![]() |
İstanbul Camileri Ve Mescitleri |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() İstanbul Camileri Ve Mescitleriİstanbul Camileri ve Mescitleri Abbas Ağa Cami (Beşiktaş) Beşiktaş’ta, Sinanpaşa Mahallesi’nde, Selamlık Caddesi ile Abbas Ağa Cami Sokağı’nın kavşağında yer almaktadır ![]() Bânisi Darüssade Ağası Abbas Ağa’dır (ö ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Abbas Ağa Cami, Hadikatü’l Cevâmi’ye göre 1665-1666’da inşa edilmiştir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Caminin etrafı yüksek duvarlarla kuşatılmıştır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Harimde bulunan fevkani mahfil, doğuda ve batıda duvarların yarısına kadar, kuzeyde ise derinliğine gelişerek son cemaat yerinin üstünü kaplamaktadır ![]() ![]() ![]() ![]() Harim tavanındaki ahşap işçilik dikkat çekicidir ![]() ![]() ![]() ![]() Mahfil kare kesitli ahşap sütunlara oturtulmuş, mihrap eksenindeki sütun açıklığı, eğri çizgilerden oluşan alınlıkla taçlandırılmıştır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Abdi Çelebi Cami (Fatih) Fatih İlçesi’nde, Kocamustafapaşa mahallesi’nde, Müdafaimilliye Caddesi ile Marmara Caddesi’nin kesiştiği yerdedir ![]() Kanuni Dönemi ileri gelenlerinden Ruznameci Çelebi Abdullah Efendi tarafından yaptırılmıştır ![]() ![]() Mimar Sinan tarafından 940/1533 tarihinde inşa edilen ilk yapı dolma bir set üzerinde yükselmekte, dört fil ayağına bir kubbe oturtulmak suretiyle tasarlanmıştı ![]() ![]() ![]() Osmanlı devrinin son yıllarında bakımsız kalan cami 1993’de Süeda Hanım isimli bir hayırsever tarafından onarılmıştır ![]() ![]() ![]() ![]() Yapının cepheleri pilastralarla bölünmüş, alt ve üst pencerelerin arasına yatay bir silme yerleştirilmiştir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kapalı son cemaat yerinin üst katı kadınlar mahfili olarak değerlendirilmiştir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Başlangıçta mescit olarak faaliyet gösteren yapının mimberini 1756’da mahmut Ağa’nın yaptırdığı bilinmektedir ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
İstanbul Camileri Ve Mescitleri |
![]() |
![]() |
#2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() İstanbul Camileri Ve MescitleriAğa Cami (Beyoğlu) Beyoğlu’nda İstiklâl caddesindedir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Dört basamakla çıkılan kâgir son cemaat yerinden bir kapıyla harime geçilmektedir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Avlusunda, aralarında ajurlu mermer şebekeler ve içbükey çeşme aynaları olan, sivri kemerli sütunların oluşturduğu çokgen planlı bir şadırvan bulunmaktadır ![]() ![]() ![]() ![]() Ağalar Cami (Eminönü) Bugün Topkapı Sarayı olarak adlandırılan Saray-ı Cedîd’in üçüncü avlusunda bulunan Ağalar Cami, Hasoda’nın yanındadır ![]() R ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() II ![]() ![]() ![]() ![]() Ağalar Cami, dikdörtgen planlı, enlemesine uzanan bir yapıdır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ağalar camisi’nin yanında bugün okuma salonu olan mescidin duvarları çinilerle kaplanmıştır ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
İstanbul Camileri Ve Mescitleri |
![]() |
![]() |
#3 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() İstanbul Camileri Ve MescitleriAhi Çelebi Cami (Eminönü) Eminönü’nde, Haliç kıyısında, Zindan Hanı’nın batısında ve Yoğurtçular Sokağı ile Değirmen Sokağı’nın kesiştiği köşede yer almaktadır ![]() Caminin inşa kitabesi bulunmamaktadır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ahi Çelebi Camii, Kanlıfırın Mescidi ve Yemişçiler Camii adlarıyla da anılmaktadır ![]() ![]() ![]() yanmış; ilki 1539, ikincisi ise 1653’tedir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Evliya Çelebi’nin ünlü rüyası: 1040 yılı Muharremi’nin aşura gecesi (19 Ağustos 1630), İstanbul’daki evinde bir ara dalıveren Evliya Çelebi, eskilerin deyimiyle “beyne’n-nevm ve’l-yakaza”, yani uykuyla uyanıklık arasında bir rüya görür ![]() ![]() ![]() ![]() Aldığı cevap heyecan vericidir: “Aşere-i Mübeşşere’den okçuların pîri Sa’d ibni Ebi Vakkas!” Peki, camiyi nura boğan cemaat? Okçular pîrinin anlattığına göre, ön saftakiler peygamberlerin, arka saftakiler evliyanın ruhlarıdır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sa’d ibni Ebu Vakkas, Evliya’nın “Yâ sultanım, bu cemaatin bu camide cem’ olmalarının aslı nedir?” sorusunu da şöyle cevaplandırır: “Azak câniblerinde cüyûş-ı muvahhidînden Tatar-ı sabâ-reftâr askeri muzdaribü’l-hâl olmağla Hazret’in himâyesinde olan bu İslambol’a gelüp andan Tatar Han’a imdâda gideriz; şimdi Hazret-i Risâlet dahi İmam Hasan ve İmam Hüseyin ve on iki imamlar ve bizden gayri Aşere-i Mübeşşere ile gelüp sabah namâzının sünnetin eda idüp sana kamet eyle diyü işaret buyururlar; sen dahi savt-ı a’lâ ile ikamet-i tekbîr idüp ba’de’s-selâm Ayetü’l-kürsî’yi tilâvet eyle, Bilâl Sübhanallah desin, sen Elhamdülillah, Bilâl Allahü ekber desin, sen âmin âmin de ![]() “Seyahat ya Resulallah!” Tam o sırada camiin kapısında bir nur şimşek gibi çakar ve her yer “nûrün alâ nûr” olur ![]() ![]() ![]() “Esselâmü aleyküm yâ ümmetî!” Camidekiler hep bir ağızdan selâmı alırlar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Peygamber sünneti kılıp selâm verdikten sonra sağ eliyle dizine vurarak Evliya’ya “İkamet eyle!” buyurur ![]() ![]() ![]() ![]() “Âşık-ı sâdıkın ve ümmet-i müştâkın Evliya kulun şefaat rica eder!” Ve ardından Evliya’ya döner: “Mübarek dest-i şeriflerini bûs eyle!” Evliya büyük bir heyecan içindedir; ağlayarak Peygamber’in elini öper ve “şefaat” diyecek yerde, “Seyahat ve Resulallah!” deyiverir ![]() Bu dil sürçmesi Resulullah’ın çok hoşuna gitmiştir; tebessüm ederek: “Şefaat ettim, sıhhat ve selâmetle seyahat eyle! Fâtiha!” buyurur ![]() Ruhlar Fâtiha okuduktan sonra, Evliya Çelebi hepsinin ellerini bir bir öpmeye başlar ![]() ![]() kemiksizmiş gibi yumuşacıktır ![]() ![]() ![]() Ebubekir’in eli kavun, Ömer’inki anber, Osman’ınki menekşe, Ali’ninki yasemin, Hasan’ınki karanfil, Hüseyin’inki beyaz gül ![]() Evliya camideki bütün ruhların ellerini öptükten sonra Hz ![]() herkes yüksek sesle “seb’al-mesânî”yi okur ve “Esselâmü aleyküm eyâ ihvânûn” diyerek camiden çıkar; sahabeler de Evliya’ya hayır dualar ederek onu takip ederler ![]() Ebi Vakkas durur ve belinden sadağını çıkarıp Evliya Çelebi’nin beline kuşattıktan sonra şu öğütleri verir: “Yürü sehm ü kavs ile gazâ eyle ve Allah’ın hıfz-ı emânında ol ve müjde olsun sana bu meclisde ne kadar ervâh ile görüşüp dest-i şerîflerin bûs itdinse cümlesini ziyaret itmek müyesser olup seyyâh-ı âlem ve ferîd-i âdem olursun ![]() Bu öğütleri verdikten sonra Sa’d ibni Ebi Vakkas da Ahi Çelebi Camii’nden çıkıp gider ![]() “Önce bizim İstanbulcuğumuzu yaz!” Derin bir inşirah ve büyük bir mutluluk içinde uyanan Evliya Çelebi, abdest alıp fecir namazını kıldıktan sonra Kasımpaşa’ya gider ve rüya tabircisi İbrahim Efendi’ye güzel rüyasını en ufak ayrıntıyı bile kaçırmadan anlatır ![]() ![]() Kasımpaşa Mevlevihanesi şeyhi Abdullah Dede’nin tabirini de merak eder ve huzuruna varır ![]() Dede’nin tabiri daha gönül ferahlatıcıdır: “On iki imamın ellerini öpmüşsün, dünyada azim sahibi ve başarılı olacaksın! Aşere-i Mübeşşere’nin ellerini öpmüşsün, cennete gireceksin! Çâr-yâr-ı güzînin ellerini öpmüşsün, dünyada bütün padişahların dostu olacak, sohbetlerinde bulunacaksın ![]() görüp mübarek ellerini öpmüş, hayır dualarını almışsın, iki dünyada saadete ereceksin ![]() Sa’d Vakkas’ın nasihati üzere önce bizim İstanbulcuğumuzu yazmaya başla, yürü işin rast gele, el fâtiha!” Caminin bilinmeyen vakfiyesi953/1546 tarihli İstanbul Vakıfları Tahrir Defteri’nde özet olarak verilmiştir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cami, tuğladan dört sivri kemer üzerine oturtulmuş, oldukça basık tek kubbelidir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
İstanbul Camileri Ve Mescitleri |
![]() |
![]() |
#4 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() İstanbul Camileri Ve MescitleriAhmed Ağa Cami (Üsküdar) Bağlarbaşı’ndan Selimiye Üsküdar yönüne giden Tunusbağı Caddesi üzerinde, Karacaahmet Türbesi’nin karşısında, Karacaahmet Mezarlığı’na bitişiktir ![]() Caminin kuzeybatı köşesinde, imam odası ile pencere arasında on dört satırlık manzum kitabe yapının, üzengi ağalarından Rodoslu Hacı Hafız Ahmed Ağa tarafından ahşap olarak yaptırıldığını, daha sonra da oğlu Tophane Müşiri Fethi Ahmed Paşa tarafından 1272/1857’de yeniden inşa ettirildiğini belgelemektedir ![]() Yapı kâgir ve ahşap çatılıdır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kuzeydoğu köşesinde yer alan minaresinin dikdörtgen kesitli kaidesi yapı kitlesinin içerisine dahildir ![]() ![]() Ali Kethüda Cami (Sarıyer) Sarıyer'de Yenimahalle caddesi üzerindedir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kıble doğrultusunda gelişmiş, derinliğine dikdörtgen bir alana yayılan yapı, kâgir duvarlı ve ahşap çatı ile örtülüdür ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Harimin tavanı, boydan boya, ince ve kalın çıtalarla yapılmış, sivri uçlarında iç içe geçen baklava şekilleriyle düzenlenmiştir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kuzeybatı köşesindeki minarenin, yapı kitlesi içine gömülü kaidesinin kuzey yüzünde, diğer pencerelerle aynı boyutta üst üste iki sağır pencere vardır ![]() ![]() ![]() Ali Paşa Cami (Eminönü) Beyazıt’da, Fuat Paşa Caddesi ile Mercan Caddesi’nin kavşağında, İstanbul Üniversitesi Merkez Binası bahçesinin güneydoğu kapısının karşısında yer almaktadır ![]() Yapı Ağa Mescidi ve Yakup Ağa Cami olarak de tanınmaktadır ![]() ![]() Yapının mimarı İtalyan Boriori’dir ![]() ![]() ![]() Eklektik üsluptaki bu yapı, altındaki dükkanları, köşesindeki sebili ve sekizgen prizma biçimindeki kitlesi ile dikkat çekicidir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Caninin yapıldığı arazinin konumu nedeniyle, ana eksende olmayan son cemaat yeri Fuat Paşa Caddesi’ne bakan giriş cephesi üzerindeki yarım altıgen planlı ve her kenarında dilimli kemerlere sahip bir pencere ile aydınlatılan bir çıkma bulunmaktadır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cami, iç süslemesinin bugünkü sadeliğine karşın, dıştan çok hareketli bir görünüme sahiptir ![]() ![]() ![]() ![]() Dükkanlar ve sebilin yer aldığı zemin kat ile caminin bulunduğu birinci katın arası, küçük konsollardan oluşan bir kuşakla belirtilmiştir ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
İstanbul Camileri Ve Mescitleri |
![]() |
![]() |
#5 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() İstanbul Camileri Ve MescitleriArakiyeci (Takkeci) İbrahim Ağa Cami (Zeytinburnu) Topkapı’da, sur dışında, eski Edirne yolu üzerindedir ![]() ![]() Kitabesinde de belirtildiği gibi, camiyi yaptıran İbrahim Çavuş’tur ve inşa tarihi 1000/1591-92’dir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cami, 1236/1830’da onarım görmüştür ![]() ![]() Cami 1,15 m ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Takkeci İbrahim Ağa Camisi’nin ünü ise, içerisindeki çinilerden dolayıdır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Caminin mermer minberi, şebekeli korkuluğu, kafesli yanlıkları ve sade silmeleri ile devrinin güzel ve nisbetli bir eseridir ![]() ![]() ![]() Caminin avlusunun kıble tarafındaki kapının sağına bitişik üstü açık bir sebil, su kuyusu ve haznesi ayrıca da bir mektep binası bulunmaktadır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Caminin doğusunda Takkeci Cami Sokağı’nın öbür tarafında, köşe başında İbrahim Ağa’nın diğer sebili ve kendisi ile oğlunun kabirleri bulunmaktadır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
İstanbul Camileri Ve Mescitleri |
![]() |
![]() |
#6 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() İstanbul Camileri Ve MescitleriArap Cami (Beyoğlu) Tersane Caddesi, Galata Mahkemesi Sokağı’nda ve Haliç’in Galata yakasındaki en büyük camidir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Arap Cami, III ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Arap Camisi’nin büyük ölçüdeki onarımı 1285/1868’de II ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Arap Cami dikdörtgen planlı ve gotik üslupta bir yapıdır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Asariye Cami (Beşiktaş) Beşiktaş’ta Yıldız Mahallesi’nde Asariye Caddesi ile Asariye Çıkmazı’nın kesiştikleri köşede yer almaktadır ![]() Aynı yerde daha eski tarihli bir caminin bulunduğu bilinmekle birlikte, kaynaklarda söz konusu yapının inşa tarihi ve yaptıranı hakkında farklı görüşler yer almaktadır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Daire planlı ve kâgir olan yapıya, geç dönem özelliği olarak, dış görünüşüne egemen olan ve kuzeybatı köşesinde dikdörtgen bir çıkma yapan ahşap hünkâr kasrı eklenmiştir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Eteğinde geniş bir silmenin dolaştığı kubbenin iç yüzeyi kartonpiyer tekniğinde yapılmış, ampir üslubunda süsleme grupları ile bezenmiştir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Caminin kuzeybatı köşesinde, hünkâr kasrı çıkmasının altındaki kapıdan, hünkâr kasrının zemin kat sofasına girilir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Caminin kuzeydoğu köşesinde kesme taş minarenin kare kaidesi gövdeye kadar yükselmektedir ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
İstanbul Camileri Ve Mescitleri |
![]() |
![]() |
#7 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() İstanbul Camileri Ve MescitleriAşçıbaşı Cami (Eyüp) Eyüp, Nişancı Mustafapaşa Mahallesi’nde Aşhane Sokağı ile Aşçıbaşı Cami Sokağı’nın kesiştiği köşede yer almaktadır ![]() Ayvansarayî’ye göre, yapıyı yaptıranın Aşçıbaşı Mehmed Ağa olduğu ve mihrabın önünde gömülüdür ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Dıştan dikdörtgen çıkıntı yapan mihrap, içten derin yarım yuvarlak bir niş şeklinde düzenlenmiştir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cami hariminin kuzeybatı köşesinde dışa taşkın bir minare yer almaktadır ![]() ![]() ![]() ![]() Caminin doğu tarafında sokak köşesinde, uygun bir biçimde yer alan çevre duvarı üzerindeki mermer kaplamalı çeşme son yıllarda yapılmıştır ![]() ![]() Atik Ali Paşa Cami (Fatih) Atik Ali paşa’nın “Zincirlikuyu, Karagümrük, vasat Ali Paşa” camileri de denilen cami, Atikali semtinde Fevzi Paşa caddesinde’sindeki set üstündedir ![]() ![]() ![]() Caminin yapılış tarihi bilinmemekle birlikte, II ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yapı bir çok kez onarım görmüştür ![]() ![]() ![]() Cami iki sıra kesme taş,üç sıra tuğla ile inşa edilmiştir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Atik İbrahim Paşa Cami (Eminönü) (Çandarlı İbrahim Paşa Cami) Eminönü İlçesi’nde, Mercan Ağa Mahallesi’nde, Uzunçarşı Caddesi ile Fincancılar Yokuşu’nun kavşağında yer almaktadır ![]() ![]() ![]() Çandarlı İbrahim Paşa Camisi’nin, cümle kapısı üzerinde bulunan kitabeden öğrenildiğine göre, inşaatı 898/1492’de başlamış ve 900/1494’te bitirilmiştir ![]() ![]() ![]() Plan olarak enlemesine dikdörtgen biçiminde, kesme taştan, çatılı ve bir minarelidir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
İstanbul Camileri Ve Mescitleri |
![]() |
![]() |
#8 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() İstanbul Camileri Ve MescitleriAtik Mustafa Paşa Cami (Fatih) İçerisinde sahabeden Hazret-i Câbir’in kabrinin bulunduğu inancıyla Câbir Cami olarak da adlandırılan bu tarihi yapı aslı eski bir Bizans kilisesidir ![]() ![]() Eski bir kilise olan bina, 1490 yılında Sadrazam Koca Mustafa Paşa tarafından camiye dönüştürülmüştür ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İstanbul’un Bizans dönemine ait eski eserlerine ait toplu bir eser yazan Patrik Konstantinos, Fransızcası 1846’da yayımlanan (Rumca ilk baskı 1824, 2 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İstanbul’un fethinde kilisenin ne durumda olduğu bilinmemekle birlikte Fatih vakfiyelerinde adı geçen Ayaleharna Mahallesi’nin Blaherna olması olası görülmüş ve buradaki Çokalica Manastırı’nın adı Çuhalica olarak açıklanarak, bunun Meryem’in elbisesi ile bağlantılı olduğu sonucuna varılmıştır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kilisenin, II ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Caminin apsisinin sağ tarafındaki hücre, bir türbe şekline sokularak, buraya konulmuş olan ta’lik hatla yazılı bir levhada buranın Hazret-i Câbir’in kabri olduğu bildirilir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Atik Mustafa Paşa Cami olan bu kilise, Bizans dini mimarisinde kapalı haç planlı yapılar gurubunun, köşe duvarlı tipindedir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kiliselerde bulunan ve mutlaka olması gereken narteks (giriş holü) burada yoktur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Caminin dışında bulunan, yekpare mermerden oyulmuş bir vaftiz teknesi 1922’de Arkeoloji Müzesi’ne taşınmıştır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
İstanbul Camileri Ve Mescitleri |
![]() |
![]() |
#9 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() İstanbul Camileri Ve MescitleriAyazma Cami (Üsküdar) Üsküdar`da, Salacak`la Şemsipaşa semtleri arasında, Kızkulesi`nin karşısında ve Marmara`ya hakim bir tepe üzerindedir ![]() Cami, 1760-1761 yıllarında Sultan III ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Topkapı Sarayı Müzesi arşivinde bulunan 5446 numaralı ve 1172/1758-59 tarihli belgeden caminin yerinde daha önce Ayazma Sarayı ve Bahçesi’nin bulunduğu anlaşılmaktadır ![]() ![]() Camiye vakıf olarak bir hamam ile birçok dükkan ve han yaptırılmış, ayrıca cami, hamam ve avluya bitişik çeşmeye Bulgurlu’dan su getirilmiştir ![]() ![]() Geniş bir avlunun ortasına yerleştirilen caminin son cemaat yerine yarım daire düzeninde on basamaklı merdivenle çıkılır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ayazma Cami Avrupa sanat üslubunun etkisinde kalınan bir dönemde yapılmış olmakla birlikte, büyük kemerler içindeki pencereler, Türk klasik mimarisi özelliğini taşımaktadır ![]() ![]() Ayazma Caminin müştemilatından olan sıbyan mektebi, hamam ve muvakkıthane yıkılmıştır ![]() ![]() ![]() ![]() Geniş avluyu çevreleyen duvarın bir köşesinde mermerden büyük bir çeşme vardır ![]() ![]() ![]() ![]() Ayazma Cami, Türk mimarisinde artık yabancı üslubun hâkim olduğu bir dönemin örneği olmakla birlikte, normal ölçüleri aşan yüksekliği ve yapıldığı yerin topografik durumu ile bunu bir kat daha arttıran gösterişli bir görünüme sahiptir ![]() ![]() Aziziye Cami (Beşiktaş) Maçka, Taşlık’ta Vişnezade Mahallesi’nde Abdülaziz (1861-1876) tarafından yapımına başlanmış, ancak bitirilememiştir ![]() Projesine göre Abdülaziz bu camiyi Maçka’nın Dolmabahçe üzerindeki hâkim bir noktasında dört minareli olarak yaptırılmak istenmiş, mimar olarak da Sarkis Balyan düşünülmüştü ![]() Yaptırdığı bütün büyük yapılarda şehrin kuzey tarafını tercih eden Abdülaziz, inşaatı başlatmadan önce cami giderleri için, günümüzde de Akaretler olarak anılan sıra evleri yaptırmıştır ![]() ![]() ![]() Cumhuriyet döneminde bu temeller üzerinde Taşlık Gazinosu inşa edilmiş, 1980’li yıllarda ise Swissotel-Bosphorus oteli inşa edilmiştir ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
İstanbul Camileri Ve Mescitleri |
![]() |
![]() |
#10 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() İstanbul Camileri Ve MescitleriSultanahmet Camisi (Eminönü) Sultanahmet Meydanı’nda, Ayasofya Camisi’nin karşısında yer alan Sultanahmet Camisi, Sultan I ![]() ![]() ![]() İstanbul’daki en büyük yapı komplekslerinden biri olan külliye, cami, medrese, hünkâr kasrı, arasta, dükkanlar, hamam, çeşme, sebil, türbe, darüşşifa, sıbyan mektebi, imarethaneden meydana gelmekteydi ![]() ![]() İçindeki 21043 adet çini kullanılmıştır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Caminin ibadet mekânını örten kubbesi yaklaşık 34 m ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Külliyenin bir diğer yapısı Hünkar Kasrı’dır ![]() ![]() ![]() ![]() Külliyenin kuzeydoğu köşesinde türbe yer almaktadır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Dış avlu duvarına bitişik olarak da sıbyan mektebi yer alır ![]() ![]() ![]() ![]() Sokollu Mehmet Paşa Yokuşu üzerinde bulunan darüşşifa ve imaret in bir bölümü Marmara Üniversitesi ve Sultanahmet teknik Lisesi tarafından kullanılmaktadır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
İstanbul Camileri Ve Mescitleri |
![]() |
![]() |
#11 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() İstanbul Camileri Ve MescitleriSüleymaniye Camisi (Eminönü) Süleymaniye Cami Külliyesi İstanbul’un üçüncü tepesinde, tepenin Haliç’e bakan yamacında, Kanuni Sultan Süleyman’ın emriyle Mimar Sinan’ın kalfalık döneminde külliye olarak yapılmıştır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Süleymaniye Camisi, Osmanlı Devleti’nin en görkemli günlerini yaşadığı çağda yapılmış bir eserdir ![]() ![]() ![]() İstanbul’da başka herhangi bir camide rastlayamayacağımız yapı topluluğunun avlusuna mermer üç katlı muhteşem bir kapıdan girilir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Caminin ibadet yerinin üzeri iki yarım kubbe, iki çeyrek kubbe ve on üç küçük kubbenin desteklediği merkezi bir kubbe ile örtülüdür ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yaklaşık 3500 m2’lik bir alana yayılan cami 59x58 m2’lik bir ölçüsü olup, içerisi 238 pencere ile aydınlatılmaktadır ![]() ![]() ![]() Külliyenin medreseleri caminin doğu ve batı yönlerinde, dış avlu duvarlarına paralel olarak uzanır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Süleymaniye Camisi ile ilgili diğer bazı camilerde olduğu gibi bir takım öyküler yıllardır anlatıla gelmiştir ![]() Mimar Sinan caminin temelini attıktan sonra, temelin oturması için bir yıl caminin yapımına ara vermiş, bu süre içinde de Bağdat’tan Arafat’a uzanan Ayn-ı Zübeyde denilen su yollarını tamir etmişti ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bir başka söylentiye göre; Süleymaniye Camisi yapılırken birkaç çocuk minareye bakar ve yanındakilere: “Görüyor musunuz, minare eğri” der ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Caminin yazılarını Hattat, Karahisari ve öğrencisi Hasan Çelebi yazmıştır ![]() ![]() ![]() ![]() Camideki 138 parça pencereyi yapan da İbrahim Usta’dır ![]() ![]() ![]() Süleymaniye Camisinin yapımının uzaması, yaşı bir hayli ilerlemiş olan Kanuni’yi, caminin açılışını göremeyeceği konusunda endişelendiriyordu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cevap: İstanbul Camileri ve Mescitleri frmacil sayfa 2iki Cevap: İstanbul Camileri ve Mescitleri |
![]() |
![]() |
![]() |
İstanbul Camileri Ve Mescitleri |
![]() |
![]() |
#12 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() İstanbul Camileri Ve MescitleriRüstem Paşa Cami (Eminönü) Tahtakale’de Hasırcılar Caddesi üzerinde bulunan bu cami, Kanuni Sultan Süleyman’ın damadı ve aynı zamanda Sadrazam olan Rüstem Paşa tarafından 1560 yılında Mimar Sinan’a yaptırılmıştır ![]() ![]() Cami merkezi plânlı olup, alt kısmına mahzenler, depolar ve dükkanlar yapılmıştır ![]() ![]() ![]() Dikdörtgen plânlı caminin merkez kubbesi kemerlerle dört fil ayağına ve sütunlara oturtulmuştur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Giriş cephesi, küçük fakat çarpıcı iç mekan duvarları, devrinin en meşhur İznik çini örnekleri ile süslüdür ![]() ![]() Caminin avlusu bir tavanla örtülmüştür ![]() ![]() ![]() ![]() Yeni Cami (Eminönü) Eminönü Meydanında, Mısır Çarşısının yanında bulunan, Sultan III ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yarım yüzyıldan fazla (59 yıl) Sultan IV ![]() ![]() ![]() Yapı topluluğu cami, sıbyan mektebi, sebil, çeşme, hünkar kasrı ve türbeden oluşmaktaydı ![]() ![]() Caminin etrafındaki yolların genişlemesi nedeni ile dış avlusu ortadan kaldırılmıştır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Turhan Sultan için yapıldığı söylenen Hünkar Kasrı, klasik Türk evinin bütün özelliklerini taşıyan görkemli bir yapıdır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Günümüzde Osmanlı mimarisinin bir biblo kadar güzel olan bu eserinin çatısından içeriye sular sızmakta ve perişan haldedir ![]() Yeni Cami külliyesinden Mısır Çarşısı yanında Turhan Hatice Sultan’ın türbesi bulunmaktadır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Turhan Hatice Sultan türbesinin sağına Sultan III ![]() ![]() ![]() Bugünkü İş Bankası’nın sol tarafında bulunan geniş saçaklı, mermer işçiliği ve bezemesiyle dikkati çeken sebil, II ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
İstanbul Camileri Ve Mescitleri |
![]() |
![]() |
#13 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() İstanbul Camileri Ve MescitleriFiruz Ağa Cami (Eminönü) Divanyolu’nda, Adliyeden Sultanahmet’e inen yolun sağında bulunan Firuz Ağa Cami, Sultan II ![]() ![]() ![]() ![]() Tek kubbeli küçük camilerin tipik bir örneği ve Bursa üslubunun basit bir karışımı olan Cami, kare planlıdır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Son cemaat yerinin derinliği 4 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Firuz Ağa Camisi’nin tek şerefeli minaresi sol tarafta olup, gövdeye geçen pabuç kısmı son derece kısa ve baklavalıdır ![]() ![]() ![]() Firua Ağa’nın türbesi günümüzde yoktur ![]() ![]() ![]() Beyazıt Cami (Eminönü) Bizans devrinin en büyük meydanı olan Forum Theododsiacum veya Tauri Forum’unun bulunduğu yerde, Beyazıt Meydanı’na ismini veren, Fatih Külliyesinden sonra ikinci büyük külliye olan II ![]() ![]() ![]() Caminin mimarı olarak Mimar Kemaleddin ve Mimar Hayreddin’in isimleri üzerinde durulmuşsa da sonradan bulunan bir belgeye dayanılarak mimarının Yakup Şah bin Sultan Şah olduğu ileri sürülmüştür ![]() ![]() ![]() Hadikatü’l-Cevami Beyazıt Camisi için şu bilgileri vermektedir: “Der- beyan-ı Camii Sultan Beyazıd-i Hanı-ı Veli ![]() Sultan Beyazıd Hazretlerinin Camii Şerifi birer şerefeli, iki minareyle bina olunup, sonra imaret ve tabhane ve mektep ve dahi sonra medrese bina edip müderrisliğini Devleti Aliyye’ de şeyhülislam olanlara şart eylemiştir ![]() ![]() Vakad vakael ibtidâ bi’l-binâi fî evâhiri zi’l-hicce li-seneti sitte ve tısa mie 906 ![]() ![]() Yapı topluluğu cami, imarethane, sıbyan mektebi, tabhaneler, medrese, hamam, kervansaray ve türbelerden oluşmaktadır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İbadet mekânı büyük bir kubbe ve ona bitişik iki yarım kubbe ile örtülmüştür ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Caminin birer şerefeli minareleri tabhaneye bitişik olup, diğer camilerden ayrı özelliğidir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Caminin şadırvanı Sultan IV ![]() ![]() ![]() ![]() Külliyenin imarethane ve kervansarayının bugüne ulaşan kısmı Beyazıt Devlet Kütüphanesi tarafından kullanılmaktadır ve caminin solunda yer almaktadır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Beyazıd Camisinin mihrap tarafındaki küçük hazirede 1512’de Yavuz Sultan selim’in yaptırdığı Sultan II ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Beyazıd Camisi 1797-1870-1940 ve 1958 yıllarında onarım görmüştür ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
İstanbul Camileri Ve Mescitleri |
![]() |
![]() |
#14 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() İstanbul Camileri Ve MescitleriŞebsafa Hatun Cami (Eminönü) Zeyrek’te, Atatürk Bulvarı üzerindedir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Merdivenle çıkılan caminin giriş kapısı üzerinde Şeyhülislam S ![]() ![]() ![]() ![]() “ Şehzade Hazreti Sultan Mehmed Maderi Fatma altıncı kadın Şebsafa Fahrünisa Yaptı bir cami mahalli lâyıkında biriyâ Etti zuhrü âhret makbul olan ruzu ceza” ![]() Kubbe kasnağında 16, duvarlardaki 13 pencere ile ibadet mekânı aydınlatılmıştır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Nuru Osmaniye Cami (Eminönü) Kapalıçarşı’nın Cağaloğlu ve Çemberlitaş’a açılan kapısının önünde yer alan Nuruosmaniye Camisi, Osmani ve Nuruosmani isimleriyle tanınmıştır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Nuruosmaniye Camisi’nin en büyük özelliği batı mimarisinin etkisiyle yapılmış ilk camilerden oluşudur ![]() ![]() ![]() ![]() Yapı topluluğu; cami , medrese, imaret, kütüphane, türbe, çeşme, sebil ve muvakkithaneden meydana gelmiştir ![]() ![]() ![]() Barok üsluptaki cami, iki kapılı, 12 sütunlu, 14 kubbeli revaklı geniş bir dış avlu ile çevrilidir ![]() ![]() ![]() İki taraftan geniş merdivenlerle çıkılan caminin giriş kapısı üzerinde Hattat Eğrikapılı Rasim’in yazdığı bir kitabe yerleştirilmiştir ![]() ![]() Caminin ibadet mekânını örten kubbesi, klasik Türk mimarisinde görülen uygulamalardan ayrı olarak, payeler yerine duvarlar üzerine oturtulmuş ve ağırlık buraya verilmiştir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Taş alemli ikişer şerefeli iki minaresi vardır ![]() ![]() Kütüphanenin sağında III ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
İstanbul Camileri Ve Mescitleri |
![]() |
![]() |
#15 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() İstanbul Camileri Ve MescitleriZeynep Sultan Cami (Eminönü) Alemdar Caddesi üzerinde Gülhane Parkı karşısında yer alan Zeynep Sultan Camisi’ni Sultan IIIAhmet’in (1703-1730) kızı Zeynep Sultan 1769 yılında yaptırmıştır Yapının mimarı Mehmet Tahir Ağa’dır Zeynep Sultan Camisi ile birlikte bir sıbyan mektebi, bir sebil ve bir de çeşme yapılmıştır Ancak, çeşme ve sebil, atlı tramvayların buradan geçebilmesi için yol genişletilmesi sırasında kaldırılmıştır Daha sonra bu sebilin yerine 1780 tarihli, Sirkeci’deki IAbdülhamit Külliyesinin (bu yapı da günümüze ulaşamamıştır) yine Mehmet Tahir Ağa’nın eseri olan sebil (1777) ve çeşme buraya taşınmıştır Zeynep Sultan Camisi de XVIIIyüzyılın sonlarına tarihlenen barok üslupta bir yapıdır Mimar Mehmet Tahir Ağa bu camiden altı yıl önce (1763) yapmış olduğu Laleli Camisi’nde barok üslubun tüm özelliklerini uygulamış olmasına rağmen burada barok ile klasik üslubu kaynaştırmıştır Zeynep Sultan Camisi sıbyan mektebi, medrese, meşruta evler ile hazirenin bulunduğu bir avlu içerisindedir Kuzeydoğudan ve güneybatıdan girilen avlusunun kapısı üzerinde sonradan yazılmış bir kitabede banisinin ismi ile bir de besmele bulunmaktadır Caminin dört porfir sütunlu, sivri kemerli ve beş kubbeli son cemaat yerinden içeriye girilir Caminin ana mekânı kare planlı olup, güney duvarında dikdörtgen çıkıntı yapan bölüm mihraba aittir Kare mekânı örten 1220 metre çapındaki kubbe trompların taşıdığı bir kasnak üzerine oturtulmuştur Kubbenin ağırlığı trompların yardımıyla duvarlar tarafından taşınmaktadır Girişin hemen üzerinde altı ince mermer sütunun taşıdığı ahşap bir kadınlar mahfili, onun solunda da hünkâr mahfili bulunmaktadır Kubbe kasnağındaki yuvarlak alçı pencereler ve duvarlardaki dikdörtgen pencerelerle iç mekân aydınlatılmıştır Caminin içerisi zengin kalem işleriyle süslenmiştir Burada rûmi, palmet, lotus gibi klasik üslubun öğelerine yer verilmiştir Minare, caminin batısında olup, kürsü ve pabuç kısımları kesme taştan, gövdesi tuğladan tek şerefelidir Minarenin tuğla gövdesi yapılırken taş merdivenler dışarıdan görülecek şekilde bırakılmış ve böylece tuğla örgü arasında beyaz renkleriyle helezoni bir şekilde minareye özgü bir konum yaratılmıştır Minarenin şerefesindeki bitkisel bezemeli demir korkuluklar da tamamen barok üslubu yansıtmaktadır Caminin batısında, 1967 yılında yenilenen meşruta evlerinin yanı başındaki sıbyan mektebi ve önünde de haziresi bulunmaktadır 1970 yangınında medrese ve sıbyan mektebi yanmış, 1983’te Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından onarılmış ve Abideleri Koruma Derneği’ne tahsis edilmiştir Caminin haziresinde Zeynep Sultan’dan başka Alemdar Mustafa Paşa’nın mezarı vardır Zeynep Sultan Camisi uzun süre harap bir durumda kalmış, 1917’de onarılmıştır Bunun ardından 1958’de Vakıflar Genel Müdürlüğü’nce, 1983’te de Abideleri Koruma Derneğince onarılmıştır Mahmut Paşa Cami (Eminönü) Eminönü İlçesi’nde, Nuruosmaniye Külliyesi’nin kuzeydoğusunda yer alan Mahmut Paşa Cami ve külliyesi, fetih sonrasının ilk büyük vezir külliyesi olup, Fatih külliyesinden sonra XVyüzyılın en önemli yapı grubudur 1460’lı yılların başında yapımına başlanan külliyenin camisi 1462’de tamamlanmış; diğer kısımlarının inşası ise 1474 yılına kadar sürmüştür Külliye, Sadrazam Mahmud Paşa tarafından Mimar Atik Sinan’a yaptırılmıştır Yapı, cami, türbe, hamam, han, medrese, imaret ve sıbyan mektebinden oluşmaktaydı Ancak, günümüze cami, türbe, han ve hamamdan başka yapısı ulaşamamıştır Cami, giriş kapısı üzerindeki Arapça kitabesine göre 1462’de tamamlanmış, Hamam 1466-1467’de, medresesi 1472’de, türbesi ise 1473’te tamamlanmıştır Cami, tabhaneli ya da zaviyeli cami denilen erken dönem Osmanlı camileri tipinde yapılmıştır Cami iki büyük kubbe ve etrafında üçer ufak kubbe ile örtülüdür İçersindeki mavi üzerine beyaz yazılı çiniler sonradan konulmuştur Minber ile mihrabı işlemeli mermerden yapılmıştır Son cemaat yeri 6 kesme taş sütun üzerine 5 kubbelidir Son cemaat yerinin arkasında beş kubbeli bir giriş kısmı daha vardır Yanlardaki ufak kubbeler altında koridorlar yer alır Kıble kapısının üzerinde hicri 868 tarihli ve caminin yapılış tarihini belirten bir kitabe bulunmaktadır Kapısının etrafı işlemeli mermerdendir Kapının yanında Sultan III Osman’a ait onarım kitabesi yer almaktadır Çıkan bir yangında büyük zarar gören cami 1755 yılında Sultan III Osman tarafından tamir ettirilmiştir Cami 1766 yılı depreminde yıkılmış, 1785 yılında tamir görmüştür 1827 yılı yangınından sonra 1829 yılında tekrar tamir edilmiştir Geçirmiş olduğu bu onarımlar nedeniyle, cami içerisindeki bezemeler orijinalliklerini kaybetmişlerdir Kesme taştan tek şerefeli minaresi 1936 restorasyonundan sonra bu günkü şeklini almıştır İstanbul’ un en eski han ve hamamları olan Mahmud Paşa Hamamı ve Kürkçü Han ise caminin kuzeyinde yer alırlar Caminin doğusunda bulunan medresenin sadece bir dershanesi günümüze ulaşmıştırCaminin kuzeyinde bulunan hamam, İstanbul’daki en eski hamamlardan biridir Avlusundaki çeşme ve sebil Darüssade Ağası Mustafa Ağa tarafından yaptırılmıştırMahmut Paşa’nın türbesi caminin arkasındadır Laleli Cami (Eminönü) Laleli semtinde, Ordu Caddesi ile Fethi Bey Caddesi’nin kesiştiği köşede yer alır Sultan III Mustafa tarafından 1760-1763 arasında yaptırılmıştır Külliyenin mimarı bazı kaynaklarda Mehmed Tahir Ağa olarak geçmektedir Ancak bunu doğrulayan kesin bir bilgi bulunmamasına karşılık, yapının inşaatının ilk aylarda mimarbaşılık görevini Hacı Ahmed Ağa’nın yaptırdığı bilinmektedir Yapının bitmek üzere olduğu (1762 Aralık başı) dönemde ise hassa başmimarı olarak yine Ahmed Ağa’nın adını veren belge bulunmaktadır Adını yakınındaki Laleli Baba Türbesi veya Laleli Çeşmeden alan külliye, cami, imaret, çeşme, sebil, türbe, han, medrese, muvakkithaneden oluşmuştur Cami, külliyenin merkezini teşkil etmektedir Bodrum niteliğindeki bir altyapının üzeri, aynı zamanda caminin avlusudur Bu avlu yer seviyesinden yüksektedir ve avluya basamaklarla çıkılır Laleli Camisi bu yüksek avlunun ortasında yer alır XVII yüzyıl Osmanlı mimarisinin en özgün eserlerinden biridir 24 pencereli büyük kubbesi, giriş ve kıble taraflarındaki üçer yarım kubbeyle desteklenir Tek şerefeli iki minaresi vardır Özellikle minarelerin külahları çok değişiktir Toplam 105 pencere tarafından aydınlatılan caminin iç duvarları renkli somaki mermerlerle kaplanmıştır Cami barok üslupla yapılmış olsa da daha çok klasik üslubun özelliklerini taşımaktadır Yapımından kısa bir süre sonra İstanbul’un geçirdiği 1766 depreminden çok etkilenmemiştir Yalnız bazı kaynaklara göre sol taraftaki minaresi altı yıl sonra camiye eklenmiştir Nitekim kapısı üzerinde bulunan 1197-1783 tarihli Arapça onarım kitabesinden, 1782’de geçirdiği büyük yangından sonra onarım gördüğü anlaşılmaktadır Aynı yangında caminin vakfı olan dükkanlar da yanmıştır Caminin dış avlu cümle kapısı 1957-1958 yılında yol genişletme çalışmaları sırasında geriye çekilmiş ve caddeye ek dükkanlar yapılarak bodrum onarılmıştır Yapıldığı yıllarda ticari amaçlarla kullanılmayan cami bodrumu da günümüzde çarşıya dönüştürülmüştür Külliyenin hanı, Fethi Bey Caddesi üzerinde, caminin kuzey yönündedir ve hala çarşı olarak kullanılır Taş Han, Çukur Çeşme ve Sipahiler Hanı olarak da bilinen han iki katlı, biri büyük, diğeri küçük iki avlulu bir yapıdır Külliyenin medresesi, bugün Tayyare Apartmanları olarak bilinen yapı topluluğunun bulunduğu yerde, eski adı Derbent Sokağı olan taraftaydı 1894 depreminde harap olan yapı, 1911’deki yangında yanarak tamamen yok olmuş ve yerine bu apartmanlar yapılmıştır Külliyenin türbeleri ve sebili, Ordu Caddesi üzerinde Aksaray yönündeki köşesindedir Öndeki türbede Sultan III Mustafa, Sultan III Selim, Heybetullah, Mihrimah, Mihrişah ve Fatma Sultanlar gömülüdür Bu türbenin yanında Haseki Sultanlar Türbesi ve caminin haziresinde üzeri bronz şebekeli Âdilşah Kadın’ın üzeri açık türbesi vardır |
![]() |
![]() |
|