEKLERİN ÇAĞRISI Kaş’ın en güzel köyleri Bezirgan ve Gökçeören Az ileride her sabah kesif bir sis altında adeta görünmez olan Kasaba yer alır Bir zamanlar Kaş’ın bağlı olduğu bu sessiz belde, bembeyaz bulutlar içerisindeki Karadeniz yaylalarına benzer Kasaba çıkışındaki bol dönemeçli asfalt yol boyunca bir yanda zengin habitatıyla Kıbrıs Kanyonu, diğer yanda yüksek rakımın habercisi sedir ağaçları saf tutar 1350 metredeki Sinekçibeli geçidi, yaylalar diyarına gelindiğinin müjdecisidir Yayla deyince akla ilk Gömbe geliyor Kaş’ta Gömbe, serin havası, metrelerce yüksekten süzülen Uçarsu Şelalesi ve Yeşilgöl’üyle esintili bir coğrafya Üçağız’dan Kınık’a kadar, Kaş sınırları içerisindeki tüm sahil köylerinin yaylaları Gömbe etrafında toplanıyor Kaş’ın yayla köyleri ve yeşil alanları Akdağ’ın eteklerine salkım saçak yayılı Beydağları’nın bir kolu olan Akdağlar, üç bin metrelere varan doruklarının hemen altındaki yeşil alanlarla yaylacıların yurdu Kuzey-güney doğrultusunda uzanan Teke Yarımadası’nın bu karlı dorukları, zirvelerindeki düzlükleriyle yaz ayları boyunca yerleşime elverişli Öyle ki, Akdağlar’ın en yüksek tepesi olan 3020 metrelik Uyluk Tepe’nin zirvesine çıktığınızda, altınızda uzayıp giden vadilerdeki yörük çadırlarını görebilirsiniz Dağların ve vadilerin birlikteliği yaylacılığa o denli uygundur ki, siz zirveden coğrafi sınırların aslında ne kadar da birbirine yakın olduğuna şaşırırken, birkaç yüz metre altınızda hayvanlarını otlatan çobanların radyolarını ya da kendi aralarında konuşmalarını tüm ayrıntısıyla duyabilirsiniz GÖL SULARI Kaş yaylaları bir göller diyarıdır aynı zamanda Dağlar arasında yer alan ve güzellikte birbirleriyle yarışan bu göller, rüzgârın da etkisiyle farklı görüntüler sergiler Akdağ’ın karlı siluetinin düştüğü Akçay baraj gölü, rüzgârda sürekli değişen rengiyle görsel bir şölen sunar sabahları Adını suyunun renginden alan Yeşilgöl, civar göller içinde en ünlüsüdür Gölün suları, Ağustos ayında bile birkaç kulaç sonrası parmakları hissizleştirecek kadar soğuktur Kohu Dağı’nın yüksek mevkilerine gizlenmiş Baranda ve Bulanık gölleri, birer mesire yeri olduğu kadar, yayla şenliklerinin de mekânlarıdır aynı zamanda Akdağ’ın koynuna saklanmış turkuvaz-yeşil göllerin billur suları, eriyen karlarla beslenir yaz boyunca Kartal, Karagöl, Çimenli, İkizgöl, Girdev ve birçok adsız minik göl, yaylalar arasına serpiştirilmiş sulak alanlardır Akdağ’a veya yaylalara yapılacak kısa yürüyüşler esnasında hemen hepsini görebilmek mümkündür![]() |
|
|
|