|
![]() ![]() |
|
Konu Araçları |
arkasındaki, kağıt, kişiler, paralarımızın, yeni |
![]() |
Yeni Kağıt Paralarımızın Arkasındaki Kişiler |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Yeni Kağıt Paralarımızın Arkasındaki KişilerYeni kağıt paralarımızın arkasındaki kişiler 1 Ocak 2009’da tedavüle girecek Türk Lirası banknotlarının ön yüzünde Atatürk portreleri bulunurken, arka yüzlerinde Türk bilim, sanat, edebiyat ve müzik tarihinin önde gelen isimlerinin portrelerine yer verildi ![]() 5 TL’nin arka yüzünde bilim tarihçisi Ord ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Merkez Bankası, halen tedavülde olan Yeni Türk Lirası banknotlarda, arka yüzlerinde potre kullanmamıştı ![]() ![]() ![]() AYDIN SAYILI Aydın Sayılı, 2 Mayıs 1913 tarihinde İstanbul’da doğdu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() O yıllarda bilim tarihi konusu önemlice bir kıpırdanma hareketine sahne olmakta idi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Böylelikle, Atatürk’ün sınavıma gelmesi benim hayatımın seyri üzerinde büyük bir etki yapmış oldu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sayılı, Maarif Vekaletinin (Milli Eğitim Bakanlığı) yurt dışına öğrenci göndermek için açtığı sınavı kazanarak Harvard Üniversitesinde Bilim Tarihi Bölümünde yüksek öğrenimini yapmak üzere Amerika Birleşik Devletleri’ne gönderildi ![]() ![]() ![]() ![]() Aydın Sayılı, 1943 yılında, Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Felsefe Kürsüne “İlmi yardımcı” olarak tayin edildi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sayılı, 1947’de Türk Tarih Kurumunun tam üyeliğine seçilmiş, 1957’de Uluslararası Bilim Tarihi Akademisinin muhabir üyesi, 1961’de aynı akademinin tam üyesi olmuş ve 1962’de üç yıllık bir dönem için başkanlığını yapmıştır ![]() ![]() Sayılı, 15 Ekim 1993’te evinin önündeki sokakta geçirdiği kalp krizi sonucu vefat etti ![]() ![]() MATEMATİKÇİ CAHİT ARF Kendi adıyla anılan “Arf Sabiti”, “Arf Halkaları” ve “Arf Kapanışları” gibi terimleri bularak, matematik ve bilim dünyasına önemli katkılarda bulunan ünlü matematikçi Ord ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İstanbul’da başlayan ilkokul öğrenimini İzmir’de devam ettiren Arf, Milli Eğitim Bakanlığının verdiği bir bursla Paris’e giderek Ecole Normale Superieure’dan mezun oldu ![]() Türkiye’ye döndükten sonra Galatasaray Lisesi’nde matematik öğretmenliği yapmaya başlayan Arf, 1933 yılında İstanbul Üniversitesi Matematik Bölümüne girdi ![]() ![]() ![]() Daha sonra tekrar Türkiye’ye dönen Arf, bir süre İstanbul Üniversitesinde görev aldıktan sonra, 1962 yılında, dönemin Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel’in atamasıyla TÜBİTAK’ın kuruluş çalışmalarını başlattı ![]() ![]() ![]() ![]() Matematik bilimine yaptığı büyük katkıları için hayatı boyunca çok sayıda ödülle onurlandırılan Arf, Türkiye’de matematik biliminin bugünkü konumuna gelmesinde çok önemli role sahip oldu ![]() ![]() MİMAR KEMALEDDİN BEY Ahmet Kemaleddin Bey, 1870 yılında, İstanbul’un Acıbadem semtinde dünyaya geldi ![]() ![]() Ortaöğrenimine, 1881 yılında Girit’te devam eden Kemalettin Bey, 1882 yılında ailesiyle birlikte İstanbul’a döndü ![]() ![]() 1895’te mimarlık eğitimini ilerletmek için devlet tarafından Berlin’e gönderildi ![]() ![]() ![]() Yurda döner dönmez Hendese-i Mülkiye’deki görevine yeniden başladı ![]() ![]() ![]() 1909 yılında Evkaf Nezaretinin başına atanan Kemalettin Bey’in Vakıflar’daki görevi, kentin önemli eski yapılarının büyük ya da küçük kapsamlı onarımlarını yürütmekti ![]() Bu görevdeki yoğun onarım çalışmaları, kendisinin ulusal mimarlık anlayışını geliştirmesine zemin hazırladı ![]() ![]() “Kemalettin Okulu” olarak da anılan bu büro, ulusal mimarlık anlayışını ülkenin tüm yörelerinde uygulayan bir dizi mimar, mühendis ve yapı ustasının yetişmesine olanak tanımış; böylece Evkaf Nezareti, İnşaat ve Tamirat Heyet-i Fenniyesi, Birinci Ulusal Mimarlık akımının odak noktasına dönüşmüştür ![]() MESCİD-İ AKSA’NIN ONARIMINDA ÇALIŞTI Kemalettin Bey, 1908 yılında kurulan Osmanlı Mimar ve Mühendis Cemiyetinin kurucuları arasındadır ![]() ![]() İşgal döneminde, 1919 yılında Nezaretteki işine son verilen Kemalettin Bey, bu yıllarda yalnızca Şehremanetinde ve özel atölyesinde çalışmalarını sürdürdü ![]() 1919 yılında İngiliz yönetimine geçen Kudüs’te Mescid-i Aksa’nın onarımı için Müftü tarafından Kudüs’e çağrıldı ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Yeni Kağıt Paralarımızın Arkasındaki Kişiler |
![]() |
![]() |
#2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Yeni Kağıt Paralarımızın Arkasındaki Kişiler1925’in yaz aylarında Ankara Palas’ın yapımının tamamlanması için Kudüs’ten geri çağırıldı ![]() 1925 yılında Evkaf Müdüriyeti Umumiyesi İnşaat ve Tamirat Müdürlüğüne atanan Kemalettin Bey, Ankara Palas’ın tamamlanması için çalışmalarını sürdürürken, başkentte gerçekleştirilmesi düşünülen bir dizi başka yapıyı da tasarlamaya koyuldu ![]() 1926 yılında Maarif Vekaletince kurulan Sanayi-i Nefise Encümeni üyeliğine, daha sonra aynı kurulun başkanlığına getirildi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ahmet Cevad Paşa Türbesi, Fatih-İstanbul (1901), Filibe Gar Binası, Bulgaristan (1908), Kemer Hatun Camii, Beyoğlu-İstanbul (1911), İkinci, Üçüncü, Beşinci Vakıf Hanları, İstanbul (1911 yılında tasarlanmış, bitiş tarihleri belli değil), Bebek Camii, İstanbul (1913), Edirne Gar Binası (1914), İstanbul Üniversitesi Kütüphanesi (1913), Dördüncü Vakıf Hanı, İstanbul (1926), Birinci Vakıf Hanı, İstanbul (1918), Harikzedegan Kat Evleri, Laleli-İstanbul (1922), Mescid-i Aksa ve Hazreti Ömer Camii Restorasyonu (1925), Mimar Kemalettin Okulu, Ankara (1925 sonrası), Ankara Palas (1927), Ankara İkinci Vakıf Hanı (1927), Devlet Demir Yolları Genel Müdürlüğü, Ankara (1928), Ankara Gazi İlk Muallim Mektebi (1930), Sultan Ahmet, Fatih ve Ayasofya külliyeleri restorasyonu (tarihi belli değil) ![]() FATMA ALİYE HANIM Türk edebiyatının ilk kadın romancısı olarak bilinen Fatma Aliye Hanım (1862 - 1936), tarihçi ve devlet adamı Ahmet Cevdet Paşa’nın iki kızından büyük olanı ![]() ![]() ![]() Edebi yaşantısına 1889’da George Ohnet’in Volonte adlı romanını Meram adıyla çevirerek başladı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İslam felsefesi konusunda özel bir eğitim aldı; döneminin en önemli isimlerinden biri olarak eserleri Almanca, İngilizce ve Arapça’ya tercüme edildi ![]() ![]() 1897 Türk - Yunan Savaşı’nda yaralılara yardım etmek amacıyla Tercüman - ı Hakikat’te yazdığı makaleler aracılığıyla çok miktarda yardım malzemesi temin eden Fatma Aliye Hanım, 1908 yılında kurulan Cemiyet - i İmdadiye adlı yardım derneğinin kurucusuydu ![]() ![]() ![]() Yaşadığı dönemde, Türk kadınlarının yazı yazması ayıp sayıldığı için, önceleri takma adlar kullanan Fatma Aliye Hanım’ın en önemli romanı olan “Hayal ve Hakikat”, Ahmet Mithat Efendi ile birlikte yazdığı bir eserdi ![]() ![]() İlk eserlerinde Fransız romantiklerinin etkisinde kalan Fatma Aliye Hanım, “Udi” adlı romanında (1899) babasının görevi üzerine gittiği Halep’te yaşamına tanık olduğu bir kadın udiyi anlattı ![]() ![]() ![]() ![]() MÜZİSYEN ITRİ Klasik Türk müziğinin kurucusu İtri’nin 1630 ile 1640 yılları arasında İstanbul’da doğduğu sanılıyor ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Divan ve aşık tarzlarında şiirleri vardır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ŞAİR YUNUS EMRE Yaklaşık 700 yıldır Türk milleti tarafından dilden dile aktarılmış, türkü ve ilahilere söz olmuş, yer yer atasözü misali dilden dile dolaşmış mısralarıyla Yunus Emre, Türk kültür ve medeniyetinin oluşumuna büyük katkılar sağlamıştır ![]() Bazı kaynaklarda Anadolu’ya gelen Türk boylarından birine bağlı olup, 1238 dolaylarında doğduğu rivayet edilirse de bu kesin değildir; tıpkı 1320 dolaylarında Eskişehir’de öldüğü yolundaki rivayetlerde olduğu gibi ![]() ![]() ![]() Türkiye’nin pek çok yerinde Yunus Emre’nin mezarı olduğu iddia edilen pek çok mezar ve türbe vardır ![]() Türk tasavvufunun dilde ve şiirde kurucusu olan Yunus Emre’nin şiirlerinde ahlak, hikmet, din, aşk gibi konuların hemen hepsi tasavvuftan çıkar ve tasavvuf görüşü çerçevesinde bir yere oturtulur ![]() Yunus Emre, “gönül kırmamak” konusuna ayrı bir önem verir ve “üstün bir değer” olarak şiirlerinde bu konuyu özenle işler ![]() ![]() ![]() Yunus Emre aynı zamanda bütün insanlığa hitap eden büyük şairlerdendir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yunus Emre, hem Türk şiirinin kurucusu hem de milli birliğin önemli tutkallarından birisi olarak gösterilir ![]() |
![]() |
![]() |
|