![]() |
Eski İstanbul Halkı Boğazı Nasıl Geçerlerdi |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Eski İstanbul Halkı Boğazı Nasıl GeçerlerdiEski İstanbul Halkı Boğazı nasıl geçerlerdi Kadıköy vapurlarıyla yapılan eski yolculuklar ve bu yolculukların iki ucundaki iskeleler, özellikle eski Kadıköylülerin unutamadığı nostaljik anılardır ![]() İstanbul nüfüsunun sadece ''yüzbin'lerle ifâde edildiği 1940 lı yıllarda ''Boğaz Köprüsü'' henüz bir hayâlden ibaretti ve şehrin iki yakası arasında yolculuk yapacak kişiler için deniz yolu, tek ve zorunlu yolculuk güzergâhı durumundaydı ![]() ![]() Kadıköy yolcusunun sayı ve kalite itibarıyla bilinen üstünlüğü nedeniyle, Şehir Hatları İşletmesi de, ''Heybeliada'', ''Moda'', ''Suvat'', ''Ülev'' gibi en yeni ve en modern gemilerini bu hatta tahsis ederdi ![]() Bu gemilerin yolcularını, öğlen saatlerinde genellikle Beyoğlu'na alışverişe veya sinemaya giden şık hanımlar, akşam üzerleri de lâcivert üniformalarıyla okuldan dönen azınlık okullarının öğrencileri oluştururdu ![]() Bu gemilerin alt kıç güverteleri ve üst kıçüstü açık güverteleri 'lüks' mevki sayılır ve burada yolculuk edenler bir fark ücreti öderlerdi ![]() Beyoğlu yolcusu bu şık hanımlar tüllü şapkaları, mutlaka çizgisi düz çorapları ve mantar topuklu ayakkabılarıyla genelde lüks mevkide yolculuk yaptıklarından, geminin bu bölümü nefis parfüm kokularıyla bezenmiş küçük bir moda gösterisi gibi olurdu ![]() ![]() ![]() ![]() İş saatlerinde ise, yolcular temiz giyimli, mevsimine göre pardösülü veya kruvaze ceketli, fakat mutlaka kravatlı ve fötrlü beylerden oluşurdu ![]() İş dönüşü saatlerine denk gelen 17 ![]() ![]() ![]() ![]() Garsonların, alışkanlıklarını öğrendikleri bu yolcuların kahvelerini, hiç sipariş almaksızın önceden hazırlayıp, şekerli- orta- sade herkesin kendi zevkine göre dağıtmaları, bir aile yapısı içinde geçen o seferlerin ilginç bir güzelliğiydi ![]() Bu arada,o zamanki çocuk hafızama bir fotoğraf gibi sinmiş olan 'Büfe Ücret Tarifeleri'nden de söz edeceğim ![]() ![]() Bunda 'çay-5 kuruş', 'gazoz -7,5 kuruş', 'kahve -10 kuruş' olarak gösterilir, fakat kahvenin yanında,parantez içinde (nohut) yazardı ![]() ![]() Listede 'ıhlamur','adaçayı','tarçın' da yer alırdı ve onların fiyatı da 5 kuruş olarak görülürdü ama, gerçekte bulunur muydu bilemiyorum, çünki içenleri pek görmemiştim ![]() ![]() ![]() Aralarında,bu yolculuk arkadaşlığından gayrı hiç bir müşterek yanları olmayan bu beyler, gemiye binip yerine geldiğinde, önce yarım bir tebessümle ve küçük bir hareketle fötr şapkasını çıkartır gibi hafifce oynatarak sıra arkadaşlarına 'İstanbul Efendiliği' örneği zarif bir selam verir, sonra garsonun getirdiği çayını ya da kahvesini yudumlayarak günün yorgunluğunu çıkarmaya çalışırlardı ![]() Yolculuğun kalan kısmı ise genellikle, ya sabahtan alınıp henüz okunamamış olan Cumhuriyet, Yeni Sabah, Vatan gibi gazetelerin, ya da bulvar gazeteciliğinin Ülkemizdeki öncülerinden sayılabilecek,son haberleri de baskısına yetiştirip tam bu saatlerde satışa sunulan Gece Postası gazetesini hatmederek geçerdi ![]() ![]() ![]() Hattın Karaköy tarafında, eski köprünün hemen başındaki eski iskelenin ikinci katında işadamlarının yoğun bir gün dönüşünde stres attığı, hattâ bazen küçük kaçamaklar yaptığı nezih bir içkili lokanta vardı ![]() Kadıköy'deki iskelenin (şimdiki Beşiktaş İskelesi) ikinci katı ise yolcuya açıktı ![]() ![]() Vapurdan çıkışta ise, iskele ve Kaymakamlık binası arasındaki (U) biçimindeki avlu, taksi parkı olarak kullanılırdı ![]() taksi ile dönerlerdi ![]() ![]() Bu avlunun bir kenarında ise,daha eski yıllarda yaz mevsiminde, genelde Moda yönüne kısa yolculuk yapacak yolcuların tercih ettikleri faytonlar park ederdi ![]() İskelenin, şimdiki ''Muhsin Ertuğrul Tiyatrosu'' tarafına bakan alan ise, tramvayların merkez durağı idi ![]() ![]() ![]() ![]() 1940 lı, 50'li hattâ 60'lı yıllara kadar, şehrin karşı yakasını Kadıköy'ümüze bağlayan deniz ulaşımı, sadece Kadıköy İskelesi ile yetinmeyip, Moda, Kalamış, Caddebostan, Bostancı'ya da, özellikle iş saatlerinde muntazam seferler de içermekteydi ![]() ![]() ![]() ![]() O yıllarda Moda, Kalamış, Fenerbahçe, Caddebostan ve Suadiye gibi, Tanrının İstanbul'a cennetten örnek olarak sunduğu bu emsalsiz güzelliklerle bezenmiş ve özellikle gençlerin deniz keyfini en güzel yaşadıkları sayfiye semtleri, Bodrum - Çeşme curcunasının henüz moda haline gelmediği o yıllarda Şişli, Nişantaşı gibi semtlerde oturan zengin ailelerin vaz geçilmez yazlık tercihleriydi Bu zengin ailelerin reisleri, işe gidiş-gelişlerinde genellikle bu semt iskelelerinden yararlanırlardı ![]() |
![]() |
![]() |
|