Prof. Dr. Sinsi
|
Camış Bağa Girdi Oyunu - Azeri Oyunları - Camış Bağa Girdi Halk Oyunu
doğru kovalarlardı ki onları okla vurmak kolay olsun Avcılar dağ yamacında avın uğurlu geçmesi şerefine eğlenir, regsederlerdi Yallı resim tasvirleri bulunan Gobustan’daki Böyükdaş dağı geniç yamaçlı, silahlı takiple ava çıkmak için en münasip yerlerden biri olarak görülmektedir Kaya üstü resimlerde vahşi öküzlere nişan alan okçular ve resmin yanında da yallı oynayan adamlar görülmektedir Herkes tarafından bilinir ki, Yallı ağır tempoda başlar ve kıvrak bir şekilde , sanki hayvanı kovalayan bir tempoda devam eder Bedenlerin bazen yatması, eğilip bükülmesi belki de avcıların kaldıkları dağ yamaçlarındaki engebeli yerleri tasvir etmektedir ‘ Yallı ‘nın kökü av merasimi gösterisidir Avcılar hayvan avına gitmeden önce merasim regsi yaparlar ve onun bütün kurallarının tasvirini gösterirlerdi Yapılan kazılarda çıkan eserler bize eskiden yaşayan halkların adet ve geleneklerini de göstermektedir Regs şekilleri eskiden son derece sade olmasına rağmen zaman geçdikçe, her bir Yallı’nın kuruluşu, hareket düzümü tedricen değiştirilir, yeni şekiller ilave edilir, manasını yitirmiş eski hareketler yok olur, yenileri meydana çıkardı Yalnızca regsin coşkulu temposu değişmez kalırdı ‘ Heyrati ‘ oyun Yallısı numunesidir Bu tip Yallı’larda hereketler geniş karakterlidir Oyun regs şeklinde başlar, sonra şen bir oyun tarzına geçer ve ifacıların hepsi iştirak ederek devam eder Bu oyunda oynayanlar içinden bir Yallıbaşı seçilir Elinde bir başörtüsü veya kısa çubuk olur ve regsin gidişine rehberlik eder Oynayanların hiç beklemediği bir zamanda Yallıbaşı birden hareketi değişir, herkes onunla birlikte yeni hareketi yapar Ancak hareketi geç kavrayan veya kavrayamayan olur ise cezalandırılır Yallıbaşı onu hafifçe çubuk veya kamçı ile döver Böylece seyredenler neşelendirilir, oynayanlar da daha dikkatli olmaya teşvik edilir Yallı oyunları sırasında Yallıbaşı birden aksi istikamete dönerek oynamaya devam eder Muvazenesini sağlayamayanlar düşer ve ceza alırlar Gene Yallıbaşı oyun sırasında kimseye belli etmeden cebinden bir şey çıkarır gibi yapar, onu dikkatle takip eden diğerleri de aksatmadan onun yaptığının aynisini yaparlar Yallıbaşı bazen de birden yere otururdu Cezadan korkan bazı oyuncular ondan evvel oturdukları için ceza olarak ağaca tırmandırılırdı Yallı’yı iki rakip grup oynadığında daha meraklı ve güzel olurdu Umumi regs hissesinden, mesela , ‘ Gaz- gaz ‘ regsinden sonra Yallıbaşılar çubukla vuruşurlardı Galip gelen mağlup olana istediğini yaptırırdı Mesela galip gelen ağzına tavuk başı sokardı, mağlup olanın da aynisini yapması gerekirken, nereden bulacağını bilemeden şaşkın dolanır dururdu Şeki’de oynanan ‘ Zopi- zopi ‘ de yallıbaşı ağzına neft koyarak ağaca çıkar, ağzındaki nefti yakar ve üfürerek ağacın da yanmasına sebep olurdu Bu tip hareketler zor olsa da Yallıbaşı’nın şerefi, yerine getirlmesi zor olan hareketleri yapmasını sağlardı ‘ Yallı ‘ Azerbaycan’ın her tarafında sevilen en sevimli regs olmuştur İliç bölgesinde Yallıyı daha da çok severler Çok eskiden asırlar evvel ‘ Şerur ‘ toprağı denilen bu yerlerdeki Yallı ustalarını bütün Azerbaycan tanır Onlar Yallıyı büyük maharetle ve ihtirasla oynarlardı Çok yaşlılar yüzden çok Yallı adı hatırlarlar Bunlardan bazıları; “ Döne, Cıng- cıng, Gopu, Kürdün ağırı, Gazgazı, Hağışda, Köçeri, Üçayağ, İknayağ, Galadan galaya, Tenzere, Ürfanı, Galeyi, Leyli hanı, Hoynare, Çop- çopu, Ciran- ciran, Uzundere ( mahnılı ), Şerani, Şeruri’ dir Üç ayağ yallısı İliç bölgesinde oynanır, değişik bir şekli de Ordubad’da ifa olunur Yallılardan bazılarının iki adı vardır Mesela ‘ Çop- çopu ‘ yallısı ‘ Dörtayağ ‘ diye adlandırılır ‘ Siyağutu ‘ yallısı ‘Dırgoyu’, ‘Döne’ yallısı ‘Ay döne ‘ diye de söylenir Kendisine adı İliç bölgesinde verilen ‘ Gopu ‘ yallısına Lenkeran’da ‘ Zupa ‘ , Şeki’de ise bu yallıya ‘ Zopi-zopi ‘ derler Yallılardan bazılarının adı regsin iki, üç ve dört adımlı kareografisinden dolayı ‘ İki ayağ, Üç ayağ, Dörd ayağ ‘ isimleri verilmiştir ‘ Tenzere ‘, ‘ kırmızı takan ‘ demektir Eskiden kadınlar kırmızı boyun bağı, başbağı, yüzük ne varsa hepsini takar oynarlardı Bazıları annelerinden, kayınvalidelerinden kalmış kırmızı ne bulurlarsa takarlar ve oyunu büyük bir zevkle oynarlardı Abşeron’ da çok eskiden de Yallı oynanırdı İliç bölgesinde Çerçiboğaz ve Çomahtur kentlerinde de daha geliştirilmiş Yallı oyunları oynanır Evvelden Yallı dört tempoda ifa olunurdu Ağır bir hisse ile başlanır, tedricen tempo artardı Şimdi Yallılar iki tempoda oynanır ( ağır ve hızlı ) Birinci ve ikinci tempolu hareketler değişiktir Eğilerek yapılan hareketler, yumuşak, yürek okşayan, teknik olarak sallanma şeklinde hareketlerden kurulmuştur İkinci hızlı bölümünde ise yanılmadan oynamak için büyük maharete sahip olmak gerekir Maharet sahibi olup güzel oynayanlara “ reggasbaşı, yallıbaşı, cengibaşı, halaybaşı, elbaşı, toybaşı, mürşud “ gibi isimler verilir, büyük hürmet gösterilir Adetten Yallı toy öncesi oynanır Bestekarlar onu eserlerine dahil ederler Üzeyir Hacibeyov ‘ Köroğlu ‘, Müslüm Magomayev ‘ Nergiz ‘, Cahangir Cahangirov ‘ Azad ‘, Soltan Hacıbeyov ‘ Gülşen ‘ baletine yallıları dahil etmişlerdir
|