10-13-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Tekirdağ Tekirdağ Rüstem Paşa Külliyesi
Tekirdağ Tekirdağ Rüstem Paşa Külliyesi Tekirdağ Ertuğrul Mahallesi Mimar Sinan Caddesi’nde bulunan bu külliyeyi Kanuni Sultan Süleyman’ın sadrazamı ve damadı Rüstem Paşa Mimar Sinan’a yaptırmıştır Kitabesinden öğrenildiğine göre yapım tarihi 1553’tür Giriş kapısı üzerindeki ikinci bir kitabede de Sultan Abdülmecit tarafından da 1841 yılında onarıldığı yazılıdır
Külliye cami, medrese, bedesten, kervansaray, hamam, imaret ve kütüphaneden meydana gelmiştir Günümüze bunlardan yalnızca cami ile bedesten iyi durumda gelebilmiş, diğerleri kısmen yıkılmış ve harap olmuştur
Cami:
Cami geniş bir avlu içerisindedir Düzgün kesme köfeki taşından kare planlı olarak yapılmıştır Önünde çifte revaklı bir son cemaat yeri bulunmaktadır Kuzey yönündeki dış son cemaat yeri ahşap çatılıdır Bu çatı 22 sütun üzerine oturtulmuştur İç son cemaat yeri ise ortada haç tonozlu ve bunun iki yanında da ikişer kubbe ile örtülmüştür Bu örtü sistemi ile ibadet mekânını örten kubbe üstten kurşun ile kaplanmıştır Son cemaat yerinden camiye giriş kapısı stalaktitli olup, çevresi dikdörtgen bir bordür içerisine alınmıştır Portalin iç yanlarına da stalaktitli birer mihrapçık yerleştirilmiştir Giriş kapısının üzerinde stalaktitler arasında yapım kitabesi bulunmaktadır
Kitabe:
“Rüstem-i düstur-ı Azam Hak rızasın kasd edüp
Bu makamı eyledi manend-i gülzar-ı naim
Lütf-ı nuru Zülcelal-in kalbine virüp ziya
Kâbe-i sıdk-ı safada eylesün anı mukim
Erişüp avn-ı Celil-i bi zeval-i lemyezel
Çün tamam oldu bu cay-ı can feza-yı hoş nesim
Safha maha utarit yazdı bir tarih-i hala
Ecrini and eylesün bu camiin Lûtf-u Kadim
h 960 (1553) ”
Daha küçük olan onarım kitabesi ise portaldeki mihrapçıklardan sağdakinin üzerine konulmuştur Bu portalin iki yanındaki dikdörtgen şekilde birer pencere de ibadet mekânına açılmaktadır Bu pencerelerin yanlarında da stalaktitli çokgen mihrapçıklar bulunmaktadır
Ayrıca köşelere, duvarlara bitişik olarak yerleştirilmiş payeler de kubbeyi taşımaktadır Payelerle köşelerdeki L şeklindeki ayakların arası sivri kemerli birer niş şeklindedir Kubbe payandalarından güneydekinin arasında mihrap bulunmaktadır Buradaki ayaklarla mihrap arkasına takviye payandaları yerleştirilmiştir İbadet mekânı yuvarlak kemerli alçı şebekeli pencerelerle aydınlatılmıştır İbadet mekânının birbirine simetrik olan doğu ve batı cephelerinde altta dört, bunların ortadan ikisi üzerinde de ikişer olmak üzere altı penceresi vardır Bu pencerelerden üst sıradakiler sivri kemerli ve alçı şebekelidir Alt sıradakiler dikdörtgendir
İbadet mekânının içerisi ve kubbe beyaz badanalıdır Kubbenin içerisi ince profillerle dilimlere ayrılmıştır Kubbe kenarlarında ve ortasında Barok üslupta çiçek motifleri vardır Caminin güney yönünde iki paye arasında bulunan mihrap yuvarlak bir niş şeklinde olup, XIX yüzyılda yağlı boya ile boyanmıştır Çevresinde profilli bir bordür ve üst kısmında da stalaktitli bir bölüm bulunmaktadır Mihrap ile pencere arasına yerleştirilmiş olan minber mermerden ve oldukça sadedir Yalnızca yan aynaları ile merdiven korkulukları geometrik motiflerle bezenmiştir
Caminin kuzeybatısındaki minare kare planlı yüksek bir kaide üzerinde olup, gövdesi çok yüzlü ve tek şerefelidir Minarenin kapısı iç son cemaat yerinde, caminin köşe duvarının içerisindedir
Caminin önündeki şadırvan beş sütunun taşıdığı bir çatı ile örtülmüştür Şadırvan düzgün olmamakla beraber on köşeli ve içeriden de beş sütunludur
Medrese:
Rüstem Paşa yapı topluluğunun medresesi caminin doğusunda ve 30 m uzağındadır 1880 yılında harap olan bu yapının üzerine ahşap bir okul yapılmıştır Osmanlı döneminde Rüştiye ve İdadi olarak kullanılan bu okul Cumhuriyet döneminde ilkokul olarak kullanılmıştır
Kütüphane:
Cami ile medrese arasında bulunan kütüphane kesme taştan kare planlı olarak yapılmıştır Kütüphane bir süre içerisine eklenen ocaktan ötürü aşhane olarak kullanılmıştır Sonraki yıllarda restore edilmiştir
Hamam:
Medresenin yanında bulunan hamam çifte hamam plan düzeninde olup, medresenin doğu duvarına bitişik olarak yapılmıştır Hamam kadınlar ve erkekler bölümü ayrı ayrı soğukluk, ılıklık ve sıcaklıktan meydana gelmiştir Planı hakkında tam bir tanımlama yapılamamaktadır Günümüzde büyük bir bölümü yıkılmış, yalnızca taş ve tuğla duvarlarından bir bölüm ayaktadır Hamam uzun süre depo olarak kullanılmıştır
Bedesten:
batısında bulunan bedesten kesme taştan ve tuğla hatıllı olarak dikdörtgen planda yapılmıştır Bedestenin dört tarafına birer kapı açılmıştır Bu kapılar dıştan yuvarlak, içten de sivri kemerlidir Uzun cephelerde üçer, kısa cephelerde de ikişer penceresi bulunmaktadır Bedestenin üzeri birbirlerine geniş ve yuvarlak kemerlerle bağlanmış iki büyük payenin taşıdığı kubbe ile örtülmüştür Bu kubbelerdeki geçişler pandantiflerle sağlanmıştır
Bedesten Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından yakın tarihlerde restore edilmiştir
Yapı topluluğunun kervansarayı ile imaretinin yeri bugün bilinmemektedir
|
|
|